7 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

İran Neolitiğinin Başlangıcı Ve Gelişimi

İran bugün Bereketli Hilal olarak adlandırılan bölgenin içinde kalır. Bu bölge bilinen en eski kültürlerin ev sahibi  ve yerleşik düzenin başladığı yer olarak kabul edilir. Yapılan radyokarbon analizleri de bu bilgileri doğrulamaktadır.

Peki, Bereketli Hilal tam olarak neresidir? Güneyde Arabistan Çölü ile kuzeyde Doğu Anadolu Bölgesi dağlık bölgesi arasında yer alır. Eski Babil toprakları ile hemen yakınındaki Elam’dan (bugün İran’ın güneybatısı) Dicle ve Fırat ırmakları ile Asur topraklarına kadar uzanır. Zağros Dağlarından, batıda Suriye üzerinden Akdeniz’e, güney yönünde de Filistin’in güneyine kadar olan toprakları içine alır. Mısır’ın Nil Vadisini de bu bölge içine sokanlar vardır.

Bu terimi de ilk kez kullanan Amerikalı doğu bilimci ve arkeolog James Henry Breasted olmuştur.

Bereketli Hilal

İran neolitiği genel olarak bakıldığında Levant bölgesi gelişiminden farklı görülmektedir. Levant Neolitiği için belirlenen 5 aşamalı kronoloji yerine burada 2 kronoloji uygulaması önerilmiştir.

Buna göre, Holosen Çağı ile başlayan ve çömleğin keşfi ile biten ilk evrenin adı Erken Neolitiktir (MÖ.9600-7000). Bu devirde, yalnız Zağros sıradağlarının uzandığı Batı İran’da değil Yakın Doğu’nun tamamında köy tipi yerleşimler kurulmuş, tarım ve hayvancılığa dayalı yerleşik yaşam düzenine geçilmiştir. Geç Neolitikte (MÖ.7000-5500), imalatı çok zahmetli olan taş aletlerin yanına, sıvı ve kuru yiyecekleri saklamayı, taşımayı, pişirmeyi kolaylaştıran kilin fırınlanması ile üretilen çanaklar-çömlekler eklenmiş, insanların gıdalar üzerinde stok becerileri artmıştır.

Erken Neolitikten Geç Neolitiğe ya da Çanak-Çömleksiz Neolitikten Çanak-Çömlekli Neolitiğe geçiş açısından MÖ. 7000 tarihini milat sayılabilir. Coğrafi farklılıklar nedeniyle alçak yükseklikteki dağ etekleri ve ovalar ile yüksek dağ arası vadilerin arasında besin kaynaklarının dağılımı eşit değildir. Bu durum Batı İran’da Erken Neolitikte tam yerleşiklik yerine yarı-yerleşik bir geçim stratejisi uygulamayı zorunlu kılmıştır.

Anadolu göçerliğinden bildiğimiz yaylak-kışlak sistemi, mutlak bir göçebelik olmayıp yüksek-alçak bölgeler arasındaki periyodik ve dikey hareketliliği içermektedir. Bu tip göçerlik 7000’den sonra da sürmüş olmalıdır; ancak Zağros’ta 7. binyıl boyunca besin üretimine dâhil bitki, hayvan türleri çeşitlendiği ve yaban kaynaklara bağımlılık azaldığı için tam-zamanlı iskân edilen yerleşimlerin sayısı da hızla artmıştır.

Erken Neolitik ile Geç Neolitik arasındaki belki de en belirgin fark evlerin boyutu ve yerleşim nüfusundaki belirgin değişimlerdir. Çanak-Çömleksiz Neolitik devirde yerleşimlerin ortalama nüfusu 50 ila 100’ken bu sayı Çanak-Çömlekli Neolitik devirde, nüfus 400’e çıkmıştır. Daha küçük olan yaşam alanları bu dönemde pişirme, alet yapımı, yiyecek depolama vb. nedenlerle evlere yeni bölmeler eklenmesini zorunlu kılmıştır.

Bu dönemler hala zanaatta gelişmenin tam olmadığı ve henüz takas ilişkileri zayıftır. Daha çok kabile türü güçlenmeler belirginleşmeye başlamıştır.

İran’da iki önemli dağ sırası görülmektedir. bunlardan biri Zagros digeride Elbruz’dur. Bu iki dağda bulunan kireçtaşı yataklarının taş alet yapımlarına uygun olması yerleşik yaşamı destekleyecek unsulardandır. Dağ arası vadilerin Zagros’ta ekim için uygun alanlar yaratmasına rağmen Zağros ile daha doğudaki İran Yaylası, yerleşim sayısı ve yoğunluğu itibariyle Levant ve Güneydoğu Anadolu – Kuzey Suriye’nin gerisinde kalmışlardır.

