14 July 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Hititlerde Su Kültü ve Eflatunpınar Hitit Su Anıtı

Anadolu’da tunç çağı dönemine damgasını vuran Hititler, su kaynaklarına verdikleri önem ile de dikkat çeken bir toplumdur.

Bir tarım toplumu olan Hititler için su ve su kaynakları hayati değer taşımaktaydı. Suyun hayati değeri sadece tarımla ilişkili değildi. İnanç değerlerine sıkı sıkıya bağlı bir toplum olan Hititlerde su ve suyun temizliği çok önemli idi. Tanrı ve Tanrıçalara karşı yapılan ayinlerde temizlenme aracı olarak kullanılan suyun kesinlikle pislikten uzak olması gerekirdi. Öyle ki, suyun temizliğinden sorumlu olan kişi en ufak dikkatsizliğini hayatıyla ödeyebilirdi. Bunun yanında vebanın da ülke topraklarında sıklıkla görülmesi suya verilen değeri bir kat daha artırmaktaydı. Sıralanan bu nedenlerden dolayı Hititler, devlet sınırları içerisinde bulunan su kaynaklarına azami önem vermekteydiler.

Elde edilen birçok çivi yazılı tabletlerde Hititlere ait su anıtlarından ve buralara yapılan libasyonlardan, ayrıca pınarlardan ve barajlardan bahsedilmektedir.
Hititler, yeryüzünde açılan deliklerin, yeraltı dünyasıyla olan bağlantısından dolayı dağdan veya yeraltından çıkan suları kutsal olarak kabul etmişlerdir. Buradaki suların aktığı yerler ritüelin yapıldığı kutsal mekânlar olarak kullanılmışlardır. Hititlerde suyla birlikte yapılan birçok ritüel vardır. Bunlar, arınma, ölüm, doğum, dua, büyü ve kehanet ritüelleri gibi farklılıklar göstermektedir.
Hititler, dini ritüellerde bayramlarda gerçekleştirdikleri libasyonlarda su kullanmaktadırlar. Hatta bedensel arınma sırasında yapılması gereken işlemlerin başında, ağızın yıkanması gelmekteydi. Çünkü ağız tanrının sözünün çıktı yer idi ve temiz olması gerekirdi.
Hurri kökenli itkalzi adı verilen törenlerin ele alındığı tabletlerde suyun kullanımını şu şekilde okumaktayız.
12-17 “…onlar (bunu) bitirir bitirmez, kurban sahibi yıkanmak için gelir ve yıkanır. Yıkanma işlemini bitirir bitirmez Rahip temizlik suyunu tutar. Ve onu yıkanma çadırına götürür. Ve kurban sahibi yıkanma işlemini bitirir bitirmez…” 18-23 “… aynı [suyu] bakırdan ya da bronzdan boş bir banyo kabına döker elinde hiçbir şey tutmayan diğer ( rahip) de gelir. Ve ( banyo kabını) onu diğer kült eşyalarının yanına koyar…” 24-28 “…Sonra onu (suyu) onun başına döker. Ayrıca bundan başka diğer suyu o onun kafasına dökmez. Onu aşağı koyar. Gömleği içine atar atmaz ve bir tabureye oturur oturmaz, rahip Hurice konuşur / dua eder…” 
Hititlerin tarım toplumu olmaları, gerek dini inançlarının gereği, gerekse de veba başta olmak üzere tüm hastalıkların temiz olmamaktan kaynaklandığı bilincine sahip toplum olmalarından dolayı Hititler, birçok su pınarına su anıtı inşaa etmişlerdir.
KONYA Beyşehir Eflatunpınar Hitit Anıt Çeşmesi-
Hitit Kralı IV. Tudhaliya zamanında yapılan Eflatunpınar Anıtı, günümüze kadar fonksiyonunu kaybetmeden gelebilmiş ender mimari su sistemidir.
Eflatunpınar Hitit Su Anıtı

IV. Tuthaliya (MÖ 1250-1220) döneminde daha fazla su kültü yapılarının inşa edilmiştir. Özellikle Konya Bölgesinde bu kült yapılar daha fazla görülmektedir. Başkent Hattuşa’da kurulan küçük baraj olarak niteleyebileceğimiz su sistemlerinin yanında Anadolu’nun çeşitli yörelerinde inşaa edilen su pınarları çevresindeki su anıtları ile, su pınarları kontrol altında tutularak ileride su yönünden oluşacak sıkıntılara karşı tedbirler alınmaktaydı. Bu anıtlardan birisi de Konya ilinin Beyşehir İlçesi Sadıkhacı Beldesi sınırları bulunan Eflatunpınar Hitit Su Anıtı’dır.

