6 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Teotihuacan Güneş Piramidi

Meksika’nın en ünlü piramidi kuşkusuz Teotihucan’daki Güneş Piramididir. Bu piramitler Mısır’da bulunan emsallerine göre biraz gölgede kalmış gibi görünseler de en az onlar kadar gizemlidirler.

Meksika’nın merkezinde, Mexico City’nin yaklaşık 30 mil kuzeydoğusunda bulunan 200 metreden daha yüksek olan Güneş Piramidi, dünyanın bu tür en büyük yapılarından biridir. Yaklaşık 1.800 yıllık bina, muhtemelen yaklaşık 1 milyon metreküp volkanik taş ve diğer malzemeleri içeriyor. İkinci yüzyıldan altıncı yüzyıla kadar dünyanın en büyük şehirlerinden biri olan Teotihuacan’ın büyük anıtıydı.

Teotihuacán’ı inşa eden insanlar hakkında çok az şey biliniyor, bilinenlerin çoğu da varsayımsal teorilerden ibaret.

Teotihuacán’lar, Mezoamerika’daki en baskın topluluklardan biriydi: bugünkü Mexico City’nin kuzeydoğusunda yer alan aynı isme sahip başkentleri, beşinci ve altıncı yüzyıllarda 100.000 ila 200.000 arasında bir nüfusa sahipti.

Teotihuacán, Güneş ve Ay Piramitlerini MS 1 ve 250 arasında inşa etti.

Ay piramidi. Teotihuacán, Güneş ve Ay Piramitlerini MS 1 ve 250 arasında inşa etti.

Güneş Piramidi, şehrin kuzey-güney ana arteri olan Ölüler Bulvarı’nın doğu tarafındaki merkezi Teotihuacán’a hakimdir. Bölgenin kırmızı kaba volkanik kayası olan yontulmuş tezontle dahil olmak üzere yaklaşık 1.000.000 metreküp (765.000 metreküp) malzemeden inşa edildi. 1905–10 yıllarında aceleyle düzenlenen restorasyon çalışmaları sırasında, mimar Leopoldo Batres keyfi olarak beşinci bir teras ekledi ve orijinal cephe taşlarının çoğu kaldırıldı. Piramidin batı tarafında, yapının tepesine çıkan 248 düzensiz merdiven basamağı vardır.

Güneş Piramidi’nin tabanı, her tarafta 730 fit büyüklüğündedir ve beş basamaklı teras, yaklaşık 200 fit yüksekliğe ulaşmaktadır. Devasa boyutu, Giza’daki Büyük Khufu Piramidi’ne rakiptir. Şu anki piramidin içinde, hemen hemen aynı büyüklükte başka, daha eski bir piramit yapısı vardır.

Teotihuacan

Arkeologlar, piramidin tepesinde bir zamanlar bir tapınak olduğuna inanıyorlar. 1970’lerin başlarında piramidin altındaki keşif, bir mağara sistemi ve tünel odaları ortaya çıkardı ve daha sonra şehrin her yerinde başka tüneller bulundu. Sonraki yıllarda başka keşifler yapıldı. 2011’de piramidin merkezinin altında çalışan arkeologlar, kil kap parçaları, obsidyen parçaları içeren bir oda bulduklarını bildirdi. Hayvan kemikleri, üç yeşil taşlı insan figürü ve yeşil taşlı bir maske. Ayrıca, daha eski üçüncü bir yapı gibi görünen duvarlar ortaya çıkarıldı. 2013 yılında işçilerin, piramidin zirvesini oluşturan platformun altında kapalı bir çukur keşfettikleri açıklandı. Çukurun içinde iki sütun vardı ve çeşitli Mezoamerikan uygarlıklarının panteonlarında bulunan bir tanrı olan Huehueteatl’un figürü olarak tanımlanan şey vardı.

MS 550 ve 600 yılları arasında yaklaşık olarak tüm şehir düşüş belirtileri göstermeye başladığında piramit, ritüel bir “sonlandırma” ile yakıldı. Bölgedeki inanışa göre binalar antropomorfize edilmiş hatta canlı varlıklar olarak görülüyordu.

Piramidi yakanlar buranın halkımıydı yoksa işgalci bir toplum fethettiği bölgedeki insanların manevi değerlerini mi ateşe vermişti bilinmiyor. Çevredeki anıtların ve tapınaklarının bir çoğunun yakılması bu soruların cevabı bilinemediği için yanıtsız kalmıştır.

Antropomorfize: İnsani özelliklerin başka varlıklara atfedilmesidir. Hayvanlara, cansız nesnelere vb.

Banner
Benzer Yazılar

Vikinglerde Kan Kartalı İşkencesi

14 Haziran 2021

14 Haziran 2021

Vikingler hakkında anlatılan bir çok hikaye var ve bu hikayeleri gerçekte olanlarla aslında hiç olmamış olanları birbirinden ayırt etmek bazen...