İran Neolitiğinin başlangıcı olan Zagros’ların batısı ile doğusu arasında iklim ve bitki türleri açısından büyük farklılıklar vardır. İran’ın Zagros’un batısında kalan kısım erken tarım ve besiciliğin doğum yeridir. Doğu kısmı ise 3000 metreyi aşan ve yerleşimkurmayı zorlaştıran yükseklik ve ilkimin sertliği yüzünden daha tenhadır.

Zağros’u İran Yaylası’na bağlayan doğu tarafının tek avantajı, geniş çayırlardır. Bu çayırlar göçebe çobanlığa elverişli olsa da, sert iklim nedeniyle bölgede tarımyapmak güçtür. İşte bu yüzden, Doğu Zağros’ta saptanan erken yerleşimler MÖ. 6. binyıla (Batı Zağros’taki erken köylerden en az 2 binyıl sonraya) tarihlenirler.

Zagros’un doğu ve batısında ki farklı iklimin, yeryüzü şekillerinin, fauna-floranın, nüfus yoğunluğunun ve komşu toplumlarla etkileşimin neolitikleşme hızı üzerindeki etkilerinin açıkça görülebileceği ender yerlerden biridir. Neolitikleşme hızını değiştiren faktörler olarak bu etkiler açıkça izlenebilmektedir.
Zağros’ta erken yerleşimler, Deh Luran ve İslamabad ovaları ile bunlar arasında kalan Zağros vadilerinde yoğunlaşır. İran’ın ilk uygarlığı ise Susiana Ovası’nda 4. binyıl sonunda doğacaktır.

Zağros’ta erken yerleşimler

İran’da besin üretiminin başlangıcını haber veren erken yerleşimler, Zawi Çemi Şanidar, Kerim Şehir (MÖ.10500-10000), Şeyh-i Abad (MÖ.10100-7600), Çoğa Golan (MÖ.9700-7600), Tepe Asiab (MÖ.8900-8500), Doğu Chia Sabz (MÖ.8900-7500), Ganj Dareh (MÖ.8100-7500), Jani (MÖ.8100-6400), Tepe Guran (MÖ.7600- 6400), Ali Koş (MÖ.7500-6000), Abdül-Hüseyin (MÖ.7500-6200), Çoğa Bonut (MÖ.7200-6200), Çoğa Sefid (MÖ.7200-5700) ve Sarab’dır (MÖ.6200-5500). Adı geçen ilk iki yerleşim, Kuzey Zağros’ta, bugünkü Irak Cumhuriyeti içinde bulunurlar. Diğer 12 yerleşim ise, İran İslam Cumhuriyeti’nin Huzistan, Luristan, Kirmanşah ve İlam eyaletlerinde (Orta Zağros’ta) konumlanırlar.

Bu dağılım bize İran neolitiğinin Orta Zağros’taki dağ-arası vadilerde, dağ eteklerinde ve Aşağı Mezopotamya’ya komşu ovalarda geliştiğini kanıtlamaktadır.

Kaynak: ÇIVGIN, İ. “Batı İran’da Tarım ve Hayvancılığın Başlangıcı: İklim, Doğal Kaynaklar ve Kültürel Temas (MÖ. 10000-7000)”,Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 6(3),767-792, Aralık 2016

Banner
Benzer Yazılar

II. Ramses’e Savaş Kaybettiren Taktiksel Hata

5 Şubat 2021

5 Şubat 2021

Tunç çağı döneminin iki süper gücü Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Savaşı, dünya siyasi ve askeri tarihine damga vurmuştur....

Yeni araştırma Mezopotamya’da güveç yemekleri yendiğini gösteriyor

23 Kasım 2022

23 Kasım 2022

Mezopotamya… İki nehrin arasında medeniyetin yeşerdiği topraklar… İlk kentsel oluşumlarının görüldüğü bu topraklarda arkeologlar gerçekleştirdikleri kazılarla günümüz yaşantısının ilklerini bulmaya...

Yazılı kaynaklar, cinsiyetle ilgili öpüşmenin 4.500 yıl önce Mezopotamya halkları arasında görüldüğünü ortaya koyuyor

18 Mayıs 2023

18 Mayıs 2023

Kopenhag ve Oxford Üniversitesi’nden araştırmacılar, Mezopotamya’da elde edilen yazılı kaynaklarda cinsiyetle ilgili öpüşmenin 4.500 yıl önce Mezopotamya halkları arasında görüldüğünü...

