Dünya askeri tarihine hiç bir savaşı kaybetmeyen Moğol hükümdarı olarak adını yazdıran Cengiz Han’ın (Temuçin) ölümünün üzerinden 800 yıl geçti.
Moğolların yenilmez güçlü kılıcı Cengiz Han’ın ölümü üzerinden asırlar geçmesine rağmen hala nerede gömülü olduğu sırrını korumaya devam ediyor.
Dağınık Moğol kabilelerini bir araya getirip Pasifik Okyanusu’ndan günümüz Ukrayna topraklarına uzanan büyük Moğol İmparatorluğu‘nu kuran Cengiz Han’ın mezarı üzerindeki sır perdesi bilim insanlarına göre daha uzun bir zaman kalkmayacak.
Bazı bilim insanları, Moğolların Cengiz Han’ı kutsal bir kişilik olarak görmelerinden dolayı mezarının bulunmasını istemediği görüşünü benimsiyorlar.
Owen Jarus WordsSideKick.com’da kaleme aldığı makalede Yale Üniversitesi’nde antropoloji doçenti William Honeychurch’un “mezar, nerede olursa olsun, “neredeyse dini imalarla Moğolistan halkı için çok önemlidir” dediğini ve mezarın nerede olabileceği konusunda spekülasyon yapmayı reddettiğini yazdı.
Jarus makalesine şöyle devam ediyor.
Pennsylvania Üniversitesi Doğu Asya sanatı profesörü olan Nancy Steinhardt, Cengiz Han’ın doğduğu yer olan Moğolistan’ın doğusundaki Khentii eyaletinde gömülmüş olması bir olasılık. Bence mezar Khentii Eyaletindeki dağlarda… Yakında bulunacağını sanmıyorum” diye ekledi.
Çağdaş kaynaklar, Cengiz Han’ın mezarının nerede olduğu veya neye benzediği konusunda büyük ölçüde sessizliğini koruyor. PLOS One dergisinde yayınlanan bir çalışmada, “Mezarın fiziksel görünümünü tanımlayan hiçbir tarihsel veya arkeolojik kayıt yok” bilgisine yer verildi.
Cengiz Han’ın ölümünden bir süre sonrasına tarihlenen ve anonim olarak yazılmış bir Moğol kaydı olan “Moğolların Gizli Tarihi” Cengiz’in mezarından hiç bahsetmiyor. Sadece 1227 yılında “Cennete yükseldiğini” söylüyor.
Kitap, Cengiz Han’ın Khentii eyaletindeki kutsal bir dağ olan Burkhan Haldun hakkında güçlü bir inanca sahip olduğundan bahsediyor. Cengiz’in, kendisini takip eden düşmanlardan kaçmak için dağın topografyasını kullandığına işaret ediyor.
Cengiz Han’ın “Her sabah Burkhan Haldun’a kurban keseceğim, her gün ona dua edeceğim: zürriyetimin zürriyeti buna dikkat etsin ve aynısını yapsın!” dediğini aktarıyor. Cengiz Han’ın bu dağa olan yakınlığı, orada gömülü olup olmadığı sorularını beraberinde getirdi ancak şu ana kadar bir mezar bulunamadı.
Bir tarihçi olan Frank McLynn, “Cengiz Han: Dünyayı Fetheden Adam” adlı kitabında Cengiz Han ve ordusu, 67 yaşında öldüğünde, şu anda kuzeybatı Çin’de bulunan Tanguts adlı bir gruba karşı kampanya yürütüyordu ve bu, vücudunun Moğolistan’a geri gönderilmesini zorlaştırmış olabileceğinden bahsediyor.
Moğol sınırından yaklaşık 500 kilometre uzakta olabilir. O zamanlar Moğollar mumyalama teknikleri hakkında bilgi sahibi olmayabilirler ve Cengiz Han’ı başka bir yere gömmek zorunda kalmış olabilirler)
McLynn, cesedini çürümeden önce Moğolistan’a götüremedikleri için, Cengiz Han’ın kalıntılarının ve mezarının Çin’in kuzeybatısındaki Ordos bölgesinde bulunabileceğini yazdı.
Cengiz Han’ın mezarını bilen binlerce insan öldürüldü
1254-1324 yılları arasında yaşayan ve yaklaşık 17 yılını Çin’de geçiren Venedikli kaşif Marco Polo, ” Marco Polo’nun Seyahatleri ” adlı eserde “Mezarın yerini bilen 20.000 kişi, yerini gizli tutmak için öldürülmüştü” diye kayıt veriyor.
Polo’nun hikayeleri, Rustichello da Pisa adlı bir yazar tarafından kitaba kaydedildi ve kitap 1300 civarında yayınlandı.
Polo’nun iddiaları Cengiz Han hakkındaki hikayelerde tekrarlanırken, Polo, Cengiz Han’ın ölümünden on yıllar sonra yazıyordu. Ayrıca, Cengiz Han’ın torunu Kubilay Han’ın Polo’yu resmi olarak atadığı gibi Polo’nun diğer iddialarının çoğunun doğruluğu günümüz tarihçileri tarafından tartışılıyor. Dolayısıyla Polo’nun Cengiz Han’ın mezarıyla ilgili anlattıklarının doğru olup olmadığı bilinmiyor.