29 March 2023 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Mısır’ın Kayıp Prensesi “Ankhesenamun”

Ankhesenamun, MÖ 1350 civarında Kral Akhenaten ve Kraliçe Nefertiti‘nin kızı olarak doğdu.

Bir prenses olarak dünyaya gözlerini açan Ankhesenamun’un hayatı göründüğü kadar kolay olmadı. Bir firavunun kızı olmaktan ziyade, Kral Tutankhamun veya Kral Tut’un hazine yüklü mezarı ile ünlendi.

Neden?

Çünkü Ankhesenamun, hem Kral Tut’un üvey kız kardeşi hem de karısıydı.

Mısır bu dönemde dinsel kargaşa yaşıyordu ve iktidarını sürdürmek isteyen bir hanedan vardı. Aslında, yönetici sınıf arasında ensest evlilikler emsalsiz değildi. Sadece bu seferki kurban Ankhesenamun’du o kadar. Onun bu evliliğe sıcak bakıp bakmadığını bilmiyoruz tabii ki..

Ancak görünüşe göre Ankhesenamun’un Tutankhamun ile evliliği onun ilk aile içi evliliği ya da sonuncusu olmayabilir.

Eski Mısır yöneticileri soylarının kutsal olduğunu ve tanrılardan geldiklerini düşünüyorlardı. En azından bunu iddaa ediyorlardı. Bu nedenle ensest onlar için mantıklı bir seçim gibi görünmüşdü. O halde aile içi evlilikler sadece kutsal bir soyu saf tutmakla ilgiliydi!

Genetiği anlamadıkları için ensestin tehlikelerini kavrayamadılar ve bunun bedelini sakatlıklarla ve dermansız hastalıklarla ödediler. Ebeveynliği belirsiz olsa da, birçok kişi Tutankhamun’u bir akraba evliliği kurbanı olduğuna işaret ediyor ve kalıntıları çarpık ayak ve diğer ciddi doğuştan gelen sağlık sorunlarına dair kanıtlar gösteriyor.

Tarihçiler, gizemli kraliyet hanımının Firavun’un üçüncü kızı olarak Nefertiti’nin ölümünden sonra – ama kardeşi Tutankhamun ile evlenmeden önce – babası Akhenaten’in gelini olarak hizmet ettiğine dair ikna edici kanıtlar ortaya çıkardılar. Bu durum sadece Ankhesenamunla da sınırlı değildi muhtemelen ablaları da aynı durumdaydılar. Mezarlarında bulunan birçok cenin bu girişimin başarısızlıkla sonuçlandığını gösteriyor.

Akhenaten, asırlık Mısır dini geleneğini tektanrıcılığa doğru çarpıcı ve benzeri görülmemiş bir şekilde elden geçirme sürecindeydi. Bu dönemde hanedanını bu şekilde  güvence altına almak istemiş olabilir.

Akhenaten’in bu kararı, tüm Mısır güç yapısını zayıflatma potansiyeline sahipti. Dahası, güçlü rahiplerin otoritesinin kaldırılması, hanedanın yalnız kaldığı anlamına geliyordu.

Ankhesenamun Tut ile Evlendi

Başlangıçta kademeli olarak Amun-Ra’dan ve Mısır panteonunun geri kalanından ayrılışın Mısır devleti üzerinde dramatik bir etkisi oldu. Rahiplerin hakları ellerinden alındığında, kontrol orduya ve merkezi hükümete geçti; bürokrasi hüküm sürdü ve bu yolsuzluğu besledi.

Ankhesenamun eşi Kral Tut' a çiçek uzatırken
Ankhesenamun eşi Kral Tut’ a çiçek uzatırken resmedilmiş.Wikimedia Commons

Mısır’ın en büyük dini devrimi Akhenaten’in ölümüyle sona erdi ve Tutankhamun tahta çıktı.

Tutankhamun, genç kız kardeşi Ankhesenamun ile evlendi ve birlikte babalarının radikal dininden hızla geri çekildiler.

Önce, muhtemelen rahiplerin baskısı altında isimlerini değiştirdiler. Tutankhaten, “Aten’in yaşayan görüntüsü” anlamına gelen, babasının güneş diskini Mısır panteonunun geleneksel güneş tanrısı ile değiştirerek adındaki son eki “Amun” olarak değiştirdi.

