7 October 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Hitit Dağ Tanrıları ve Kökenleri

İnsanoğlu varoluşundan itibaren kontrol altına alamadığı birçok doğa olayını daha yüce bir güce bağlamış ve bu gücü de bir şekilde kutsallaştırmıştır. Güneş, ay, çeşitli doğa olayları ve ürünlerin bereketli olması gibi kendi hükmedemediği  birçok olay için tanrı kavramını geliştirmişlerdir.

Başını kaldırdığında gördüğü gökyüzüne ulaşamayacağını gören insanlar bu yeri tanrıların mekanı olarak görmüşlerdir. Dağlarda bu sebeple ulaşılmaz ve aşılmaz görününce bazen bir tanrı bazen de tanrıların yaşadıkları yer olarak görülmüştür. İnsanların yüksek dağları ve yanardağları daha öncesi için kanıtlar bulunmasa da Neolitik dönemden itibaren kutsal bir obje veya tanrı olarak gördükleri tahmin edilmektedir.

Dağ Kültünün Tarihsel Gelişimi

Dağ tanrılarının ve dağların Anadolu’da kutsal bir mekan olarak anılmaya başlamasında Mezopotamya’nın önemi büyüktür. Kral Gudea (MÖ. 2144-2124) döneminden kalma silindir bir mühürde, kralın inşa ettirdiği tapınağın dağ gibi olduğundan bahsedilmektedir.  Sümer dilinde Ziggurat’ın karşılığı olarak U-nir (dağ) sözcüğü kullanılır ve Jastrow, bu sözcüğü şöyle yorumlamıştır “çok uzaklardan görülebilen”.

Mezopotamya kökenli olan bu dağ kültü ise Hititlere, Hurriler aracılığı ile geçmiştir. Dağ tanrısının en eski tasvirlerini Suriye’de Mari’de (MÖ XVIII yy), Suriye stili mühürlerde (MÖ XV-XIII. yy), Kuzey Mezopotamya’da (MÖ XV.yy) ve Kassit sanatında görmekteyiz. Bununla birlikte Akad mühürlerinde dağ tanrılarını görmek mümkündür.

Yazılıkaya dağ tanrıları
Yazılıkaya da resmedilen bilinmeyen tanrılar: Yürüme duruşuna göre sondan iki tanesi işleniş bakımından dağ tanrılarıdır. Ama isimleri bilinmez.

Eski dönemlerde Anadolu, Mezopotamya, Yunan dini inanışlarında dağlar genellikle eril(erkek) olarak resmedilmişler ve erkek tanrıların mekanları olmuşlardır. Tanrıçalar ise genellikle tarımın, düzlüklerin ve üretimin sembolü olarak görülmüştür. Her ne kadar dağlar erkek tanrıların mekanı olsa da aynı dağlar daha sonraları Ana Tanrıça’nın (Kubaba- Kybele) da kutsal sığınağı olacaklardır.

Hitit kral isimleri olarak bilinen Arnuvanda, Tudhaliya, Ammuna isimlerinin her biri bir dağ ismi anlamına gelmektedir. Hitit inanç sisteminde kralların öldükten sonra tanrısallaştığı da düşünülürse dağların bu kültürdeki kutsallığı daha açık şekilde anlaşılabilir.

Yazılıkaya’da baş tanrı Teşub’un ana sahnede iki dağ tanrısı olan Nanni ve Hazzi’nin üzerinde duruyor olması da önemini göstermektedir.

Dağ Tanrısı Tasvirleri

Peschlow dağ tanrılarının başlangıçta hayvan biçimli (theriomorph) bir boğayla, sonraları ise, MÖ. 3. binyıldan itibaren insan biçimli (antropomorph) olarak betimlendiğini söylemektedir.

Dağ tanrıları, Hitit sanatında insan biçiminde tasvir edilmiştir.

fildişi dağ tanrısı heykelciği
Fildişi dağ tanrısı heykelciği

Muhibbe Darga’nın güzel anlatımıyla Dağ Tanrısı betimlemesini yazıya eklemeden sanırım bir Dağ Tanrısı en iyi şekilde anlatılmış olmayacaktır. Yazılıkaya’daki sahnede tanrı Teşup, adım atmış pozisyonda başları öne doğru eğilmiş iki dağ tanrısının sırtına basar durumda gösterilmiştir. Bunlar sakallı, yaşlı tanrılar olarak -Hitit sanatının diğer dallarında gözlendiği gibi betimlenmişlerdir. Bunlar Hitit yazıtlarında Teşupla birlikte anımsanan dağ tanrıları Nanni ve Hazzi olmalıdırlar. Dağ tanrıları öne doğru eğik, konik başlıkla betimlenmişlerdir. Gözlenebildiği kadar bu tür külahların bazılarının sivri uca yakın kısmında bir hilal veya bir hayvan betimi yer almaktadır. Tanrılar bedene oturmuş, dizlerine kadar inen, beli kemerli, olası iki parçadan meydana gelen bir giysi giyerler. Üst üste binen eteğin kıvrımı ve etekteki baskı belli edilmiştir. Bu tip giysilerin bir çeşitlemesi olarak arkası uzun olan giysilerde gözlenmektedir. Yaşlı, sakallı dağ tanrılarının giysilerinde çan biçimi eteklikleri, pullar ve çıkıntılarla bezenerek, stilize bir dağa benzetilmiştir.

