21 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Çatalhöyük kazılarında 8 bin 500 yıllık ahşap merdiven parçası bulundu

Neolitik dönem ilk yerleşim izlerinin görüldüğü Çatalhöyük’te sürdürülen kazılarda 8 bin 500 yıllık ahşap merdivene ait parça bulundu.

Çatalhöyük yerleşiminde evlere giriş ve çıkış çatılardan merdiven aracılığıyla sağlanıyordu. Merdivenler dayanaksız malzemeden yapılmasından dolayı bugüne kadar bir parçaya ulaşılamamıştı.

Ancak, bu yıl gerçekleştirilen kazılarda merdiven yapımında kullanıldığı tahmin edilen bir ahşap parçası ele geçirildi.

Arkeoloji dünyasında ses getiren ahşap merdiven parçası hakkında Çatalhöyük kazı başkanı Doç. Dr. Ali Umut Türkcan, arkeolojikhaber.com’a şu bilgileri verdi.

Çatalhöyükte ahşap merdivenin çıkarıldığı yer
Fotoğraf: Çatalhöyük Kazı Arşivi

“Geçtiğimiz yıl keşfi basına açıklanan ve büyük yankı uyandıran; klasik Çatalhöyük heykelcik buluntularından çok farklı 5 santimetre boyunda geriye yaslanmış insan biçiminde üçgen prizmatik formlu mermer heykelcik dışında kazılarda ilk kez bir ahşap merdiven ve olasılıkla fırın kenarında bulunmuş bir tür ekmek olduğu düşünülen mayalı arpadan imal edilmiş bir yiyecek parçası bulduklarını açıkladı. Ancak bunun sadece bir ön tespit olduğunu ve Konya’da yapılacak analizlerden sonra netleşeceğini belirtti.

Ahşap merdiven parçasının çıkarılışı

“Kuzey Teras olarak adlandırılan Kuzey Höyükte daha çok yerleşmenin orta Neolitik dönem tabakalarına ait (tabaka VII ve VIB) kazdığımız yapıların ve mekânların ilkinde yanmış kömür parçalarının yoğun yer aldığı bir çöp yığını ile karşılaştık. İçinden küçük figürünler, obsidyen yontma taş ürünler, öğütme taşları ile çanak çömlek parçalarının yanı sıra adak olarak bırakılmış kürek kemikleri, büyükbaş hayvanlara ait çene gibi hayvan kemikleri çıktı. Özellikle Bina 180 adını verdiğimiz ve gömüleri ile dikkat çeken bu büyük yapının gömülerek terk edilen yapılardan olduğu anlaşılıyordu. Büyükbaş hayvanların kürek kemikleri bu alana Neolitik geleneğe bağlı olarak karşılıklı konulmuştu. Yapılar terk edilirken ahşap direk sökülmesi geleneğine bağlı, duvar kenarında hayli derin bir ahşap direğin çukurunu bulduk. Ortalamanın çok üstünde büyük olması dikkat çekiciydi. Bu da direğin hayli ağır bir yük taşıdığını ve mekânın büyüklüğünü gösteriyordu.”

“Bir yandan şanslıydık, aynı yapıda aynı duvarın güney köşesinde belirgin şekilde sıvanmış duvar içinde bir merdiven oyuğu ve onun biraz önünde de yine aynı merdivenin ucunun dayandığı sıvanmış muntazam küçük bir çıkıntı bulduk.”

“Önerimiz mekânın ocaklar önünde binanın güneyinde önceden de saptanmış ve birçok benzer binada gözlenen giriş alanlarının bir türevi olan bu mekânda hareketli bir merdivenin olduğunu ortaya koymaktaydı.”

“Bu sene 2007 yılında Kuzey Koruganın temelleri kazılırken Mekân 67’de bir ayı kabartması olarak tanımlanan duvarın yüzeye yakın kısmına kadar sıvalı ayıya ait olabilecek büyük bir kabartma açığa çıkan yapının devamı olan ama Koruganın dışında kalarak tümü kazılmadığı için netleşemeyen farklı bir mekân numarası verilen Mekan 66 yı kazmaya başladık. İlk başlarda dolgusunda turuncu renkli karışık Kerpiç, harç ve sıva parçalarının fazlaca yer aldığı bu dolguda yer yer yoğun miktarda yanmış ahşap parçacıkları ile daha çok yapı molozundan oluşan bu dolgudan fazla bir malzeme de gelmiyordu. Bu da yapının bir şeklide bilinçli gömüldüğünü hissettirdi. Dolgunun nerdeyse sonuna doğru Mekan 66’nın güneybatı bölümünde, yapının batı duvarına bitişik şekilde, üst yapısı büyük ölçüde tahrip olmuş fırın kalıntısı tespit ettik. Yaklaşık 30X60 ölçülerindeki bu fırın 11-12 santimetre kalınlıkta inşa edilmişti.”

