16 January 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Beşparmak Dağlarının 8000 Yıllık Gizemi

Günümüzde “Beşparmak” adıyla bilinen Latmos Dağı Söke ve Milas ilçeleri arasında yer almakta ve Antik dönem’de Karia Bölgesi’nin kuzeybatı köşesini oluşturmaktaydı. Kuzey kısmı Aydın, güney kısmı ise Muğla ili sınırları içerisinde kalan Latmos Dağı Türkiye’nin en güzel manzaralarına ve en zengin arkeolojisine sahip bölgelerinden biridir.

Bugün denizden 30 km içerde yer alan bu dağ tarih öncesi devirlerde Ege denizinin kıyısında bir körfezdi. Zaman içinde menderes alüvyonlarının bölgede yığılması nedeniyle Bafa gölü oluştu. Bafa gölü ve deniz bağlantısı ortaçağa kadar devam etse de günümüzde bu bağlantıyı yitirmiş durumdadır.

1900 ve 1950 yılları arasında bir çok batılı arkeolog Anadolu’da Prehistorik ve Neolitik yerleşmelerin olmadığını iddaa etmekteydi. 1940 lı yıllardan sonra bölgede yapılan araştırmalar bir çok bilim insanını şaşırtmıştır. Anadolu da ki bir çok kazı süprizlerle arkeologları şaşırtmaya devam etmektedir.

Resim: İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Beşparmak yani antik ismiyle Latmos dağları son yılların en büyük prehistorik buluntu yerlerinden biridir. Bugüne kadar bulunan resim sayısı ise 170’e ulaşmıştır. Bu resimler Küçük Asya’nın batısında prehistorik kaya resimlerinin ilk örnekleridir.

Bu mağara resimleri ilk olarak 1994’te Anneliese Peschlow-Bindokat tarafından keşfedilmiş.1994 yılında Anneliese Peschlow-Bindokat ile birlikte araştırma yapan Murat Ertuğrul Gülyaz ise bulunan kaya resimlerinin kopyalarını çıkartarak çalışmalara destek vermiştir. Araştırmalar Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Gerda Henkel Vakfı’nın destekleri ile gerçekleştirilmiştir.

Beşparmak dağlarındaki kaya resimleri geç neolitik dönemden (Yeni Taş Devri`nden) kalkolitik döneme (Bakır Çağı`na) kadar (M.Ö. 6000 – 5000) süren bir zaman içerisine tarihlendirilebilmiştir ve Ön Asya`da yeni bir kaya resimleri mahalli oluşturmaktadır.

 

Resim: İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Buzul çağda batı Avrupa`da genellikle hayvan resimleri ağırlıklı olan, Frenk mağara resimlerine nazaran, Beşparmak resimlerinin ana teması insandır. Fakat resimler insanı birey olarak değil, toplumun bir üyesi olarak göstermektedir. Kadın ve erkek resimlerine bakıldığında bunların aileyi ön planda tutan resimler oldukları görülmektedir. Anadolu’da bir yağmur ve bereket kültünün merkezi olan Beşparmak dağının çevresinde bulunmaktadır.

Resimlerin bazılarında düğün sahnesine benzer resimler bulunmaktadır. Bazılarında ise daha küçük olan insanlar vardır ki muhtemelen bu resimdekiler çocuklardır hepsinin aile unsurları olarak değerlendirmek mümkündür. Kadın ve erkekten oluşan çiftler diğer bir deyişle verimlilik simgesi olarak da görülebilir.

İnsanların dışında bu resimlerde hayvan tasvirlerine de rastlanmıştır. Ama burada yine bulunan bir çok mağara resminden farklı olarak av yada avcı sahneleri yerine muhtemelen evcil hayvanlarını resmetmişlerdi. Çevrede bulunan ve o zamanın şartlarında tükettikleri hayvanlardan olduklarını bilinen alageyik ve yabani keçilerden resimler yoktur. Çoğunlukla kuşbakışı çizilmiş hayvanlardır bunlar.

Beşparmak kaya resimleri arasında Karadere Mağarası’nda bulunan resimlerin konu bakımından özel bir yeri bulunmaktadır. Bu resimler katılığı ve büyüleyici etkisiyle diğer aile sahnelerinden çok farklı bir öneme sahiptir. Bu resimde bir kadın ve hayvan dışında hepsi uzun boyunlu çizilmiş erkek figürlerden oluşmakta. Bir çok figürde T biçimli ve anten biçimde kafa süsleri mevcut. Boynuz olarak çizilmiş olabilir. Kaya sanatında boynuz kullanımının yaygınlığı bilindiği için bu olağan bir görüntü. Büyücü yada bir şaman olarak nitelendiriliyorlar. Karaderede’ki resmin dağın tepesindeki iklim tanrıçasının kültü ile ilgili olduğu düşünülüyor.

Bu resimde dördüncü figürün elleri yumruk biçimde yukarı doğru kalkmış durumda. Diğerlerinden daha yüksekte durması ile bir çok araştırmacıya acaba bu figür dağın tepesinin temsilcisi ve iklim tanrısı mıdır? diye düşündürüyor. Tabii bu durum doğruysa bu figür Anadolu iklim tanrısının en erken tasviridir.

İklim tanrısı veya büyücü olan kaya resminin detayı.

Vadide bulunan çok sayıda ve çok çeşitli taş aletler ve seramikler, insanların bu bölgede uzunca bir süre yaşadıklarını gösteriyor.

Kaynak :Peschlow-Bindokat, A. (2006). Tarihöncesi Kaya Resimleri “Latmos Dağları’ndaki Prehistorik Kaya Resimleri”. İstanbul: Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi.

