7 December 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Sudan’da Ortaçağ İslam mezarlarının düzenlenmesinde bulunan gizli desenler

Doğu Sudan ‘ın Kassala bölgesinde araştırma yapan arkeologlar burada bulunan mezarların kozmolojik bir düzenle gömüldüklerini tespit ettiler.

Mezarları kozmoloji için tasarlanmış bir yöntemle inceleyen arkeologlara göre, doğu Sudan’daki binlerce ortaçağ İslam mezarı, tespit edilmesi zor desenlerde düzenlenmiştir ve kutsal sayılan mezarlarda kozmoloji için tasarlanmış bir yöntemle alt kümelere bölünen mezarlara ev sahipliği yapmaktadır. 

Anıtlar arasında taştan yapılmış ve “Afrika tarih öncesi ve tarihi boyunca yaygın olan nispeten basit yükseltilmiş yapılar” olan tümülüsler ve pan-Arap dünyasında İslami türbe ve türbelere atıfta bulunan bir terim olan “kubbeler” yer alıyor. 

Araştırma ekibi, PLOS One dergisinde 7 Temmuz’da yayınlanan bir makalede yazdı bu araştırmaların sonuçlarını yayınladılar.

Ekip, mezar anıtlarının haritasını çıkardıktan sonra, anıtların çok azının kazıldığı göz önüne alındığında, verileri yorumlamada bir çok sorun yaşadılar. 

İtalya’daki Napoli L’Orientale Üniversitesi’nde arkeoloji alanında doktora öğrencisi ve dergi makalesinin baş yazarı Stefano Costanzo, Live Science’e verdiği demeçte:  “Neredeyse hiç geleneksel arkeolojik veri olmadan mezar desenlemelerinin yaratılmasını yorumlama zorluğuyla karşı karşıya kaldık, ancak hem bölgesel hem de yerel ölçekte karmaşık süreçlerin varlığını varsaymak için yeterince büyük bir veri setimiz vardı” dedi.

Jebel Maman olarak bilinen bir bölgenin etrafındaki qubba mezarlarının bir manzara görünümü. (Stefano Costanzo)
Jebel Maman olarak bilinen bir bölgenin etrafındaki qubba mezarlarının bir manzara görünümü. (Stefano Costanzo)

Costanzo, “Çıplak gözle, kümelenmiş mezarların çevre tarafından şartlandırıldığı açıktı, ancak mekansal düzenlemelerinde daha derin anlamlar ima edilmiş olabilir.” Dedi. O ve ekibin diğer üyeleri, kalıpları tespit etmelerine yardımcı olabilecek istatistiksel modelleme teknikleri aradı. Sonunda, yıldızların ve galaksilerin uzaysal modellerini incelemek için geliştirilen Neyman-Scott küme süreci adı verilen bir yöntem üzerinde karar verdiler. Ekibin bildiği kadarıyla arkeologlar bu tekniği hiç kullanmadı. 

Costanzo, “Bu modelin en büyük özelliği, [kazı verileri ve tarihi kayıtlardan yoksun] ancak çok sayıda öğeden oluşan ve anlamlı istatistiksel analizlerin temeli olan arkeolojik veri kümeleriyle başa çıkabilmesidir.” 

Costanzo, modelleme tekniğinin, İslami mezarların “görünüşte konumun genel kutsallığı ve hala var olan hareketli grupların sosyal yörüngeleri tarafından yönlendirilen, sonraki cenazeler için cazibe merkezleri olarak hareket eden tanımlanamayan ‘ata’ mezarlar etrafında dönen birkaç alt kümeyi sakladığını” ortaya koydu.

 Çalışma ayrıca, yapı malzemesinin kolayca bulunabildiği alanların daha fazla mezara sahip olma eğiliminde olduğunu ve peyzajın topografyası gibi çevresel faktörlerin de mezarların bulunduğu yeri etkileyebileceğini doğruladı.

