31 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Bilim İnsanları Tarih Öncesi Taşımacılığın 22.000 Yıllık Kanıtını Ortaya Çıkardı

Bilim insanları ilk atalarımızın yaratıcılığına dair dikkat çekici bir bakış açısı sunan son araştırma ile insanların 22.000 yıl önce, şu anda New Mexico’da bulunan White Sands Milli Parkı’nda ilkel ama etkili bir ulaşım aracı geliştirmiş olabileceğini ortaya koyuyor.

Antik ayak izlerinin yanında belirgin sürtünme izlerinin keşfi, ağır yüklerin taşınmasını kolaylaştırmak için iki direkten yapılmış ilkel bir taşıma aracı olan travois’in kullanıldığını düşündürmektedir. Bu çığır açan bulgu, yalnızca insan yapımı taşımacılığın en eski örneklerinden birini vurgulamakla kalmayıp aynı zamanda tekerleğin icadından da önceye dayanmakta olup, Kuzey Amerika’daki ilk yerleşimcilerin teknolojik ilerlemelerine dair derin içgörüler sunmaktadır .

Bournemouth Üniversitesi’nden bir ekip tarafından yürütülen bu araştırma, insan yenilikçiliği ve adaptasyonunun hikayesinde büyüleyici bir bölümü ortaya çıkarıyor.

Bournemouth Üniversitesi’nden Profesör Matthew Bennett tarafından yönetilen ve Quaternary Science Advances’da yayınlanan çalışma, parkta bulunan bir dizi paralel ve tek çizgi sürüklenme izini titizlikle belgeliyor. Kurutulmuş çamurda korunan ve tortuyla katmanlanan bu izlerin, birbirine bağlanmış iki ahşap direkten yapılmış basit bir taşıma aracı olan travois tarafından oluşturulduğuna inanılıyor.

Tarihsel olarak, Kuzey Amerika’daki yerli gruplar yükleri taşımak için travois kullanıyordu ve bu son keşif, bu yenilikçi teknolojinin daha önce tahmin edilenden binlerce yıl önce var olabileceğini gösteriyor.

İki paralel sırttan oluşan sürüklenme izi. Fotoğraf: Bournemouth Üniversitesi

Profesör Matthew Bennett, erken insanların dünya çapındaki göçleri sırasında eşyalarını taşımak için muhtemelen bir tür ulaşım aracı kullandığını belirtti; ancak ahşap araçlara dair kanıtlar zamanla bozuldu. Keşfedilen sürükleme izlerinin, bu ataların tekerlekli araçların icadından önce ağır ve hacimli yükleri nasıl taşımayı başardıklarını gösteren ilk gösterge olduğunu vurguladı.

Bu çalışmada ortaya çıkarılan izler, kurumuş çamurda korunmuş ve tortuyla örtülmüş olarak iki ila elli metre arasında değişen uzunluklardadır. İnsan ayak izlerine yakınlıkları, travoislerin hayvanlardan ziyade insanlar tarafından çekildiğini göstermektedir. Özellikle, izleri çevreleyen ayak izlerinin çoğu çocuklara ait gibi görünmektedir ve bu da araştırma ekibini, çocuk gruplarının yükleri çekerken yetişkinlerin hemen arkasından takip ettiğine veya yanlarında yürüdüğüne inandırmaktadır.

Bulgularını doğrulamak için araştırma ekibi, travois’lerin kopyalarını yaptı ve bunları İngiltere’nin Dorset kentindeki çamur düzlüklerinde ve ABD’nin Maine kıyılarında sürükleyerek testler yürüttü. Sonuçlar, bu deneyler sırasında oluşturulan çamur izlerinin White Sands’te bulunan fosilleşmiş sürükleme izlerine çok benzediğini ortaya koydu.

Çalışmanın ortak yazarlarından ve Bournemouth Üniversitesi’nde paleontolog olan Dr. Sally Reynolds, bu keşiflerin önemini vurgulayarak, “White Sands’teki her bulgu, Amerika’ya yerleşen ilk insanların hayatlarına dair anlayışımızı geliştiriyor. Bu bireyler Kuzey Amerika’ya ilk göç edenlerdi ve hareket yöntemlerine dair içgörüler edinmek, hikayelerini doğru bir şekilde anlatmak için çok önemlidir” dedi.

Travois’in keşfi, insanların Kuzey Amerika’ya daha önce düşünülenden çok daha erken gelmiş olabileceğini ima ediyor. White Sands’teki önceki çalışmalar, 23.000 yıl öncesine dayanan insan ayak izlerini ortaya çıkardı ve Amerika’daki insan yerleşiminin zaman çizelgesini binlerce yıl geriye çekti. Bu, insanların kıtaya ilk kez yaklaşık 15.000 yıl önce girdiğine dair uzun süredir kabul gören düşünceye meydan okuyor.

Dolomitte korunan sürüklenme izi. Fotoğraf: Bournemouth Üniversitesi

Bazı uzmanlar bu bulguların kesin tarihlemesini tartışmaya devam ederken, erken ulaşım teknolojisini destekleyen kanıtlar ikna edicidir. Profesör Bennett, White Sands Milli Parkı’ndaki çeşitli alanlarda travois izlerinin varlığının, tarih öncesi popülasyonların bu ulaşım yöntemini yaygın olarak kullandığını gösterdiğini belirtti.

Bu çığır açan araştırma, yalnızca ilk insanların yenilikçi ulaşım yöntemlerine ışık tutmakla kalmıyor, aynı zamanda göç kalıplarına ilişkin anlayışımızı da derinleştiriyor ve sonuç olarak Amerika’daki ilk yerleşimcilerin anlatısını zenginleştiriyor.

The journal Quaternary Science Advances.