Talas Dağları’nda 600’e Yakın Petroglif ve İki Yeni Soğdca Yazıt Ortaya Çıktı

2 Aralık 2025

2 Aralık 2025

Orta Asya’nın dağlık vadilerinde, Türk–Soğd kültürlerinin iç içe geçtiği karmaşık bir Orta Çağ toplumu yeniden şekilleniyor. Kırgızistan’ın batı Talas Dağları’nın...

9.000 Yıllık Kadın Avcı Cenazesi Tarih Öncesi Kadın Erkek Rollerini Yeniden Sorgulatıyor

5 Kasım 2020

5 Kasım 2020

Antropolojideki geleneksel düşünce, tarih öncesi avcılığın erkeklerin yiyecek toplama işinin de kadınların görevi olduğunu söyler. Yeni yapılan bir araştırma bunun...

Japonya Veliaht Prensi ve Prensesi, Türkiye’de Prens Mikasa ile ilişkili arkeolojik alanı ziyaret edecek

2 Aralık 2024

2 Aralık 2024

Japonya Veliaht Prensi Akishino ve Veliaht Prenses Kiko, Japonya ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yıl dönümü dolayısıyla Salı günü...

Yeni AI Aracı ‘Fragmentarium’ Eski Babil Metinlerini Bir Araya Getiriyor

14 Şubat 2023

14 Şubat 2023

Almanya’daki Ludwig Maximilian Üniversitesi Asuroloji Enstitüsü’ndeki dilbilimciler tarafından, eski Babil metinlerinin okunaksız parçalarını bir araya getirmeye ve deşifre etmeye yardımcı...

Giza’nın Gizemleri

26 Kasım 2020

26 Kasım 2020

Büyük Piramit, antik dünyanın ayakta kalan nadir eserlerinden birisidir. Bu devasa yapılar günümüzdeki ziyaretçilerine güçlü bir hanedanlığa bakma şansı veriyor....

2000 yıllık hançer, Roma ile kabile savaşçıları arasında uzun zamandır unutulmuş bir savaşın yerini ortaya koyuyor

18 Aralık 2023

18 Aralık 2023

İsviçre’de gönüllü bir arkeolog ve diş hekimliği öğrencisi Lucas Schmid, 2019’da 2000 yıllık gümüş ve pirinç bir hançer keşfetti. Roma...

Ulucak Höyük seramiklerinin üzerinde 8 bin yıllık parmak izleri

13 Ağustos 2022

13 Ağustos 2022

Ege Bölgesi’nin en önemli yerleşimi Ulucak Höyük kazılarında ortaya çıkarılan seramik atölyelerinde kullanılan seramik hamurlarının üzerinde 8 bin yıllık parmak...

Antik Genomlar İskitlerin Yükselişi ve Kayboluşu Hakkında Yeni Bilgiler Veriyor

27 Mart 2021

27 Mart 2021

İskitler Demir çağının en önemli kültürlerinden biridir. Varlıkları hakkında bir çok bilgiye rağmen hala onlar hakkında bilinmyen bir çok şey...

Zerdüşt ve Budist Motifleri Taşıyan Mezar Keşfedildi

21 Ocak 2021

21 Ocak 2021

Orta Çin’in Henan eyaleti Anyang’da Sui Hanedanlığı’na (MS 581–618) tarihlenen beyaz mermer bir mezar ortaya çıkarıldı ve araştırmacılara etnik ve...

Yuvarlak hendek içinde görkemli nesnelerle birlikte bulunan Orta Çağ’dan kalma çifte mezar

23 Ağustos 2022

23 Ağustos 2022

Almanya’nın güneyindeki Kirchheim am Neckar Friedrichstrasse’de, Stuttgart’taki bölge konseyinde Devlet Anıtları Koruma Dairesi (LAD) tarafından denetlenen ve AAB şirketi tarafından...

Avusturya’daki Erken Orta Çağ Mezar Alanlarından Şaşırtıcı Genetik Bulgular

23 Ocak 2025

23 Ocak 2025

Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden araştırmacılar, uluslararası bir ekiple iş birliği yaparak Erken Orta Çağ’a ait 700’den fazla bireyin kalıntılarını...

Karadağ’ın zirvesinde Urartulara ait kale kalıntısına ulaşıldı

2 Temmuz 2022

2 Temmuz 2022

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığındaki kazı ekibi Urartulara ait en...

Sular çekilince Kura-Aras Kültürü izlerini taşıyan Pulur Sakyol ve Yeniköy höyükleri gün yüzüne çıktı.

7 Aralık 2021

7 Aralık 2021

Kura Nehri ile Aras Nehri arasında kalan alanda kurganlarla temsil edilen Kura-Aras Kültürü izlerini taşıyan önemli kültürel alanları Pulur Sakyol...

Almanya’da ‘4 bin 200 yıllık zombi mezarı’ keşfedildi

23 Nisan 2024

23 Nisan 2024

Doğu Almanya’nın Saksonya-Anhalt’taki Oppin yakınlarında, sözde “zombi” olduğuna inanılan bir adamın iskeletini içeren 4.200 yıllık bir mezar buldular. Binlerce yıl...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]