Ekip, dergi makalesinde Kassala bölgesinde, birçoğu hala yarı göçebe bir yaşam tarzı yaşayan Beja halkının yaşadığını söyledi. Ekip makalede, “Yerel kümeler büyük olasılıkla Beja halkının kabile/aile mezarlıklarıdır” diye yazdı. “Ata” mezarlarının kesin yerlerini belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Daha fazla araştırma, bu ata mezarlarına kimin gömüldüğünü ve onları bu kadar özel yapan şeyin ne olduğunu da ortaya çıkarabilir.

İlginç arkeolojik yöntem

Araştırmaya bağlı olmayan bilim adamları, ekibin yöntem ve bulgularının ilginç olduğunu söyledi. 

Sudan’da kapsamlı arkeolojik araştırmalar yapmış olan British Museum’da yardımcısı (küratöre benzer) olan Derek Welsby, “Yaklaşım, geniş topraklara yayılmış göçebe grupların araştırılmasına çok uygun” dedi. Welsby, araştırmanın bölgedeki gelecekteki kazıları kolaylaştırması gerektiğini söyledi. 

Southampton Üniversitesi’nde arkeoloji profesörü olan David Wheatley, ekibin kullandığı kozmolojik teknik “arkeolojinin bu tür manzaraların gelişimine ilişkin iç görü kazanmak için zaten oldukça geniş istatistiksel yöntemler cephaneliğine oldukça ilginç ve potansiyel olarak değerli bir katkı gibi görünüyor” dedi.

Ayrıca orada yaşayan insanların tarihi hakkında bilgi verir. Connecticut’taki Fairfield Üniversitesi’nde tarih profesörü olan Giovanni Ruffini, “Beja halkının derin tarihi için nicel destek sağlıyor” dedi.

 Orta çağ Sudan’ı hakkında kapsamlı araştırmalar yürüten Ruffini, “Modern bilim adamları, Beja tarihini yazmak için edebi metinlerdeki dağınık referanslara güvendiler ve sonuçlar tatmin edici değil” dedi. 

Bununla birlikte, bir bilim adamı, çalışmanın bir sınırlamasını önerdi. Birleşik Krallık’taki Bournemouth Üniversitesi’nde arkeolojik ve paleo-çevresel modellemede öğretim görevlisi olan Philip Riris, ekibin aynı modelde çok farklı zaman dilimlerine ait mezarları içermesinden duyduğu endişeyi dile getirdi. Riris, “Bu riskli çünkü farklı cenaze gelenekleri bir araya getiriliyor” dedi.

Banner
Benzer Yazılar

Olimpiyat oyunlarının da düzenlendiği Antakya Antik Hipodrom’unda eğlence ve oyun mekanları ortaya çıkarıldı

29 Eylül 2022

29 Eylül 2022

M. Ö. 67 yıllarında inşa edilen Roma Dönemi Antakya Antik Hipodromu’nda eğlence ve oyun mekanları ortaya çıkarıldı. Helenistik Dönem yapılarının...

Porsuk Höyük kazılarında yeni surlar ortaya çıkarıldı

10 Ağustos 2021

10 Ağustos 2021

Yerleşim kalıntı izlerinin Neolitik çağla görüldüğü ve önemli bir Hitit yerleşim yeri olan Porsuk Höyük kazılarında demir çağına ait surlar...

Dünyanın en eski erotik grafitisi Yunan adası Astypalaia’da bulunuyor

7 Nisan 2024

7 Nisan 2024

Tarih öncesi arkeoloji uzmanı Dr. Andreas Vlachopoulos Dünyanın en eski erotik grafitisini keşfettiğinde takvimler 2014 yılını gösteriyordu. Dr. Andreas Vlachopoulos...

Tepecik Höyük kazılarında seramik fırını ortaya çıkarıldı

23 Ağustos 2021

23 Ağustos 2021

Kalkolitik Çağ’dan Roma dönemine uzanan kültür katmanlarına ev sahipliği yapan Tepecik Höyük kazılarında 3.500 yıllık seramik fırın ortaya çıkarıldı. Aydın...