Muhibbe Darga, bu şekilde Fırtına tanrısını iki Dağ Tanrısının üzerine basma sahnesini Suriye gliptik sanatında aynı şekilde betimlemeler olduğunu ve bu motifin eski Babil sanatına da geçtiğini söylemiştir. Kutsal Dağ’ın “Dağ Tanrısı” şeklinde kişiselleştirilmesi Mezopotamya’da MÖ. 3. Binde görülmektedir. Dağ tanrılarının fırtına tanrısı ile birlikte betimlenmeye başlanması ise en erken MÖ. 2 binin ortasında bir Suriye- Mitanni silindir mührü üzerinde görülmektedir. Diğer betimlemelerin hepsinin Hitit sanatına özgü olduğunu söylemektedir.

İmamkulu-Anıtı
İmamkulu Anıtı

Dağ tanrılarının yer aldığı eserler

Hititler dağ tanrılarına verdikleri önemi bu tasvirlerin birçok eserde işlenmiş oluşundan kolaylıkla görebiliriz. Fildişinden yapılmış küçük bir dağ tanrısı heykelciği en çok bilinenlerdendir.

Boğazköy’de bulunan “fildişi dağ tanrısı heykelciği”, başında Eski Babil stilinde boynuzlu sivri başlığı ve dağ sembolleri olan pullu, uzun konik eteği ile dağ tanrısı ikonografisini yansıtmaktadır.

Norbert Schimmel Koleksiyonu’nda yer almakta ola Şarkışla tören baltası bir benzerinin olmayışı ile eşsiz bir eserdir. Bronzdan yapılmış balta üzerine ağız kısmı dahil her yüzü ve yanları dinsel betimlerle rölyef ve heykel şekilleriyle donatılmıştır. Baltanın bir yüzünde, aslanı taşıyan Dağ Tanrısı hemen fark edilmektedir.

Eflatunpınar anıtı
Eflatunpınar anıtı

Hititlerin yaptıkları birçok kaya anıtında dağ tanrısı betimlemelerini görmek mümkündür. İmamkulu anıtında kral/prenses tasvrinin önünde, başları öne eğik üç dağ tanrısının sırtlarına basan, iki boğa koşulu (Hurri ve Şerri) arabasına sol ayağını basar durumda gösterilmiştir. Burada üç Dağ tanrısı birbirine yakın ve soldaki ikisinin sırtlarına tanrı ve arabası basmaktadır. Bu iki dağ Namni ve Hazzi dağlarını betimlemektedir. Sağ tarafta bir boşluktan sonra gösterilmiş üçüncü dağ tanrısının sırtına ise, arabayı çeken boğaların ayakları basmaktadır. Bir olasılıkla bu üç dağ tanrısı yörenin dağlarını temsil ediyordu. (MÖ. 13 yy.)

Yine Hanyeri Gezbel anıtında kaya yüzeyinin sol tarafında, kral başının hizasında dağlara basan genç bir boğa betimi yer almaktadır. Boğa ön ayaklarıyla bir dağ tanrısına, arka ayakları ile de blok şeklinde gösterilmiş bir dağ betimine basmaktadır.

Fasıllar anıtında dağ tanrılarının yanında iki aslan tasviri bulunmaktadır.

Bu anıtlar içerisinde kuşkusuz en önemli olan anıt EflatunPınar anıtıdır. Bu anıtın en önemli özelliği hem su kenarına yapılmış olması hem de buradaki kabartmaların doğal bir kaya üzerine olmayıp insan eliyle yapılmış, yapay kaya yüzeyi işlenerek yapılmış olmasıdır. Bununla birlikte bu anıt Dağ tanrılarının eteklerindeki çıkıntıların ne olduğunu anlaşılmasına vesile olmuştur. çünkü bu anıt üzerine yapılmış dağ tanrılarının eteklerindeki oyuklardan sular akmaktadır. Bu oyukların dağlar üzerindeki akarsuları ve şelaleleri temsil ettiği anlaşılmaktadır.

Kaynak: ÇEVİK, N. (2007), “Dağlardaki Tanrılar ve Tanrı Dağlar”, Belkıs Dinçol ve Ali Dinçol’a Armağan, Ege Yayınları, s: 175, İstanbul

DARGA, M. (1992), “Hitit Sanatı”, Akbank Kültür ve Sanat Yayınları, İstanbul

Kapak resmi: Yazılıkaya ana sahne (Alp, 2002: 24)

Banner
Benzer Yazılar

Türk mitolojisinde Ayaz Ata figürü var mı?

14 Ekim 2021

14 Ekim 2021

Kadim inanç sistemlerinin ortak noktasını Güneş’in hareketleri oluşturmuştur. Güneş’in günlük doğuş ve batışı, yıllık mevsimsel hareketi inanç sistemini şekillendirmiştir. Güneş,...

