18 August 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Oluz Höyük, Hitit Fırtına Tanrısı Teşup’a adanmış tapınak barındırıyor olabilir

Tunç Çağı dönemi Anadolu topraklarında kendilerini Hatti ülkesinin insanları olarak tanıtan, Tunç Çağı Anadolusu’nda en büyük ve güçlü ilk merkezi devleti kuran Hititler, geride bıraktıkları çivi yazılı tabletler ile de dönemin Anadolu coğrafyası ve tarihi hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayan medeniyet oldu.

Anadolu’ya gelişleri kadar tarih sahnesinden silinişleri de bir o kadar soru işareti taşıyan Hititler, 400 yıla varan egemenliklerini sadece siyasi ve askeri alanda gösterdikleri başarılarla değil aynı zamanda yönetimleri altına aldıkları halkların dini değerlerine gösterdikleri saygı ile de kazandılar.

İmparatorluk topraklarına kattığı her krallığın tanrısını panteonuna dahil eden Hititler, böylece “Bin Tanrılı Halk” olarak bilindiler.

Hitit panteonunun en tepesinde Fırtına Tanrısı Teşup bulunur

Tanrı ve dini bayram çokluğu/çeşitliliği ile dikkat çeken Hitit toplumunda en büyük tanrı Fırtına Tanrısı Teşup’tur.

Hattilerde Tarru adı ile tapınılan Teşup, Hurri kökenli bir tanrıdır. Hurrilerde gökyüzü ve fırtına tanrısıdır. Teşup, Hitit ve Luvice “Tarhu,Tarhuna ya da Tarhunt” diye de adlandırılıyordu.

Hititler, Hurri kültüründen oldukça fazla etkilenmiştir.

Dini metinler içeren tabletlerde ağırlıklı olarak Hatti ve Hurri etkileri görülür.

yazılıkaya sahnesi

Başkent Hattuşa’da bulunan Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı başta olmak üzere yine başkent içinde yer alan Büyük Tapınak ve diğer dini mekanlar Hitit dini ve kültürü hakkında önemli buluntular verir.

Hattuşa dışında Nerik, Alacahöyük, İnandıktepe, Kuşaklı, Oymaağaç Höyük, Çadır Höyük, Karahna ve Hüseyindede gibi yerleşimlerde de Hititler önemli tapınaklar inşa ettiler.

Hattuşa ve diğer yerleşim alanlarında ortaya çıkarılan tapınakların hangi tanrı için yapıldığını o tanrıya atfedilen sembollerden öğreniyoruz. Hitit Fırtına Tanrısı Teşup’un kutsal hayvanı boğanın olması gibi.

Hattuşa, Nerik, Alacahöyük gibi bilinen önemli dini merkezlerin dışında Oluz Höyük yerleşiminde de Teşup’a ait bir tapınağın olabileceği üzerinde duruluyor.

Oluz Höyük’te Fırtına Tanrısı Teşup’a ait tapınağın olabileceğini 2018 yılında ele geçen bir boğa figürünü düşündürdü.

Oluz Höyük kazılarında bulunan boğa figürünü

Oluz Höyük’te Hitit etkisi

Oluz Höyük kazılarında, Hitit Büyük Krallık Dönemi’ne (MÖ 14.-13. Yüzyıl) tarihlenen mimari kalıntılar, küçük buluntular ve çanak çömlek buluntular ortaya çıkarıldı.

Dr. Öğr. Üyesi Aslıhan Yurtsever Beyazıt, Frig Dönemi’ne ait Kubaba Tapınağı, Pers Dönemi Ateşgedesi’nin bulunduğu Oluz Höyük’te, Hitit dönemi bir tapınağın olabileceği kuvvetle muhtemel olduğunu söyledi.

Oluz Höyük kazılarının 2018 sezonunda temizlik çalışmalarında ele geçen 14 cm uzunluğunda 3.5 cm genişliğinde ve 9 cm yüksekliğinde ki pişmiş toprak boğa figürünü ve yine boğa başlı riton bu savı destekleyen buluntular arasında.

Hitit çivi yazılı belgelerde Fırtına Tanrısı kültü ve bu kültü barındıran kentlerden bahsedilir. Bu kentlerin en önemlisi Nerik’tir. Kaşka saldırılarının yoğunlaşması sonrasında Fırtına Tanrısı, Hakmiş kentine taşınır.

Hakmiş kentinin lokalizasyonu için yapılan son görüşler kentin Amasya sınırları içerisinde olabileceği noktasında birleşiyor. Doğantepe Höyüğü ile Nerik eşitlenmesini destekleyen en büyük bulgu Doğantepe’de çıkarılan bronz Fırtına Tanrısı heykelciğidir.

