27 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Dünyanın En Eski Cinayeti

Araştırmacılar İspanya’da bir mağarada, şimdilerde Sima de los Huesos veya Pit of Bones olarak bilinen yerde bir toplu mezar buldular. 52 parçadan oluşan kırık kafatası parçalarını bir araya getirdiklerinde ise şaşırtıcı bir keşif yaptılar.

430.000 yıl öncesine ait bu kafatasının cinsiyeti veya başka özelliklerine dair bir belirleme yapılamadı. Ama birleştirilen kafatasında meydana gelen kırıklar bu kişinin öldürüldüğünü gösterdi.

Bir mağaranın derinliğinde bulunan kafatasının bir düşme sonucu ölümcül bir yaraya sebep olması olasılık dahilinde olmasına rağmen araştırmacılar bu kurbanın öldürüldüğünden emindiler.

Bilim insanları kaza sonucu düşme sonucu ve kişiler arasında gerçekleşen şiddet vakalarını modern verilerle karşılaştırdılar. Tek mantıklı açıklamanın başka bir kişinin yüz yüze saldırısı olması gerektiğini buldular. Kemiklerin iyileşmeye başladığına dair hiçbir kanıt görmediler, bu da kişinin vurulduktan hemen sonra veya çok kısa bir süre sonra öldüğünü gösteriyor. Deliklerin neredeyse aynı boyut ve şekli, ölüm nedeninin aynı nesneyle kafaya tekrar tekrar darbeler olduğuna inanmalarına neden oldu.

Araştırmacı Nohemi Sala ve meslektaşları, kurbanı ve kuyudaki diğer bulunan kemiklerin sahiplerini Homo heidelbergensis olarak bilinen Neandertallerin ataları olarak tanımladılar.

Dünyanın ilk cinayeti
Dünyanın ilk cinayeti

Böylece,”Dünyanın ilk cinayeti” 430.000 yıl önce, ilk homo sapiens fosillerinin ortaya çıktığı Orta Pleistosen döneminde meydana gelmiş oldu. Kurbanın kalıntıları İspanya’nın Atapuerca Dağları’nda bulunan “Kemik Çukuru” nda bulundu.

2015 yılında PLOS One’da yayınlanan bir araştırma makalesinde Üç boyutlu analizleri kullanarak, ölüm anında veya sonrasında meydana gelen kırılmaları bir araya getirdiler. Kafatası girintileri ölüm nedeninin “ölüm anında kafaya künt kuvvet travması” olduğunu gösteriyordu. Görünüşe göre bir saldırgan, kurbana aynı nesneyle en az iki kez vurdu. Tabii ki bu bir cinayet olsa bile cinayet zanlısının kim olduğunu bilmek artık imkansızdı.

Bazı bilim insanları “kemik çukurunda” bulunmuş olanların toplu bir katliama işaret ettiğine inansalarda, Araştırmacı Nohemi Sala ve meslektaşları sonuçların böyle bir duruma işaret etmediğini belirtti. Alanın bir suç mahallinden çok törensel bir mezarlık alanına benzediğini, Homo heidelbergensis’in biraz ritüel hissine sahip olduğunu ve ölüleri yerde çürümeye bırakmadığını belirttiler.

Kaynak: https://journals.plos.org/plosone/article?id=10.1371/journal.pone.0126589 adresinden makalenin tamamını okuyabilirsiniz

Banner
Benzer Yazılar

Muğla İl Jandarma Tarihi Likya Yolu’nun güvenliği için çalışmalarına devam ediyor

21 Haziran 2022

21 Haziran 2022

Tarihi ve doğa yürüyüş rotaların en ilgi çeken güzergahlarında biri olan Tarihi Likya Yolu, Muğla İl Jandarma Komutanlığı’nın çalışmaları ile...

İzmir polisi kaçak kazı yapılan evde 2700 yıllık mozaik ele geçirdi

16 Kasım 2021

16 Kasım 2021

İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şubesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Kaçakçılığı Büro Amirliği ekipleri, kaçak kazı yapıldığına dair alınan...

Kral VIII. Henry’nin Talihsiz Eşleri Adına Basılmış Altın Sikkeler Bulundu

9 Aralık 2020

9 Aralık 2020

British Museum bu yılki, çoğunluğu ülkenin metal arama meraklıları tarafından yapılan Taşınabilir Eski Eserler Planına (PAS) kayıtlı keşiflerin ayrıntılarını açıkladı....

Amerika’da kemikten yapılmış en eski mızrak ucu

3 Şubat 2023

3 Şubat 2023

Yeni bir çalışma ile Amerika kıtasında kemikten yapılmış en eski mızrak ucu belgelendi. 13900 yıllık kemik mızrak ucu Amerika’da bilinen...

