13 February 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Mısır’ın Kayıp Prensesi “Ankhesenamun”

Ankhesenamun, MÖ 1350 civarında Kral Akhenaten ve Kraliçe Nefertiti‘nin kızı olarak doğdu.

Bir prenses olarak dünyaya gözlerini açan Ankhesenamun’un hayatı göründüğü kadar kolay olmadı. Bir firavunun kızı olmaktan ziyade, Kral Tutankhamun veya Kral Tut’un hazine yüklü mezarı ile ünlendi.

Neden?

Çünkü Ankhesenamun, hem Kral Tut’un üvey kız kardeşi hem de karısıydı.

Mısır bu dönemde dinsel kargaşa yaşıyordu ve iktidarını sürdürmek isteyen bir hanedan vardı. Aslında, yönetici sınıf arasında ensest evlilikler emsalsiz değildi. Sadece bu seferki kurban Ankhesenamun’du o kadar. Onun bu evliliğe sıcak bakıp bakmadığını bilmiyoruz tabii ki..

Ancak görünüşe göre Ankhesenamun’un Tutankhamun ile evliliği onun ilk aile içi evliliği ya da sonuncusu olmayabilir.

Eski Mısır yöneticileri soylarının kutsal olduğunu ve tanrılardan geldiklerini düşünüyorlardı. En azından bunu iddaa ediyorlardı. Bu nedenle ensest onlar için mantıklı bir seçim gibi görünmüşdü. O halde aile içi evlilikler sadece kutsal bir soyu saf tutmakla ilgiliydi!

Genetiği anlamadıkları için ensestin tehlikelerini kavrayamadılar ve bunun bedelini sakatlıklarla ve dermansız hastalıklarla ödediler. Ebeveynliği belirsiz olsa da, birçok kişi Tutankhamun’u bir akraba evliliği kurbanı olduğuna işaret ediyor ve kalıntıları çarpık ayak ve diğer ciddi doğuştan gelen sağlık sorunlarına dair kanıtlar gösteriyor.

Tarihçiler, gizemli kraliyet hanımının Firavun’un üçüncü kızı olarak Nefertiti’nin ölümünden sonra – ama kardeşi Tutankhamun ile evlenmeden önce – babası Akhenaten’in gelini olarak hizmet ettiğine dair ikna edici kanıtlar ortaya çıkardılar. Bu durum sadece Ankhesenamunla da sınırlı değildi muhtemelen ablaları da aynı durumdaydılar. Mezarlarında bulunan birçok cenin bu girişimin başarısızlıkla sonuçlandığını gösteriyor.

Akhenaten, asırlık Mısır dini geleneğini tektanrıcılığa doğru çarpıcı ve benzeri görülmemiş bir şekilde elden geçirme sürecindeydi. Bu dönemde hanedanını bu şekilde  güvence altına almak istemiş olabilir.

Akhenaten’in bu kararı, tüm Mısır güç yapısını zayıflatma potansiyeline sahipti. Dahası, güçlü rahiplerin otoritesinin kaldırılması, hanedanın yalnız kaldığı anlamına geliyordu.

Ankhesenamun Tut ile Evlendi

Başlangıçta kademeli olarak Amun-Ra’dan ve Mısır panteonunun geri kalanından ayrılışın Mısır devleti üzerinde dramatik bir etkisi oldu. Rahiplerin hakları ellerinden alındığında, kontrol orduya ve merkezi hükümete geçti; bürokrasi hüküm sürdü ve bu yolsuzluğu besledi.

Ankhesenamun eşi Kral Tut' a çiçek uzatırken
Ankhesenamun eşi Kral Tut’ a çiçek uzatırken resmedilmiş.Wikimedia Commons

Mısır’ın en büyük dini devrimi Akhenaten’in ölümüyle sona erdi ve Tutankhamun tahta çıktı.

Tutankhamun, genç kız kardeşi Ankhesenamun ile evlendi ve birlikte babalarının radikal dininden hızla geri çekildiler.

Önce, muhtemelen rahiplerin baskısı altında isimlerini değiştirdiler. Tutankhaten, “Aten’in yaşayan görüntüsü” anlamına gelen, babasının güneş diskini Mısır panteonunun geleneksel güneş tanrısı ile değiştirerek adındaki son eki “Amun” olarak değiştirdi.

