16 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Obsidyen taşlarının analizi Minos Uygarlığı’nın yıkılış düşüncelerine farklı boyut kazandırıyor

Tunç Çağı döneminde Girit Adası’nda yüksek medeniyet kuran Minos Uygarlığı’nın yıkılıp Miken Uygarlığına evrilme süreci üzerine kurulan teorileri sarsacak yeni bir araştırma yayınlandı.

M. Ö. 2100 yılında Girit Adası’nda ihtişamlı sarayları, gelişkin dili, zengin ticari ilişkileri ile dikkat çeken Minos Uygarlığı çoğunluk görüşe göre Miken istilası sonucu ortadan kalktı.

Bu görüş, Girit Adası’nda Sir Arthur Evans ile birlikte başlayan arkeolojik kazılarda adadaki birçok önemli yerin tahrip edilmiş olduğunun belirlenmesi özellikle de ünlü Knossos sarayında savaşçıların mezarlarının incelenmesi ile ağırlık kazanmıştır.

PLOS One dergisinde yayınlanan bir makale de, eski taş aletlerin modern bir bilimsel analizi, ilk Avrupa devletinin, Minos’un Tunç Çağı’nda geliştiği Girit adasında radikal değişime neyin neden olduğuna dair uzun süredir devam eden bu görüşe farklı bir boyut kazandırıyor.

Minos’un sonlanmasında sadece Miken istilasını görmek eksik yargı olabilir

Çalışma için araştırmacılar, Bronz Çağı Giritlilerinin, cerrahi çelikten daha keskin olan siyah volkanik bir cam olan obsidyenden şekillendirdiği bir alet örneğini analiz ettiler. Atina’daki Demokritos ulusal araştırma merkezinin müdürü Vassilis Kilikoglou, hammaddelerin kökenini belirlemek için bir çekirdek analiz yöntemini kullandı ve bunların Kiklad adası Melos’tan geldiğini buldu.

Bu sonuçlar, obsidyen bıçakların yapılma ve mahsul hasadı gibi işler için kullanılma şekli ile birlikte düşünüldüğünde, topluluğun son bin yıldır seleflerinin yaşadığı ve Yunan anakarasındaki yaşamdan farklı olmaya devam ettiği açıktı.

McMaster Üniversitesi Antropoloji bölümünde Profesör olan Tristan Carter
McMaster Üniversitesi Antropoloji bölümünde Profesör olan Tristan Carter Fotoğraf Daniel Contreras

“Bulgularımız daha önce inanıldığından daha karmaşık bir tablo ortaya koyuyor” diyen çalışmanın baş yazarı ve McMaster Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nde profesör olan ve yaklaşık otuz yıldır kuzey-orta Girit’te araştırma yapan Tristan Carter, şunları söyledi.

“Tam ölçekli kültürel değişimden ziyade, çalışmamız iddia edilen işgalden sonra önemli sürekliliğin kanıtlarını buldu. Yeni uygulamalar istila, göç, sömürgecilik veya kültürler arası evlilik gibi dış güçler aracılığıyla başlatılabilirken, yerel halkın kendi toplumlarında kendilerini ayırt etmek için yabancı alışkanlıklar edinmeyi seçtikleri örnekleri de biliyoruz.”

Arkeologlar, cenaze, sanat veya kıyafet gibi şeylere, moda ile değişme eğiliminde olan uygulamalara bakmak yerine, bir kültürün gerçek karakterine daha iyi bir bakış açısı olarak daha sıradan, günlük uygulamalara daha yakından bakmaya başladılar.

Analizlerin, nüfusun büyük ölçüde Minos kökenli yerel kaldığını gösterdiğine değinen Carter ve Kilikoglou, bu durumun, Girit’in işgalinin gerçekleşmediği anlamına gelmediğini, ancak şu anda adanın geri kalanındaki siyasi durumun, birçok alanda önemli demografik süreklilikle daha önce inanıldığından daha karmaşık olduğu anlamına geleceğini belirttiler.

Araştırmacılar, yerel seçkinlerin stratejik olarak Miken güçleriyle aynı hizada olmalarına rağmen, anakara giyim, içme ve gömme stillerinin göze çarpan bir şekilde benimsenmesiyle kanıtlandığı gibi, çoğu insanın hayatlarını eskisi gibi yaşamaya devam ettiğine inanıyorlar.

Kapak Fotoğrafı Deanna Aubert

Banner
Benzer Yazılar

Rusya’da Antik Dönem Tanrıçaları Demeter ve Persephone Heykelcikleri Bulundu

20 Kasım 2020

20 Kasım 2020

Rusya‘nın Karadeniz kıyısında bulunan tatil beldesi Anapa’da bir inşaat çalışması sırasında Tanrıça Demeter ve kızı Persephone heykelcikleri bulundu. Antik çağda...

