21 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Hititlerin sonunu kuraklık getirdi

Hititlerin Anadolu’ya nereden geldikleri hala bilinmemekle beraber tarih sahnesinden bir anda çekilmeleri de bir bilinmezlik taşımaya devam ediyor.

Bazı uzmanlara göre Geç Bronz Çağı ve Erken Demir Çağı boyunca, Yakın Doğu, Ege, Anadolu, Kuzey Afrika, Kafkaslar, Balkanlar ve Doğu Akdeniz’deki medeniyetlerin çökmesine neden olan Deniz Halkları, Hititleri de tarihin karanlık dünyasına gönderdi.

Ağırlıklı bir başka görüş ise; son yıllarda Hatti Ülkesi’nde şiddetini artıran kuraklığın beraberinde getirdiği yönetim ve toplumsal kargaşanın Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasına yol açtığı yönündedir.

Kral Midas Tümülüsü’nde bulunan ardıç ağacı yaşanan kuraklığı gösteriyor

Cornell Üniversitesi’de yapılan bir araştırma Hitit İmparatorluğu’nun çöküşünü kuraklığın hızlandırdığına yönelik bulguları ortaya çıkardı.

Ağaç halkası ve izotop kayıtlarının incelendiği araştırma, bölgede üç yıl boyunca şiddetli kuraklık yaşandığını gösterdi.

Araştırmanın sonuçları “Severe Multi-Year Drought Coincident with Hittite Collapse Around 1198-1196 BC” başlıklı makalede yer alıyor. Makale, Nature dergisinde yayınlandı.

Klasik Arkeolojide Seçkin Sanat ve Bilim Profesörü ve makalenin baş yazarı Sturt Manning, hem Sanat hem de Bilim Koleji’nde ekoloji ve evrimsel biyoloji profesörü Jed Sparks ortak çalışmasında, Gordion’daki Midas Höyük Tümülüsü’nden alınan örnekler Cornell Ağaç-Halka Laboratuvarı ve Cornell Kararlı İzotop Laboratuvarı’nda (COIL) incelendi.

Gordion Kral Midas Tümülüsü
Gordion Kral Midas Tümülüsü Fotoğraf John Marsto

Kral Midas tarafından yapılan höyükte ahşap yapı bulunmakta; yapı bin yıl boyunca yaşayan ardıç ağaçlarından oluşmaktaydı.

Araştırmacılar, ağaç halkası büyüme kalıplarına, muhtemelen kuru koşulları gösteren alışılmadık derecede dar halkalarla, halkalarda kaydedilen karbon-12 ila karbon-13 oranındaki değişikliklerle bağlantılı olarak, ağacın nemin mevcudiyetine tepkisini gösteren işaretlerle birlikte baktılar.

Sparks, “Kararlı izotoplar, geçmişe bakmanın ve 1.000, 2.000, 3.000 yıl önce bu bitkinin fizyolojik durumu hakkında sorular sormanın en güçlü yollarından biridir. Bunlar çok, çok küçük miktarlarda odun parçaları. Ağaç halkalarının bazıları milimetre genişliğinde sadece kıymıklar. Temel olarak ahşaptaki bir nötronu ve çok az miktarda karbonu ölçmeye çalışıyorsunuz. Bu yüzden teknolojik olarak bunu yapmak çok zor hale geliyor. Sturt ve ben bu işi gerçekten iyi hale getirmek için üç ya da dört yıl çalıştık” diye konuştu.

Analizler, MÖ 13. yüzyılın sonlarından 12. yüzyıla kadar daha kuru koşullara genel bir kayma buluyor ve Hititlerin kayboluşunun zaman çizelgesine uyan yaklaşık MÖ 1198-96, artı veya eksi üç yıla dramatik bir sürekli kuruluk dönemi bağlıyorlar.

