26 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Hitit, Frig, Roma, Bizans kültür izlerinin görüldüğü Şarhöyük’te kazılar devam ediyor

Hitit, Frig, Helenistik, Roma ve Bizans dahil 8 kültürel tabakanın izlerini taşıyan Şarhöyük’te kazılar devam ediyor.

Eskişehir kent merkezine çok yakın bir konumda olan Şarhönyük’te kazılar 1989 yılında başladı.

Şarhöyük’te taş temel üzerinde kerpiç yapılaşma dönemlerine ait bulgulara ulaşılıyor.

Kazı Başkanı Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Bilge Baştürk, AA muhabirine şunları söyledi.

“Erken tunç çağı ile ilgili çok önemli verilere ulaşıldı ancak, mimari tabaka olarak Hitit, yaklaşık 7-8 metre Hitit dolguları ve onun üzerinde Frig, onun üzerinde Helenistik, onun üzerinde Roma, onun üzerinde bir Bizans kalesi. Bu şekilde 8 farklı kültürel evreyi burada takip edebiliyoruz. ‘Şarköyük Höyük Konisi’ 450×500 metre boyutlarında Anadolu’nun önemli büyüklükteki höyüklerinden biri. Çevre yolu kenarında bir nekropolle beraber oldukça geniş bir alanı kapsayan bir yer.”

Baştürk, bilim heyetiyle beraber 15 kişilik ekiple çalışmaları sürdürdüklerini belirterek, “Aslında 2019’da kaldığımız yerden devam ediyoruz. Erken Helenistik tabakaları tespit etmiştik 2019 yılında ve bunların altına doğru inmeye başlamıştık. Şu anda geç klasik veya geç Frig diyebileceğimiz yani milattan önce 4. yüzyılın ikinci yarısına ait veya 4. yüzyılın ortalarına ait tabakaları kazmaya başladık. Buradan hedefimiz de aslında Frig tabakalarını açığa çıkartmak ve ondan sonra daha öncesindeki Hitit tabakalarını tespit etmek. Önce Frig tabakalarını açıp göstermeye çalışacağız” ifadesini kullandı.

Hitit, Frig, Roma, Bizans kültür izlerinin görüldüğü Şarhöyük'te kazılar devam ediyor
Fotoğraf AA

Geç Frig tabakasına ulaşılmış durumda

Bu yıl yapılan kazılarda elde edilen verilerin umut verici olduğunu dile getiren Baştürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burası İç Anadolu ve burada işte bir kıyı kentlerindeki gibi sütunlu caddeler falan yok. Burada üst üste yerleşme söz konusu. Yani bu bir höyük yerleşmesi ve her gelen insan bir öncekinin mimarisini kullanıp kendisine yeni bir mimari inşa ediyor. Taş temel üzeri kerpiç yapılar var burada. Bunları da tespit etmek oldukça zor ve meşakkatli bir iş. Çok uzun süren bir iş bu yapıları tespit edebilmek. Şu anda mimari tabakalara ulaştık ve bu mimari tabakalara ilişkin de geç Frig, geç Akhamenid diyebileceğimiz seramiğe ulaşmış durumdayız.”

Baştürk, arkeologlar açısından kerpicin çalışması zor bir malzeme olduğunun altını çizerek, “Aslında höyüklerin tamamı bir kerpiç yığınıdır. Bizim halkımız bunu çoğunlukla yığma toprak zanneder ama ‘höyük’ dediğimiz şeyin zaten tamamı kerpiçtir. Bunun içinde hangisi erimiş, hangisi yarım erimiş hangisi hiç erimeden kalmış onu tespit etmemiz gerekiyor. Bizim işimiz de o. Onu bulmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.

Banner
Benzer Yazılar

Bayeux Gobleninde, Nazilerin Bulmak İstedikleri Neydi?

12 Şubat 2021

12 Şubat 2021

Bayeux Gobleni, dünyadaki en ünlü işleme olarak tarihe geçmiş durumdadır. Bilmeyenler için küçük bir açıklama eklersek İngiltere’nin Normanlar tarafından fethinin...

Umman’da 5.000 yıllık Erken Tunç Çağı yerleşim alanı keşfedildi

3 Ocak 2023

3 Ocak 2023

Ummanlı arkeologlar, Al Gharyein arkeolojik alanında devam eden kazılarda 5 bin yıllık Erken Tunç Çağı yerleşim alanı keşfettiler. Al Gharyein...