Teotihuacan Güneş Piramidi

8 Şubat 2021

8 Şubat 2021

Meksika’nın en ünlü piramidi kuşkusuz Teotihucan’daki Güneş Piramididir. Bu piramitler Mısır’da bulunan emsallerine göre biraz gölgede kalmış gibi görünseler de...

Akdeniz Tunç Çağı batığında 3600 yıllık kurşun ağırlıklar çıkarıldı

27 Kasım 2022

27 Kasım 2022

Dünyanın en eski batıklarından biri olan Antalya Kumluca açıklarındaki Tunç Çağı batığında su altı arkeolojik çalışmalar devam ediyor. MÖ 16....

İmparator Hadrianus tarafından yaptırılan Kestros Çeşmesi’nden 1800 yıl sonra yeniden su akmaya başladı

24 Kasım 2024

24 Kasım 2024

Perge Antik Kenti’nde M.S. 2. yüzyılda İmparator Hadrianus tarafından yaptırıldığı bilinen antik “Kestros Çeşmesi”nden restorasyon çalışmalarının ardından yeniden su akmaya...

Yunanistan da Paiania Belediye Binası’nın Yapımı Sırasında İki Kadın Heykeli Bulundu

25 Ocak 2021

25 Ocak 2021

Yunanistan Kültür Bakanlığı Pazar günü yaptığı açıklamada, Atina’nın doğusundaki bir mezarın içinden kadın figürlerinin yer aldığı iki antik Yunan heykelinin...

Klazomenai Antik Kenti’nde ilk defa mühür keşfedildi

20 Kasım 2022

20 Kasım 2022

12 İon Kent Devleti’nden biri olan Klazomenai Antik Kenti’nde sürdürülen arkeolojik kazılarda ilk defa kente ait kilden yapılmış mühür keşfedildi....

Aizanoi kazılarında kemik atölyesi ortaya çıkarıldı

13 Kasım 2021

13 Kasım 2021

UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’nde yer alan Aizanoi Antik Kenti’nde gerçekleştirilen kazı çalışmalarında kemik atölyesi ve kandil dükkanı ortaya çıkarıldı. İkinci...

Malta konut projesi çalışmaları sırasında keşfedilen nadir Arapça yazıt

4 Mayıs 2023

4 Mayıs 2023

Malta’nın güneydoğu bölgesi’ndeki Fgura kasabasında bir sosyal konut projesinin bulunduğu yerde, muhtemelen Orta Çağa kadar uzanan nadir bir Arapça yazıt...

Çin’de 2.400 yıllık sifonlu tuvalet ortaya çıkarıldı

19 Şubat 2023

19 Şubat 2023

Çin’deki Yueyang antik kentinde 2.400 yıllık olduğu tahmin edilen sifonlu tuvaletin alt kısımları ortaya çıkarıldı. Bükülmüş bir boru da dahil...

Vikingler, Kıyameti Önlemek İçin Volkanik Mağaraya Devasa Bir Tekne Oydular

26 Nisan 2021

26 Nisan 2021

Arkeologlar, Vikinglerin Ragnarök ile yani tanrıların öldürüldüğü ve dünyanın alevler içinde kaldığı hikaye ile ilişkilendirilen İzlanda da bir mağarada da...

Küllüoba Höyük’te yapılan kazılarda 4500 yıllık kapların içinde ağrı kesici kalıntıları bulundu

20 Eylül 2022

20 Eylül 2022

Anadolu’da 5000 yıl öncesine ait ilk kentleşme yapısının ortaya çıkarıldığı Eskişehir’deki Erken Tunç Çağı Küllüoba Höyük kazılarında, ağrı kesici ilaç...

19. Yüzyılda Sözde Frenoloji Bilimi Neden Cadıların Kafataslarını İnceledi? Bu ‘Şarlatanlık mı Yoksa Bilim mi?’

31 Ekim 2020

31 Ekim 2020

19. yüzyılda İskoçya’da, Fife merkezli bir antikacı, tartışmalı sözde frenoloji biliminin (insanın özyapısını ve zihinsel yetisini kafatasının dış yapısına, dış...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]