Genç kral ve kraliçe, ülkeyi yönetmesi için danışmanlara bel bağladı. Bu durum daha fazla kafa karışıklığına yol açtı.

Kral Tut, birçok hastalıktan muzdaripti. Muhtemelen desteksiz yürümekte güçlük çekiyordu. Bu hipotez, ünlü mezarında yüzlerce süslü bastonun keşfedilmesiyle doğrulandı.

Tutankamon’un saltanatı ünlü olmasına rağmen çok kısa sürdü. Kral 19 yaşında öldü. Ölümü hakkında birçok teori öne sürüldü. Ancak araştırmalar, ölüm nedeninin kırık bir bacak olduğunu göstermiştir. Tapınak duvarlarında yapılan resimlerinde her ne kadar bir savaş arabası kullanıyor gibi görünse de genç kral bunu hiç bir zaman yapamadı.

Tutanhamon’un ölümüyle ilgili en son düşünce, sol uyluğundaki bir kırılmadan kaynaklanan bir enfeksiyonu suçluyor- bir araba kazasının sonucu değil, çünkü kral bir dizi fiziksel engelle asla yarışamazdı. Bağışıklık sistemi birkaç sıtma krizinden dolayı zayıfladı ve  enfeksiyonla savaşamadı.

Kral öldü ve Ankhesenamun kendi başının çaresine bakmak zorunda kaldı.

Tut Öldükten Sonra Ankhesenamun’a Ne Oldu?

Ankhesenamun bundan sonra hem kendisine hem de Tut’a yakın olan güçlü bir danışman olan Ay ile evlenmiş olabilir- belki de dedesi olduğu için buna mecbur kalmış olabilir. Ancak tarihsel kayıtlar bu konuda belirsizdir.

Kralın ölümünden sonra hayatın onun için zor olduğunu söylemek mümkün. Ne de olsa kral ve kraliçenin hiç çocuğu olmamıştı.

Hititlerin kralı I. Şuppiluliumaya yazılan tarihsiz bir mektubun yazarı olabilir. Mısırlı bir kraliçe mektubunda kocasının öldüğünü söyler ve Hitit kralından oğullarından birini eş olarak Mısır’a göndermesini ister.

Suppiluliuma oğlu Zananza’yı gönderir, ancak yolda öldürülür. Beklenen kurtuluş asla gelmez.

Ankhesenamun, MÖ 1325 ile 1321 yılları arasında tarihsel kayıtlardan kaybolur- tarihçilerin ölümüne işaret eden bir yokluk olarak düşünülebilir. Ama kimse tam olarak ne olduğunu bilmediği için, bazı tarihçiler ondan “Mısır’ın Kayıp Prensesi” olarak bahseder.

Antik Mısır’ın en çekişmeli dönemlerinden birinde Ankhesenamun’un rolü kasıtlı olarak kaybedildi, sadece on yıllar sonra iktidara gelen yeni hanedan tarafından tarih kayıtlarından çıkarıldı.

Yeni hükümdarlar Akhenaten’i kafir olarak damgaladılar, onu ve torunlarını firavunlar listesinden çıkardılar.

Banner
Benzer Yazılar

Suudi Arabistan’daki deve oymaları 8000 yaşında!

15 Eylül 2021

15 Eylül 2021

Suudi Arabistan’da bulunan gerçek boyutlu deve oymaları, neredeyse 8.000 yıl önce, çölün yeşil olduğu Neolitik dönemde oyulmuştur. Başlangıçta, bu kabartmaların...

Assur Saraylarından Osmanlıya Kalan Miras “Harem ve Saray Planı”

25 Aralık 2020

25 Aralık 2020

Dünya’da ilk emperyalist yayılımı gerçekleştiren Akad devletinden sonra tarih sahnesine çıkan Assur devleti Akadlıların yayılım hayallerini gerçeğe dönüştürmüştür. MÖ.9 yüzyılda...

Arkeologlar İnsan Göçünün Tarihini Yeniden Yazabilirler “115.000 Yıllık Ayak İzi”

29 Aralık 2020

29 Aralık 2020

Suudi Arabistan’ın kuzeyindeki eski bir göl yatağının kavrulmuş tortusuna basılmış yedi ayak izi, insanların 115.000 yıl önce bölgede varlığına tanıklık...