Resimler: https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/aydin/gezilecekyer/latmos—besparmak-daglari

Banner
Benzer Yazılar

Avcı-toplayıcı insanların 14 bin yıllık tarım aletleri bulundu

9 Ekim 2021

9 Ekim 2021

Anadolu’da yaşayan avcı-toplayıcı kültür dönemi insanlarının yaşantıları ile ilgili maddi varlıklara son arkeolojik kazılar ile daha çok ulaşılmaya başlandı. Göbeklitepe,...

Tarihi Urartulara dayanan Zernaki Tepe’de kale suru ortaya çıkarıldı

14 Ekim 2022

14 Ekim 2022

Van’ın Erçiş ilçesi Yukarı Işıklı mahallesinde yer alan Doğu Anadolu Bölgesi’nin tek ızgara planlı antik kenti Zernaki Tepe’de kale suru...

Hitit kenti Büklükale’nin, Hurri toplumu ile yakın bağları olduğunu gösteren “önemli keşif”

20 Ekim 2022

20 Ekim 2022

Japon arkeologlar, Büklükale’de Hitit İmparatorluğu’nun ilk yıllarına ait Hurri dini arınma metnini içeren kil tablet parçasını keşfettiler. Araştırmacılara göre keşif,...

Panaztepe kazılarında Erken Tunç Çağı mimari yapılara ulaşıldı

7 Kasım 2021

7 Kasım 2021

İzmir’in Menemen ilçesinde yer alan 5000 yıllık Panaztepe yerleşiminde Erken Tunç Çağı mimari yapılarına ulaşıldı. M. Ö. 3000 yıllarına kadar...

Afyonkarahisar’da Tanrı Apollon Heykeli Bulundu

30 Mayıs 2021

30 Mayıs 2021

Afyonkarahisar’da kanalizasyon çalışmaları sırasında Tanrı Apollon‘a ait olduğu düşünülen heykel bulundu. Afyonkarahisar Sinanpaşa Belediyesi’nin sınırları içerisinde yer alan Sinanpaşa Höyüğü...

İzmir Kazılarında 8.500 Yıllık Küçük El Aleti Ortaya Çıkarıldı

4 Haziran 2021

4 Haziran 2021

2021 arkeoloji kazı faaliyetleri başladı. İlk buluntu haberi 8.500 yıllık küçük bir el aletinin ortaya çıkarıldığı İzmir Bornova ilçesindeki Yeşilova...

Libasyon alanlı Urartu mezarı keşfedildi

16 Ocak 2023

16 Ocak 2023

Van Gölü sularının çekilmesiyle ortaya çıkan Urartu dönemi tapınak kalıntılarına yakın bir yerde libasyon ritüelinin yapıldığı 3 odalı mezar ortaya...

Tunç Çağı Dönemine Ait En Büyük Tanrıça Heykeli Bulundu

22 Kasım 2020

22 Kasım 2020

Anadolu toprakları, tunç çağı dönemine ait eşsiz eserlerle dolu… Bugüne kadar gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalar neticesinde bu topraklarda insanlık tarihi açısından...

Türkiye Coğrafyasında Yaşayan Eski Topluluklar İklim Değişikliğine Kolayca Adepte Oldular

2 Kasım 2020

2 Kasım 2020

İklim değişikliği toplumsal çöküşü tetikleyebilir ve popülasyonları hareket etmeye zorlayabilir, ancak her zaman değil! Yeni arkeolojik araştırmalar, antik Türkiye’deki popülasyonların,...

Aigai kazılarında bulunan 1800 yıllık mermer yazıt çözüldü

2 Ekim 2022

2 Ekim 2022

2005 yılında Aigai Antik Kenti’nde bulunan 3 parça mermerden oluşan 1800 yıllık yazıt çözüldü. Tercümesi yapılan mermer yazıt, Aigai halkının...

Amasra’da lojman inşaatı için yapılan sondaj çalışması sırasında Roma eserleri bulundu

10 Mart 2024

10 Mart 2024

Bartın’ın Amasra ilçesinde bir site inşaatı için yapılan sondaj çalışması sırasında Roma dönemine ait altın küpeler, yüzükler, gözyaşı şişeleri ve...

Çatalhöyük’te 8 bin 500 yıllık trepanlı kafatası keşfedildi

23 Aralık 2023

23 Aralık 2023

Konya’da Neolitik Çağ yerleşimi 9.000 yıllık Çatalhöyük’te bulunan bir kafatasında trepanasyon (kafatası delme işlemi) izleri bulundu. Güneyde Mezopotamya şehirlerinin yükselişinden...

Pulur Höyük kazılarında 3 bin yıllık insan yüzlü seramik parçası ortaya çıkarıldı

10 Eylül 2022

10 Eylül 2022

Erzurum’un Aziziye ilçesi sınırları içerisinde bulunan Pulur Höyük’e devam eden ikinci dönem kazı çalışmalarında kabartma tekniği ile yapılmış 3 bin...

Sular çekilince Kura-Aras Kültürü izlerini taşıyan Pulur Sakyol ve Yeniköy höyükleri gün yüzüne çıktı.

7 Aralık 2021

7 Aralık 2021

Kura Nehri ile Aras Nehri arasında kalan alanda kurganlarla temsil edilen Kura-Aras Kültürü izlerini taşıyan önemli kültürel alanları Pulur Sakyol...

Tavşanlı Höyük’te 3 bin 300 yıllık eşsiz mühür ve Miken benzeri kılıç keşfedildi

18 Temmuz 2022

18 Temmuz 2022

8 bin yıllık geçmişe sahip olan Tavşanlı Höyük’te devam eden kazılarda 3 bin 300 yıllık eşsiz mühür ve Miken dönemi...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]