19 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Antik Mısır’ın Kutsal Kedileri

Kediler bütün dünyada en çok beslenen evcil hayvanlardan biridir. Her mecrada sevildikleri gibi günümüzde de internet ortamının kahramanı durumundadırlar. Ne kadar yıldır bizlerle birlikte olduklarını bilemesek te bunun en az insanlığın tarihi kadar geriye gittiğini biliyoruz.

Tarih öncesi çağların kutsal hayvanı olan kedilerin Orta çağ döneminde isimleri biraz lekelense de devamında ki yüzyıllarda yine insanlığın “en sevdiği” olmaya devam etmiştir. Hala insanlar için kedimi köpek mi sorusu gündeme gelmektedir.

Bizde kedi severler için kedilerin en güzel zamanlarına Antik Mısır dönemine geri gidip küçük bir araştırma derledik.

Araştırmacılar tarih öncesi dönemler de kedi iskeleti kedi kafatası gibi bulgular ile karşılaşmışlardır. Tunç çağı döneminde bu bulgularda artış olmuştur. Günümüzde kedilerin Kuzey Afrika kökenli olduklarını artık biliyoruz. Ama tarih öncesi dönemlerde bile kediler Anadolu’dan İndus vadisine kadar her yerde görülmektelerdi.

İlginçtir ki kedilere kutsallıkta dahil bir çok misyon ekleyen Mısır’da tarihöncesi dönemden, hatta Eski Krallık Dönemi’nden (M.Ö. 2686-2118) günümüze kalan kedi kalıntısı yoktur. Evcil kedilerin eski Mısır sanatında resmedilmesi ise yaklaşık olarak M.Ö. 2000 yılından itibarendir. Böylece, evcil kedinin tarihini günümüzden 4 binyıl öncesine götürmek mümkündür .

Peki kediler Mısır’da nasıl bu kadar kıymetli efendiler haline gelmiş acaba?

Kediler tabiatları itibariyle sürüngen ve kemirgenleri avlamaya doğuştan yeteneklidirler. Doğal olarak yerleşik hayata geçip tarım yapan insanlar için hububat stokları çok değerliydi. Hububatları her türlü kemirgenden koruyan bu sevimli hayvanları dost olarak kabul etmeleri zor olmamıştır.

Eski Mısırlıların kedi sevgisi, kemirgenleri yakalama becerilerinin takdir edilmesinden, onları kutsal yaratıklar olarak görmeye kadar gelişti.

Antik Mısır’da yaygın bir inanış olan animizm yani tanrısal ruh, doğanın tümünü kapsıyordu. Bu nedenle Antik Mısırlılar, doğrudan kedinin kendisine değil onda var olduğuna inandıkları tanrısal güce tapıyorlardı.

Kediler ilk defa su kuşlarını avlamak için Mö.2500 yılında evcilleştirilmiş. Öyle ki bir çok Mısır sanatı resimde avcılarla birlikte resmedilmiş. Bu resimlerin tarihi de Mö. 3000 kadar gitmekte.

Mısır’da erkek kedi, güneş tanrısı ile özdeşleştirilirdi. M.Ö. 1500 yıllarından itibaren Mısır’ın en güçlü ilahı olan güneş tanrısı Ra’nın kendisini kedi formunda gösterdiğine inanılırdı. Ra her gece Atum-Ra’da vücut bularak yeraltını dünyasına gider ve orada şeytan-yılan Apophis ile savaşır onu bıçağıyla keserdi. Böylece ertesi gün yeniden Güneş Tanrısı olarak dönüşünü güvene almış olurdu.

Kedinin gece alışkanlıkları yüzünden Ay Tanrısı ile de ilişkilendirilmiştir. Ay tanrıçasının kedide vücut bulduğuna inanılmaktaydı. Buna en etkileyici örnek ise bronzdan yapılmış bir müzik aleti olan sistrumdur. Çerçevenin sapa birleştiği yerde bir veya birkaç kedi figürü, sapta ise Hathor tasviri bulunur. Sistrum sallandığında oldukça tiz bir ses çıkarır. Bu ses, kedi ile sembolize edilen bereket ve yenilenme ile ilişkilidir; çünkü kedinin böyle bir gücü vardır. Tanrıça Hathor ve onun sistrumu.