Hitit arkeolojisi açısından önemli bir buluntu olan heykelciğin çıktığı Doğantepe ile Oluz Höyük arasındaki mesafenin kuş uçumu 7 km olduğunu söyleyen Aslıhan Yurtsever Beyazıt, “Oluz Höyük’ün coğrafi açıdan, güneyden Šapinuva üzerinden gelen yol güzergâhında olması aynı zamanda Hatti Ülkesi’nden Hakmiš Krallığı’na ulaşan anayolun yerleşmenin batısından geçmesi ve Kuzey Anadolu’nun en büyük höyüklerinden biri olması gibi etmenler, Oluz’un Hitit coğrafyası içerisinde önemli bir konuma sahip olduğunu düşündürmektedir” dedi.

Oluz Höyük hangi Hitit kentleri ile eşitleniyor

Hitit dönemi buluntularının çıkarıldığı Oluz Höyük’ün hangi Hitit kenti ile eşitleneceği sorusuna bir cevapta elde edilen çivi yazılı tabletlerde bulunuyor.

Beyazıt, kaleme aldığı “Oluz Höyük’ten Pişmiş Toprak Bir Boğa Figürünü” adlı makalesinde Oluz Höyük’ün eşitlendiği Hitit kentlerinin şunlar olduğunu belirtiyor.

“Prof. Dr. Şevket Dönmez tarafından ileri sürülen Oluz-Šanahuitta eşitliğidir. Hattuša ’da bulunan bir belgede, kentin ismi Zuliya olarak geçer. Dönmez’e göre Yukarı Zuliya (Çekerek) Ovası’nın Oluz Höyük’ün içinde yer aldığı Geldingen Ovası’nın bulunduğu bölgeyi kapsaması, Šanahuitta – Oluz Höyük bağlantısını desteklemektedir. Bu eşitliği destekleyen A. Ünal, Šanahuitta ’nın Amasya civarında olması gerektiğini, Oluz’un bu kent için aday bir yerleşme olabileceğini ileri sürmektedir.”

“Šanahuitta dışında Oluz Höyük için önerilen diğer bir Hitit kenti Ištahara’dır. Yazılı belgelerde, Nerik ve Hakmiš dışında adı geçen diğer Fırtına Tanrısı kült merkezlerinden bazılarının bu bölgedeki varlığı ile ilgili son yıllarda yapılan öneriler dikkati çekmektedir. Belgelerde adı geçen önemli kült merkezlerinden biri Ištahara kentidir.

Oluz Höyük kazılarında çıkarılan boğa başlı riton

Söz konusu kentle ilgili Özlem Sir Gavaz, Nerik ’e yakın bir mesafede yer aldığından ve bu kentte askeri üs oluşturulduğundan, Ištahara’dan hemen sonra Nerik’e ulaşıldığından bahsederek, yazılı metinler ışığında Ištahara’nın Hititler için çok önemli bir istasyon şehir ve kült merkezi olduğunu söylemektedir.”

“Özlem Sir Gavaz, Ištahara’nın Oymaağaç’a en fazla bir günlük mesafede yer alması gerektiğini belirterek, bütün bu veriler ışığında coğrafi konumu ve son yıllardaki kazı buluntuları nedeniyle Ištahara için en uygun yerin Oluz Höyük olabileceğini öneriyor.”

Oluz Höyük, Hitit Fırtına Tanrısı’nın tapınağına sahip bir dini alan olabilir

Oluz Höyük’te yer alan Hitit tabakasının kazılarında sur sistemi ile karşılaşılmaması Oluz’un askeri nitelikte bir yerleşim olmadığı dinsel yönü ağır basan bir yerleşim olduğunu düşündüklerini ifade eden Aslıhan Yurtsever Beyazıt, Oluz Höyük’ün, MÖ 2. Binyıl’da da kutsal alanı olan bir yerleşme olduğu kuvvetle muhtemeldir. 2018 döneminde bulunan boğa figürini ile daha önceki kazı sezonlarında parçalar halinde ele geçen ve bir araya getirilen boğa başlı, halka biçimli kap, Oluz Höyük’te Fırtına Tanrısı ile ilgili bir kutsal alan veya tapınağının varlığı düşüncesini güçlendirmektedir” dedi.

Banner
Benzer Yazılar

Danimarka Kralı Hans’ın baharat dolabı Gribshunden gemisinde bulundu. Baharatlar döneme ışık tutuyor.

13 Şubat 2023

13 Şubat 2023

Danimarka Kralı Hans’ın savaş gemisi Gribshunden’ın, Orta Çağ İskandinavyası’ndaki safran, zencefil ve karanfilin ilk arkeolojik kanıtları da dahil olmak üzere...

Çivril’deki 1000 yıllık balballar, Türk medeniyetinin ve inanç sisteminin izlerini taşıyor

1 Nisan 2024

1 Nisan 2024

Denizli’nin Çivril ilçesindeki Özdemirci Mezarlığı’ndaki balballar, tarih meraklılarının ve arkeologların ilgisini çekmeye devam ediyor. Yaklaşık 1000 yıllık bir geçmişe sahip...

