M.Ö. 1700 yılları Anadolu’da Hatti Ülkesi dış güçlerin saldırıları ve iç çekişmeler neticesinde yıkılmak üzere… Bu zaman diliminde irili ufaklı krallıkların görüldüğü Anadolu coğrafyasında kendilerine Nešili diyen bir Hint-Avrupa kökenli topluluk Hatti Ülkesi’ne yerleşir ve Kuššara Kralı Pithana’nın oğlu Anitta’nın lanetlediği Hattuša’yı başkent yaparak Hitit Devleti’ni kurarlar.
Eski çağlarda bir devletin yaşaması, büyümesi için muhakkak diğer krallıklara seferler düzenlenmesi, ticaret yollarına sahip olunması gerekirdi. Anadolu topraklarında ilk merkezi devleti kuran Hititler’de gerek ekonomik gerekse güvenlik açısından I. Hattušili ile birlikte güçlenen ordusuyla birçok krallığa seferler düzenlemiş, Kuzey Suriye ticaret yollarına hakim olmaya başlamıştır.
Hızla gelişen ülke toprakları güvenlik açısından da sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Babil’e kadar uzanan Halep krallığına son verilen bir dönemde Hititler, Batı Anadolu bölgesini de kontrol altında tutmaya çalışmışlardır.
Tunç çağı döneminin Batı Anadolu topraklarında Arzawa devletleri, Wiluša, Şeha Nehri Ülkesi, Mira, Hapalla, Luka ve Ahhiyawa bulunmaktadır. Hitit tarihinde Batı Anadolu her zaman sorunlu ve değişken bir bölge olmuştur. (Batı Anadolu yerleşimleri günümüzde hala tam bir netlik kazanmış kesin lokalizasyonu yapılmış bir coğrafya değildir.)
Hititler, Batı Anadolu’da doğuya düzenledikleri seferler gibi askeri seferler düzenlememiştir. Çoğunlukla küçük çaplı, ganimet amacıyla vur-kaç şeklinde tabir edeceğimiz saldırılar gerçekleştirmiştir. Ama bir dönemin adamı var ki, Hititleri bayağı zora sokmuş ve sürekli Batı Anadolu ile uğraşmaya zorlamıştır. Bu kişinin adı Madduwatta’dır.
Madduwatta, Hititlerin yeminler altında bıraktığı haylaz kral diye nitelemek bizleri abartıya kaçırmaz düşüncesindeyiz. Madduwatta metni olarak adlandırılan tableti okuduğumuzda gerçekten Madduwatta’nın ne kadar sorun çıkartan ne kadar düzen adamı, ikili oynayan olduğunu görebiliriz.
Madduwatta Kimdir?
Madduwatta, Batı Anadolu’da hüküm sürmüş bir kraldı. İlk zamanlar elindeki krallığı bile kaybetmiş ama sürdürdüğü politikalar ve özellikle de arkasına aldığı Hitit kralı sayesinde güçlenen bir Batı Anadolu kralı olmuştu.
Burada bir nokta dikkatimizi çekmekte…Hitit kralı ibaresi… Çünkü tabletin hangi Hitit Kralı zamanında yazıldığı bilinmemektedir.
Madduwatta’nın hikayesinin ele alındığı tablete baktığımızda Madduwatta’nın Zipašla Dağ Ülkesi kralı olduğunu görürüz. Zipašla’nın lokalizasyonu hala sorunludur. Ancak, Hitit ile Batı Anadolu arasında etkin bir konumda olduğu düşünülebilir.
Madduwatta için iki bilgi ağır basmaktadır. Schacmermeyr’e göre Madduwatta, Lukka’lıdır. Metin içinde Madduwatta’nın Alašiya’ya (Kıbrıs) saldırdığı dolaysıyla Alašiya’ya yakın bir bölgede olması gerektiğini belirtir. Parker’e göre ise, Madduwatta Arzawa kralıdır. Suppiluliuma annallerinde bahsedilen kral olabilir.
Yeminler Altında Yaşatmaya Zorlanan Kral Madduwatta
Yukarıda da belirttiğimiz gibi Batı Anadolu üzerinde Hititler askeri bir politika yürütmemekteydi. Askeri gücünü ağırlıkla doğuya ve kuzeyde sürekli sorun olan Kaşkalara veren Hititler, Batı Anadolu krallıkları ile anlaşmalar yoluyla sınırlarını güven altında tutmaya çalışıyorlardı. Batı Anadolu, birçok krallıkların olduğu ve bu krallıkların tek güç olmak için uğraş verdiği çalkantılı bir coğrafyaydı. 15. yüzyılda Ahhiyawa kralı, Zipašla Dağı Ülkesi kralı Madduwatta ve Arzawa kralı Kupunta-Kurunta arasında geçen güç savaşları hakimdi. Hititler, bu güç savaşlarının hep gerisinde kalarak pasif role bürünmüştü.