Sistrum (Müzik aleti]

J. Malek’e göre kedilere ait en eski yazılı kalıntı I. Amenemhat piramit kompleksindeki tapınak kabartmasına ait olan hiyerogliflerdir. Yazıtta yer alan “miww şehrinin efendisi (kediler)” ifadesinde geçen kedi şehrinin gerçekte var olup olmadığı bilinmemektedir.
Kediler Mısır’da öyle bir güç kazanmışlardır ki artık krallar bile isimlerinde kedi türlerine atıfta bulunmuşlardır. Hatta 22. hanedan krallarından birine “pȝ- miw” adı verilmiştir.

Her zaman böyle kutsanmışlıklar çokta güzellik getirmemişti. Kutsanmış hayvan oldukları için bazı dönemlerde büyüler için kurban edilmişlerdir. Bastet kedisi şeklinde hazırlanmış küçük muskaları üzerinde taşıyarak yılan ve akrep ısırığı gibi tehlikelerden ve talihsizliklerden korunacaklarına ve doğurganlığın artacağına inanmışlardır. Bununla birlikte Tanrıça Bastet’in ruhunu yüceltmek için sunulan kurbanlar genellikle iki ya da dört aylık kedilerden seçilmiştir. Antik çağ yazıcılığında geç dönemlerde kedi kurbanının oldukça yaygın olduğunu göstermiştir.

Kedi mumyaları

Diodorus Siculus, Mısır toplumunda kedilerin tanrı gibi kutsal kabul edildiğini ve yanlışlıkla bile olsa bir kediyi öldüren kişiyi çok sert cezalara çarptırıldığını aktarmıştır. Talihsiz bir Romalının kazara bir kediyi öldürmesi üzerine öfkeli insanlar, firavun XI. Ptolemy’nin engel olmaya çalışmasına rağmen Romalıyı linç etmişlerdir.

Mısır’da kedilerin kutsallığı büyük sıkıntılara da yol açmıştır. Örneğin Mısır-pers arasındaki Pelusium Savaşı’nda imparator II. Kombises bu kutsanmışlığı kullanarak savaşta ön sıralara kedileri koymuş Bir türlü saldırıya geçemeyen Mısır ordusu yenilmiştir.

Kedileriyle öldükten sonra da birlikte olmak insanlar sayesinde kediler sahipleriyle birlikte mumyalanmış ve onların mezarına konulmuştur. Hatta marangozla kediler için özel kedi tabutları bile yapmıştır. Firavun III Amenhotep’in oğlu prens Thutmose’nin evcil kedisi için kireçtaşından bir lahit bile yaptırılmıştır.

Mısır’ın Roma vilayeti olmasıyla kedilere verilen önemde yavaşça ortadan kalkmıştır.

 

Kaynak: Kaynak: Kasdemir,H.2019,”Antik Mısır Toplumunda Kedinin Kutsallığı”, Sosyoloji Divanı, Yıl: 7 Sayı: 14

Banner
Benzer Yazılar

Mısır’da 59 Antik Tabut Bulundu

9 Kasım 2020

9 Kasım 2020

Mısır‘daki arkeologlar, 2500 yıldan daha uzun bir süre önce gömülmüş 59 adet iyi korunmuş ve mühürlenmiş ahşap tabutun keşfini duyurdu....

Tarihteki İlklerin Uygarlığı “Sümerler”

30 Eylül 2020

30 Eylül 2020

Tarihteki birçok ilkler Sümerler tarafından bulunmuştur.  Bu kadar önemli bir topluluk olan Sümerlilerin Mezopotamya’ya nereden ve nasıl geldikleri hala cevap...

Persepolis’te Boğa ve Ejderha Motifli Sırlı Tuğlalar Bulundu

17 Aralık 2021

17 Aralık 2021

İranlı ve İtalyan arkeologlardan oluşan bir ekip geçtiğimiz günlerde antik Persepolis’te boğa ve ejderha motifleri taşıyan bazı sırlı tuğlaları ortaya...

