25 April 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Tunç Çağında Görülen Nadir Hastalıkların İlginç Sosyal Boyutları

Nadir Hastalıklar denilince hemen hemen hepimizin aklına gelen şey bu hastalığın çok az kişiyi etkilemiş olmasıdır. Muhtemelen bahsedilen bu hastalık 10.000’de 1 ila 5 kişi arasında kişiyi etkilemiş olan hastalıklardan biridir. Hatta bazı nadir görülen hastalıklarda bu rakam yüzbinlerin üzerindedir. Nadir hastalıklar, günümüzde tıbbi-farmasötik araştırma ve tedavide özel bir alandır.

Peki bu nadir hastalıklara bir de antik nadir hastalıklar olarak sadece insan iskeletlerinden teşhis edebilmek mümkün mü?

Kiel Üniversitesi Klinik Moleküler Biyoloji Enstitüsü’nde fiziksel antropolog olarak çalışan Dr. Katharina Fuchs bu soruyu bizler için araştırmış.

Kuzey Kafkasya Tunç Çağı’ndan (yaklaşık MÖ 2200-1650) bir erkeğin hastalık geçmişini kullanarak, bugün kullanılan nadir hastalıklar için kriterlerin basitçe geçmişe aktarılamayacağı sonucuna varmıştır. Kısa süre önce International Journal of Paleopathology’de yayınlanan bu çalışma, sadece nadir hastalıkların teşhisi ve insidans ve prevalansın yani sıklığın hesaplanmasının araştırmacılar için zorlayıcı olduğunu gösteriyor. Bireysel sakatlığın ve sosyal entegrasyon ve desteğin derecesinin de yeniden yapılandırılması zordur.

kuzey kafkasyada bulunmuş erkek iskeleti
Kuzey Kafkasya eteklerinde bulunan erkek iskeletinin kazılmış mezarı. Fotograf: B.Atabiev, Institut für die Archäologie des Kaukasus, Naltschik

Antropolog K. Fuchs’un, çalışmanın bir parçası olarak incelediği Kafkasya’daki adamın iskeletinden çıkarabileceği birçok sonuç var: Gençliğinden beri nadir bir kalça hastalığı olan Legg-Calvé-Perthes Hastalığından muzdaripti, ve bu içe doğru bükülmüş bacak nedeniyle topallayarak yürümüş olmalıydı. Dahası, bir yetişkin olarak kafatasının ve kalçasının şiddetli kırılmasından sağ kurtuldu. Bunun dışında dişlerinin aşınma kalıpları, dişlerini alışılmış olduğu gibi çalışma süreçlerinde alet olarak kullandığını gösteriyor. Ayrıca, gömüldüğü nesnelerden, özellikle yüksek bir sosyal konuma sahip olmadığı sonucuna varılabilir.

K. Fuchs’un, “Birlikte ele alındığında sonuçlar, bu adamın toplum için önemli olduğunu gösteriyor. Katlandığı kırıklar yüksek düzeyde bakım gerektiriyordu. Yaralarını muhtemelen yoldaşları ona baktığı için atlattı. Bu bize, içerideki insanların nasıl olduğuna dair bir fikir veriyor. Kuzey Kafkasya’da 4.000 yıl önce insanların birbirlerine ve hayatının büyük bir bölümünde fiziksel olarak kısıtlı olan birine nasıl davrandıklarını açıklıyor ” dedi.

Kuzey Kafkasya'dan erkek bireyin sağ ve sol femur kemikleri.
Kuzey Kafkasya’dan erkek bireyin sağ ve sol femur kemikleri. Kemikler, çalışmada incelenen patolojik değişiklikler sergilemektedir. Fotograf:Katharina Fuchs, Institut für Klinische Molekularbiologie

Bu tür düşünceler, eski nadir hastalıklar konusunun çok ötesine geçmekte ve  araştırmanın sosyal boyutunu göstermektedir.

Çalışmanın bir başka sonucuda, eski nadir hastalıklarla ilgili olarak “nadirlik” kriterinin katı eşiklerle tanımlanamayacağıdır. Günümüzde bir hastalığın nadir görülmesi, geçmişte de nadir görüldüğü anlamına gelmez. Bir hastalığın ortaya çıkma nedenlerine, etiyolojiye, ortaya çıkmasına, kaybolmasına ve en ilginç olanı, nadir görülen bir hastalık modelinden ortak bir hastalık modeline geçiş, sosyal ve insani ekolojik dinamiklere bağlıdır. Bu, yaşam tarzını ve dış etkileri önemli bileşenler olarak tanımlayan modern tıbbın bir bulgusudur.

Geçmişteki nadir hastalıklarla ilgili araştırmalar, bu nedenle günümüz hastalıklarını anlamamızla da ilgilidir. Araştırmanın ortak yazarlarından biri olan Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Dr. Julia Gresky şunları vurguluyor: “Antik Nadir Hastalıklar çalışma grubunun araştırması 2019’daki kuruluşundan bu yana, aynı zamanda bugün etkilenen kişilere ulaşma görevi de taşıyor.İnsanoğlunun her zaman nadir hastalıklarla karşı karşıya kaldığına dikkat çekerek halkın bilincine katkıda bulunmayı umuyoruz – ama aynı zamanda etkilenmenin sosyal izolasyon anlamına gelmek zorunda olmadığını da vurguluyoruz.

