23 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Neolitik Çağ’da Anadolu’nun kutsal kapları

Neolitik Çağ – Yeni Taş Devri anlamına gelse de Neolitik Çağ’daki gelişmeler taş aletlerdeki yeniliklerden çok daha fazlasıdır. Bu gelişmelerden biri de şüphesiz kutsal kaplardaki yeniliklerdir.

Arkeologlar için kutsallık, dindarlık ve doğaüstü gibi kavramları arkeolojik kanıtlara dayanarak, özellikle de yazısız tarih öncesi dönemler için tanımlamak genellikle zordur. İlk halkların “kutsal” olanla ilişkilerinin boyutları ve bu ilişkinin maddi kültüre yansıması oldukça tartışmalı konulardır.

Ayrıca binlerce yıl önce yaşamış Prehistorik halkların dini yaşantıları ile ilgili olarak ; sembolizm, mitsel sistem, spiritüel yaşam, doğaüstü ile ilişki, kült sistem, ideolojik sistem, spiritüel/uhrevi yaşam, dini sistem, inanç sistemi ve ritüelistik/ritüel/tören sistemi vb. birçok tanımın kullanıldığını ve var olduğunu görmekteyiz. Bu terimlerden hangisinin kullanılmasının daha uygun olduğu konusunda fikir birliği yoktur.

Bununla birlikte, geç Neolitik’te son derece gelişmiş ve sofistike bir sanat ve sembolizm, kutsal alanlar, statü nesneleri, ölü gömme gelenekleri ve maddi kültüre uygulanan buluntular hakkında bir anlayışla karşılaşırsak, o zaman varlık, kimlikler, yaşam, ölüm, bu kültürlerin bir bakıma tüm evreni ve doğayı düşündüklerini ve tüm bu kavram ve olguların “din” kavramı altında toplanabileceğini düşünebiliriz.

Boğa kültünü Çatalhöyük'te yoğun olarak görmek mümkündür.
Boğa kültünü Çatalhöyük’te yoğun olarak görmek mümkündür.

Ünlü dinler tarihçisi Mircea Eliade’ye göre, insanoğlunun yaşam sürecinde (doğum ve ölüm dahil) ve doğada bulunan hemen her olgu, sembolik anlamlar ve kutsallık içerir.

Yakın Doğu ve Akdeniz toplumlarının Neolitik çanak çömlek geleneklerini araştıran Karen Vitelli ve Avi Gopher gibi bazı bilim adamları, ilk Neolitik kil kapları “dünyevi ve günlük” bir anlamdan ziyade sembolik ve törensel bir bağlamda yorumlamışlardır.

Çatalhöyük'te bulunan boğa tasvirli kap
Çatalhöyük’te bulunan boğa tasvirli kap

Neolitik dönemde Yakın Doğu halkları için en önemli sembollerden ikisi insan başı ve boğa başıydı. İnsan başı tasviri, Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ’ın en erken dönemlerinden beri karşımıza çıkan “ata kültü” kavramıyla ilişkili görünmektedir.

Çatalhöyük’te özellikle erken dönemlerde hemen hemen her evin duvarlarına gerçek boğa başları ya da orta katmanlardan sonra kalıp şeklinde gördüğümüz boğa başları yerleştirilmekte ve sıralara yerleştirilen boynuzlar çanak çömlek üzerinde boğa başlı kulplara dönüşmektedir. Ya da “insan ve boğa yüzlü kap” gibi çok özel kaplara yansır.

Niğde Batı Köşkhöyük'te bulunan boğa tasvirli bir kap.
Niğde Batı Köşkhöyük’te bulunan boğa tasvirli bir kap.

Boğa sembolizminin seramiklere yansıması, MÖ 6500’den sonra Geç Neolitik Dönem’e tarihlenen diğer birçok yerleşimde de görülmektedir. Örneğin Höyücek, Bademağacı, Hacılar, Kuruçay, Ege Gübre, Ulucak, Hoca Çeşme, Köşkhöyük ve Tepecik-Çiftlik gibi birbiriyle yaklaşık çağdaş Neolitik yerleşimlerde görülmektedir.