Persler Hakkında Bilinmeyen 5 Gerçek

22 Ocak 2021

22 Ocak 2021

Pers kültürü, 1000 yıldan daha fazla bir süre Yakın Doğu ve Dünya’nın geri kalanını etkiledi. Kültürleri, bir çok yönüyle uzun...

Fizana Kadar Gidenlerin Görmesi Gereken Şehir Ghat!

12 Kasım 2020

12 Kasım 2020

Ghat başkent Trablus’a 1400 km uzaklıkta, Libya-Cezayir sınırının eteklerinde Fezzan’ın (Fizan) güneybatı bölgesinde, batı Libya çölünde yer alan antik bir...

Musul’da Asur dönemi anıtsal kaya oyma kabartması ortaya çıkarıldı

18 Ekim 2022

18 Ekim 2022

Iraklı arkeologlar tarafından Musul’da Maşki Kapısı’nda başlatılan kazı çalışmalarında Asur dönemi anıtsal kaya oyma kabartması ortaya çıkarıldı. Oymalar, M.Ö. 705’ten...

Vigol Ateş Tapınağı’nda Alçı Mobilyalar Ortaya Çıkarıldı

1 Haziran 2021

1 Haziran 2021

İran’ın merkezindeki Vigol Ateş Tapınağı çevresinde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda oymalı bir masa ve sandalyeler de dahil olmak üzere alçıdan yapılmış...

Arkeologlar İnsan Göçünün Tarihini Yeniden Yazabilirler “115.000 Yıllık Ayak İzi”

29 Aralık 2020

29 Aralık 2020

Suudi Arabistan’ın kuzeyindeki eski bir göl yatağının kavrulmuş tortusuna basılmış yedi ayak izi, insanların 115.000 yıl önce bölgede varlığına tanıklık...

Sasani sanatının görkemli hazineleri Tang-e Chogan kabartmaları tehdit altında

9 Mart 2022

9 Mart 2022

Sasani sanatının en güzel örneklerinden Tang-e Chogan kabartmaları, bakımsızlık, liken, mantar ve su sızması gibi doğal nedenler nedeniyle tamamen yok...

Dendera Tapınağının İkinci Restorasyon Aşaması Tamamlandı

10 Mart 2021

10 Mart 2021

Tanrıça Hathor’a adanmış olan Dendera Tapınağı kompleksi uzun bir süredir restorasyon görmekteydi. Yukarı Mısır’da bulunan Dendera tapınağı, tanrıça Hathor’a adanmış...

Golan Tepelerinde Kral Davut Dönemine Ait 3000 Yıllık Kale

28 Kasım 2020

28 Kasım 2020

İsrail Eski Eserler Kurumu’ndan bir arkeolog ekibi, MÖ 11. veya 10. yüzyılda Kral David’in (Kral Davut)  müttefiki Geshurites tarafından kurulduğuna...

İran’dan Kaçırılan Antik Sırlı Tuğlaları İsviçre İade Etti

30 Aralık 2020

30 Aralık 2020

Yaklaşık 40 yıl önce İran’dan kaçırılan 49 sanat eseri İsviçreli yetkililerin yardımlarıyla evlerine iade edildi. Kültürel Miras, Turizm ve El...

Aššur Medeniyetinde Kan Parası

5 Ocak 2021

5 Ocak 2021

Bir kişinin kazaren ya da kasten öldürülmesi sonrası maktulün ailesine verilen paraya kan parası denilmektedir… Günümüz maddi hukukunda tam olarak...

Herkül ve Büyük İskender’e bağlı ikiz tapınaklar Sümer şehri Girsu’da keşfedildi

29 Ocak 2024

29 Ocak 2024

Arkeologlar, Irak’ın güneydoğusunda şu anda Tello olarak bilinen bir Sümer şehri olan Girsu’daki kazılar sırasında biri diğerinin üzerine gömülü iki...

Persepolis Antik Mirasına Yeniden Hayat Veriliyor: Tarihi Yapılar Restore Ediliyor

8 Nisan 2025

8 Nisan 2025

İran’ın güneyindeki UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Persepolis’te, Nevruz tatili sonrasında önemli restorasyon çalışmaları yeniden başladı. Pers İmparatorluğu’nun (MÖ...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]