22 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Caligula’nın çılgın partilerini düzenlediği yüzen sarayları

Roma tarihinin en kötü imparatorlarından biri olan Caligula (Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus) MS 12 – MS 41 yılları arasında yaşadı. Caligula, babası Germanicus’un ölümünden sonra amcası Tiberius tarafından evlatlık edildi ve 37 yaşındayken tahta geçti.

Tahta geçtiği ilk aylarda giriştiği reformlar sayesinde halkın sempatisini kazanan Caligula, zamanla imparatorluğu yozlaştırdı ve kendini tanrılaştırarak diktatöryal ve çılgın bir yönetim sergilemeye başladı.

Caligula, Varşova’daki Łazienkowski Parkı’ndaki büstü © plrang/Fotolia

Hükümdarlığı sadece 4 yıl süren ve bir suikast sonucu 41 yaşında ölen Caligula, şiddet içeren çılgın partileri ve cinsel sapkınlıkları ile ünlendi.

Caligula, şatafatlı seks partileri için özel gemiler yaptırmıştı.

1920’lerde Roma yakınlarındaki Nemi Gölü’nde iki antik Roma gemisinin kalıntılarına ulaşılır. Bu iki geminin, kötü şöhretli Roma İmparatoru Caligula tarafından MS 1. yüzyılda inşa edilen ayrıntılı bir yüzen sarayın parçası olduğuna inanılıyor.

İki gemiden daha büyük olanı 73 metre uzunluğundaydı ve ısıtma sistemi, mermer zeminler ve diğer lüks özelliklerle donatılmıştı.

Daha küçük gemi, yüzen bir tapınak olarak hizmet etmesine izin veren dönen bir mekanizma ile donatılmıştı.

Her iki gemi de muhtemelen Caligula’nın halefi olan daha iyi huylu ve sağduyulu bir hükümdar olan Claudius’un, selefinin anısını yok etmek için onları batırmış olabileceği düşünülüyor.

Gemiler bulunmadan önce büyük bir ihtimalle yerel balıkçıların hışmına uğradı. Kazanç sağlamak için kancalarla küçük eserleri çıkararak turistlere sattılar.

Nemi gemisinin en önemli parçalarından biri Medusa başı

1446’da Kardinal Prospero Colonna ve Leon Battista Alberti, gemilerin 18.3 metre (60 ft) derinlikte yattıklarını belirledi.

1895 yılında Eliseo Borghi batık alanında sistematik bir çalışmaya başladı ve sitenin beklenenin yerine iki batık içerdiğini keşfetti.

1927’de Benito Mussolini, gölün boşaltılmasını ve gemilerinin kurtarılması için çalışmaların başlatılmasını sağladı.

Caligula, gemilerinin Helenistik dünyanın en lüksü olduğu için övünüyordu. Keşif, Romalıların büyük gemiler inşa edebildiklerini kanıtladı.

Prima Nave ve Seconda Nave (Birinci Gemi ve İkinci Gemi) olarak adlandırılan iki gemi, sırasıyla 67m x 19m ve 71m x 24m boyutlarındaydı. Bir araya getirildiğinde, bir futbol sahasının alanının çoğunu kaplarlardı.

Genel olarak, gemilerden birinin Diana’ya veya o zamanlar moda olan birçok tanrıdan diğerlerine yüzen bir tapınak olarak tasarlandığı kabul edilirken, diğer geminin imparator ve sarayı için yüzen bir saray ve çılgın seks partilerinin düzenlendiği gemi olarak kabul edilir. Her iki geminin de başlangıçta günümüzün standart denize açılan gemi inşa teknikleri ve malzemeleri kullanılarak inşa edildiği ve son derece yüksek bir lüks ve dekorasyon standardına sahip oldukları açıktır.

Romalı tarihçi Seutonius, en büyük iki mavnayı sedir ağacından yapılmış olarak tanımladı. Mücevherli pruvalar, zengin heykeller, altın ve gümüş kaplar, mor ipek yelkenler ve alabaster ve bronz banyolarla süslenmiştir. Zeminler cam mozaikle döşenmiş, pencereler ve kapı çerçeveleri bronzdan yapılmış ve süslemelerin çoğu paha biçilmezdi. Romalılar bilyalı rulmanları kurşundan yaptılar ve muhtemelen tanrıların heykellerini döndürmek veya ırgatları hareket ettirmek için Nemi gemilerindeki bilyalı rulmanları kullandılar.

Nemi gemilerinin kalıntıları Museo delle Navi Romane (Roma Gemileri Müzesi)’nde korunmaktadır.

Kapak illüstrasyon artifactsmuseumhistory

Banner
Benzer Yazılar

Evesham yakınlarında ortaya çıkarılan Arnavut kaldırımlı yol, İngiltere’deki türünün en iyi Roma örneği olabilir.

19 Ekim 2022

19 Ekim 2022

İngiltere’nin Worcestershire kentindeki Evesham yakınlarında Roma yapımına ait olduğuna inanılan Arnavut kaldırımlı yol keşfedildi. Yolun Romalı olduğu doğrulanırsa, İngiltere’de türünün...