Bugünkü İklim Değişikliğiyle Orta Çağ’daki Büyük Kuraklık Paralellik Gösteriyor

7 Ocak 2021

7 Ocak 2021

Ocak ayını yaşadığımız bu günlerde mevsim normallerinin üzerinde olan hava sıcaklıkları ve yağış azlığı önümüzdeki yaz için kuraklık sinyallerini vermeye...

Antik parşömenler, MS birinci yüzyılda Petra’da yaşayan Nebati bir kadının hayatı hakkında şaşırtıcı bilgiler ortaya koyuyor

19 Aralık 2023

19 Aralık 2023

Petra, iki bin yıl önce güçlü bir ticaret imparatorluğunun başkentiydi. Ticarette uzmanlaşmış ve uzun yıllar bölgenin siyasi, kültürel ve ekonomik...

Arnavutluk’ta Çifte Yazıtlı Roma Mezarı: Dibra Bölgesinde İlk Anıtsal Keşif

5 Eylül 2025

5 Eylül 2025

Arkeologlar, Arnavutluk’un kuzeyindeki tarihi Dibra bölgesinde, Roma dönemine ait anıtsal bir mezar keşfetti. Strikçan köyünde bulunan yapı, hem gömülen kişi...

Mustatillerin ritüel geçmişini ortaya çıkarmak: Kuzeybatı Arabistan’ın Geç Neolitik Çağı’nda kült, çobanlık ve ‘hac’

22 Mart 2023

22 Mart 2023

Mustatiller – ritüel amaçlar için kullanıldığı düşünülen Geç Neolitik dönemden kalma taş anıtlar – Suudi Arabistan’daki bir arkeolojik alanın kapsamlı...

Bukoleon Sarayı restorasyonunda bulunan iskeletler, Haçlı ordusunun Konstantinopolis’te gerçekleştirdiği katliamının kurbanları mı?

28 Kasım 2021

28 Kasım 2021

Bukoleon Sarayı kazılarında dağınık vaziyette bulunan 7 iskeletin, Konstantinopolis’te Haçlıların gerçekleştirdiği katliamın kurbanları olabileceğine dair düşünce üzerinde duruluyor. İstanbul Büyükşehir...

Esna Tapınağında Tozların Altından Çıkan Koca Evren

23 Kasım 2020

23 Kasım 2020

Esna Tapınağı uzun bir süredir yenilenmeyi ve yeniden nefes almayı beklerken geçtiğimiz günlerde eski renklerine kavuşmanın sevincini yaşamıştı. Bizde bu haberi...

Tayvanlı arkeologlar Pasifik Bölgesi’nin en eski kayrak taşından yapılmış mezar ve kabuk işleme atölyesine ulaştılar

28 Temmuz 2022

28 Temmuz 2022

Ulusal Tsing Hua Üniversitesi (NTHU) Antropoloji Enstitüsü’nden arkeologlar, Pasifik bölgesinin en eski kayrak taşından yapılmış mezar ve kabuk işleme atölyesine...

British Museum, Bavulla İngiltere’ye Kaçırılan Antik Çinileri Özbekistan’a İade Edecek

16 Ekim 2020

16 Ekim 2020

İngiltere’nin Heathrow Havaalanı’nda bir yolcunun valizinden çıkan altı sırlı fayansın Birleşik Krallık Sınır Gücü tarafından ele geçirildiği ve Özbekistan’a geri...

İsveç’in Pryssgården kentinde sıra dışı bir Demir Çağı kadın mezarı bulundu

9 Kasım 2024

9 Kasım 2024

İsveç’in Pryssgården kentinde bir Demir Çağı mezarlığında arkeologlar, kadının doğrudan mezarın içine küçük bir iğne ve demir bir çakı ile...

Yazılı kaynaklar, cinsiyetle ilgili öpüşmenin 4.500 yıl önce Mezopotamya halkları arasında görüldüğünü ortaya koyuyor

18 Mayıs 2023

18 Mayıs 2023

Kopenhag ve Oxford Üniversitesi’nden araştırmacılar, Mezopotamya’da elde edilen yazılı kaynaklarda cinsiyetle ilgili öpüşmenin 4.500 yıl önce Mezopotamya halkları arasında görüldüğünü...

Etrüsk Resimlerinde Gizli Sahneler Bulundu

27 Şubat 2021

27 Şubat 2021

Yeni bir teknikle Etrüks resimlerini inceleyen bilim insanları bir zamanlar renkli olan resimlerdeki görülmeyen gizli ayrıntıları keşfettiler. Roma’nın tüm İtalya...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]