Bir ardıç ağacının içindeki büyüme halkaları, izotop kayıtlarıyla birleştiğinde, araştırmacıların Hitit İmparatorluğu'nun çöküşünde kuraklığın rolünü belirlemelerine yardımcı oldu: üç yıl üst üste şiddetli kuraklık, yaklaşık MÖ 1198-96
Bir ardıç ağacının içindeki büyüme halkaları, izotop kayıtlarıyla birleştiğinde, araştırmacıların Hititlerin çöküşünde kuraklığın rolünü belirlemelerine yardımcı oldu: üç yıl üst üste şiddetli kuraklık, yaklaşık MÖ 1198-96 Fotoğraf Cornell Üniversitesi

İki tamamlayıcı kanıt setlerinin olduğunu söyleyen Manning, “Ağaç halkası genişlikleri gerçekten sıra dışı bir şeyin olduğunu gösteriyor ve çok dar halkalar olduğu için ağacın hayatta kalmak için mücadele ettiği anlamına geliyor. Yarı kurak bir ortamda, bunun tek makul nedeni, çok az su olması, bu nedenle bir kuraklık olması ve bunun üç yıl üst üste özellikle ciddi olmasıdır. Kritik olarak, ağaç halkalarından çıkarılan kararlı izotop kanıtları bu hipotezi doğruluyor ve bunların hepsi 3.150 yıl önce olmasına rağmen tutarlı bir model oluşturabiliriz” dedi.

Yarı kurak bir ortamda bir yıllık kuraklık yönetilebilir olacaktır, geçimlik çiftçiler tipik olarak yıl boyunca onları elde etmek için yeterli miktarda depolanmış erzaka sahip olacaktır. İkinci yıla gelindiğinde, bir kriz gelişecek ve “tüm sistem bozulmaya başlayacak” diyen Manning, Osmanlı İmparatorluğu’nun 17. yüzyılın başlarında iki yıl üst üste dramatik kuraklıktan kaynaklanan sıkıntıları dile getirdi.

Gordian Tümülüsü
Gordion Tümülüsü’nde bulunan ahşap yapı da kullanılan ardıç ağacı yaşanan kuraklığı gösteriyor. Fotoğraf John Marston

Üst üste üç yıl süren kuraklıkta, devasa Hitit ordusu da dahil olmak üzere yüz binlerce insan kıtlık, hatta açlıkla karşı karşıya kalacaktı. Toplum, hükümet gibi parçalanacaktı. Hayatta kalanlar, iklim değişikliğinin eşitsizliğinin erken bir örneği olan göç etmeye zorlanacaktı.

Manning, “Muhtemelen Bronz Çağı’nın sonunda yanlış giden şeylerin bir kısmı, modern dünyada yanlış gittiğini gördüğümüz şeyin bir versiyonudur, yani insan grupları başka bir yere taşınmaya çalışıyorlar, çünkü uygun veya iyi olarak kabul edilen bir yerde değiller. Başka yerlerde daha iyi fırsatlar olduğunu görebilir veya duyabilirler.”

Araştırmacılar, şiddetli iklim olaylarının Hitit İmparatorluğu’nun çöküşünün tek nedeni olmayabileceğini ve o zamanlar antik Yakın Doğu’nun tamamının krizler yaşamadığını belirtti. Ancak bu özel kuraklık gerginliği, en azından Hititlerin bir devrilme noktası olabilir.

Banner
Benzer Yazılar

Bergama Antik Kenti’nde 2500 yıllık yeni sur duvarları keşfedildi

14 Şubat 2022

14 Şubat 2022

Bergama Antik Kenti’nde MÖ 500 yıllarına tarihlendirilen yeni sur duvarları keşfedildi. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün Bergama Antik Kenti’ni...

Tunel Wielki mağarasında 500 milyon yıllık çakmaktaşı aletler bulundu

9 Ekim 2022

9 Ekim 2022

Yaklaşık 20 yıl önce Kraków-Częstochowa Jura’daki Tunel Wielki mağarasında yapılan kazılar sırasında keşfedilen kemik ve küçük çakmaktaşı aletlerin analiz sonuçları...

Leuven’de Roma Dönemine Ait Ahşap Su Borusu Gün Yüzüne Çıkarıldı

8 Mayıs 2025

8 Mayıs 2025

Belçika’nın Leuven kentinde sürdürülen inşaat çalışmaları sırasında Roma dönemine ait ahşap bir su borusu ortaya çıkarıldı. Brusselsestraat bölgesinde, yeni bir...

