21 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Sutton Hoo Gemi Cenazesi “Britanya’nın Tutankhamunu”

İngiltere’nin ikinci dünya savaşına girmesine sayılı günler kala 1939 yılında amatör bir arkeolog olan Basil Brown tarafından eşsiz bir buluş yapıldı.

1939 yılında Sutton Hoo’da bulunan eserlerin ait olduğu kişi İngiltere’de  “Britanya’nın Tutankhamunu” olarak adlandırılacak ve saygıyla selamlanacaktı.

1939’da Sutton Hoo’da yapılan keşif, Britanya’daki en önemli arkeolojik buluntularından biri haline geldi ve “Britanya’nın Tutankhamun’u” olarak tüm dünyada ünlendi.

Silahlar, zırhlar, mücevherler, altın tokalar, desenli plakalar ve gümüş çatal bıçak takımları dahil 260’tan fazla hazine ele geçirildi.

En değerli buluntu, yontulmuş bir tam yüz kaskıydı ve arkeologların, bölgenin 7. yüzyıldan kalma bir kraliyetin, muhtemelen bir Doğu Anglia kralı olan Raedwald’ın son dinlenme yeri olduğu sonucuna varmasına neden oldu.

1939’da Avrupa’da gerilim yükselirken ve İngiltere İkinci Dünya Savaşı’nın eşiğindeyken, Edith Pretty, evinin arazisindeki büyük çimenlerle kaplı höyüklerden giderek daha fazla etkilenmeye başladı.

British Museum illüstratörü Craig Williams’ın Sutton Hoo gemi cenazesini hazırlayan figürler. KAYNAK

I.Dünya Savaşı sırasında Fransa’da görev yapan eski hemşire, 1926’dan beri Deben Nehri’nin haliçindeki Woodbridge yakınlarındaki Sutton Hoo malikanesinde Edward dönemi tarzı bir evde yaşıyordu.

Edith Pretty  sürekli artan ilgisini yenemeyerek 1937’de Suffolk kasabası Ipswich’teki müzeye ulaştı. Müze kazı yardımcısı olarak Basil’i gönderdi.

Kendi kendini yetiştiren arkeolog 12 yaşında okulu bırakmıştı, ancak tarihi eserlere ömür boyu sürecek bir tutku duyuyordu. Aynı zamanda keskin bir dilbilimciydi.

Basil, Sutton Hoo’daki kazıların günlüklerini tuttu ve kayıtları, ilk olarak Sutton Hoo’daki bir dizi mezar höyüğünde insan kalıntılarını ve bazı eserleri keşfettiğini gösteriyor.

Ancak 1939 yazında dikkatini Tümülüs Bir olarak bilinen en büyük toprak höyüğüne çevirdi.

Orada, 11 Mayıs’ta muhteşem keşif yaptı. 3 ay boyunca günde 1.5 sterline çalışmasının emeklerinin karşılığını bu büyük keşifle taçlandırdı.

Bu altın kemer tokası , erken ortaçağ işçiliğinin bir başyapıtıdır ve savcı (siyah metal alaşımı) ile kakma iç içe geçmiş yaratıkların karmaşık bir dekorasyonu ile 400 gramdan fazla altın kullanılarak yapılmıştır. Bu tür hayvan süsü, o zamanlar Almanca konuşan pek çok halk arasında popülerdi. KAYNAK

80 fit uzunluğunda ki gemiyi gördüklerinde şaşkına döndükleri kesindi. Çünkü kazı çalışmalarında çalışan bay Jacops sadece bir bahçıvandı ve ömründe hiç gemi görmemişti.

British Museum’dan uzmanlar, buluntu haberi geldiğinde kazıya müdahale etti ve Anglosakson arkeoloji uzmanı Charles Phillips, Basil’i kazıdan çıkarmaya çalıştı. Onun eğitim almamış olmamasının kazılar için uygun olmadığını iddia ediyordu.

Ayrıca savaşın eşiğinde olan İngiltere ile kazıların tamamlanmayacağından ve savaş çıkmadan değerli tarihin korunmayacağından endişe duyuyordu.

Bayan Pretty, Basil’in arkasında durdu ve protesto karşısında kazıya devam etti. Ve kazarken, bir zamanlar teknenin hazine odası olan, büyük bir demir halkanın altında gizlenmiş olan hazineyi buldu.

Çamurdan çıkan muhteşem eserler neticesinde uzmanlar çalışmaya geri döndüler ve Basil de kazıdan uzaklaştırıldı.

Suffolk sahasında yeryüzünden 263 süslü hazineyi çıkardı.

Bu kese kapağı , başlangıçta bir bel kemerinden sarkan deri bir keseye tutturulacaktı. İçinde Frenk altınları bulundu. Sadece altın çerçeve ve yakalar hayatta kaldı, deri kese çürümüştü. KAYNAK

Bunlar arasında, yalnızca yüksek statüdeki savaşçıların kullanabileceği prestijli bir silah olan iki ucu keskin bir kılıç vardı – altın bir kalkan ve erken ortaçağ işçiliğinin en iyisini sergileyen süslü bir kemer tokası.