Kültepe’de bulunan 2000 yıllık Anisa Levhası, o dönemde Anadolu’da Yunanca konuşulduğunu gösteriyor

13 Nisan 2024

13 Nisan 2024

Asur ticaret koloni çağının en önemli karumu olan Kültepe/Kanesh de yapılan kazılarda bulunan 2000 yıllık meclis kararına sahip Anisa Levhası,...

Monolitler: Gizemli Heykeller mi? Yoksa Bir Kurgu mu?

7 Aralık 2020

7 Aralık 2020

Geçtiğimiz günlerde haber sitelerinde gizemli monolit bulundu haberleri dolaştı. Gizemli heykeller monolitler, son birkaç hafta içinde en son Wight Adası’nda...

Yeni Çalışma; “Tunç Çağı’nda hançerler ne için kullanılıyordu” sorusuna cevap veriyor.

30 Nisan 2022

30 Nisan 2022

Tunç Çağı tabakalarının önemli maddi kalıntılarından biri olan bronz hançerler üzerinde yeni bir çalışma gerçekleştirildi. Çalışma, “Tunç Çağı hançerleri ne...

Gökçeada, Ege Adaları Arasında Tarım ve Hayvancılığa Dayalı İlk Köy Yerleşimini Barındırıyor

26 Temmuz 2025

26 Temmuz 2025

Çanakkale’nin Gökçeada ilçesinde yer alan Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü’nde 15 yıldır süren arkeolojik kazılar, Ege adaları arasında tarım ve hayvancılığa dayalı en...

4500 yaşında Tunç Çağı Çiftçisinin Mezarı Ortaya Çıkarıldı

8 Ağustos 2021

8 Ağustos 2021

İngiltere’de Cambridgeshire arkeolojik kazısında yaklaşık 4500 yıllık tunç çağı çiftçisinin mezarı ortaya çıkarıldı. Tunç çağı çiftçisine ait iskelet, Cambridgeshire Burwell’de,...

İtalya’da imparator Augustus’a ait olduğu düşünülen bir villanın kalıntılarına rastlandı

20 Nisan 2024

20 Nisan 2024

Güney İtalya’nın volkanik kül kaplı bir bölgesinde yapılan kazılar, 2.000 yıllık bir binanın kalıntılarını ortaya çıkardı. Kazı ekibi, yapının imparator...

Avusturya’daki Erken Orta Çağ Mezar Alanlarından Şaşırtıcı Genetik Bulgular

23 Ocak 2025

23 Ocak 2025

Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden araştırmacılar, uluslararası bir ekiple iş birliği yaparak Erken Orta Çağ’a ait 700’den fazla bireyin kalıntılarını...

İsveç’te keşfedilen iki eşsiz Orta Çağ gemi batığı denizdeki yaşam hakkında bilgiler veriyor

21 Nisan 2023

21 Nisan 2023

İsveç’teki Varberg arkeolojik kazı alanında çarklı olarak bilinen iki eşsiz Orta Çağ gemi batığı keşfedildi. Batık içinde elde edilen mürettebata...

İlk Kadın Paleontolog Mary Anning’in Keşifleri ve Hayatı

5 Mart 2021

5 Mart 2021

İlk kadın Paleontolog Mary Anning, keşifleriyle yaşadığı dönemin tüm bilim insanlarını şaşkına çevirdi ama hiç birinden takdir yada övgü duymadı....

Güney Amerikalı Jivaro kabilesine ait 4 kafatası İzmir’de ele geçirildi

14 Aralık 2021

14 Aralık 2021

Ticaret Bakanlığı İzmir Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekipleri gelen bir ihbar üzerine düzenledikleri operasyonda Güney Amerikalı Jivaro kabilesine...

Viking Harald Bluetooth zamanından kalma büyük bir salon keşfedildi

30 Aralık 2022

30 Aralık 2022

Danimarka ve Norveç Kralı Viking Harald Bluetooth döneminden kalma büyük bir salon, Danimarka’nın Kuzey Jutland kentindeki Jammerbugt Belediyesi’nde bir köy...

İskoçya’nın Highlands bataklığında keşfedilen en eski tartan

2 Nisan 2023

2 Nisan 2023

Yeni araştırmalara göre, İskoç Yaylaları’ndaki bir bataklıkta keşfedilen bir kumaş parçası, şimdiye kadar keşfedilen en eski geleneksel tartan olabilir. 1980’lerin...

Myrleia Antik Kenti Açık Hava Müzesi Olacak

29 Ocak 2021

29 Ocak 2021

Bursa’nın Mudanya ilçesinde bulunan Myrleia Antik Kenti‘nin, açık hava müzesi olması için beklenen kamulaştırma Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ndan onay...

Mezolitik Taş Devri’nde bir çocuk kuş tüyleri, bitki lifleri, kürkü ve köpeği ile gömülmüş

4 Kasım 2022

4 Kasım 2022

Finlandiya’nın doğusunda Outokumpu belediyesi sınırları içinde kalan Majoonsuo’da gerçekleştirilen kazılarda Mezolitik Taş Devri’ne ait bir mezar alanı keşfedildi. Mezar alanında...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]