Afrika’da karşılaşılan en eski dinozor “Mbiresaurus raathi”

3 Eylül 2022

3 Eylül 2022

Afrika’da şimdiye kadar bilinen en eski dinozor iskeleti bulundu. Dinozora “Mbiresaurus raathi” adı verildi. Kafatasının bir kısmının eksik olduğu görülen...

Side Antik Kenti tapınaklar ile anılacak

10 Haziran 2022

10 Haziran 2022

Geçtiğimiz yıl Side Antik Kenti’nde kaçak yapıların yıkılması ile başlayan arkeolojik kazı çalışmaları tüm hızı ile devam ediyor. Kasım ayında...

İskoçya’nın Highlands bataklığında keşfedilen en eski tartan

2 Nisan 2023

2 Nisan 2023

Yeni araştırmalara göre, İskoç Yaylaları’ndaki bir bataklıkta keşfedilen bir kumaş parçası, şimdiye kadar keşfedilen en eski geleneksel tartan olabilir. 1980’lerin...

Araştırmacılar, Antik Maya İlaç Kaplarında Yeni Bir Bitki Keşfettiler

16 Ocak 2021

16 Ocak 2021

Bilim adamları, antik Maya ilaç kaplarında tütün olmayan bir bitkinin varlığını ilk kez tespit ettiler. Washington Eyalet Üniversitesi araştırmacıları, 14...

Meksika’da Çiftçiler Nadir Bulunan Bir Kadın Heykeli Buldu

9 Ocak 2021

9 Ocak 2021

Meksikalı çiftçiler narenciye bahçesini kazarken nadir bulunan bir heykel keşfettiler. Meksika’nın Veracruz eyaletinde, Hidalgo Amajac’ta bulunan bu kadın figürü yetkililerde...

Lüleburgazlılar Sıbyan Mektebi’nin Müze Olmasını İstiyor

9 Şubat 2021

9 Şubat 2021

Mimar Sinan‘ın ustalık eserlerinden Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi içinde yer alan Sıbyan Mektebi‘nin tarihi müze olmasını isteyen Lüleburgazlılar imza kampanyası...

İki amatör arkeolog, Danimarka’nın Zealand Adası’nda Büyük İskender’in eşsiz antik bronz minyatür portresini buldular

13 Nisan 2024

13 Nisan 2024

İki amatör arkeolog, Danimarka’nın Zealand adasındaki Ringsted yakınlarında eşsiz bir keşif yaptı. Tarihin en büyük imparatorlarından Büyük İskender’in eşsiz minyatür...

M. Ö. 5 bin yılında süt üreticiliği Kafkasya topluluklarında görülüyor

3 Mayıs 2022

3 Mayıs 2022

Yeni bir çalışma, peynir, tereyağı, yoğurt, kaymak gibi süt ürünlerinin Kafkasya topluluklarında M. Ö. 5 bin yıllarında tüketildiğini gösterdi. Neolitik...

3 Bin 500 Yıllık Hitit Kenti Büklükale Kazılarında Yeni Binaların Çıkarılması Hedefleniyor

1 Haziran 2022

1 Haziran 2022

Büklükale, Hitit İmparatorluğu’nun en önemli yerleşim alanlarından biri olarak dikkat çekiyor. Her yıl Mayıs ve Haziran aylarında devam eden Büklükale...

Tacámbaro’nun çakal adamı heykeli

26 Ocak 2022

26 Ocak 2022

Bir MezoAmerikan uygarlığı olan Tarascan (Purépecha) kültürüne ait ((MS 1400-1521) Tacámbaro’nun çakal adamı heykeli, Instituto Nacional de Antropología e Historia...

Tanrıça Kibele’nin Bulunduğu Kurul Kalesi Taş Ocağı Tehdidi Altında

20 Nisan 2021

20 Nisan 2021

2.100 yıllık Tanrıça Kibele’nin bulunduğu Kurul Kalesi arkeolojik çalışma alanının alt kesiminde yer alan taş ocağı işletmesinin patlattığı dinamitler yüzünden...

Kuzey Moğolistan’da bulunan 42.000 yıllık bir kolye, bilinen en eski fallik sanat olabilir

22 Haziran 2023

22 Haziran 2023

Uluslararası bir araştırma ekibi, kuzey Moğolistan’da, oyulmuş bir fallusun bilinen en eski örneği olabilecek bir kolye ucu buldu. Bu kolye,...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]