19 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

M. Ö. 5 bin yılında süt üreticiliği Kafkasya topluluklarında görülüyor

Yeni bir çalışma, peynir, tereyağı, yoğurt, kaymak gibi süt ürünlerinin Kafkasya topluluklarında M. Ö. 5 bin yıllarında tüketildiğini gösterdi.

Neolitik dönem ile birlikte başta koyun, keçi, domuz gibi küçükbaş hayvanlar yetiştirilmekte etinden, sütünden, yün ve derisinden yararlanılmaktadır.

Erken ve orta Holosen sırasında (yaklaşık 9,0–3,5 bin yıl önce) süt ürünleri Avrupa, Afrika ve Asya’da insan gıda sistemlerinin gelişiminde hayati bir rol oynadı.

Süt, protein, yağ, şeker (laktoz), vitaminler ve kalsiyum gibi mineraller açısından zengin güçlü bir hayvansal gıdadır. Bunun yanında, çok çabuk bozulmasından dolayı da saklanması zordur. Ancak, mikrobiyal fermantasyon ve diğer manipülasyon biçimleri yoluyla yoğurt, süzme peynir, peynir ve tereyağı gibi ürünlere dönüştürülerek daha uzun yararlanabilmektedir.

Anadolu’da yaklaşık 7 bin yıl önce koyun, domuz, keçi ve sığır yetiştirildiği bilinmektedir. Hayvanlar, eti, sütü dışında taşınma ve saban kullanmı için de yetiştirilmekteydi. M. Ö. 6. binyılın sonları ile yetiştiricilik hem Avrupa’ya hem de Afrika’ya yayıldı.

Kafkas topluluklarında küçükbaş yetiştiriciliği ve mandıracılık

Anadolu merkezli yayılım gösteren küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ve mandıracılık, Kafkasya bölgesine ne zaman geçtiğine dair bir bilgi netleşmiş değildir.

Eski Çağ'da Kafkasya hayvan dağılımı

Mezolitik Çağ’dan Eneolitik Çağ’a kadar, güney Rusya ovasında ve Kafkasya bölgesinde yaşayan insanlar yaban öküzü, saiga antilopu, kızıl geyik, tarpan avladılar.

Evcilleştirilmiş koyun, keçi, sığır ve domuz hayvancılığı Anadolu’dan Kuzey Kafkasya bozkırlarına M. Ö. beşinci binyılda ya Pontus çevresi yoluyla ya da başka yollarla yayıldığı düşünülüyor. M. Ö. beşinci binyılın ortalarında, Ukrayna’daki Cucuteni-Trypillia kültürünün ilk çiftçileri, Karadeniz’in kuzeyindeki bozkır popülasyonlarıyla düzenli olarak etkileşime giriyorlardı. Güney Kafkasya ve Anadolu tarım pastoralist gruplarıyla genetik olarak ilişkili Eneolitik popülasyonlar, Kuzey Kafkasya piedmont bozkırlarında yerleşik hale geldi.

Koyun yünü M. Ö. üçüncü binyılın başlarında Kuzey Kafkasya’da görülüyor. Bununla birlikte, Pontik-Hazar bozkırında erken sütçülük için mevcut kanıtlar, şimdiye kadar sadece doğu kesimlerinde izlenmiştir. Bundan önce yapılan izotopik çalışmalar ile süt ürünleri tüketiminin net göstergeleri ortaya konulmamıştı.

Kuzey Kafkasya piedmont bozkırındaki en eski agropastoralist toplulukların mandıracılıkla uğraştığı düşünülmemiştir. Güney Kafkasya’daki Neolitik agropastoralist topluluklar arasında süt üretimi için ise hayvan yönetimine ilişkin çok az gösterge vardır. Kafkasya’daki Geç Tunç Çağı yerleşimlerinde yapılan zooarkeolojik çalışmaların, koyunların süt üretimi için kasıtlı olarak tutulduğuna dair açık kanıtlar bulması ancak M. Ö. ikinci binyıl tarihindedir. Sığır yetiştiriciliği ise, M. Ö. 2 bin Tunç Çağı dönemi ile görülür.

