10 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Uzuncaburç Antik Kenti’ne Özel Restorasyon

Helenistik dönemin önemli tapınak merkezlerinden ve iyi korunmuş şehirlerinden biri olan Uzuncaburç 2300 yıllık tarihini en iyi şekilde yansıtacak bir şekilde restore edilecek özel bir proje kapsamına alındı.

Mersin’in Silifke ilçesine 30 km kuzeyinde yer alan Uzuncaburç Helenistik dönemde Diokaisareia adıyla bilinmektedir.

Kent Seleukos İmparatorluğu döneminde Olba’nın tapınak merkezi olarak kullanım görmekteydi. Roma İmparatorluğu döneminde İmparator Vespainous döneminde şehir statüsüne getirilmiştir. Şehre para basma hakkıda verilmişti. Roma İmparatorluğunun Hristiyanlığı kabul etmesinden sonra şehirdeki bir çok tapınak kiliseye dönüştürülmüştür.

Şehirde antik tiyatronun yanısıra, Zeus tapınağı, Şans (Tyche) tapınağı, Helenistik kule, bir krala ait olduğu düşünülen anıt bir mezar ve nekropol alanı bulunmaktadır.

Türklerin Anadolu’ya gelmesinden sonra şehrin sembolü olan yüksekteki burç nedeniyle “Uzuncaburç” adı verilmiştir.

Anadolu Ajansının yaptığı habere göre, Arkeolojik çalışmaları Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Aydınoğlu başkanlığındaki ekip tarafından antik kent için hazırlanan, Kültür ve Turizm Bakanlığınca da kabul edilerek 2021 yatırım programına alınan restorasyon ve rölöve çalışmalarının bu yıl başlaması planlanıyor.

Uzuncaburç’taki tarihi tiyatroyu merkeze alan çalışmalarda antik kentin özgün halinin korunarak turizme kazandırılması hedefleniyor.

Uzuncaburç anfi tiyatro

Mersin Valisi Ali İhsan Su, anti kentteki incelemelerinin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, Uzuncaburç’un kentin en önemli turizm destinasyonlarından biri olduğunu söyledi.

Restorasyon çalışmalarının arkeolojik eserlerin projelendirilmesiyle başladığını belirten Su, “Antik tiyatro, Temenos Duvarı ve Helenistik Kule’nin projeleri hazırlandı. Çalışmalar bu yıl antik tiyatronun restorasyonuyla başlayacak. Bölgede 11 ev var, bu evlerin kamulaştırılması da yapıldı. Restorasyon çalışmalarının ardından evleri turizme kazandıracağız. Bunlar, misafirlerin ihtiyaçlarına göre butik otel, kafe, sergi evi gibi amaçlarla projelendirilecek.” dedi.

Su, bölgedeki kazılarda yaklaşık 1 kilometre uzunluğunda Roma yolunun ortaya çıkarıldığını da vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Uzuncaburç için çok özel bir destinasyon projesi yapıyoruz. Buraya gelenler hem antik kenti ziyaret edecek hem bungalov evlerden yararlanacak. Aynı zamanda Roma yolunda trekking yapıp, Narlıkuyu’ya inebilecekler. Proje bittiği zaman buranın turizm cazibesini inşallah çok daha iyi bir noktaya getirmiş olacağız. Çalışmalarımız hızla devam ediyor. Çevre düzenlemesi dahil tüm çalışmaları en kısa sürede tamamlayıp, misafirlerimizin hizmetine sunacağız.”

“Anadolu’nun yerel halklarından itibaren yerleşim gördüğünü düşünüyoruz”

Kazı başkanı Aydınoğlu ise Uzuncaburç’un, Helenistik dönemin en önemli kentlerinden biri olduğunu vurguladı.

Antik kentin, dönemi için kutsal alanları barındırdığını aktaran Aydınoğlu, “Antik kentteki Zeus Tapınağı, Zeus olarak adlandırılan tanrıya atfedilen ve tüm bölgenin dini merkezi olarak işlem gören çok büyük bir yapı. Temenos diye adlandırılan etrafındaki duvarı, tapınağı, anıtsal giriş kapısıyla birlikte belki de Helenistik dönemin antik dünyadaki en büyük yapılarından biri. Bu nedenle Uzuncaburç’u bir dini merkez ve bölgeni başkenti olarak tanımlayabiliriz.” ifadesini kullandı.