İki tabletten oluşan ancak elimizde bir tableti olan Madduwatta metninde olaylar şu şekilde aktarılmıaktadır. (KUB XIV 1 CTH 147)
Vs 1-59 Madduwatta, Ahhiyalı Ataršiya tarafından ülkesinden kovulmuştur. Madduwatta, kaçar ve Hitit kralının babası tarafından kurtarılır. Madduwatta’yı kurtardıktan sonra Hitit kralının babası ona, Zippašla Dağı Ülkesi’ni iade eder ve onu yemin altına alır. Sonra ona, Harriyati Dağ ülkesi’ni de verir, ancak Madduwatta bu ülkeyi red eder. Sonra Madduwatta, Hitit kralına tekrar bağlılık yemini eder ve Hitit Kralının haberi olmadan düşmanına dahi saldırmayacağına söz verir. Ancak Madduwatta, ettiği yemini bozar, tüm ordularını Hititlerin düşmanı olan Arzawa kralı Kupanta-Kurunta’ya karşı savaşa götürür. Savaşta Madduwatta ağır bir yenilgiye uğrar ve tek başına kaçmak zorunda kalır. Bunu duyan Hitit kralının babası ona, orduları ile beraber Pišeniya’yı yardım için gönderir. Hitit ordusu Kupunta-Kurunta’yı yener. Madduwatta’ya tüm mülkünü geri verir ve Madduwatta tekrar tımarlı olarak tayin edilir.
Öy 60-65 Sonra Ataršiya yeniden Madduwatta’yı öldürmeye çalışır. Hitit kralının babası bu nedenle Kišnapili’nin yönetimindeki ordularını, Ataršiya’ya karşı savaşa gönderir. Savaş gerçekleşir ve Ataršiya ülkesine dönmek zorunda kalır.
Öy 66-74: Madduwatta tarafından kışkırtılan Kišnapili, Madduwatta’ya güvenerek Hinduwa’ya saldırır, ancak Madduwatta olayı önceden Dalawa kentine bildirir ve Dalawa orduları Hatti ordusunu bozguna uğratır. Madduwatta bunun sonucunda Dalawalı’ları yemin altına alır.
Öy 75-83: Madduwatta Kupanta-Kurunta ile barış yapar ve ona kızını eş olarak verir.
Öy 84-93: Tablet kırık
Ay 1-10: Tablet kırık
Ay 11-37: Hitit kralının babası, Madduwatta zamanında Siyanti Nehri ülkesini verir. Ve Madduwatta’yı böylece düşmanlara karşı sınır ülkesi yapar. Anı zamanda da kendisini yemin altına almıştır. Ancak Madduwatta yeminini bozup tüm Arzawa ülkesini işgal eder. Sonra Hatti ülkesine bağlı Zumanti, Wallarima, Yalanti [Zumarri], Mutamuttaša, Atarimma, Suruta ve Huršanašša Ülkeleri’ni alır.
Ay 38-54: Madduwatta Pithaššayı’da yemin altına alır ve Hatti Ülkesine karşı kışkırtır. Aynı şekilde Kupanta*Kurunta’yı da kışkırtır.
Ay 55-70: Birbirlerine mektuplar gönderdikten sonra Hitit kralının düşmanı olan Niwallaš, Madduwatta kaçağı Hitit kralına teslim etmez, onu saklar.
Ay 71-84: Tablet kırık. Bir Muksus’tan bahsedilmekte, ancak konteks eksik.
Ay 85-90: Madduwatta Alašiya’yı alır, Hitit kralı ise Hatti Ülkesi’ne bağlı bir ülkeyi nasıl alabildiğini sorar. Cevap olarak Madduwatta, Alašiya’nın daha önce Ataršiya ve bir Piggayalı adam tarafından saldırıya uğradığını ve Hitit kralının hiçbir zaman Alašiya’nın Hatti Ülkesine ait olduğunu söylemediğini bildirir.
Ay 91-94: Tablet kırık
Yazımızda Doç. Dr. Metin ALPARSLAN’ın “Hitit Metinlerine Göre M. Ö. İkinci Binyılında Hitit-Ege Dünyası İlişkileri” yayınlanmamış yüksek lisans tezinden yararlanılmıştır.