DAI’nin Avrasya Departmanı ve Leipzig’deki Max Plank Evrimsel Antropoloji Enstitüsü uzmanları biyomoleküler yöntem ile diş tartarları üzerinde gerçekleştirdikleri çalışmayla Kafkasya bölgesinde süt ürünlerinin tüketilme tarihi noktasında ilk güvenilir bilgiyi sundular.

Kafkasya bölgesinde sütçülüğün ortaya çıkışı

Kuzey Kafkasya’daki (n=27) ve Güney Kafkasya’nın komşu bölgelerindeki (n=9), Oka-Volga-Don (n=7) ve Ostural’daki (n=2) 29 yerleşim yerinden 45 kişinin tartarı örneklenebildi. ve analiz edildi. Süt proteinleri, tüm zaman dilimlerinde analiz edilen 45 kişiden 34’ünde tanımlandı. 31 bireyde protein verimi, başlıca geviş getirenlerin, yani koyun, keçi ve ineklerin sütünü tanımlamak için yeterliyken, üç bireyin süt proteinleri spesifik olmayan peptitler ile temsil edildi.

Proteom analiz uzmanları Christina Warinner ve Ashley Scott, Kuzey Kafkasya’da süt tüketiminin tüm dönemlerde ve incelenen ekozonlarda yaygın olduğunu tespit etti. İncelenen 27 kişiden 26’sında süt proteinleri tespit edildi. Süt ürünleri Kuzey Kafkasya’da M. Ö. 5. binyılın sonlarından beri kullanılmaktadır. Ancak kanıtlar hala niceliksel olarak düşük. M. Ö. 4. binyılın erken Tunç Çağı Maykop kültürü ve erken Yamnaya kültüründe hemen hemen yalnızca koyunlardan elde edilen süt proteinleri bulunmuştur, bu nedenle neredeyse yalnızca koyun sütünden yapılan ürünlerin tüketimi söz konusudur. Sadece geç Yamnaya kültürü, Kuzey Kafkas kültürü ve yeraltı mezarlığı kültürü türlerin yelpazesini genişletti.

Erken Tunç Çağı bireylerinde süt proteinlerinin saptanması, M. Ö. 4. binyılda Kuzey Kafkasya’da olduğu iddiası/gerçekleşmesi için sağlam bir temel oluşturmaktadır.

Emergence and intensification of dairying in the Caucasus and Eurasian steppes (Kafkasya ve Avrasya bozkırlarında sütçülüğün ortaya çıkışı ve yoğunlaşması) makale nature.com da yayınlandı.

Banner
Benzer Yazılar

Aziz Thaddeus’un mezarının Eğil Kalesi kazılarında bulunduğu düşünülüyor

15 Kasım 2024

15 Kasım 2024

Diyarbakır’da bulunan Eğil Kalesi’nde sürdürülen arkeolojik kazılarda 1600-1900 yıl öncesine ait mezarlar bulundu. Kazı başkanı Prof. Dr. Vecihi Özkaya, mezarlardan...

Aydıntepe Yer Altı Şehri Kazıları Devam Ediyor

15 Mart 2021

15 Mart 2021

Bayburt’ta 1996 yılında bulunan Altıntepe yer altı şehri kazıları devam ediyor. Altıntepe ilçesinde inşaat kazısı sırasında ortaya çıkarılan yer altı...

Sobibor Ölüm Kampında Öldürülen Çocukların Kimlik Etiketleri Ortaya Çıkarıldı

9 Şubat 2021

9 Şubat 2021

Sobibor ölüm kampının trajik tarihi ortaya çıkarıldı. Arkeologlar, Naziler tarafından doğu Polonya’daki Sobibor ölüm kampında öldürülen dört çocuğun kimlik etiketlerini...

İskitler Sadece Göçebe Bir Halk Değildi, Yerleşik Hayatta Sürdüler

11 Mart 2021

11 Mart 2021

Göçebe ve savaşçı bir halk olarak tanıdığımız İskitler uzun zamandır gizemini koruyan halklardan biridir. Bir çok halkın köken arayışında sahiplenmiş...