Genç kral ve kraliçe, ülkeyi yönetmesi için danışmanlara bel bağladı. Bu durum daha fazla kafa karışıklığına yol açtı.

Kral Tut, birçok hastalıktan muzdaripti. Muhtemelen desteksiz yürümekte güçlük çekiyordu. Bu hipotez, ünlü mezarında yüzlerce süslü bastonun keşfedilmesiyle doğrulandı.

Tutankamon’un saltanatı ünlü olmasına rağmen çok kısa sürdü. Kral 19 yaşında öldü. Ölümü hakkında birçok teori öne sürüldü. Ancak araştırmalar, ölüm nedeninin kırık bir bacak olduğunu göstermiştir. Tapınak duvarlarında yapılan resimlerinde her ne kadar bir savaş arabası kullanıyor gibi görünse de genç kral bunu hiç bir zaman yapamadı.

Tutanhamon’un ölümüyle ilgili en son düşünce, sol uyluğundaki bir kırılmadan kaynaklanan bir enfeksiyonu suçluyor- bir araba kazasının sonucu değil, çünkü kral bir dizi fiziksel engelle asla yarışamazdı. Bağışıklık sistemi birkaç sıtma krizinden dolayı zayıfladı ve  enfeksiyonla savaşamadı.

Kral öldü ve Ankhesenamun kendi başının çaresine bakmak zorunda kaldı.

Tut Öldükten Sonra Ankhesenamun’a Ne Oldu?

Ankhesenamun bundan sonra hem kendisine hem de Tut’a yakın olan güçlü bir danışman olan Ay ile evlenmiş olabilir- belki de dedesi olduğu için buna mecbur kalmış olabilir. Ancak tarihsel kayıtlar bu konuda belirsizdir.

Kralın ölümünden sonra hayatın onun için zor olduğunu söylemek mümkün. Ne de olsa kral ve kraliçenin hiç çocuğu olmamıştı.

Hititlerin kralı I. Şuppiluliumaya yazılan tarihsiz bir mektubun yazarı olabilir. Mısırlı bir kraliçe mektubunda kocasının öldüğünü söyler ve Hitit kralından oğullarından birini eş olarak Mısır’a göndermesini ister.

Suppiluliuma oğlu Zananza’yı gönderir, ancak yolda öldürülür. Beklenen kurtuluş asla gelmez.

Ankhesenamun, MÖ 1325 ile 1321 yılları arasında tarihsel kayıtlardan kaybolur- tarihçilerin ölümüne işaret eden bir yokluk olarak düşünülebilir. Ama kimse tam olarak ne olduğunu bilmediği için, bazı tarihçiler ondan “Mısır’ın Kayıp Prensesi” olarak bahseder.

Antik Mısır’ın en çekişmeli dönemlerinden birinde Ankhesenamun’un rolü kasıtlı olarak kaybedildi, sadece on yıllar sonra iktidara gelen yeni hanedan tarafından tarih kayıtlarından çıkarıldı.

Yeni hükümdarlar Akhenaten’i kafir olarak damgaladılar, onu ve torunlarını firavunlar listesinden çıkardılar.

Banner
Benzer Yazılar

Kayıtlara Geçen En Eski Jinekolojik Tedavi

23 Aralık 2020

23 Aralık 2020

Bilim insanları yaptıkları son araştırmalarda 4000 yıl öncesine ait bir mumyada antik mısır tıp papirüslerinde yazdığı gibi bir tedavi uygulamasıyla...

Aššur Medeniyetinde Kan Parası

5 Ocak 2021

5 Ocak 2021

Bir kişinin kazaren ya da kasten öldürülmesi sonrası maktulün ailesine verilen paraya kan parası denilmektedir… Günümüz maddi hukukunda tam olarak...

Neandertaller ve Homo Sapiens Aynı Teknolojiyi Kullanmış

15 Şubat 2021

15 Şubat 2021

Uzun zamandır Nubian teknolojisini sadece Homo sapiens’in kullandığı düşünülüyordu. Yapılan yeni araştırma sonuçları Neandertaller ve Homo sapiens’in aynı teknolojiyi kullandığını...