Mısırda Güzelliğin Sembolü Kraliçe Nefertiti, Mitanni Prensesi Tadukhipa Olabilir mi?

1 Kasım 2020

1 Kasım 2020

Kraliçe Nefertiti’nin eski Mitanni Krallığından gelen bir prenses olduğu ve adının aslında prenses Tadukhipa olabileceği bazı bilim insanları tarafından öne...

Çömlek İçinde Gömülü 3800 Yıllık Bebek İskeleti

30 Aralık 2020

30 Aralık 2020

İsrailli arkeologlar kazı çalışmalarına ara vermeden devam ediyorlar. Son kazılarda çıkarılan çömlek içindeki 3800 yıllık bebek iskeleti heyecan yarattı. Ariel...

Antik Asur kenti Nimrud’da tanrıça İştar’ı tasvir eden türünün ilk örneği taş stel ortaya çıkarıldı

27 Haziran 2023

27 Haziran 2023

Pennsylvania Üniversitesi ve Iraklı arkeologlardan oluşan kazı ekibi Asur kenti Nimrud’da tanrıça İştar’ı tasvir eden türünün ilk örneği büyük bir...

Girsu’daki son kazılarda Sümerlerin uygarlığı kurtaran yenilikçi teknolojisi ortaya çıkarıldı

24 Kasım 2023

24 Kasım 2023

Irak’ın güneyindeki modern Nasıriye kentinin yakınında yer alan antik Girsu kentinde, British Museum’un yakın zamanda yaptığı kazılarda, Sümerlerin 4000 yıl...

Irak’ta arkeologlar 2700 yıllık şarap presi buldu

24 Ekim 2021

24 Ekim 2021

Kuzey Irak’taki Faida’da, yaklaşık dokuz kilometre (5,5 mil) uzunluğunda bir sulama kanalının duvarlarına oyulmuş taş oymalar ve büyük ölçekli bir...

Golan Tepelerinde Kral Davut Dönemine Ait 3000 Yıllık Kale

28 Kasım 2020

28 Kasım 2020

İsrail Eski Eserler Kurumu’ndan bir arkeolog ekibi, MÖ 11. veya 10. yüzyılda Kral David’in (Kral Davut)  müttefiki Geshurites tarafından kurulduğuna...

Eski Çağda Kütüphane Savaşları!

31 Ekim 2020

31 Ekim 2020

Biri dünyanın en eski ve büyük kütüphanesi diğeri 100 yıl sonra ona rakip olarak doğmuş. Bu iki eşsiz kütüphanenin ilginç...

Esna Tapınağında Tozların Altından Çıkan Koca Evren

23 Kasım 2020

23 Kasım 2020

Esna Tapınağı uzun bir süredir yenilenmeyi ve yeniden nefes almayı beklerken geçtiğimiz günlerde eski renklerine kavuşmanın sevincini yaşamıştı. Bizde bu haberi...

Arkeologlar, 1386 yıl önce aynı adı taşıyan ünlü savaşa tanık olan Jalula antik kentinin izlerini keşfetti

2 Aralık 2023

2 Aralık 2023

Irak Devlet Eski Eserler ve Miras Kurulu (SBAH), Jalula antik kentinin sınırlarının ve çeşitli yapılarının keşfedildiğini duyurdu. Irak Devlet Eski...

Beyrut Baalbek Pazarında Roma Mozaiği Bulundu

31 Aralık 2020

31 Aralık 2020

Beyrut’un kuzeydoğusunda ki Baalbek’te bir pazarı kazan işçiler MÖ 60 ile MS 300 yılları arasındaki Roma işgaline tarihlenen bir mozaik...

Asur ordusu antik Yahudi şehri Lachish’i nasıl fethetti

9 Kasım 2021

9 Kasım 2021

Arkeologlar, Kral Sanherib’in askerlerinin 2.700 yıl önce Yahudi Lachish şehrini yenmelerini sağlayan devasa kuşatma rampasını nasıl inşa ettiklerini keşfettiler. Antik...

Balawat (Imgur Enlil) Kapı Kabartmaları

2 Mart 2021

2 Mart 2021

Balawat, Dicle ve Zap Irmağının keşiştiği yani Assur üçgeni adı verilen bölgede yer almaktadır. Birinci başkent Kalhu güneyde, Durşarrukin en...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]