İzmir Smyrna Höyüğü’nde 5 Bin Yıllık Seramikler Bulundu: Erken Ticaretin İzleri

26 Eylül 2025

26 Eylül 2025

İzmir’in Bayraklı ilçesinde yer alan Smyrna Höyüğü’nde (yeni adı Bayraklı) yürütülen kazılarda 5 bin yıllık seramik kaplar ortaya çıkarıldı. Buluntular,...

Hattuşa’da heyecanlandıran keşif; 3 Bin 500 yıllık hiyeroglif işaretler bulundu

11 Eylül 2022

11 Eylül 2022

Anadolu’da ilk merkezi devleti kuran Hititler’in başkenti Hattuşa, her kazı sezonunda olduğu gibi bu yılda şaşırtan keşfe sahne oldu. Günümüz...

Sibirya’da 2.000 Yıllık Dans Eden Adam Heykelciği Bulundu

6 Mayıs 2021

6 Mayıs 2021

Rusya’nın en büyük üçüncü bölgesi olan Novosibirsk’teki Ob Nehri üzerinde yeni bir köprü için yapılan kazılarda, on santimetre yüksekliğinde bir...

Pompeii Domus’ta tanrıça Kibele kültü ile ilişkilendirilen pişmiş toprak figürünleri keşfedildi

27 Aralık 2023

27 Aralık 2023

Arkeologlar, Pompeii’deki Via del Vesuvio boyunca “Leda ve Kuğu Evi”nin bitişiğindeki Domus’ta yapılan son kazılarda 13 pişmiş toprak figürün ortaya...

DNA Analizi, Roma Öncesi İtalya’nın en büyüleyici uygarlıkları olan Piceni’nin genetik yapısını belirledi

24 Kasım 2024

24 Kasım 2024

Roma Sapienza Üniversitesi ve İtalyan Ulusal Araştırma Konseyi (CNR) koordinasyonunda uluslararası bir ekip tarafından yürütülen bir çalışma, Piceni’lerin genetik kökenlerini...

Laos Kavanozlar Düzlüğü Sırrını Hala Koruyor

29 Nisan 2021

29 Nisan 2021

Güneybatı Asya ülkelerinden Laos’un dağ sırtlarında yaklaşık 30 mil alan içerisinde bulunan büyük taş kavanoz şeklinde kalıntılar üzerine çalışmalar devam...

Paris Tren İstasyonu’nun yakınında kayıp antik nekropolde 2.000 yıllık mezarlar bulundu

24 Nisan 2023

24 Nisan 2023

Arkeologlar, Paris’in merkezindeki bir tren istasyonunun sadece birkaç metre uzaklıktaki antik nekropolde 50 mezar keşfettiler ve bu mezarlar, günümüz Paris’inin...

İspanya’nın güneyindeki Endülüs’ün kalbinde yeni bir megalitik anıt keşfedildi

6 Mayıs 2023

6 Mayıs 2023

İspanya’daki arkeologlar, uyuyan dev olarak da bilinen La Peña de los Enamorados’un oluşumunu araştırırken daha önce göz ardı edilen bir...

Bitlis Madavans Vadisi Turizme Açılıyor

8 Ocak 2021

8 Ocak 2021

Neolotik çağ dönemi yaşam kalıntılarına rastlanan Bitlis’in Ahlat ilçesinde bulunan Madavans Vadisi‘nde yer alan Mağara Kentler turizme kazandırılıyor. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi...

2000 yıllık hançer, Roma ile kabile savaşçıları arasında uzun zamandır unutulmuş bir savaşın yerini ortaya koyuyor

18 Aralık 2023

18 Aralık 2023

İsviçre’de gönüllü bir arkeolog ve diş hekimliği öğrencisi Lucas Schmid, 2019’da 2000 yıllık gümüş ve pirinç bir hançer keşfetti. Roma...

Arnavutluk’un Dıraç kentinde 1900 yıllık nadir bir mozaik keşfedildi

6 Kasım 2023

6 Kasım 2023

Arnavutluk’un batısındaki Adriyatik Denizi’ndeki liman kenti Dıraç’ta 1900 yıl öncesine ait eşsiz bir mozaik bulundu. Balkanlar’ın en eski ve en...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]