Aydınoğlu, Uzuncaburç’un çevresiyle güçlü bir etkileşiminin olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:

“Uzuncaburç, çevresine çok hakim bir antik kent. Başkent olmasından kaynaklı olarak tüm çevreyle, Erdemli ve Silifke ilçeleriyle iletişimi var. Sahil yollarının tamamının buraya bağlandığı görülebilir. Birçok yolla buraya ulaşabilirsiniz ki bu durum, antik kent döneminde de günümüzde de böyledir. Çevresinde kırsal yerleşimler, kaleler, kuleler var. Bu, başkenti korumak ve kollamak içindir. Tarımsal alanda da baktığımızda bölgedeki antik çiftliklerin tamamı antik kent etrafına yayılmıştır.”

Tarihi yerin ev sahipliği yaptığı antik tiyatroya da değinen Aydınoğlu, “Uzuncaburç’taki antik tiyatro, bizler için çok önemli. Son yıllarda burada arkeolojik kazılar yaptık. 3 bin kişilik kapasiteye sahip, çok iyi korunmuş bir antik tiyatro. Sahne binası iki katlı bir yapı. Deprem nedeniyle üst yapısı çökmüş ancak toprak altından olduğu gibi çıkardık. Burasının restorasyonuyla ilgili proje başlatıldı, kuruldan geçti. Hem restorasyon hem güçlendirme çalışmalarına Kültür ve Turizm Bakanlığımızın destekleriyle bu yıl içerisinde başlamayı planlıyoruz.” ifadesini kullandı.

Aydınoğlu, bölgede milattan önce 3. ve 2. yüzyıla tarihlenen yapılar olduğuna dikkati çekerek, “Özetle 2 bin 300 yıl öncesine uzanan bir mimari yapılanma söz konusu.” dedi.

“Uzuncaburç’un yapılaşma anlamında Anadolu’nun yerel halklarından itibaren yerleşim gördüğünü düşünüyoruz.” diyen Aydınoğlu, bölgedeki kültürel yapıyla ilgili araştırmaların sürdüğünü ifade etti.

Antik kenti çevreleyen duvarlarda bugüne kadar ulaşmış önemli bir yazıtın da olduğunu vurgulayan Aydınoğlu, “Antik kenti çevreleyen duvardaki yazıtta, Büyük İskender’in generallerinden 1. Seleukos Nikator’un buraya geldiği ve Zeus Tapınağı’nın çatısını onarttığı yazıyor. Bu yazı bize buranın en azından milattan önce 3. yüzyılda kutsal olduğunu kanıtlıyor. Bu olay bizim için çok önemli.” diye konuştu.

Banner
Benzer Yazılar

Romalılarda çarmıha germenin ilk kanıtı Cambridgeshire köyünde keşfedildi

9 Aralık 2021

9 Aralık 2021

İngiltere’nin Cambridgeshire köyünde, Romalıların suçlulara uyguladıkları ceza yöntemi çarmıha gerilmenin en eski kanıtı keşfedildi. Çarmıha gerilme yöntemi Roma döneminin en...

Sudan’ın başkenti Hartum’da Hristiyan figürel sahnelerle kaplı gizemli bir oda kompleksi keşfedildi

8 Nisan 2023

8 Nisan 2023

Sudan’ın başkenti Hartum’da iç kısımları Hıristiyan sanatına özgü figürel sahnelerle kaplı, güneşte kurutulmuş tuğladan yapılmış gizemli bir oda kompleksi keşfedildi....

Japon Arkeologlar Kaman Kalehöyük’te 4.200 Yıllık Demir İşçiliğine Dair Kanıt Buldu

19 Şubat 2025

19 Şubat 2025

Japon arkeologlar, Orta Anadolu’daki Kaman Kalehöyük kazı alanında 4.200 yıllık bir Tunç Çağı katmanında demir işçiliğinin tarihini değiştirebilecek önemli kanıtlar...