Uzmanlar önce hazinelerin Viking olduğunu düşündüler, ancak daha yakından incelendiğinde Anglo-Sakson olduklarını anladılar.

Hazinelerin bir kısmı Bizans İmparatorluğu’na tarihlenirken, bazıları Sri Lanka lal taşlarıyla süslenmiş bazı mücevherler gibi Doğu’dan Suffolk’a seyahat etmişti.

Hazineler, Avrupa ile Anglo-Saksonların ticaret ağlarını daha önce hiç olmadığı kadar derinlemesine araştırabilen tarihçilerle, Avrupa’da Karanlık Çağların tarihini yeniden yazdı.

Hazinelerin Doğu Anglia Kralı Raedwald’a ait olduğuna inanılıyor ve öldüğünde onu öbür dünyaya taşıyacak olan gemi ile birlikte gömüldü.

Bütün bulunanlara rağmen herani bir insan kemiğine rastlanmadı. Uzmanlar buna sebep olarak asidik toprak yapısını gösterdi.

Savaş başladığında, kazı terk edilmek zorunda kaldı ve zemin Ordu tarafından tank eğitim alanı olarak kullanıldı.

Ağır makineler, tarihi höyüklerin çoğunu düzleştirdi ve geminin sağlam dış hatlarına zarar verdi.

Tüm paha biçilmez zenginliklerin haklı olarak Bayan Pretty’ye ait olduğu düşünülen bir hazine araştırmasının ardından, tüm eserleri British Museum’a bağışladı.Kurumun en önemli yaşayan bağışçısı oldu.

Oldukça sıradışı ve bir hikaye olduğunu düşünen okuyucularımız varsa bu hikaye 29 ocak’ta Netflix ekranlarına gelecek.

Tarihi filmlere ilgisi olanlar için bizde bir derleme yaparak Sutton Hoo gemi cenazesinin en büyük arkeolojik keşiflerden biri olduğunu hatırlatmak istedik.

Kral Raedwald Kimdir?

Tarihçiler, muhteşem miğferin eski Doğu Anglia Kralı Raedwald ile birlikte gömülmüş olabileceğine inanıyor.

Sutton Hoo’da keşfedilen hazine, Britanya’da şimdiye kadar bulunan en zengin gemi mezarlık alanıydı.

Tarihsel zamanlarda savaşçılar ve liderler, kendilerini ve zenginliklerini öbür dünyaya taşımak amacıyla gemileriyle birlikte gömülürdü.

Sutton Hoo’da bir ceset kalıntıları asla bulunamadığından, mezar alanının kime ait olduğunu bilmek imkansızdı.

Ancak tarihçiler, Raedwald adlı bir kraliyet ailesinin son dinlenme yeri olduğuna inandıklarını söylüyorlar. Anglosakson, yaklaşık 599’dan 625’teki ölümüne kadar Doğu Anglia’nın kralıydı.

Raedwald, Tanrı Woden’den geldiğini iddia eden ilk Angles Kralı Wuffingas’tan soyundan geldi.  Kraliyet hanedanı, birçok nesil boyunca Suffolk ve Norfolk’tan oluşan Anglia’yı yönetti.

Raedwald, Northumbria Krallığı’na karşı kazandığı zaferden ötürü saygı görüyordu; bu, onu o zamanlar Humber Nehri’nin güneyindeki en güçlü liderlerden biri yapan başarıdır.

Ancak  hem Hıristiyanlığa hem de geleneksel Anglo-Sakson dinlerine ibadet etmesine izin verdiği için de eleştirildi . Öldüğünde yerine pagan oğlu Eorpwald geçti.

Raedwald’ın Sutton Hoo’da gömülü olduğu söyleniyor. Mezarı, onlarca yıl sonra mezar soyguncuları bölgeyi hedef aldığında, zar zor yağmalanmaktan kurtulmuştu.

Ancak Sutton Hoo arkeolojik kazı, hırsızların izini birkaç metre kaçırdıklarını ortaya çıkardı.

Banner
Benzer Yazılar

Neandertallerin güçlü parmakları varken, insanlar daha iyi kontrole sahipti…

28 Kasım 2020

28 Kasım 2020

Yeni bir araştırmaya göre, Neandertal parmaklarının saplı aletleri tutmaya daha iyi adapte olduğu bulundu. Neandertallere ait baş parmağın hareketinden sorumlu...

Esna Tapınağı Orijinal Renklerine Kavuştu

15 Kasım 2020

15 Kasım 2020

Mısır  da bulunan Esna tapınağının keşfedilmesinin üzerinden 200 yıl geçtikten sonra araştırmacılar 2000 yıllık yazıtların orijinal renklerini ortaya çıkarmayı başardı....