“Fırının çevresinde çok sayıda in situ ezgi taşı, obsidyen aletler, kemik aletler, hayvan alt çene kemiği konulmuştu ki yakılıp terk edilen alanlarda bu tür adak kemikleri bulmak Çatalhöyük’te bir geleneğin izi. Tabanına doğru ilerlerken önce büyük bir ahşap buluntu karşımıza geldi. Yaklaşık 75 cm uzunluğunda, 30 santim genişliğinde olduğu anlaşılan bu işlenmiş kalıntıyı tanımlamak başta zordu.”

8500 yıllık ahşap parçası
Fotoğraf: Çatalhöyük Kazı Arşivi

“Önce onun 1960 larda James Mellaart’ın kazılarında bulunan oval büyük ahşap teknelerden biri olabileceğini düşündüm, ancak daha sonra üzerindeki yanal hizada geniş çentik sıralarının eşit aralıklarda ikisi net ve üçüncüsünün de hafif izleri ile bir merdivenin basamakları olduğu ortaya çıktı. Bir yandan buluntunun gerek yapının fırının yakınında bulunması gerekse bulunduğu alandaki duvarın üzerindeki temiz sağlam kalmış alçıdan duvar sıvasının diagonal iz kalıntıları da, basamaklı bu ahşap kütlenin bir merdiven olduğunu kuvvetlendiren deliller oldu. Çatalhöyük’te daha önce merdivene ait delilleri ocakların kenarındaki duvarlarda alçı sıvada diagonal izlerden ve olası çatıdan girişin altında küçük yükseltilmiş sıvadan platformlar ile anlayabiliyorduk, ama ilk kez yanmış bir mekânda böyle kütlesel ve basamakları gözüken bir merdiven parçasını net olarak görebildik. Benzerlerini bugün görmek zor olsa da, yakın geçmişte benzerlerinin veya aynısının Anadolu’da kullanımda olduğunu bilmekteyiz.”

“Bu konuda ekibimizin emektar konservatörü Orbay Aydın ve Hacı Bayram Üniversitesinden koşup yardımımıza gelen Doç. Dr. Murat Cura hocama özellikle teşekkür ediyorum, ki çok tecrübeli bir ekiple çalıştığımızı hissettirdi ve nadir bir işin üstesinden gelerek bizi gururlandırdı. Çıkarılması ve koruma altına alınması iki haftayı aşan bu özel ve zor operasyonda binlerce senelik ahşap kütleyi sağlam olarak kaldırabildik. Neolitik Döneme ve daha çok tabaka VI b ye tarihlenen yaklaşık 8500 senelik bu karbonlaşmış hassas ahşap bloğun yerinden kaldırılması uzun planlama ve hassas uygulamaların olduğu bir operasyonla sonlandırıldı. Bir kere daha alanımızda tecrübe ve sabrın ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu.

Ayrıca Arkeobotanik Uzmanımız Öğretim Üyesi Dr. Salih Kavak tarafından yapılan ön gözlemler sonucu, bu ahşap kalıntının ardıç cinsi bir ağaç olabileceğini tarafımıza belirtmiş ve o dönemin ağaç örtüsü üzerine de ayrıca önemli bir bilgiye kavuşulduğunu belirtmiştir. Bu şekilde bulunmasının sebebi olasılıkla aniden terkedilen, ki burada aynı binanın içinde bir depo mekânında yine haberlerde çıkan mermer heykelcik ve obsidyen ok ucunun beraber adak olarak bulunması da ayrı bir kanıttı. Aynı mekânda ayrıca kilden sıvanmış birebir boyutlarda kilden biçimlendirilmiş bir sığır başı formu ve olasılıkla onun kaidesi olabilecek bir buluntunun da zeminde düşmüş bulunması ile saydığım tüm bu buluntuların özelliği ve bağlamları, yapının özel bir yapı olduğunu ortaya koymaktadır. Yapının hızlıca yapı molozu ve döküntülerle yığılarak gömülmesi hava geçirimsiz anaerobik bir ortamın oluşması ve içerdeki oksijenin tükenmesi ile ahşap merdivenin ağır ağır karbonlaştığına yol açtığını düşünmekteyiz. Yapılacak analizlerle daha da netleşeceğini düşünmekteyim.”

Haber Yaşar İliksiz – Adnan Erdoğan (arkeolojikhaber)

Banner
Benzer Yazılar

Rusya’da 2.100 yıllık Afrodit madalyonu ortaya çıkarıldı

29 Ekim 2022

29 Ekim 2022

Karadeniz ile Azak Denizi arasında kalan Taman yarımadasında devam eden kazılarda Tanrıça Afrodit rahibesi olduğu düşünülen bir genç kıza ait...