Makalenin tamamını okumak isterseniz: Kiel Üniversitesi https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1879981720300656?via%3Dihub

Banner
Benzer Yazılar

Thames Nehri’nde 5000 yıllık insan kemiği bulundu

14 Şubat 2022

14 Şubat 2022

Londra Thames Nehri’nde kürek sporu yapan grafik sanatçısı Simon Hunt, nehir yatağı üzerinde bir insan uyluk kemiği veya üst bacak...

Baltık Denizi’nin Derinliklerinde Ortaya Çıkan Taş Devri Mimari Harikası: Avrupa’nın bilinen en büyük Taş Devri yapılarından biri olabilir

13 Şubat 2024

13 Şubat 2024

Baltık Denizi’nin derinliklerinde saklanan Taş Devri’nin mimari harikası, araştırmacılar tarafından keşfedildi. Almanya’nın Mecklenburg Körfezi’nde deniz yüzeyinin 21 metre (69 fit)...

Çorakyerler, Dünya’da benzeri çok az görülen fosillere ev sahipliği yapıyor

24 Ağustos 2022

24 Ağustos 2022

Çankırı’nın Fatih Mahallesi Yapraklı kara yolu çevresindeki Çorakyerler kazı alanı Dünya’da benzeri çok az görülen fosillere ev sahipliği yapıyor. Ankara...

Afrika Timsahları Altı Milyon Yıl Önce İspanya’da Yaşadı mı?

25 Ekim 2020

25 Ekim 2020

Milyonlarca yıl önce, farklı cins ve özelliklere sahip birkaç timsah türü Avrupa’da yaşadı ve hatta bazen bir arada yaşadı. Ancak...

Hollandalı balıkçılar, Texel kıyılarında asırlık oyulmuş ahşap kafa heykeli çıkardılar

17 Ağustos 2022

17 Ağustos 2022

Hollanda Wadden Adaları’nın Texel kıyılarında balık ağlarına olağanüstü işçilikle oyulmuş ahşap kafa heykeli takıldı. 1 Ağustos Salı günü, karides teknesi...

Maya takviminin en eski kanıtı keşfedildi

14 Nisan 2022

14 Nisan 2022

Dünya’nın sonunun 2012 yılında geleceğine dair kehanet ile uzun yıllar gündemden düşmeyen Maya takviminin en eski kanıtı Guetamala’da keşfedildi. Guatemala’daki...

Urartu Kralı II. Rusa Döneminde Yapılan Sarayın Fil Ayakları Çıkarılacak

15 Ekim 2021

15 Ekim 2021

M. Ö. 685-645 yılları arasında hüküm süren Urartu Kralı II. Rusa tarafından inşa edilen sarayın fil ayaklarının çıkarılması için çalışmalar...

Sezar’ın ünlü sözlerini kaleme aldığı Zile Kalesi’nde çevre düzenlemesi yapılıyor

15 Ocak 2022

15 Ocak 2022

Roma İmparatorluğu’nun en etkili askeri ve politik liderlerinden biri olan Jul Sezar’ın unutulmaz sözü “veni, vidi, vici” yi kaleme aldığı...

İspanya’nın güneyindeki Endülüs’ün kalbinde yeni bir megalitik anıt keşfedildi

6 Mayıs 2023

6 Mayıs 2023

İspanya’daki arkeologlar, uyuyan dev olarak da bilinen La Peña de los Enamorados’un oluşumunu araştırırken daha önce göz ardı edilen bir...

Vakıflar Genel Müdürlüğü “Ayasofya Kebir Cami İmparator Kapısı, aşınma ve ufak bir dokunma ile tahrip olmuştur”

20 Nisan 2022

20 Nisan 2022

Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ayasofya Cami İmparator Kapısı’nda oluşan tahribat haberleri üzerine bir açıklama yayınladı. Açıklamada, tahribatın “aşınma, olağan yıpranma ve...

Müzekart GNS ile Efes Antik Kenti ücretsiz gezilebilecek

5 Temmuz 2022

5 Temmuz 2022

Gençler, Müzekart GNS uygulaması ile UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’ni ücretsiz gezebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı...

‘Kuzey’in Pompeii’si olarak bilinen Claterna’da eşsiz mücevherler bulundu

17 Kasım 2023

17 Kasım 2023

İtalyan arkeologlar, ‘Kuzey’in Pompeii’si olarak bilinen antik Roma bölgesi Claterna’da devam eden kazılarda eşsiz 50 mücevher ortaya çıkardılar. Mücevherler ile...

Kastabala Antik Kenti’nde 2500 yıllık masklar bulundu

7 Ocak 2022

7 Ocak 2022

Osmaniye’nin 12 km doğusunda yer alan Kastabala Antik Kenti’nde gerçekleştirilen kazılarda 2500 yıllık masklar bulundu. Roma İmparatorluğu ve Roma döneminin...

Bitlis’te 5000 yıllık Karaz kültürünün izlerine ulaşıldı

13 Ekim 2023

13 Ekim 2023

Bitlis’in Ahlat ilçesindeki İç Kale’de yapılan kazılarda 5000 yıllık Karaz Kültürü’nün izlerine rastlandı. Karaz Kültürü, Sovyet arkeolog Boris Kuftin’in araştırmalarında...

Antarktika Buzulu 9200 Yıl Önce Gerçekleşen Güneş Patlamasının İzlerini Barındırıyor

24 Mart 2022

24 Mart 2022

Son yılların en soğuk ve yağışlı günlerini geçiriyoruz. Mart ayının son haftasında meteoroloji hala bizlere bahar sıcaklığını yaşayacağız müjdesini veremiyor....

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]