Balawat (Imgur Enlil) Kapı Kabartmaları

2 Mart 2021

2 Mart 2021

Balawat, Dicle ve Zap Irmağının keşiştiği yani Assur üçgeni adı verilen bölgede yer almaktadır. Birinci başkent Kalhu güneyde, Durşarrukin en...

Asur Tanrılarını Betimleyen Devasa Kabartma, Ninova’da Gün Yüzüne Çıkarıldı

15 Mayıs 2025

15 Mayıs 2025

Heidelberg Üniversitesi’nden arkeologlar, Kral Asurbanipal’in taht odasında eşsiz bir kabartma ortaya çıkardı. Heidelberg Üniversitesi bünyesindeki arkeologlar, Kuzey Mezopotamya’nın kalbinde, Musul...

Babil’de büyücüler nasıl tespit ediliyordu?

2 Kasım 2021

2 Kasım 2021

Büyü, tabiat üstü varlıklardan alınan enerji ile bir takım malzemeler kullanılarak düzenlenen ritüeller ile insan, eşya ve olaylar üzerinde etkide...

Suudi Arabistan’ın Kızıldeniz Projesi

8 Aralık 2020

8 Aralık 2020

Suudi Arabistan batı kıyısında yer alan 28.000 kilometrekarelik ve 90’dan fazla adayı kapsayacak olan dev bir turizm projesi hazırlığında. İlk...

Çömlek İçinde Gömülü 3800 Yıllık Bebek İskeleti

30 Aralık 2020

30 Aralık 2020

İsrailli arkeologlar kazı çalışmalarına ara vermeden devam ediyorlar. Son kazılarda çıkarılan çömlek içindeki 3800 yıllık bebek iskeleti heyecan yarattı. Ariel...

Türkiye Coğrafyasında Yaşayan Eski Topluluklar İklim Değişikliğine Kolayca Adepte Oldular

2 Kasım 2020

2 Kasım 2020

İklim değişikliği toplumsal çöküşü tetikleyebilir ve popülasyonları hareket etmeye zorlayabilir, ancak her zaman değil! Yeni arkeolojik araştırmalar, antik Türkiye’deki popülasyonların,...

Esna Tapınağında Tozların Altından Çıkan Koca Evren

23 Kasım 2020

23 Kasım 2020

Esna Tapınağı uzun bir süredir yenilenmeyi ve yeniden nefes almayı beklerken geçtiğimiz günlerde eski renklerine kavuşmanın sevincini yaşamıştı. Bizde bu haberi...

Giza’nın Gizemleri

26 Kasım 2020

26 Kasım 2020

Büyük Piramit, antik dünyanın ayakta kalan nadir eserlerinden birisidir. Bu devasa yapılar günümüzdeki ziyaretçilerine güçlü bir hanedanlığa bakma şansı veriyor....

Neandertaller ve Homo Sapiens Aynı Teknolojiyi Kullanmış

15 Şubat 2021

15 Şubat 2021

Uzun zamandır Nubian teknolojisini sadece Homo sapiens’in kullandığı düşünülüyordu. Yapılan yeni araştırma sonuçları Neandertaller ve Homo sapiens’in aynı teknolojiyi kullandığını...

Musul’da Asur dönemi anıtsal kaya oyma kabartması ortaya çıkarıldı

18 Ekim 2022

18 Ekim 2022

Iraklı arkeologlar tarafından Musul’da Maşki Kapısı’nda başlatılan kazı çalışmalarında Asur dönemi anıtsal kaya oyma kabartması ortaya çıkarıldı. Oymalar, M.Ö. 705’ten...

Musul’da 6 Metrelik Asur Kanatlı Boğası Ortaya Çıkarıldı: Dünyanın En Büyüğü

23 Eylül 2025

23 Eylül 2025

Irak’ın Musul kentinde yürütülen kazılarda, Asur sanatının bilinen en büyük lamassusu gün yüzüne çıkarıldı. Yaklaşık altı metre yüksekliğe ulaşan bu...

Sümer kenti Lagash’ta 5000 yıllık kamusal yemek alanı keşfedildi

2 Şubat 2023

2 Şubat 2023

Sümer kenti Lagash’ta devam eden kazılarda arkeologlar 5000 yıllık kamusal alan keşfettiler. Güney Mezopotamya’nın en büyük ve güçlü kentlerinden olan...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]