26 July 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Küllüoba Höyük’te yapılan kazılarda 4500 yıllık kapların içinde ağrı kesici kalıntıları bulundu

Anadolu’da 5000 yıl öncesine ait ilk kentleşme yapısının ortaya çıkarıldığı Eskişehir’deki Erken Tunç Çağı Küllüoba Höyük kazılarında, ağrı kesici ilaç içerdiği tespit edilen 4.500 yıl öncesine ait kaplar bulundu.

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Küllüoba Höyüğü Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Türkteki, çift kulplu içecek kabının analizinde, çeşitli ağrı kesicilerin hazırlanmasında ve içilmesinde kullanıldığını gösteren veriler bulduklarını söyledi.

Küllüoba kazıları 1996 yılında başladı. Kazı alanında bugüne kadar Erken Tunç Çağı’nın kültürel özelliklerini ortaya koyan objelerin yanı sıra hayvan kemikleri ve yerleşimlere de rastlandı. Yapılan kazılarda M.Ö. 3 bine tarihlenen taş cist ve çanak çömleklerden oluşan mezar alanları tespit edildi. Aynı zamanda, 5.000 yıl önce Anadolu’da kentleşmenin kanıtları ortaya çıkarıldı.

Bu yıl gerçekleştirilen kazılarda, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) öncülüğünde Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü, Batman ve Konya Selçuk Üniversitesi’nden 30 öğretim üyesi ve öğrenciden oluşan bir ekip görev alıyor.

Depas formu kap parçaları
Depas formu kap parçaları

Arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan kaplar detaylı olarak incelendi. Damarlardan birinde 4500 yıl önce ağrı kesici olarak kullanıldığı düşünülen ilaç kalıntılarına rastlandı.

Doç. Dr. Murat Türkteki, mezarlık çalışmalarının yanı sıra 4 bin 500 yıl önce yerleşimin uluslararası ilişkilerini ve bölgelerarası ilişkilerini anlamak amacıyla çalışmalar yapıldığını söyledi.

Bu çalışmalarda bölgelerarası ticaretle ilgili bazı buluntular bulduklarını belirten Türkteki, “Bu ticaretle birlikte yayılan bir diğer olgu da ritüel çukurlar, tören çukurları veya adak çukurları dediğimiz çukurlardı. Bu çukurlarda çeşitli eşyalar buluyoruz. Buluntular arasında, çift kulplu içecek kabı olarak adlandırabileceğimiz bir ‘depas formu’ da var. Bu form üzerinde yaptığımız analizlerden bazıları bize bu kapların çeşitli ağrı kesicileri depolamak için kullanıldığını gösteriyor” dedi.

Küllüoba Höyük

“Analizlerimizde ağrı kesici kalıntıları içerdiğini tespit ettiğimiz depas formu, M.Ö. 2.500 yılından bu yana, özellikle İç Batı Anadolu’da ve daha çok Eskişehir bölgesinde yoğun olarak görülen bir formdur. Bir yandan İç Anadolu’nun güney bağlantısı üzerinden Suriye’ye, diğer yandan Kuzeybatı Anadolu, Truva ve Ege dünyasına ulaşan bir formdur. Daha sonra Ege bölgesinde çok popüler hale gelen bir formdur. Ancak menşe bölgesinin Eskişehir veya İç Batı Anadolu olduğunu söyleyebiliriz. Şu ana kadar tespit ettiğimiz örnekler Eskişehir Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor” dedi.

Kazı ekibinde yer alan Konya Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Tarhan, bulunan kapta ilk kez ağrı kesici kalıntılarının bulunduğunu söyledi.

Bu sonucun detaylı analizlerle ortaya çıktığını belirten Tarhan, şunları kaydetti:

4500 yıllık depas formu çanak

“Arkeolojik kazılarda en yaygın bulunan eserler seramik eserlerdir. Bu seramik eserler gözenekli bir yapıya sahip olduklarından, gözeneklerinde taşınan veya korunan ürünleri bir şekilde hapsedebilirler. Bu şekilde, bu moleküler kalıntılar binlerce yıl boyunca toprağın altında kalsalar bile bozulmadan kalabilirler.”

“Sahip olduğumuz biyokimyasal tekniklerle, bu seramik eserlerde sıkışıp kalan molekülleri analiz edebilir ve neler olduğunu yorumlayabiliriz.”

“Küllüoba’da bulunan bu 4 bin 500 yıllık depas kapları üzerinde de analizlerimizi gerçekleştirdik ve günlük kullanımdan çok tıbbi amaçlı diyebileceğimiz moleküller tespit ettiğimiz için çok ilginç sonuçlar elde ettik. Bu moleküllerde özellikle yeşil yapraklı bitkilerden gelen biyomoleküller haşhaş ve zeytinyağı baskındı. Bu kaplarda çok bilinen bir ağrı kesicinin aktif bileşeni olan salisilik asidi bile tespit ettik” dedi.

Küllüoba höyüğü Eskişehir’in 35 km güneydoğusunda, Seyitgazi’nin 15 km kuzeydoğusunda ve Yenikent köyünün 1,3 km güneyindedir.

Banner
Benzer Yazılar

İspanya’da keşfedilen 1.800 Yıllık Mithras Tapınağı

8 Şubat 2023

8 Şubat 2023

İspanya’nın Cabra kentindeki Villa del Mitra’da kazı yapan arkeologlar, ritüel ziyafetlerin kalıntılarıyla birlikte Tanrı Mithras için adanmış bir kutsal alanı...

