9 July 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Uygur, “Mısırlı Hemşire Satsneferu Heykeli” Türkiye’ye Getirilmeli

Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Haluk Uygur, Adana’da 1882 yılında bir binanın inşaat kazısı sırasında bulunan ve bir iddiaya göre New York Metropolitan Müzesi’ne hediye edilen “Mısırlı hemşire Satsneferu heykeli” nin Türkiye’ye, Adana’ya geri getirilmesi için çağrıda bulundu.

Adana’nın en eski yerleşimlerinden biri olan Tepebağ Mahallesi’nde 1882 yılında başlanılan inşaat kazısı sırasında 30 santimetre uzunluğunda granit “Mısırlı Hemşire Satsneferu Heykeli” bulundu.

4 bin yıllık heykel, patates çuvalının içine konularak yurt dışına kaçırılıyor ve New York Metropolitan Müzesi’ne hediye ediliyor.

Heykelin müzeye getiriliş hikayesi, müzenin 1921 yılında aylık yayımlanan dergisinde anlatılıyor.

Halen Metropolitan Müzesi’nde sergilenmekte olan “Mısırlı hemşire Satsneferu heykeli” nin Türkiye’ye getirilmesi için gerekli girişimlerin başlatılması çağrısında bulunan, Adana Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Haluk Uygur, ANKA haber ajansından Ali Güreli’ye şunları söyledi.

Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Haluk Uygur
Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Haluk Uygur

“Heykel, müzede ‘Güney Anadolu işi’ olarak sergileniyor. 1882 yılında Amerikalı misyonerler tarafından yaptırılan bir binanın inşaatında bazı mezarlara rastlanıyor. Daha sonra kazı yeri genişletiliyor ve söz konusu heykel bulunuyor. Bu heykel patates çuvalı içinde yasa dışı yollarla yurt dışına götürülüyor. Bir Mısır bilimcisine inceletilen heykelin, ön kısmındaki yazıya göre, Mısırlı hasta bakıcıya ait 4 bin yıllık bir heykel olduğu ortaya çıkıyor. Bu heykel bizim için önemli. Tepebağ’dan 4 bin yıllık heykel çıkıyorsa, bu höyüğün altında daha neler var neler.”

Uygur, heykelin ait olduğu topraklara dönmesi için başlatılan girişimlerin de sonuçsuz kaldığını vurguladı. Bu konuda yetkililerden destek istediğini dile getiren Uygur, şöyle konuştu:

“Satsneferu Heykeli, insanlık tarihinde böylesine önemli bir yere sahip Tepebağ’ın değerini ortaya koyabilecek bir tarihi buluntu. Misis, Anavarza, Tatarlı gibi, Magarsus ve Tepebağ’ın da kazılmasıyla çok daha eskilerine ulaşabileceğimizi düşünmemize rağmen, bugün itibariyle Adana’da bulunan en eski buluntulardan biri olan Satsneferu heykeli, maalesef hala Metropolitan Müzesi’nde. İzinli olmayan bir kazıdan, yasadışı yollarla çıkarıp, yine yasadışı yollarla yurtdışına çıkarılan Satsneferu’nun artık kentimize gelmesi gerekmiyor mu? Elimizdeki belgeler onun yurtdışına çıkışının tüm aşamalarının yasadışı olduğunu, hiç tereddüt bırakmadan ispatlayacak durumda. Sadece bu belgelerden yola çıkarak resmi müracaatların yapılması gerekiyor. Acaba kent yöneticilerimiz bu müracaatı yapma konusunda bizlerle iş birliğine girer mi? Veya bu konuda daha önceleri açmış olduğumuz imza kampanyasını yeniden gündeme getirsek, kentimizdeki belediyeler, değerli milletvekillerimiz, Adana Valiliği veya Müze bize destek olur mu?”

Mısırlı Hemşire Satsneferu Heykeli
4.000 yıllık Mısırlı Hemşire Satsneferu Heykeli halen New York Metropolitan Müzesi’nde sergileniyor.

CHP’Lİ Tümer’de konuyu TBMM’de gündeme getirmişti.

CHP’nin önceki dönem Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer’de, heykelin Türkiye’ye iade edilmesinin sağlanması amacıyla, konuyu; üyesi olduğu TBMM Kültür Varlıkları Araştırma Komisyonu’nda gündeme getirmişti.

Söz konusu heykelin yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılmasının, Adana sevdalıları Dr. Haluk Uygur ve Mehmet Emin Arıcı tarafından kanıtlandığını belirten Tümer, şu açıklamayı yapmıştı:

“Tepebağ Ortaokulu olarak bilinen binanın temel kazısında bulunup patates çuvalları içinde bir gemiye konularak kaçırıldığı bilgisi verilen heykelin getirilmesi, hukuken sağlanabilir. Heykelin 4 bin yıllık yaşı göz önüne alınırsa, kentimizin tarihi açısından ne kadar önemli olduğu da görülür. Geçtiğimiz yıllarda imza toplayan tüm hemşehrilerimiz gibi ben de yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin geri getirilmesini istiyorum.”