Almanya’da “yerden ısıtmalı” 2.000 yıllık eşsiz lüks Roma villası bulundu

3 Kasım 2022

3 Kasım 2022

Almanya’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Bavyera’nın Kempten kentinde termal banyolu ve yerden ısıtmalı lüks bir Roma villası ortaya...

Birleşik Devletler’in iade ettiği “tetrarkh heykel başı” vücuda yerleştirildi

30 Mart 2023

30 Mart 2023

Birleşik Devletler Manhatten bölge savcılığı aracılığı ile iadesi gerçekleştirilen Anadolu kökenli 12 eserden biri olan “tetrarkh heykel başı” Antalya Müzesi’nde...

Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde “İnanç ve Sanat” Sergisi Ziyaretçileri Bekliyor

15 Nisan 2021

15 Nisan 2021

Türk ve İslam Eserleri Müzesi 16 Nisan 2021 tarihinde başlayıp Temmuz ayına kadar sürecek “İnanç ve Sanat” sergisine ev sahipliği...

Karkamış Antik Kenti kazıları Geç Hitit Dönemine Işık Tutuyor

6 Mayıs 2022

6 Mayıs 2022

Türkiye Suriye sınırında yer alan Karkamış Antik Kenti’nde devam eden kazılar Tunç Çağı özellikle de Geç Hitit Dönemine ait bulgular...

Dünyanın Kanıtlanan En Eski Şikesi Büyük Antinoeia Oyunlarında Yapıldı

21 Şubat 2021

21 Şubat 2021

Dünyamız üzerinde eski olan yüzlerce şey var bunlardan biri de insanların kazanma tutkusu. Kazanma tutkusunun olduğu bir yerde hilenin de...

35.000 yıl önce ölen Afrikalı adamın yüzü yeniden canlandırıldı

4 Nisan 2023

4 Nisan 2023

Kutsal Nil kıyısında elinde baltayla ölen Afrikalı bir adamın yüzü 35.000 yıl sonra yeniden canlandırıldı. 17 ila 29 yaşları arasında...

Suudi Arabistan’ın kuzey kesiminde 200.000 yıllık el baltası keşfedildi

6 Kasım 2023

6 Kasım 2023

Suudi Arabistan AlUla Kraliyet Komisyonu (RCU), AlUla Valiliği’ndeki Qurh alanındaki arkeolojik kazı ekiplerinin 200.000 yıldan daha eski olduğu tahmin edilen...

Umman’da 4 Bin Yıllık Taş Oyun Tahtası Bulundu

10 Ocak 2022

10 Ocak 2022

Arkeologlar, Umman’daki Ayn Bani Saidah köyü yakınlarında yer alan Tunç Çağı ve Demir Çağı yerleşim kazılarında 4 bin yıllık taş...

Deprem, Karakuş Tümülüsü’nde bulunan tokalaşma sütununu yıktı

12 Şubat 2023

12 Şubat 2023

Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük depremde etkilenen kültürel varlıklardan birisi de Adıyaman Karakuş Tümülüsü’nde bulunan tokalaşma sütunu oldu. Kommagene Krallığı...

Yeni Çalışma; “Tunç Çağı’nda hançerler ne için kullanılıyordu” sorusuna cevap veriyor.

30 Nisan 2022

30 Nisan 2022

Tunç Çağı tabakalarının önemli maddi kalıntılarından biri olan bronz hançerler üzerinde yeni bir çalışma gerçekleştirildi. Çalışma, “Tunç Çağı hançerleri ne...

Arkeologlar Amerika’nın en eski kerpiç mimarisini keşfetti

8 Aralık 2021

8 Aralık 2021

Peru’nun kuzey kıyısında, araştırmacılar, El Nino’nun neden olduğu sellerin oluşturduğu doğal kil tortularından oyulmuş antik kerpiç tuğlalarla inşa edilmiş, Amerika’daki...

5 bin yıl önce yemeği tabakta bırakıp kaçmalarının sebebi neydi?

4 Ekim 2022

4 Ekim 2022

Öyle arkeolojik buluntular vardır ki; elinize aldığınızda doğal felaket ya da düşman saldırısı sırasında insanların yaşadığı korkuyu, paniği, dehşet duygularını...

Çorakyerler, Dünya’da benzeri çok az görülen fosillere ev sahipliği yapıyor

24 Ağustos 2022

24 Ağustos 2022

Çankırı’nın Fatih Mahallesi Yapraklı kara yolu çevresindeki Çorakyerler kazı alanı Dünya’da benzeri çok az görülen fosillere ev sahipliği yapıyor. Ankara...

Göbeklitepe Monoliti Birleşmiş Milletler’de Sergilenecek

15 Mayıs 2021

15 Mayıs 2021

Yerleşik tarihi baştan aşağı değiştiren devrim niteliğinde ki Dünyanın en eski inanç merkezi Göbeklitepe Birleşmiş Milletler’e gidiyor.  Göbeklitepe’de bulunan bir...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]