Hitit Kralı IV. Tudhaliya zamanında yapılan (bu konuda tartışma vardır.) Eflatunpınar Anıtı, günümüze kadar fonksiyonunu kaybetmeden gelebilmiş ender mimari su sistemidir. M.Ö. 13’ncü yüzyıl dönemine tarihlenen Eflatunpınar Hitit Su Anıtı, Hititlerin özgün taş işçiliğinin bir ürünüdür. Anıt, yekpare kaya üzerine yapılmamıştır. Birbirine uygun olarak kesilmiş andezit blokların titizlikle birleştirilmesi ile inşa edilmiştir.

Eflatunpınar Hitit Su Anıtı, sadece kurulduğu pınarın kontrolünü sağlamak için inşaa edilmemiştir. Taşlar üzerine çizilen kompozisyonlar, tanrı ve tanrıça figürleri ile açık hava tapınağı olarak da değerlendirilir. Bu özelliği ile Eflatunpınar Hitit Su Anıtı, diğer kaya anıtlarından ayrılır.

Su Anıtı, doğal bir su kaynağı üzerinde yapılmış büyük bir havuz ve dikdörtgen formda şekillendirilmiş kayalar üzerine kabartma tekniğinde yapılmış tanrı ve tanrıça figürlerinden oluşmaktadır. Havuzun duvarına paralel yatay su kanalları suyun havuz içerisine akmasını sağlayarak dönemin su tesisatı ile su teknolojisi hakkında da önemli bilgiler vermektedir.

2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne Hitit Kutsal Su Tapınağı olarak dahil edilmiştir. Listeye dahil edilmesindeki Üstün Evrensel Değerler Gerekçesi: Eflatunpınar su havuzunun özelliği, akan suların merkezi havuz sistemi ile toplanarak, gerektiği zaman tasarruflu bir şekilde kullanılan nadir su sistemlerinden biridir. Bu anıt sadece görünüş itibariyle, düzeniyle ve ikonografi yapısıyla ender anıtlardandır, aynı zamanda da yapımı esnasında kullanılan teknoloji ve sanatkarlık bakımından da çok nadide bir anıttır.

Kaynak: https://www.kulturportali.gov.tr/

Leyla Murat, Hititlerde su kültü. Tarih Araştırmaları Dergisi, 31, 51. 2012

Dr. Öğr. Üyesi İsmail COŞKUN, Nesim KILIÇ, Hitit Kutsal Su Tapınaklarında Eflatunpınar ile İlgili Değerlendirmeler, 3. Uluslararası Sosyal ve Beşeri Bilimler Kongresi, Van, 2019.

Banner
Benzer Yazılar

Tripolis kazılarında altı yıl önce gövdesi bulunan heykelin başı ortaya çıkarıldı

20 Kasım 2024

20 Kasım 2024

Helenistik dönemde Apollonia ismiyle kurulan ve daha sonra Tripolis ismiyle anılan antik kentte yapılan kazılarda altı yıl önce bir heykelin...

Akdeniz Tunç Çağı batığında 3600 yıllık kurşun ağırlıklar çıkarıldı

27 Kasım 2022

27 Kasım 2022

Dünyanın en eski batıklarından biri olan Antalya Kumluca açıklarındaki Tunç Çağı batığında su altı arkeolojik çalışmalar devam ediyor. MÖ 16....

Anadolu’nun Karanlık Çağı

23 Kasım 2020

23 Kasım 2020

Anadolu tarih boyunca farklı insan topluluklarına ev sahipliği yapmış ve her daim değişik ve gelişkin bir kültür yapısına olanak sağlamıştır....

Aigai kazılarında bulunan 1800 yıllık mermer yazıt çözüldü

2 Ekim 2022

2 Ekim 2022

2005 yılında Aigai Antik Kenti’nde bulunan 3 parça mermerden oluşan 1800 yıllık yazıt çözüldü. Tercümesi yapılan mermer yazıt, Aigai halkının...

