Anadolu tarihini değiştirecek bulgulara ulaşılan Büklükale kazılarında Hitit döneminde yaşanan depremin yarattığı tahribatın izlerine ulaşıldı.
Kırıkkale’nin Karakeçili ilçesindeki Büklükale mevkisinde devam eden kazılarda bölgede 15. yüzyılda ağır hasara yol açan bir depremin yaşandığına dair bulgular gün yüzüne çıkarıldı.
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Japonyalı Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura, Hitit dönemine ait mimari üzerinde de çalışmalara devam ettiklerini, kademeli ve teras şeklinde inşa edilen odanın birinde taştan yapılan duvarların yıkıldığını tespit ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Duvarlar bir tarafa doğru yıkıldığı için büyük ihtimalle depremle alakalı. Bu mimarinin depremden dolayı yıkıldığını düşünerek Japonya’da Türkiye’deki depremler üzerinde çalışan uzmanlarla konuştuk. Buranın deprem sonucunda yıkıldığını söylediler. Kaman Kalehöyük’te de kazıları sürdürüyoruz. Orada da milattan önce 15. yüzyılda bir deprem izi tespit edildi. Buradaki mimari de hemen hemen aynı döneme ait olduğu için depremde bu binaların yıkıldığını düşünüyoruz. Depremin şiddetiyle ilgili uzman olmadığımız için bir şey söylemek zor ama büyük taş temeller ve toprak kaymış. Hepsi yıkılmış olduğuna göre baya büyük bir deprem olması gerekiyor.”
Büklükale Hitit döneminin en önemli yerleşim alanıydı
“Aşağı şehir” ve “yukarı şehir” olmak üzere iki arkeolojik alandan oluşan Büklükale mevkisinde, önceki yıllarda yapılan kazılarda, birinci katmanda Osmanlı dönemi, ikinci katmanda Demir Çağı, üçüncü katmanda Geç Tunç Çağı, dördüncü katmanda ise Eski Tunç Çağı olmak üzere dört kültür katı tespit edilmişti.
Özellikle üçüncü katmandaki kazılarda çıkarılan cam şişe, Hitit İmparatorluğu dönemine tarihlenen çivi yazılı tablet ve panter başı, önemli buluntular arasında gösterilmişti. Yine Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nın sonundan Hitit döneminin başlangıcına kadar iskan edilen ve saray olduğu değerlendirilen büyük bir mimari yapı ortaya çıkarılmıştı.
Bölgenin, milattan önce 2000 yılının ikinci yarısında Hitit İmparatorluğu döneminde önemli bir şehir merkezi olduğu belirlenmiş, “Aşağı şehir” alanında ise Selçuklu dönemine ait bir mimari ve onun altında da Roma dönemine ait bazı malzemeler ve sikke çıkarılmış, buranın Roma döneminde de iskan olduğu anlaşılmıştı.