Peru’da 1200 yıllık Wari tapınak alanı keşfedildi

24 Şubat 2023

24 Şubat 2023

llinois Chicago Üniversitesi’nden arkeologlar, 1.200 yıl önce Wari İmparatorluğu tarafından güney Peru’daki Pakaytambo bölgesinde (MS 600-1000) inşa edilen bir tapınak...

İskoçya’da Bulunan Cursus Anıtı Neolitik Dönemin Katedrali Olarak Adlandırıldı

20 Ocak 2021

20 Ocak 2021

Arran Adası’ndaki Tormore’da bir kilometreden daha uzun olan bir Cursus anıtının keşfi, İskoçya’daki Neolitik tarihin genellikle doğu kıyısıyla ilişkilendirilen bu...

Louvre Müzesi’nin Enteresan Tarihi

3 Şubat 2021

3 Şubat 2021

Paris’te bulunan Louvre Müzesi dünyanın en tanınmış ve büyük müzelerinden biridir. Aynı zamanda Dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi olma...

Tepebağ Höyük kazılarında 3800 yıllık silindir mühür bulundu

7 Temmuz 2022

7 Temmuz 2022

Adana il merkezi Taşköprü civarında yer alan Tepebağ Höyük 2022 yılı kazılarında 3800 yıllık silindir mühür bulundu. 2013 yılında Osmaniye...

Türk Arkeoloji Öğrencisi Likya Araştırmasıyla Uluslararası Ödüle Layık Görüldü

28 Temmuz 2025

28 Temmuz 2025

Durham Üniversitesi’nden Batuhan Özdemir, 19. yüzyılda Britanya’daki Likya koleksiyonlarını merkeze alan çalışmasıyla prestijli BIAA-Bilkent doktora sonrası bursuna değer görüldü. İngiltere...

Kythera açıklarında 2500 yıllık gemi enkazı bulundu

5 Kasım 2021

5 Kasım 2021

Yunanistan’ın Kythera adası açıklarında Klasik Çağ dönemine ait gemi enkazı bulundu. Enkaz, Bağımsız Güç İletim Operatörü (IPTO) nün Girit-Peloponnese denizaltı...

Çin’de 80 milyon yıl öncesine ait ‘dinozor dans pisti’ bulundu

20 Nisan 2021

20 Nisan 2021

Çin’de araştırmacılar, literatürde “dinozor dans pisti” olarak tanımlanan 1.600 metrekarelik bir alanda birçok dinozor ayak izi buldular. Dinozor dans pistinde...

İpek Yolu Üzerindeki Şahruhiye’de Ortak Türk Mirası Gün Yüzüne Çıkarılıyor

12 Haziran 2025

12 Haziran 2025

Orta Asya’nın kalbinde, Türk dünyasının ortak tarihine ev sahipliği yapan Şahruhiye antik kenti, Türk ve Özbek arkeologların yürüttüğü ortak kazı...

Irak’taki arkeolojik alanlar kum fırtınaları tehdidi altında

16 Nisan 2023

16 Nisan 2023

Birçok arkeolojik alan, dünya genelinde yaşanan sıcaklık ve nem değişimleri, fırtınalar, yağışlar, sel ve toprak erozyonu gibi doğal afetlerle karşı...

Norveç’te Buzların Erimesi, Geçmişe Açılan Bir Pencere Oldu

6 Aralık 2020

6 Aralık 2020

Norveç’te küresel ısınma sonucu eriyen buzul tabakası geçmişe aralanan bir pencere oldu. Küresel ısınmanın ekolojik dengeyi bozmasının kötü tarafları artarken...

Vindolanda’da bulunan nadir bir Roma kornu ağızlığı

23 Eylül 2022

23 Eylül 2022

Hadrian Duvarı’nın hemen güneyinde, arkeologlar Vindolanda Roma kalesindeki antik subay evinin kalıntılarının altında son derece nadir bir Roma kornu ağızlığı...

890 milyon yıllık sünger fosili, şimdiye kadar keşfedilen en eski hayvan olabilir.

1 Ağustos 2021

1 Ağustos 2021

Kanada’nın kuzeybatısındaki “Little Dal” kireçtaşlarında bulunan 890 milyon yıllık sünger fosili, şimdiye kadar bulunan en eski hayvan olabilir. Nature dergisinde...

Kırgız destanı ‘Manas’ el yazmaları UNESCO Dünya Hafızası’na dahil edildi

10 Haziran 2023

10 Haziran 2023

Anlatıcı Sagymbay Orozbakov’un Kırgız destanı “Manas” ın el yazmaları UNESCO Dünya Uluslararası Sicili Hafızası’na yazılmıştır. Bu, Kırgızistan’ın Dünya Hafızası programındaki...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]