Esna Tapınağında Tozların Altından Çıkan Koca Evren

23 Kasım 2020

23 Kasım 2020

Esna Tapınağı uzun bir süredir yenilenmeyi ve yeniden nefes almayı beklerken geçtiğimiz günlerde eski renklerine kavuşmanın sevincini yaşamıştı. Bizde bu haberi...

Her Devrin Fenomeni, Paranın Enteresan Tarihi

28 Ekim 2020

28 Ekim 2020

“Paraya dair yazmak onu elde etmekten daha kolaydır; ve onu kazananlar, para hakkında sadece yazmayı başarabilenlere büyük destek verirler. “Voltaire,...

Arkeologlar İnsan Göçünün Tarihini Yeniden Yazabilirler “115.000 Yıllık Ayak İzi”

29 Aralık 2020

29 Aralık 2020

Suudi Arabistan’ın kuzeyindeki eski bir göl yatağının kavrulmuş tortusuna basılmış yedi ayak izi, insanların 115.000 yıl önce bölgede varlığına tanıklık...

Suudi Arabistan’daki deve oymaları 8000 yaşında!

15 Eylül 2021

15 Eylül 2021

Suudi Arabistan’da bulunan gerçek boyutlu deve oymaları, neredeyse 8.000 yıl önce, çölün yeşil olduğu Neolitik dönemde oyulmuştur. Başlangıçta, bu kabartmaların...

Golan Tepelerinde Kral Davut Dönemine Ait 3000 Yıllık Kale

28 Kasım 2020

28 Kasım 2020

İsrail Eski Eserler Kurumu’ndan bir arkeolog ekibi, MÖ 11. veya 10. yüzyılda Kral David’in (Kral Davut)  müttefiki Geshurites tarafından kurulduğuna...

Dünyanın En Eski Yer Adı İşaretleri

4 Aralık 2020

4 Aralık 2020

Dünya’nın tarihi boyunca eski kültürlere ve yaşamlara ilgimiz ve merakımız her geçen gün artarak devam etmekte. Araştırmacılar insanoğlunun merakından yola...

Babil tabletinde Dünya’nın en eski hayalet çizimi

17 Ekim 2021

17 Ekim 2021

British Museum depolarında bulunan 3 bin 500 yıllık Babil çivi yazılı tablette Dünya’nın en eski hayalet çizimi tespit edildi. British...

Eskiçağ Toplumlarında Şifa İçin Köpek Kullanılıyordu

24 Nisan 2021

24 Nisan 2021

Köpek deyince akıllara dostluk gelir. İnsan ile köpek arasındaki bu dostluk neolitik çağ ile birlikte görülmeye başlar. İnsanın yerleşik düzene...

Mezopotamya’nın fazla bilinmeyen Sümer kraliçesi Puabi

11 Şubat 2022

11 Şubat 2022

Mezopotamya’nın bereketli topraklarında kurulan Ur Kent Devleti, Hindistan’a kadar uzanan ticaret yolunun ana limanıydı. Dolayısıyla dönemin zengin ve güçlü Sümer...

Suudi Arabistan’ın Kızıldeniz Projesi

8 Aralık 2020

8 Aralık 2020

Suudi Arabistan batı kıyısında yer alan 28.000 kilometrekarelik ve 90’dan fazla adayı kapsayacak olan dev bir turizm projesi hazırlığında. İlk...

Giza’nın Gizemleri

26 Kasım 2020

26 Kasım 2020

Büyük Piramit, antik dünyanın ayakta kalan nadir eserlerinden birisidir. Bu devasa yapılar günümüzdeki ziyaretçilerine güçlü bir hanedanlığa bakma şansı veriyor....

Katar Müzesi Asaila’da Yaptığı Yeni Keşifleri Duyurdu

13 Ocak 2021

13 Ocak 2021

Katar Müzeleri Arkeoloji Bölümü (QM), Katar’ın batısında, Umm Bab’ın yaklaşık 12 kilometre doğusunda yer alan ve ülkenin en eski arkeolojik...

Yorumlar
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]