Yazın gelişi Türklerde Hıdırellez Çinlilerde Yaz Başlangıcı Günü olarak kutlanıyor

7 Mayıs 2023

7 Mayıs 2023

Hıdırellez, Hızır ile İlyas peygamberin çektikleri hasret ateşini söndürdükleri gün olarak bilinir. Hıdırellez 5-6 Mayıs tarihlerinde kutlanır. İki dostun sadece...

Hristiyanlık Öncesi İskandinav Dinine Yeni Yorum

26 Şubat 2021

26 Şubat 2021

Hristiyanlıktan önceki İskandinav dini hakkında yapılan araştırmalar İskandinav dininde düşünülenden çok fazla çeşitlilik olduğunu gösterdi. Stockholm Üniversitesinin yaptığı 10 yıllık...

İskandinav Tanrıçası “Frigg” ve Hüzünlü Hayatı

16 Mayıs 2021

16 Mayıs 2021

İskandinav Tanrıçası Frigg, Asgard’ın Kraliçesi ve en güçlü tanrıçasıdır. Evinin adı “bataklıklar salonu” anlamına gelen Fensalir’dir. Babasının adı Fjorgynn ve Tanrı ...

Hakas Türklerinde kötü ruhlar

17 Ekim 2022

17 Ekim 2022

Hakas Türkleri, Sayan dağlarından kuzey denizine doğru Yenisey Nehri boyunca uzanan bölgede oturan göçebe Türk boyudur. Hakaslar, Abakan Türkleri, Yenisey...

Tanrıçaların Meyvesi Nar

10 Nisan 2021

10 Nisan 2021

Eski çağ insanı doğayı yorumlarken kişileştirme somutlaştırma yoluna gitmiştir. Anlam veremediği yada zihninde şekillendiremediği güçlere insan, hayvan ve nebattan yakıştırmalar...

Tevrat’da Geçen Hz. İbrahim’in Hikayesi Hangi Mitolojik Hikayeye Benziyor?

30 Eylül 2020

30 Eylül 2020

Mitolojik hikayelerdeki genel karakterlerin bir çoğu günümüz dinsel hikayelere de kaynaklık etmektedir. Hatta o kadar fazla benzeyenler vardır ki insanlarda...

Pers mitolojisinde yükselen güneş tanrısı Mithra

21 Mayıs 2022

21 Mayıs 2022

Mithra, Hint-Avrupa halkının en az iki kolunda, yani İranlılar ve Hint-Aryanlarda ortak olan bir tanrıydı. Mithra ayrıca antik Hint-İran mitolojisinde...

Yunan Tanrısı Apollon’u Tasvir Eden 2000 Yıllık Mühür Kudüs’te Bulundu

8 Kasım 2020

8 Kasım 2020

Yunan tanrı panteonunda müziğin, sanatların, Güneş’in, ateşin ve şiirin tanrısı, Apollon‘un tasvir edildiği 2000 yıllık mühür Kudüs’te bulundu. Olympos Dağı’nın...

İnsanlığın En Büyük Korkularını Açığa Çıkaran 5 Mitolojik Yaratık

16 Ocak 2021

16 Ocak 2021

Mitolojik yaratıklar genelde bir inanıştan daha fazlasını ifade eder. Atalarımızın bir zamanlar dünyayı nasıl gördüklerine ve geceleri bir şeyin çarptığını...

Lohusa Kadınların Korkulu Rüyası

16 Aralık 2020

16 Aralık 2020

Türk mitolojisinde yer alan kötü karakterlerden birisidir Albastı… Lohusa kadınların ve bebeklerin korkulu rüyası Albastı, Türk coğrafyası ve  İç ve...

Günlere İsim Veren İskandinav Tanrı ve Tanrıçaları “Odin, Thor, Frigg”

10 Ekim 2020

10 Ekim 2020

Marvels filmlerinin güzel oyuncu ve yakışıklı jönlerin dünyası Asgard sakinlerinin İskandinav Mitolojisinin gerçek kahramanları olduğunu biliyor muydunuz? Yunan Panteonunda var...

İyi ve Koruyucu Ruhların İnme Yolu Kayın Ağacı

28 Ocak 2021

28 Ocak 2021

Türk mitolojisinde ağaç sembolü önemlidir. Ağaç, kutsaldır ve içinde yer alan kutsal enerjisinden yararlanır. Türk mitolojisinde kutsal olarak olarak kabul...

Yaratılış Destanı “Türk Mitolojisi”

12 Ekim 2020

12 Ekim 2020

Türkler dünyanın en eski kültürüne sahip ırklardan biridir. Bu yüzdendir ki kendine ait mitolojik inançlarının olmaması düşünülemez. Mitolojinin en belirleyici...

Türk Tarihinde ki İlk Kadın Hakan “İskit Kraliçesi Tomris Hatun”

3 Ekim 2020

3 Ekim 2020

MÖ VIII. yüzyılda tarih sahnesine çıkan ve MS II. yüzyıla kadar hâkimiyetlerini devam ettiren İskitler de doğuda Çin Seddi’nden batıda...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]