14 October 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Eskiçağ Toplumlarında Şifa İçin Köpek Kullanılıyordu

Köpek deyince akıllara dostluk gelir. İnsan ile köpek arasındaki bu dostluk neolitik çağ ile birlikte görülmeye başlar. İnsanın yerleşik düzene geçmesi sonrası ilk evcilleştirdiği hayvanlar arasında koyun ve keçi ile birlikte köpeğin de olduğunu görürüz.

İnsanların yiyecek, giyecek ihtiyaçları için koyun ve keçinin ilk evcilleştirilen hayvanlar olması doğal iken köpek neden evcilleştirilmiştir?

Bu sorunun tek yanıtı güvenlikten başkası olamaz. Evini, sürüsünü koruması için insan köpeği evcilleştirmiş, eğitmiş ve bu durum zamanla da insan-köpek arasında binlerce yıl sürecek bir dostluğun psikolojik bağını oluşturmuştur. Köpek, insanın sadece bu dünyada değil ölümden sonraki hayatında da eşlik eden bir kılavuzu, bekçisi ve arkadaşı olmuştur.

Eskiçağ medeniyetlerin hemen hepsinde köpeğin dini bir boyutu vardır. Yunan’da Tanrıça Artemis’in arkadaşı, Hades’in bekçisi, Türklerde kötü ruhları insanlardan koruyan bir bekçi, Mısır’da Osiris’in sembolü, yeraltı tanrısı Anubis’in kafasının köpek ile tasviri, Aztek, Maya, İran ve Hindistan’da ortak inanış öbür dünyada eşlik eden dost kültürü…

Neolitik dönem ile başlayan birliktelik, kült hayvan rolü ve sonrasında ise köpek, Anadolu’da ve Mezopotamya’da hastalıkların iyileştirilmesinde, ruhların arınması ve korunmasında kurban olarak kullanılan bir şifa kaynağına dönüşmüştür.

Anadolu ve Mezopotamya toplumlarında köpeğin tıpta kullanılması

Anadolu’da hakimiyet kurmuş Hititlerin bıraktığı çivi yazılı kayıtlara baktığımızda kral ve kraliçenin kötü ruhların enerjisinden, büyülerin tesirlerinden arınması için düzenlenen ritüellerde yavru köpek kurban edilmekteydi. Yavru köpeğin içyağı ile arınmalar gerçekleştirilmekteydi. Hititlerin köpek kurban edildiğine yönelik kalıntılara Alacahöyük’de karşılaşılmıştır.

Mezopotamya ve Anadolu’da hastalıkların olma sebebi çoğunlukla tanrı ve tanrıçaların kızdırılması, büyü ve sihir yoluyla demon (cin) diye tabir edilen kötü ruhların musallat olmasına dayandırılmaktaydı. Onun içindir ki, her toplumda yukarıda Hititler’in yaptığı gibi arınma ritüelleri gerçekleştirmekteydiler.

Arınma ritüelleri dışında şifa dağıtan rahiplerin çalışmalarının izlerini de görmekteyiz. Rahipler, bitkiler yoluyla hastalıkları tedavi ediyorlardı. Merhemler hazırlıyorlar, yine bitki ve hayvansal malzemelerle ilaç yapıyorlardı. Mezopotamya rahipleri bunlar dışında köpekten de yararlanıyorlardı.

Tanrıça Gula ve köpeği
Mezopotamya inançlarında şifanın sağlayıcısı Tanrıça Gula ve onun hayvanı köpek…

Köpek salyasının günümüz tıp terminolojisi ile mikropları öldüren antiseptik, antibiyotik olduğunu düşünen rahipler, yaraları köpeklere yalatıyorlardı. Hastalanmış ya da yaralanmış uzuvların yalatılması Babil metinlerinde görülmektedir. Hititlerde de köpeğe yalatma uygulaması görülmekte, yalatma tedavisinin de Anadolu’ya Hititlere bu metinler aracılığıyla geçtiği düşünülebilir.

Yaraların iyileştirilmesinde kullanılan bir yöntem de köpek dışkısıdır. Hititler, köpek dışkısını bazı bitkilerle karıştırarak macun yapıyorlar ve bu macunu da yaraya sürerek tedavi ediyorlardı. Hebattarakki ritüelde köpek dışkısı ile arpa yoğurularak oluşturulan macun yaraya sürüldüğü görülmektedir.

Akadça ZE KALBİ “köpek dışkısı”  çeşitli yağlarla karıştırılarak ilaç olarak kullanılmıştır.

Mezopotamya tanrılarından olan Gula, hastalıklar ile ilgileniyor ve insanlara şifa dağıtıyordu. Sağlık, şifa tanrıçası Gula’nın hayvanında köpek olduğunu burada belirtelim.

Yazımızda B. J. Collins, “The Puppy İn Hittite Ritual”, 1990

R. D. Biggs, “Recent Advances İn The Study of Assyrian and Babbylon an Medicine”, Journal of Academic Studies, 2005. eserlerinden yararlanılmıştır.

 

 

 

Banner
Benzer Yazılar

Antik Asur kenti Nimrud’da tanrıça İştar’ı tasvir eden türünün ilk örneği taş stel ortaya çıkarıldı

27 Haziran 2023

27 Haziran 2023

Pennsylvania Üniversitesi ve Iraklı arkeologlardan oluşan kazı ekibi Asur kenti Nimrud’da tanrıça İştar’ı tasvir eden türünün ilk örneği büyük bir...