Bournemouth University

Kapak fotoğrafı: Reconstruction by Gabriel Ugueto. Credit: Bournemouth University

Banner
Benzer Yazılar

Konya’nın Kapadokyası Kilistra Antik Kenti

26 Ocak 2021

26 Ocak 2021

Peribacaları, kiliseler, yer altı şehirleri denilince aklımıza ilk gelen yer Nevşehir, Aksaray arasında kalan Kapadokya olur. Eşsiz tarihi zenginliği ile...

Porsuk Höyük kazılarında yeni surlar ortaya çıkarıldı

10 Ağustos 2021

10 Ağustos 2021

Yerleşim kalıntı izlerinin Neolitik çağla görüldüğü ve önemli bir Hitit yerleşim yeri olan Porsuk Höyük kazılarında demir çağına ait surlar...

Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü “Ara Güler Fotoğraflarında Arkeoloji” sergisine ev sahipliği yapıyor

17 Nisan 2022

17 Nisan 2022

Duayen fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in 21’i Türkiye’den 1’i Moğolistan’dan olmak üzere toplam 22 arkeolojik alanda çektiği 132 fotoğrafının yer aldığı...

3000 yıllık çömlek üzerinde nadir Kenan yazıt bulundu

14 Aralık 2023

14 Aralık 2023

Geçtiğimiz yıllarda İsrail’de ortaya çıkarılan birçok parçaya ayrılmış çömlek uzmanlar tarafından birleştirildi. 3000 yıl sonra tekrar tümlenen çömlek üzerinde şimdiye...

Klazomenai Kazı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Erkan Ersoy “kazı amacıyla iş makinelerinin kullanımı söz konusu değil”

11 Haziran 2022

11 Haziran 2022

Klazomenai Antik Kenti nekropol alanında iş makineleri ile kazı yapıldığına yönelik çıkan haberler üzerine Klazomenia Kazı Başkanı Prof. Dr. Yaşar...

Hitit Mutfağı ve Kültürü

19 Kasım 2020

19 Kasım 2020

Hitit mutfağında öncelikle ekmeğin çok özel bir yeri vardır. Sadece yiyecek olarak değil adak olarak da ekmeğin kullanıldığını görmek mümkündür....

İranlı çiftçilerin yaklaşık 3.000 yıl önce pirinç yetiştirdiğine dair kanıtlara ulaşıldı

18 Mayıs 2023

18 Mayıs 2023

İran’ın Mazandaran bölgesinde kazı yapan arkeologlar, İranlı çiftçilerin 3000 yıl önce pirinç yetiştirdiklerini ortaya çıkardı. Māzandarān, kuzeyde Hazar Denizi kıyısında...

Anadolu’nun Ticari Sırları: Nadir Bir Neolitik Obsidiyen Ayna Üretim Merkezi’nin Açığa Çıkarılması

26 Şubat 2025

26 Şubat 2025

Son zamanlarda yapılan bir çalışma, Anadolu’daki önemli bir arkeolojik alan olan Tepecik Çiftlik’te bulunan obsidyen aynaların üretim ve kullanımını araştırmak...

Radyokarbon tarihleme,”Filistin” kültürünün tarihlendirilmesi konusunda uzun süredir devam eden bir tartışmaya katkıda bulunuyor

17 Kasım 2023

17 Kasım 2023

Avusturya Bilimler Akademisi’nden araştırmacılar, Levant’daki en önemli Bronz ve Demir Çağı bölgelerinden biri olan Tel Gezer için yeni bir radyokarbon...

Antik Dünya’nın en büyük lahdi Sidamara yıllar sonra Eros’una kavuştu

1 Temmuz 2022

1 Temmuz 2022

Karaman’ın Ambar Köyü’nde 140 yıl önce ortaya çıkartılan Antik Dünya’nın en büyük lahdi olarak kabul edilen Sidamara lahdinin eksik parçası...

Kıbrıs, Tunç Çağı’nda Akdeniz’in en büyük bakır üreticisiydi

17 Mart 2023

17 Mart 2023

Kıbrıs adasının güneyinde yer alan günümüz Larnaka şehri yakınlarındaki Hala Sultan Tekkesi ve çevresinde yapılan kazılar Kıbrıs’ın Tunç Çağı’nda Akdeniz’in...

Hititlere ait 3.500 yıllık “Kutsal Evlilik” tableti ziyarete açıldı

13 Aralık 2021

13 Aralık 2021

Bin tanrılı devlet olarak bilinen Hititler, kutsallık üzerinde hassasiyetle duran bir medeniyetti. Hititler, Tanrıların öfkesini üzerlerine çekmemek, onları mutlu etmek...

Gümüşler Manastırı: Anadolu’nun Petrası ve “Gülümseyen Meryem Ana”

22 Nisan 2025

22 Nisan 2025

Kapadokya’nın en iyi korunmuş manastırlarından biri olan Gümüşler Manastırı, sıkça “Anadolu’nun Petrası” olarak anılıyor ve tarihi yapısı ile göz alıcı...

İran’da Sasani döneminden kalma olduğu tahmin edilen bir ateş tapınağı ortaya çıkarıldı

11 Ekim 2023

11 Ekim 2023

Kuzey İran’daki bir arkeolog ekibi, Sasani döneminden (MS 224-651) kalma olduğu tahmin edilen bir ateş tapınağının kalıntılarını ortaya çıkardı. Arkeolog...

İstanbul Kara Surları Restore Ediliyor

25 Şubat 2021

25 Şubat 2021

İstanbul Kara Surları (Konstantinopolis Surları) Doğu Roma Dönemi’nde hendek, dış sur, iç sur olmak üzere 3 bölümde inşa edilmiş UNESCO...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]