Kazakistan çevre gönüllüleri Bronz Çağı petroglifleri keşfetti

2 Mayıs 2024

2 Mayıs 2024

Kazakistan’ın Zhambyl bölgesinde Taza (Temiz) Kazakistan çevre kampanyasının gönüllüleri tarafından yeni Tunç Çağı petroglifleri keşfedildi. Sarısu ilçesindeki Aktogay köyünden yaklaşık...

Aizanoi kazılarında kemik atölyesi ortaya çıkarıldı

13 Kasım 2021

13 Kasım 2021

UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’nde yer alan Aizanoi Antik Kenti’nde gerçekleştirilen kazı çalışmalarında kemik atölyesi ve kandil dükkanı ortaya çıkarıldı. İkinci...

Beş yıl boyunca uzmanlar Esna kentindeki tapınak tavanında çok sayıda kabartma ortaya çıkardılar

20 Ekim 2023

20 Ekim 2023

Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı ve Tübingen Üniversitesi’nin ortak projesi olan Esna kentindeki tapınak tavanında astronomik temsillere sahip çok...

Müzelerde sergilenen eserler hint yağı ile korunabilir mi?

22 Nisan 2023

22 Nisan 2023

Müzelerde sergilenen eserler üzerinde birçok potansiyel tehlike bulunuyor. Toprağın altında yüzlerce binlerce koruna gelmiş eserler, ışık, nem, sıcaklık, hava kirliliği,...

Sular çekilince Kura-Aras Kültürü izlerini taşıyan Pulur Sakyol ve Yeniköy höyükleri gün yüzüne çıktı.

7 Aralık 2021

7 Aralık 2021

Kura Nehri ile Aras Nehri arasında kalan alanda kurganlarla temsil edilen Kura-Aras Kültürü izlerini taşıyan önemli kültürel alanları Pulur Sakyol...

Gizli Taş Çemberlerin Sırları Ortaya Çıkarılmayı Bekliyor

17 Kasım 2020

17 Kasım 2020

İskoçya’da St Andrews Üniversitesi’ndeki araştırmacıların ünlü Calanais çemberine yakın bölgede gömülü olan taşlar hakkında daha fazla bilgi ortaya çıkarmalarına olanak...

Göbeklitepe üzerindeki sır perdesini aralayacak yeni buluntulara ulaşıldı

26 Ekim 2022

26 Ekim 2022

Neolitik Çağ’ın başlangıç tarihini değiştirecek Göbeklitepe kazılarında bu yıl yerleşik düzene ait yeni buluntulara ulaşıldı. Kazılarda ortaya çıkarılan günlük kullanım...

Arkeologlar Van İremir Höyük’te Erken Tunç Çağına Ait Yaşam Alanı Buldu!

11 Ekim 2020

11 Ekim 2020

Van’ın Gürpınar ilçesindeki İremir Höyük’te (Höyük) Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kazılarda, muhtemelen erken Tunç Çağı’na ait bir dizi...

Dünyanın En Eski “Emojileri” Bulunmuş Olabilir

3 Şubat 2021

3 Şubat 2021

Günümüzden binlerce yıl önce henüz yazı dili gelişmeden insanlar birbiri ile iletişime geçmek için tarih öncesi emojileri kullanmış olabilirler mi?...

2500 Yıllık Afrodit Tapınağı Keşfedildi

2 Ocak 2021

2 Ocak 2021

Arkeologlar, İzmir iline bağlı Çeşme ve Urla ilçesi civarında Tanrıça Afrodit adına yapılmış 2500 yıllık bir tapınak keşfettiler. İzmir’e bağlı...

Theodosius Limanı’ndaki gemi enkazında bulunan 1.600 yıllık kadın sandalet ve tarak

14 Nisan 2023

14 Nisan 2023

Marmara Denizi kıyısında inşa edilen ikinci büyük liman olan Theodosius Limanı’nın (Portus Theodosiacus) kazıları sırasında ortaya çıkarılan 1.600 yıllık sandalet...

Peru’da 5000 Yıllık Caral Uygarlığında Yüksek Statülü Kadının Tüylü Mantolu Gömütü Bulundu

27 Nisan 2025

27 Nisan 2025

Peru’da arkeologlar Áspero arkeolojik sahasında Amerika kıtasının bilinen en eski medeniyeti olan Caral’ın önemli bir parçası olan antik balıkçı yerleşiminde...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]