Girsu’daki son kazılarda Sümerlerin uygarlığı kurtaran yenilikçi teknolojisi ortaya çıkarıldı

24 Kasım 2023

24 Kasım 2023

Irak’ın güneyindeki modern Nasıriye kentinin yakınında yer alan antik Girsu kentinde, British Museum’un yakın zamanda yaptığı kazılarda, Sümerlerin 4000 yıl...

Arkeologlar İnsan Göçünün Tarihini Yeniden Yazabilirler “115.000 Yıllık Ayak İzi”

29 Aralık 2020

29 Aralık 2020

Suudi Arabistan’ın kuzeyindeki eski bir göl yatağının kavrulmuş tortusuna basılmış yedi ayak izi, insanların 115.000 yıl önce bölgede varlığına tanıklık...

Mezopotamya’nın Uruk antik kenti yakınlarında 4000 yıllık tekne ortaya çıkarıldı

9 Nisan 2022

9 Nisan 2022

Devlet Eski Eserler Kurulu Irak Alman Misyonu ve Alman Arkeoloji Enstitüsü Şark Dairesi’nden bir arkeolog ekibi, Uruk antik kenti yakınlarında...

Yeni araştırma Mezopotamya’da güveç yemekleri yendiğini gösteriyor

23 Kasım 2022

23 Kasım 2022

Mezopotamya… İki nehrin arasında medeniyetin yeşerdiği topraklar… İlk kentsel oluşumlarının görüldüğü bu topraklarda arkeologlar gerçekleştirdikleri kazılarla günümüz yaşantısının ilklerini bulmaya...

Arkeologlar, 1386 yıl önce aynı adı taşıyan ünlü savaşa tanık olan Jalula antik kentinin izlerini keşfetti

2 Aralık 2023

2 Aralık 2023

Irak Devlet Eski Eserler ve Miras Kurulu (SBAH), Jalula antik kentinin sınırlarının ve çeşitli yapılarının keşfedildiğini duyurdu. Irak Devlet Eski...

Persler Hakkında Bilinmeyen 5 Gerçek

22 Ocak 2021

22 Ocak 2021

Pers kültürü, 1000 yıldan daha fazla bir süre Yakın Doğu ve Dünya’nın geri kalanını etkiledi. Kültürleri, bir çok yönüyle uzun...

Mezopotamya’da 4500 yıl önce ortaya çıkan melez hayvan: Kunga

17 Ocak 2022

17 Ocak 2022

Medeni Dünya’nın temel taşlarının atıldığı Mezopotamya’da bilinen ilk biyomühendislik çalışmanın ürünü Kunga adı verilen melez eşek olduğu açıklandı. Bir genomik...

Katar Müzesi Asaila’da Yaptığı Yeni Keşifleri Duyurdu

13 Ocak 2021

13 Ocak 2021

Katar Müzeleri Arkeoloji Bölümü (QM), Katar’ın batısında, Umm Bab’ın yaklaşık 12 kilometre doğusunda yer alan ve ülkenin en eski arkeolojik...

Tarihin Az Bilinen Güçlü Krallığı “Mitanni Devleti”

2 Ekim 2020

2 Ekim 2020

Hurriler; MÖ 16. yüzyılın sonlarına doğru Kuzey-Batı Mezopotamya bugünkü Mardin civarına gelen Indo-Ari kökenli (Indo-Ari terimi Hint-Avrupa dil ailesi içinde...

Eski Asur başkenti Khorsabad’da yapılan yeni bir manyetik araştırma, ABD Beyaz Sarayı’nın iki katı büyüklüğünde 127 odalı bir villayı ortaya çıkardı

27 Aralık 2024

27 Aralık 2024

Kuzey Irak’taki arkeologlar, bir zamanlar Asur’un eski başkenti olan Khorsabad’da kapsamlı bir manyetik araştırma gerçekleştirdiler ve bu teknolojinin yardımıyla 127...

Eridu’da Binlerce Yıllık Sulama Sistemi Keşfedildi

10 Mart 2025

10 Mart 2025

Arkeologlar ve jeologlardan oluşan uluslararası bir ekip, Irak’ın güneyindeki Eridu bölgesinde, MÖ 6. binden MÖ 1. bine kadar uzanan, olağanüstü...

Neandertaller ve Homo Sapiens Aynı Teknolojiyi Kullanmış

15 Şubat 2021

15 Şubat 2021

Uzun zamandır Nubian teknolojisini sadece Homo sapiens’in kullandığı düşünülüyordu. Yapılan yeni araştırma sonuçları Neandertaller ve Homo sapiens’in aynı teknolojiyi kullandığını...

Babil Kulesi inşasında kullanıldığı düşünülen tuğla bulundu

4 Kasım 2021

4 Kasım 2021

Dünya’nın 7 harikasından biri olan Babil’in Asma Bahçeleri içinde bulunan Babil Kulesi’nin inşasında kullanıldığı tahmin edilen tuğla bulundu. Babil’i işgal...

Asur Tanrılarını Betimleyen Devasa Kabartma, Ninova’da Gün Yüzüne Çıkarıldı

15 Mayıs 2025

15 Mayıs 2025

Heidelberg Üniversitesi’nden arkeologlar, Kral Asurbanipal’in taht odasında eşsiz bir kabartma ortaya çıkardı. Heidelberg Üniversitesi bünyesindeki arkeologlar, Kuzey Mezopotamya’nın kalbinde, Musul...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]