Boğa başı, dikey olarak delikli kulplu çanak çömlek üzerinde veya kulplara kabartma bezemeli boynuzlar eklenerek veya doğrudan boya bezeme ile gösterilmiştir.

Niğde, Tepecik- Çiftlik'te bulunan boğa tasvirli kap parçası
Niğde, Tepecik- Çiftlik’te bulunan boğa tasvirli kap parçası

Hareketli nesneler üzerindeki sembolizm, daha bireysel ve dogmatik bir dini anlayış sergilemelidir. Böylece gündelik hayatın ritüel unsurları arasında yer alan bir grup pişmiş toprak kap-kacak hem biçimsel hem de işlevsel olarak anlaşılır hale gelmektedir.

Bulunan kaplar üzerinde yapılan araştırmalarda bu kaplarda kemikli etlerin pişirildiği anlaşıldı. Yerleşmenin ilk dönemlerinde ev dışında düzenlenen yabanıl boğa ziyafetlerinin yerini zamanla özel kaplarda hazırlanan yemeklerle ev içi kutlamalara bırakmış olabilir. Söz konusu ritüellerin belirli günlerde veya her gün, belirli sosyal gruplar veya tüm aileler tarafından yapıldığı düşünülebilir. Kabın kendisi bir boğaya benziyordu ve içinde boğa eti pişiriyordu – kuşkusuz koyun eti de pişiriliyordu.

Konya Çatalhöyük'te bulunan boğa tasvirli kap parçası.
Konya Çatalhöyük’te bulunan boğa tasvirli kap parçası.

Bu durumun zaman içinde değişen yaşam biçimi ve düşünce yapısı ile törensel bir bağlamda geliştiğini söylemek mümkündür. Bu tür çömleklerin her evde bulunmaması ve sayıca az olması onları her evde olmayan özel bir eşya haline getirebilir, özel kullanım ve anlamlarını gösterebilir.

Bu kapların çok özel olduğunu ve her durumda kutsal anlamlar taşıdığını düşünmek yanlış olmasa da bir sanat anlayışı içerdiği unutulmamalıdır.

Neolitik Çağ’da Anadolu’da farklı kültlerde yer alır. Ancak yazı içeriğimizi daraltmak adına sadece boğa kültüne yer verilmiştir.

Kapak Fotoğrafı: Çatalhöyük, boğa ve insan başını birlikte simgeleyen kap , “facepot”.

Banner
Benzer Yazılar

Diyarbakır’da 2.000 Yıllık Roma Caddesi Bulundu

19 Nisan 2021

19 Nisan 2021

Diyarbakır Amida Höyük kazıları Covid-19 salgının yarattığı olumsuzluklara rağmen tüm hızıyla devam ediyor. Kazılar sırasında Roma dönemine ait 2.000 yıllık...

6 Bin Yıllık Tarihin İzinde: Kültepe Kaniş-Karum’da 77. Yıl Kazıları Başlıyor

13 Nisan 2025

13 Nisan 2025

Kayseri’nin tarihi zenginliklerini gün yüzüne çıkaran Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri’nde, bu yıl 77. yıl kazı çalışmaları başlıyor. “Anadolu tarihinin başladığı...

İstanbul’un İlk Ev Sahipleri Gerçekten Yunanistan’dan Gelen Megaralılar mı?

22 Aralık 2020

22 Aralık 2020

İstanbul’un ilk kuruluşu denildiği zaman akla ilk gelen çeşitli efsanelerle düzenlenmiş Yunanistan’dan gelen Megaralılara ait hikayelerdir. Tarihsel anlatımlar efsanelerden hoşlanmış...

Tunceli’de Urartulara ait olduğu düşünülen iki açık hava tapınağı keşfedildi

28 Mart 2024

28 Mart 2024

Arkeologlar, biri Tunceli’nin en doğusunda, diğeri ise en batısında olmak üzere iki kale içinde açık hava tapınağı keşfettiler. Açık hava...