Polieuktos kazılarında 1700 yıllık Pan heykeli ortaya çıkarıldı

1 Haziran 2023

1 Haziran 2023

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB Miras) tarafından sürdürülen Polieuktos kazılarında 1700 yıllık olduğu düşünülen Pan heykeli ortaya çıkarıldı. Aziz Polieuktos Kilisesi’nin...

Demir Çağı dönemi at figürü Hasankeyf Kalesi kazılarında ortaya çıkarıldı

11 Aralık 2021

11 Aralık 2021

Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Batman’ın Hasankeyf ilçesinde yürütülen Hasankeyf Kalesi kazı çalışmalarında MÖ 600 yıllarına tarihlendirilen at...

Amasya Oluz Höyük’te yapılan kazılarda 2 bin 600 yıllık kayıp Kubaba Tapınağı ortaya çıkarıldı

6 Ocak 2025

6 Ocak 2025

Anadolu’daki dinsel inanç ve ritüeller açısından önemli bulgular sunan Amasya Oluz Höyük’te, 2 bin 600 yıllık kayıp Kubaba Tapınağı ortaya...

Konya’nın Kapadokyası Kilistra Antik Kenti

26 Ocak 2021

26 Ocak 2021

Peribacaları, kiliseler, yer altı şehirleri denilince aklımıza ilk gelen yer Nevşehir, Aksaray arasında kalan Kapadokya olur. Eşsiz tarihi zenginliği ile...

Urartu Kralı Argişti’nin bronz kalkanı bilinmeyen bir ülkenin adını ortaya çıkardı

30 Ocak 2023

30 Ocak 2023

Urartu Kralı Argişti’ye ait bronz kalkanın üzerinde yer alan yazıt bilinmeyen bir ülkenin adını ortaya çıkardı. Rezan Has Müzesi tarafından...

Anadolu’nun Ticari Sırları: Nadir Bir Neolitik Obsidiyen Ayna Üretim Merkezi’nin Açığa Çıkarılması

26 Şubat 2025

26 Şubat 2025

Son zamanlarda yapılan bir çalışma, Anadolu’daki önemli bir arkeolojik alan olan Tepecik Çiftlik’te bulunan obsidyen aynaların üretim ve kullanımını araştırmak...

2.700 Yıllık Eşsiz Donalar Kaya Mezarları Yok Oluyor

21 Temmuz 2023

21 Temmuz 2023

Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde bulunan ve Türkiye’de eşi benzeri olmayan 2 bin 700 yıllık Donalar Kaya Mezarları, bakımsızlık nedeniyle yok olma...

Solhan Kalesi, Urartu Krallığı’nın aşiret merkezi olabilir mi?

18 Ağustos 2022

18 Ağustos 2022

Urartu Krallığı, günümüz Doğu Anadolu Bölgesi, Kuzeybatı İran, Irak’ın küçük bir bölümü ile kuzeyde Aras Vadisi’ne kadar geniş bir coğrafyada...

İzmir’de 1500 Yıllık Mozaik Kaçak Kazı Yapanların Elinden Kurtarıldı

3 Nisan 2021

3 Nisan 2021

Neredeyse her gün kaçak kazı yapıldığına dair haberleri bültenlerde okuyoruz. Kaçak kazı haberlerini okuyunca duyunca mutlaka üzülüyoruz. Ama, kimi haberlerde...

Kibyra Antik Kentinde Yeni Keşifler

27 Kasım 2020

27 Kasım 2020

Burdur ilindeki Kibyra antik kentinde ait iki tanrı heykeli ortaya çıkarıldı. Kibyra (veya Cibyra Magna), MÖ ikinci yüzyılda dört şehir...

Olympos Antik Kenti’nde “Doğru Yolda Olanlar Girebilir” Yazıtı Ortaya Çıktı

19 Haziran 2025

19 Haziran 2025

Antalya’nın Kumluca ilçesindeki Olympos Antik Kenti’nde sürdürülen kazılarda Bizans dönemine ait 1 Nolu Kilise’nin zemininde mozaiklerle işlenmiş yazıt ve yeni...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]