Pagan Tanrıları ikonalarda gizlendi mi?

23 Şubat 2023

23 Şubat 2023

Hz. İsa, Hz. Meryem, melekler ve azizlerin yer aldığı ikonalar, Hristiyan dini yapılarının önemli ve ayrılmaz bir parçasıdır. İkona sanatı,...

Persepolis’te Büyük Xerxes’e atfedilen bir Elam yazıtı bulundu

26 Şubat 2022

26 Şubat 2022

Persepolis Müzesi depolarındaki yazılı nesnelerin ve parçalı yazıtların sınıflandırılması ve belgelenmesi projesi sırasında uzmanlar, Büyük Xerxes’e atfedilen bir Elam yazıtının...

Karnataka’da Bir Kuyuda Vishnumurthy’nin İdolü Bulundu

1 Mart 2021

1 Mart 2021

Hindistan’ın Karnataka eyaletinde yıkılmış bir Udupi tapınağı yakınlarında bir kuyu içerisine atılmış tanrı Vishnumurthy’ a ait bir heykel bulundu. Tanrı...

Kültür Bakanlığı’ndan Müze Severlere İyi Haber…

17 Aralık 2020

17 Aralık 2020

Teknolojinin gelişmesi her alanda olduğu gibi kültür alanında da değişimin itici gücü oldu. Bu değişimlerin birisi olan Kültür ve Turizm...

17.500 Yıl Önce Çizilmiş Gerçek Boyutlu Kanguru Resmi

22 Şubat 2021

22 Şubat 2021

Avustralya Melbourne Üniversitesi’nden uzmanlar, Batı Avustralya’nın Kimberly Bölgesi’ndeki bir mağarada 17.000 yıldan daha eski bir kangurunun gerçek boyutlu çizimini buldular....

Stonehenge yakınlarındaki kazılar Tunç Çağı Yuvarlak Mezarlığı’nı ortaya çıkardı

4 Haziran 2023

4 Haziran 2023

İngiltere’nin Salisbury kenti yakınlarındaki planlı bir konut geliştirme alanında kazı yapan Cotswold Archaeology ekibi, 3.500 ila 4.000 yıl arasında olabilecek...

Yunanistan’da 1.600 yıllık Roma döneminden kalma şarap dükkanı ortaya çıkarıldı

30 Ocak 2024

30 Ocak 2024

Wilfrid Laurier Üniversitesi’nden Scott Gallimore ve Austin Koleji’nden Martin Wells liderliğindeki bir ekip, Yunanistan’ın güneyindeki Sikyon antik kentinde, ani bir...

Yeni Keşfedilen Fosil, Soyu Tükenmiş Bir İnsan Türünün Evrimine İşaret Ediyor

10 Kasım 2020

10 Kasım 2020

Paranthropus robustos soyu tükenmiş insan türlerinden bir tanesidir. Bu türün erkeklerinin dişilerden önemli ölçüde büyük olduğu düşünülmekteydi. Günümüz primatlarından orangutanlar,...

Avrupa insanına ait en eski çene kemiği ortaya çıktı

9 Temmuz 2022

9 Temmuz 2022

Avrupa kıtasında yaşayan ilk insana ait bilinen en eski çene kemiği ortaya çıkarıldı. Çene kemiğinin 1.4 milyon yaşında olduğu bildirildi....

Malta Tas-Silġ’de Yeni Bir Neolitik Yapı Keşfedildi

8 Ekim 2021

8 Ekim 2021

Malta, Marsaxlokk’taki Tas-Silġ’de devam eden kazılarda arkeologlar tarafından yeni bir Neolitik yapının kalıntıları keşfedildi. Tas-Silġ’de keşfedilen yapı, bu bölgede taş...

Dünyanın En Büyük Yürüyen Memelisine Ait Fosil

18 Haziran 2021

18 Haziran 2021

Paleontologlar, Çin’in kuzeybatısındaki Gansu Eyaletindeki Linxia havzasında dünyanın en büyük yürüyen memelisine ait fosil buldular. Çinli ve Amerikalı paleontologlardan oluşan ekip...

Ayazini Mağaraları Turistlerin Yeni Gözdesi Olmaya Aday

11 Mart 2021

11 Mart 2021

Ayazini mağaraları, artan potansiyeli ile Peribacalarına rakip olmaya hazırlanıyor. Frig Vadisi içerisinde bulunan Ayazini mağaraları son dönemlerde turistlerinde oldukça ilgisini çekiyor....

Urartularda Ölü Gömme Gelenekleri: Urne Mezarları

13 Eylül 2021

13 Eylül 2021

Birçok Anadolu medeniyetinde olduğu gibi Urartularda ölümden sonra yaşama inanan bir toplumdu. Ölüm sonrası inancın ağır bastığı Urartu toplumunda değişik...

Yeni araştırma sonucu; M. Ö. İkinci binyılda Batı Anadolu’da Luvi kültürü egemendi

5 Eylül 2022

5 Eylül 2022

Türk ve İsveçli arkeologlardan oluşan ekip, M. Ö. İkinci binyıllarında siyasi ve ekonomik olarak önemsiz olduğu düşünülen Batı Anadolu’da Luvi...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]