Türk mitolojisinde ağaç sembolü önemlidir. Ağaç, kutsaldır ve içinde yer alan kutsal enerjisinden yararlanır. Türk mitolojisinde kutsal olarak olarak kabul edilen ağaçlar arasında, çam, kavak, ardıç, servi, sedir, dut, söğüt ve iyi, koruyucu ruhların inme yolu olarak kullandığına inanılan kayın ağacı bulunur.
Kayın ağacı, Türk mitolojisinin en önemli sembolüdür. Tanrı kutunu içinde barındırdığına inanılır. Bundan dolayı, Türkler, kayın ağacının bulunduğu yerde ferahlık bulur, rahatlar, arınır. Yapılan duaların, kayın ağacının yanında yapıldığında Tanrı’ya daha hızlı ulaştığı ve daha çabuk kabul edildiği düşünülür.
Arınma ve kutsanma sunan kayın ağacına Türkler tarafından kadınlık yakıştırması yapılır. Kadının ruhunun, kayın ağacına sindiği kabul edilir. Analık ruhunu içinde yaşattır. Dolaysıyla; kayın adı bu kadın ruhundan analık ruhundan gelir.
Bahattin Uslu, Türk Mitolojisi adlı kitabında; kayın ağacının Divan-ı Lügat-it Türk’te “kadın” olarak geçtiğini yazar. Uslu, kaleme aldığı bölümde şu bilgilere yer verir. Divan-ı Lügat-it Türk’te “kadın” olarak geçen kayın Tuva Türkleri arasında hala kadın olarak anılmaktadır. Yani, ona “kadın ağacı” demek yanlış olmayacaktır. Hayat Ağacı’nın her zaman güneyinde bulunan onun en büyük yardımcısı ve bazen de birebir hayat ağacının kendisinin yerine geçen kayın, ilk insanın varoluşunu anlatan Er Sogotoh Destanı’nda şöyle anlatılır:
“Evden yine çıkıp güneye bakınca, güneyde büyük bir kayın ağacının yükseldiği görülürmüş. Bu kayın ağacı da o kadar güzelmiş ki tıpkı bir genç kızı andırırmış…”
İlk insan Er Sogotoh bu kayın ağacının yönünde ilerleyerek bulur eşini ve öyle iner yeryüzüne… Kadınların ve çocukların koruyucu ruhu Umay Ana yeryüzüne inerken iki kayın getirir yanında… Kayın ağacının yanında yapılan dualar Tanrı’ya daha çabuk ulaşır daha çabuk kabul olur. Üzerine şimşek ya da yıldırım düşmez, kötü ruhlar ondan uzak durur. Yeni kurulan aileye mutluluk, iyilik ve sevgi getirir. Gençliğin, mutluluğun, özgürlüğün, barışın, dostluğun ve vatanın simgesidir. Hayat Ağacı, kayın ve kartalla bir bütündür ama yine de bu yalnız ve tek başına yeter olduğu gerçeğini değiştirmez. O büyük ve ulu gövdesiyle dünyanın ve var olan her şeyin dengesi olmaya bulunduğu yerden devam eder., varlığıyla ruhlara dinginlik verir.