Trabzon’da Yaşam 13.000 Yıl Önce Bu Mağarada Başlamış

11 Mart 2021

11 Mart 2021

Karadeniz Teknik Üniversitesi Arkeoloji Bölümü akademisyenleri, Trabzon’da yaşamın 13.000 yıl önce Koskarlı Mağarası’nda başlamış olduğunu gösteren bulgulara ulaştılar. Trabzon’un Düzköy...

Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı yerin tespit çalışmalarında yeni bulgular

12 Ağustos 2021

12 Ağustos 2021

Tarihte, Anadolu kapılarının Türklere açıldığı savaş olarak geçen Malazgirt Savaşı’nın yapıldığı yerin tespiti ile ilgili yüzey çalışmaları devam ediyor. İmparator...

Arkeologlar, Ayanis Kalesi’nde Haldi’ye Adanmış Kraliyet Tapınağı’nda Çarpıcı Bulgulara Ulaşıyor

19 Temmuz 2025

19 Temmuz 2025

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle yürütülen kazı çalışmaları, Urartu Krallığı’nın en görkemli yapılarından biri olan Ayanis Kalesi’nde devam ediyor. Urartuların...

Adıyaman’da 1.500 Yıllık Kaya Mezar Tesadüfen Bulundu

22 Nisan 2021

22 Nisan 2021

İş makinesinin geçişi sırasında oluşan göçükte ilk incelemelere göre M. S. 500 yılından kalma kaya mezar içinde iskeletler bulundu. Adıyaman...

Hititlerin Kayıp Başkenti Tarhuntašša’nın Olduğu Düşünülen Türkmen Karahöyük’te 2 Bin Yıllık Kemik Kalem Keşfedildi

20 Ağustos 2025

20 Ağustos 2025

Hitit Kralı II. Muvattali, Kadeş Savaşı öncesinde aldığı radikal bir kararla başkenti Hattuşa’dan Tarhuntašša’ya taşımıştı. Tarhuntašša’nın yeri hâlâ kesin olarak...

Çorakyerler, Dünya’da benzeri çok az görülen fosillere ev sahipliği yapıyor

24 Ağustos 2022

24 Ağustos 2022

Çankırı’nın Fatih Mahallesi Yapraklı kara yolu çevresindeki Çorakyerler kazı alanı Dünya’da benzeri çok az görülen fosillere ev sahipliği yapıyor. Ankara...

Efsanelerin Şehri Troya’da 4.500 Yıllık Altın Broş ve Yeşim Taşı Keşfedildi

27 Eylül 2025

27 Eylül 2025

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Troya Antik Kenti, 160 yılı aşkın süredir devam eden kazılarda dünya çapında yankı uyandıracak yeni bir...

Moğol Tehdidine Karşı İnşa Edilen 12 Kapıdan Biri: Konya’da Larende Kapısı’nın Temeli Ortaya Çıktı

1 Kasım 2025

1 Kasım 2025

Konya’nın tarihi dokusunu yeniden şekillendiren arkeolojik kazılarda, Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat döneminde inşa edilen kalenin 12 kapısından biri olan...

Tarihi Harran Sarayı’nın (9yy.) Kapısı Gün Işığına Çıkarıldı

20 Ekim 2020

20 Ekim 2020

Şanlıurfa’ya 44 km uzaklıkta olan Harran, Suriye sınırına oldukça yakın bir konumdadır. Harran da yapılan çalışmalar neticesinde Harran Sarayı’nın ana...

İlk insanların Afrika’dan Avrupa’ya Geçiş Yolu Üzerindeki Göllüdağ Antik Kenti

3 Ekim 2021

3 Ekim 2021

Anadolu’nun coğrafi konumunun en önemli özelliği dünyanın kesişim noktası, köprüsü olmasıdır. Dünya haritasını karşımıza alıp, baktığımızda bu özellikli konumu görmemek...

Zeus Tapınağı’nın Ortaya Çıkarılması Planlanıyor

9 Temmuz 2021

9 Temmuz 2021

Magnesia Antik Kenti 2021 kazı çalışmalarında kent içerisinde yer alan Zeus Tapınağı’nın ortaya çıkarılması planlanıyor. Aydın’ın Germencik İlçesi, Ortaklar Bucağı’na...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]