Banner
Benzer Yazılar

Tarihte kaybolmayan dünyanın en eski yazı sistemi “Kehanet Kemik Yazıtları”

5 Haziran 2023

5 Haziran 2023

“Jiaguwen” veya kehanet kemik yazıtları, insanların bugün kullandıkları Çince karakterlerin kaynağının yanı sıra en eski tam gelişmiş yazı karakterlerini taşıdığı...

Siloa Yazıtı’nın İsrail’e iadesi mümkün mü?

12 Mart 2022

12 Mart 2022

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un Türkiye ziyareti sırasında İbrani tarihinin en önemli yazıtlarından biri olan Siloa Yazıtı’nın İsrail’e iade edilmesini istediği...

İtalyan Versay eski ihtişamına geri dönüyor

19 Mayıs 2023

19 Mayıs 2023

Napoli yakınlarında uzun süredir ihmal edilmiş olan İtalyan Kraliyet Sarayı Caserta, kısmen Avrupa Birliği’nin kurtarma fonu tarafından finanse edilen geniş...

Tunceli’de Urartulara ait olduğu düşünülen iki açık hava tapınağı keşfedildi

28 Mart 2024

28 Mart 2024

Arkeologlar, biri Tunceli’nin en doğusunda, diğeri ise en batısında olmak üzere iki kale içinde açık hava tapınağı keşfettiler. Açık hava...

“Gladyatörler Kenti” olarak bilinen Stratonikeia Antik Kenti’nin ana caddesinin kazı çalışmaları başladı

7 Nisan 2023

7 Nisan 2023

Muğla’nın Yatağan ilçesinde “Gladyatörler kenti” olarak bilinen Stratonikeia Antik Kenti’nin ana caddesinin kazı çalışmaları başladı. Stratonikeia Antik Kenti kazı başkanlığını...

Kofun Anahtar Deliği Mezarları Hakkında Yeni Bilgilere Ulaşılıyor

20 Ocak 2022

20 Ocak 2022

MS 3 ve 7. yüzyıl arasında Japon yönetici ve zengin sınıf üyeleri için yapılan Kofun anahtar deliği mezarları gizemlerini korumaya...

Kırgız destanı ‘Manas’ el yazmaları UNESCO Dünya Hafızası’na dahil edildi

10 Haziran 2023

10 Haziran 2023

Anlatıcı Sagymbay Orozbakov’un Kırgız destanı “Manas” ın el yazmaları UNESCO Dünya Uluslararası Sicili Hafızası’na yazılmıştır. Bu, Kırgızistan’ın Dünya Hafızası programındaki...

İpek Yolu Üzerindeki Şahruhiye’de Ortak Türk Mirası Gün Yüzüne Çıkarılıyor

12 Haziran 2025

12 Haziran 2025

Orta Asya’nın kalbinde, Türk dünyasının ortak tarihine ev sahipliği yapan Şahruhiye antik kenti, Türk ve Özbek arkeologların yürüttüğü ortak kazı...

Mezopotamya’nın Uruk antik kenti yakınlarında 4000 yıllık tekne ortaya çıkarıldı

9 Nisan 2022

9 Nisan 2022

Devlet Eski Eserler Kurulu Irak Alman Misyonu ve Alman Arkeoloji Enstitüsü Şark Dairesi’nden bir arkeolog ekibi, Uruk antik kenti yakınlarında...

Dünyanın en eski erotik grafitisi Yunan adası Astypalaia’da bulunuyor

7 Nisan 2024

7 Nisan 2024

Tarih öncesi arkeoloji uzmanı Dr. Andreas Vlachopoulos Dünyanın en eski erotik grafitisini keşfettiğinde takvimler 2014 yılını gösteriyordu. Dr. Andreas Vlachopoulos...

2000 yıllık kenevir kalıntılarında en eski çevre kirliliğinin izleri keşfedildi

10 Şubat 2023

10 Şubat 2023

Tarih boyunca kumaş yapımında ve keyif verici madde olarak kullanılan kenevir ilk ıslah edilerek yetiştirilen bitkiler arasındadır. Kenevirin dokuma hammaddesi...

Şanlıurfa Müzesi selden etkilendi mi?

16 Mart 2023

16 Mart 2023

Şanlıurfa’da sağanak yağış sel felaketine yol açtı. Kentin birçok semtinde görülen sel sularında 9 kişi yaşamını yitirdi. Birçok ev ve...

Kayseri’de Roma dönemine ait bir villanın kazısında 600 metrekarelik mozaik alan ortaya çıkarıldı

12 Kasım 2023

12 Kasım 2023

Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Roma dönemine ait bir villanın devam eden kazısında 600 metrekarelik taban mozaiği ortaya çıkarıldı. Roma villasının...

Arkeologlar el değmemiş bir Etrüsk mezarını açtı

1 Kasım 2023

1 Kasım 2023

Orta İtalya’daki Vulci Arkeoloji Parkı’nda, Nisan ayında keşfedilen ve el değmeden kalan 2.600 yıllık, çift odalı, sağlam bir Etrüsk mezarı...

Arkeologlar Amerika’nın en eski kerpiç mimarisini keşfetti

8 Aralık 2021

8 Aralık 2021

Peru’nun kuzey kıyısında, araştırmacılar, El Nino’nun neden olduğu sellerin oluşturduğu doğal kil tortularından oyulmuş antik kerpiç tuğlalarla inşa edilmiş, Amerika’daki...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]