Antandros Antik Kentinde ki Kazılar Yıl Boyu Devam Edecek

28 Ocak 2021

28 Ocak 2021

Antandros Antik Kenti Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk Mahallesi’ne 2 km uzaklıkta yer almaktadır. Mysia ile Troas şehirleri arasında önemli konumda...

Knossos Sarayı Görkemli Günlerinde Nasıl Görünüyordu

9 Mayıs 2021

9 Mayıs 2021

Knossos Sarayı, Minos Uygarlığı’na başkentlik yapan antik Knossos’un, ünlü bir mimari yapısıdır. Girit’in kuzeyinde, Kandiye şehri yakınlarında yer alan Knossos’un...

Obsidyen taşlarının analizi Minos Uygarlığı’nın yıkılış düşüncelerine farklı boyut kazandırıyor

25 Ağustos 2022

25 Ağustos 2022

Tunç Çağı döneminde Girit Adası’nda yüksek medeniyet kuran Minos Uygarlığı’nın yıkılıp Miken Uygarlığına evrilme süreci üzerine kurulan teorileri sarsacak yeni...

Antik Yunan Medeniyetinde Şifacı Kadınlar

8 Kasım 2020

8 Kasım 2020

Antik Yunan kaynaklarında kadınlar çeşitli ilaç hazırlama tekniklerinde uzmanlaşmış olsalar dahi genelde bilgilerini kötü yönde kullandıkları düşünülmüş ve yazılmıştır. İnsanlar,...

Kıbrıs’ta Stibadium Mimari Yapısı Bulundu

13 Temmuz 2021

13 Temmuz 2021

Baf Arkeoloji Parkı’nda kazı çalışmalarına devam eden arkeologlar, stibadium adı verilen mimari yapı ortaya çıkardılar. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer...

Stratonikeia Antik Kentinin Mitolojik Maskeleri

28 Kasım 2020

28 Kasım 2020

3.000 yıllık Stratonikeia antik kentinde yapılan arkeolojik kazılarda, 2.200 yıl öncesine tarihlendirilen taş blokları süsleyen 10 maske daha ortaya çıktı....

Roma Dönemi Mermer Üretiminde Günümüze Göre Daha Az İsraf Vardı!

17 Mayıs 2021

17 Mayıs 2021

Roma İmparatorluğu mimarisi denildiği zaman hepimizin aklına ilk önce beyaz mermer heykeller, sütunlar gelir. Nitekim o dönem çoğu bina tıpkı...

Runik Yazıtlı Hz. İsa’nın Sözleri Olan Tahta Parçası Bulundu

30 Aralık 2021

30 Aralık 2021

Norveç’te arkeologlar Oslo’da Medieval Park’ta runik yazıtlı üzerinde Hz.İsa’nın sözleri olarak bilinen tahta parçası buldu. Buluntu yerinde ayrıca yine runik...

Phalasarna Akropolü’nde Dor lehçesi ile Tanrıça Demeter’in adının yazıldığı vazo ve kil figürünler bulundu

14 Kasım 2022

14 Kasım 2022

Girit adasında yer alan antik Phalasarna Akropolü’nde Dor lehçesi ile Tanrıça Demeter adının yazıldığı vazo ve yüzlerce kil kadın figürün...

Etrüsklerin 2000 yıllık köken gizemi hakkında şaşırtıcı son çalışma

25 Eylül 2021

25 Eylül 2021

Antik iskeletlerden alınan DNA’nın genetik analizi, 2000 yılı aşkın süredir araştırmacıları büyüleyen bir bulmacaya, Etrüsklerin kökenine cevap vermiş gibi görünüyor:...

Dünyanın Kanıtlanan En Eski Şikesi Büyük Antinoeia Oyunlarında Yapıldı

21 Şubat 2021

21 Şubat 2021

Dünyamız üzerinde eski olan yüzlerce şey var bunlardan biri de insanların kazanma tutkusu. Kazanma tutkusunun olduğu bir yerde hilenin de...

İsviçre’de Amatör Arkeolog 1.290 Antik Roma Sikke Buldu

16 Nisan 2022

16 Nisan 2022

Amatör arkeolog, İsviçre’nin Basel-County kantonundaki Liestal bölgesindeki Bubendorf belediyesi yakınlarında, MS 4. yüzyıla tarihlenen 1.290’dan fazla antik Roma sikkesinden oluşan...

Atina’da Yunan Tanrısı Hermes’e Ait Heykel Başı Bulundu

17 Kasım 2020

17 Kasım 2020

Antik Yunan Medeniyeti mitolojisinde yolcuların, tüccarların, habercilerin, kumarbazların ve hırsızların tanrısı olarak nitelendirilen Hermes’e ait heykel başı Atina‘da bulundu. Yunanistan...

İsviçre’de Keşfedilen Olağan Üstü Büyük Roma Binası

21 Ekim 2020

21 Ekim 2020

Arkeologlar, güneybatı İsviçre’de boyutları ve yapım yöntemi bölgede hiç görülmeyen bir Roma binası ortaya çıkardılar. İsviçre’nin Brig kasabası yakınlarındaki Valais...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]