Tanrıça Kybele Anavatanına Dönüyor

10 Aralık 2020

10 Aralık 2020

Bu toprakların hazineleri yıllarca yasadışı yollarla kaçırılmıştı. Bu hazinelerin birisi de bolluk ve bereket tanrısı Kybele Tanrıçası‘ydı. 60 yıl önce...

Amazon nehrindeki kuraklık 2000 yıl önce kayalara oyulmuş insan yüzlerini ortaya çıkardı

24 Ekim 2023

24 Ekim 2023

Dünyanın en uzun nehirlerinden biri olan Amazon nehrinde yaşanan kuraklık 2000 yıl önce kayalara oyulmuş insan yüzlerini ortaya çıkardı. Brezilya...

Berlin’de Bilim İnsanları 3D Teknolojiyle Antik Budist Dua Parşömenini Sanal Olarak Açtı

16 Ağustos 2025

16 Ağustos 2025

Almanya’nın başkenti Berlin’de araştırmacılar, neredeyse bin yıl boyunca kapalı kalmış bir Budist dua parşömenini modern teknoloji sayesinde ilk kez “sanal”...

Arkeologlar, Kıpti, Yunanca ve Arapça olarak yazılmış metinler içeren ostraca (kil kap parçası) koleksiyonu buldu

20 Aralık 2021

20 Aralık 2021

Mısır ve Alman arkeologlardan oluşan bir ekip Sohag Tel Atribis’teki Al-Sheikh Hamad arkeolojik sahasında demotik, hiyeratik, Kıpti, Yunanca ve Arapça...

Korsika adasında bulunan 6.000 yıllık yerleşim yeri

5 Mayıs 2023

5 Mayıs 2023

Fransa’nın Sotta kasabasında sosyal konut yapılacak alanda çalışan arkeologlar Punta Campana’nın (Korsika adası) yamaçlarını kazdılar ve geniş bir Neolitik alan...

Yeni çalışma, 3.600 yıllık Nebra Gök Diski’nin antik sırlarını açığa çıkarıyor

4 Aralık 2024

4 Aralık 2024

1999’da Almanya’da keşfedilen Nebra Gök Diski (Nebra Sky Disc), evrenin bilinen en eski tasviridir. UNESCO’nun “yirminci yüzyılın en önemli arkeolojik...

Vikinglerin Yule Ağacı ve Noel Ağacı Arasındaki Benzerlikler

18 Aralık 2020

18 Aralık 2020

Kuzey halklarının genel isimlendirmesi denince hemen akla Vikingler gelmektedir. Bugün Viking terimi bu halklar için kullanılan en genel tanımdır. Halbuki...

İber Yarımadası’nda bulunan en eski Baltık kehribar parçaları, bölgeye kehribarın 5.000 yıl önce geldiğini gösteriyor

19 Ekim 2023

19 Ekim 2023

Granada ve Cambridge Üniversiteleri’nden ve Katalonya Hükümeti’nden bir grup bilim insanı, İber Yarımadası’nda bulunan en eski Baltık kehribar parçalarını tespit...

Kopya olduğu düşünülen kılıcın 3000 yıllık Tunç Çağı kılıcı olduğu ortaya çıktı

23 Ocak 2023

23 Ocak 2023

Chicago Field Müzesi’nde daha önce bir kopya olduğu düşünülen bir kılıcın, MÖ 1080 ila 900 yılları arasında tarihlenen 3000 yıllık...

Boncuklu Tarla kazılarında 12 bin yıllık tapınak ortaya çıkarıldı

21 Ekim 2021

21 Ekim 2021

Mardin Dargeçit ilçesinde Epipaleolitik dönemden Geç Çanak Çömlek Öncesi Neolitik dönem B evresine kadar kalıntılara ev sahipliği yapan Boncuklu Tarla...

Arkeologlar, Kuzey Almanya’da bilinen en eski mezar alanını ortaya çıkardılar

16 Ekim 2022

16 Ekim 2022

Arkeologlar, Kuzey Almanya’da bilinen en eski insan kalıntılarını, Schleswig-Holstein, Lüchow’daki 10 bin 500 yıllık bir kremasyon mezarında keşfettiler. Kalıntılar, 20’den...

Kastabala Antik Kenti’nin tiyatrosu 2024 yılına kadar tamamen ortaya çıkarılacak

16 Aralık 2022

16 Aralık 2022

Osmaniye’nin 12 km kuzeybatısına düşen Kastabala Antik Kenti’nin tiyatro alanında devam eden kazı çalışmalarının 2024 yılına kadar tamamen bitirilmesi planlanıyor....

Karnataka’da Bir Kuyuda Vishnumurthy’nin İdolü Bulundu

1 Mart 2021

1 Mart 2021

Hindistan’ın Karnataka eyaletinde yıkılmış bir Udupi tapınağı yakınlarında bir kuyu içerisine atılmış tanrı Vishnumurthy’ a ait bir heykel bulundu. Tanrı...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]