Mısır’ın Abusir kentinde Ölüler Kitabı metinleri ile donatılmış kraliyet katibinin mezarı keşfedildi

20 Şubat 2024

20 Şubat 2024

Çekya Mısırbilim Enstitüsü’nden (CIE) arkeologlar, Perslerin Mısır’ı işgali sırasında MÖ 5. veya 6. yüzyılda ölen bir kraliyet katibinin Ölüler Kitabı...

Kopya olduğu düşünülen kılıcın 3000 yıllık Tunç Çağı kılıcı olduğu ortaya çıktı

23 Ocak 2023

23 Ocak 2023

Chicago Field Müzesi’nde daha önce bir kopya olduğu düşünülen bir kılıcın, MÖ 1080 ila 900 yılları arasında tarihlenen 3000 yıllık...

Mısır Firavunu I. Amenhotep’in mumyası digital olarak açıldı

29 Aralık 2021

29 Aralık 2021

Mısır’da araştırmacılar, Firavun I.Amenhotep’in mumyalanmış vücudunu ilk kez kullandıkları digital teknoloji sayesinde daha önce bilinmeyen detayları ortaya çıkardı. Bilgisayarlı tomografi...

Gordion kazılarında heyecan veren keşif. Gordion adının geçtiği yazıt bulundu

7 Ağustos 2022

7 Ağustos 2022

Frigler… Anadolu topraklarında iz bırakmış döneminin güçlü ve etkin kavimlerinden biri. Kral Midas ile tanınan Frigler hakkında bilgilerimizi çoğunlukla M....

Dünya Arkeoloji Günü Kutlu Olsun!

17 Ekim 2020

17 Ekim 2020

Arkeoloji, Türkçe’ye yanlışlıkla da olsa kazı bilim olarak çevrilmiş bilim dalıdır. Halbuki kazı çalışmaları arkeolojinin sadece alt dallarından biridir. Arkeoloji...

Ulucak Höyük seramiklerinin üzerinde 8 bin yıllık parmak izleri

13 Ağustos 2022

13 Ağustos 2022

Ege Bölgesi’nin en önemli yerleşimi Ulucak Höyük kazılarında ortaya çıkarılan seramik atölyelerinde kullanılan seramik hamurlarının üzerinde 8 bin yıllık parmak...

İlk Çağ kenti Daskyleion kazılarında 2 bin 500 yıllık içme su şebekesi bulundu

10 Ağustos 2022

10 Ağustos 2022

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde bulunan İlk Çağ kenti Daskyleion arkeolojik kazılarında 10 metre uzunluğunda 2 bin 500 yıllık içme su şebekesi...

Pagan Tanrıları ikonalarda gizlendi mi?

23 Şubat 2023

23 Şubat 2023

Hz. İsa, Hz. Meryem, melekler ve azizlerin yer aldığı ikonalar, Hristiyan dini yapılarının önemli ve ayrılmaz bir parçasıdır. İkona sanatı,...

Almanya’da 3000 yıllık ahşap dilek kuyusu bulundu

8 Ocak 2023

8 Ocak 2023

Almanya’nın Bavyera eyaletindeki Germering kasabasında, arkeologlar ritüel birikintilerle dolu iyi korunmuş bir Tunç Çağı ahşap kuyusunun kalıntılarını ortaya çıkardılar. Arkeologlara...

Asar Kayası İkinci Kurul Kalesi Olabilir

30 Mayıs 2021

30 Mayıs 2021

Ordulu doğa savunucuları, Asar Kayası bölgesinin Anadolu tarihine ışık tutan Kurul Kalesi gibi benzer tarihsel kalıntılara sahip bir alan olabileceğini...

İzmir’de 14000 yıllık yerleşim alanı keşfedildi

26 Kasım 2021

26 Kasım 2021

İzmir’de Dikili ve Bergama arasında bulunan bir mağarada 14000 yıllık yerleşim alanı keşfedildi. Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün (DAI) yaptığı bilgilendirme de,...

Çin’de bulunan eyer, şimdiye kadar ortaya çıkarılan en eski eyer olabilir

25 Mayıs 2023

25 Mayıs 2023

Uluslararası bir arkeolog ekibi, Çin’deki bir kazı alanında eyer ortaya çıkardılar. Uzmanlara göre bulunan eyer, şimdiye kadar bilinen en eski...

Araştırmacılar, Suriye’de antik bir mezar içinde dünyanın en eski alfabesini keşfetti

22 Kasım 2024

22 Kasım 2024

Suriye’nin kuzeyindeki Tell Umm-el Marra antik kentinde 2004 yılında ortaya çıkarılan bir mezarda dünyanın en eski alfabesinin izleri keşfedildi. Keşif, Johns...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]