Antalya’nın Finike ilçesindeki Limyra Antik Kenti’nde, 1982’den beri epigrafik kayıtlarda varlığı bilinen ancak bir türlü tespit edilemeyen Zeus Tapınağı sonunda bulundu. Avusturya Arkeoloji Enstitüsü ile yürütülen kazıların bu yılki sezonu, kentin kutsal alanları üzerine yapılan tartışmalara doğrudan etki edecek nitelikte yeni bulgular ortaya koydu.
Likya’nın Doğu Başkenti Üzerinde Uzun Süredir Aranan Yapı
Toçak Dağı eteklerine yaslanan Limyra, Likya Kralı Perikle’nin döneminde bölgenin siyasi merkezlerinden biriydi. Kent, Perikle Heroonu, 6 bin kişilik tiyatro, Ptolemaion anıtı ve yoğun kaya mezarı alanı gibi anıtsal yapılarıyla öne çıkıyor.
2023’te Geleceğe Miras Projesi’ne dahil edilen yerleşimde, bu yıl koordinatörlük görevini üstlenen Doç. Dr. Kudret Sezgin ve ekibi, uzun süredir çözülemeyen bir arkeolojik bilmecenin peşine düştü.

Tapınak Nihayet Tespit Edildi
Kazıların batı bölümünde yürütülen çalışmalar, epigrafik olarak bilinen ancak yeri tanımlanamayan tapınağın temel izlerini ortaya çıkardı. Ekip, yapının doğu cephesine ait giriş bölümüyle birlikte ante duvarlarını açığa çıkarmayı başardı.
Ölçümlere göre tapınağın ön cephesi yaklaşık 15 metre genişliğinde ve Bizans döneminde bu kutsal yapının üzerine bir sur oturtulmuş durumda. Kutsal odanın ise bugün bir portakal bahçesinin altında kaldığı anlaşılıyor.
Sezgin’e göre, tapınağın konumu yalnızca kutsal alanın planını değil, Limyra’nın şehirleşme sürecine dair kabul edilen birçok görüşü de yeniden değerlendirmeye zorlayacak.
Seramikler Kentin Köklerini Geriye Taşıdı
Kazı ekibi, tapınak alanında ele geçen seramiklerin analizleriyle Limyra’daki yerleşimin MÖ 3000’lere, yani yaklaşık 5000 yıl öncesine uzandığını belirledi. Böylece kentin kronolojisi klasik dönem merkezli bir tarihlemeden çıkıp, daha geniş bir çerçeveye yerleştiriliyor.
Kent Planlamasına Dair Varsayımlar Değişiyor

Yeni bulgular, daha önce Roma Caddesi altında tespit edilen propilonun klasik dönemde tapınağın kutsal alanına açılan anıtsal kapı olduğunu düşündürüyor. Aynı şekilde “Hellenistik sur” olarak tanımlanan duvarın da aslında tapınağı çevreleyen koruma hattı olduğu yeniden yorumlandı.
Sezgin’e göre bu keşif, Limyra’nın topografik organizasyonunun ve kutsal alan sınırlarının klasik dönemden itibaren nasıl şekillendiğini anlamada kritik bir dönüm noktası niteliğinde.
Kapak Fotoğrafı: Zeus Tapınağı’nın bir bölümü, günümüzde portakal bahçesi olarak kullanılan alanın altında yer alıyor. Bizans dönemine ait sur duvarı tapınağın doğu cephesi üzerine inşa edilmiş. AA
