5 May 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Küllüoba Höyüğü’nde Kuraklığa 4.200 Yıl Önce Nasıl Çare Bulundu

Kuraklık, günümüzün en büyük çevre sorunu… İnsanlığın daha iyi yaşam koşullarına sahip olmak için arsızca dünya varlığına verdiği zararlar, doğanın dengesini bozmakta, yağış ve sıcaklıklarda görülen dengesizlikler beraberinde kuraklık felaketinin önünü açmaktadır.

Gerçi, kuraklık dünya tarihinde bu zaman dilimine has bir olay değil. Milyonlarca yıldan beri insanlık birçok kuraklık felaketini acımasızca yaşadı.

Mezopotamya, Anadolu, Avrupa ve daha birçok yerde yaşanan kuraklıklar medeniyetlerinin sonunu hazırladı. Aşırı sıcaklıklar, seller, tarım ve hayvancılığı etkilemiş besin kaynaklarında olumsuz tabloların oluşmasına neden olmuştur.

Hitit Devleti topraklarında yaşanan kuraklıklar, imparatorluğunun gelişimini aksatmanın yanında yıkılıp tarih sahnesinden çekilmesinde rol oynamıştır.

M. Ö. 4200 yıllında Mısır’ı vuran kuraklık, binlerce insanın açlıktan ölmesine neden olmuştur.

Küllüoba sakinleri kuraklık şartlarına uyum sağlamış

Kuraklıkla mücadele de insanlığın elinde fazla bir silahı yoktur. Hele ilk yerleşimlerinin görülmeye başladığı 12 binli yıllarda bu felaket karşısında insanların tamamen eli kolu bağlıydı. Ya kadere razı geliniyor Tanrılara dua etmekten başka bir şey yapılmıyordu ya da göç ediliyordu.

Hititlerde bu durum biraz daha farklılaşmış yaşanan felaketler sonrasında özellikle başkent Hattuşa olmak üzere birçok noktada küçük göletler inşa edildiği, tahıl depolarının kurulduğu görülmüştür.

Anadolu’da M. Ö. 3500-1900 yıllarında yerleşik hayatın izlerini taşıyan Küllüoba’da da, Hititler gibi kuraklık için bazı tedbirlerin alındığına dair buluntular ortaya çıkarıldı.

M.Ö. 2200 yılında Küllüoba Höyüğü'nde kuraklık yaşandığına dair buluntulara rastlandı. Foto: AA
M.Ö. 2200 yılında Küllüoba Höyüğü’nde kuraklık yaşandığına dair buluntulara rastlandı. Foto: AA

Eskişehir ilinin Seyitgazi ilçesinde yer alan Küllüoba Höyüğü’nde yapılan kazılarda, 4.200 yıl önce kuraklık yaşandığı tespit edildi. Kazılarda elde edilen hayvan ve bitki buluntuları incelendiğinde Küllüoba Höyüğü sakinlerinin kuraklık için aldığı tedbirler ortaya çıktı.

Küllüoba Höyüğü kazı başkanlığını yapan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Türkteki, elde edilen veriler ile ilgili olarak AA muhabirine şu bilgileri verdi.

“Yaptığımız arkeozoolojik ve arkeobotanik çalışmalar, Milattan Önce 2200 yılından sonraki dönemde önemli bir kuraklığın yaşandığını gösterdi. Tıpkı günümüzde olduğu gibi önemli bir kuraklığın olduğunu gösteriyor. Öncelikle hayvan kemiklerinde bunu anlayabiliyoruz. Özellikle kuraklığa daha dayanaklı olan keçinin, koyun yerine tercih edildiğini bu dönemde görüyoruz. Kuraklık nedeniyle hayvanların boyutlarında da bazı küçülmeler olduğunu görüyoruz. Bununla ilgili bir diğer bulgu da bitkilerle ilgilidir. Kuraklığa daha dayanaklı bitkilerin ekilmeye başladığını belirledik. Özellikle karaburçak oranında bir artış gördük. Karaburçak kuraklığa dayanıklı bir bitki türüdür. Çeşitli baklagiller de ürünler içinde yer alıyor. Bu kuraklığın 200-300 yıl sürdüğü öngörülüyor.”

Türkteki, “o dönem tohumların özel olarak saklanıyordu”

Tohumların konulduğu çömleğin ağzının kille sıvanıp damga ile mühürlendiğini dile getiren Türkteki, “Tohumu koruyup, güvenliğini sağlamak için bunun yapıldığını görüyoruz. Burada yaşayanların iklimsel şartlara uyum sağlamak için ellerinden geleni yaptıklarını anladık. Tarım ve hayvancılıkta kuraklığa dayanaklı canlıları ve ürünleri tercih ettiklerini belirledik. Küllüoba insanı kuraklık şartlarına uyum sağlamış. Bu, günümüze de bir mesaj olabilir.” dedi.

Banner
Benzer Yazılar

Polonyalı arkeologlar, eski Mısır soylularının mezarlarında dokuz timsah kafası ortaya çıkardılar

28 Aralık 2022

28 Aralık 2022

Mısır’daki Theban Nekropolü’nü kazan Polonyalı arkeologlar, üst düzey soylulara ait iki mezarın içine gizlenmiş dokuz timsah kafası keşfettiler. Theban Nekropolü,...

Alexandria Troas Antik Kenti’nde 2.000 Yıllık Altar Bulundu

9 Ekim 2021

9 Ekim 2021

M. S. 1 ve 4’ncü yüzyıllarda döneminin en büyük ticari limanına sahip Alexandria Troas Antik Kenti’nde yapılan kazılarda 2.000 yıllık...

Almanya’da 3000 yıllık ahşap dilek kuyusu bulundu

8 Ocak 2023

8 Ocak 2023

Almanya’nın Bavyera eyaletindeki Germering kasabasında, arkeologlar ritüel birikintilerle dolu iyi korunmuş bir Tunç Çağı ahşap kuyusunun kalıntılarını ortaya çıkardılar. Arkeologlara...

Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş Kazılarında Antik Limana Ulaşacağız”

11 Nisan 2021

11 Nisan 2021

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü başkanlığında bir yıl önce başlayan Kabataş kazılarında yeni bulgulara ulaşıldı. Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş kazılarında...

Pakistan’da 2 bin 300 yıllık Budist tapınağı bulundu

23 Aralık 2021

23 Aralık 2021

Pakistanlı ve İtalyan arkeologlardan oluşan ortak bir ekip tarafından Kuzeybatı Pakistan’da 2300 yıllık bir Budist Tapınağının kalıntıları keşfedildi. ISMEO olarak...

“Göremediklerinizi Göreceksiniz” Sergisinde Bu Ay “Kilia İdoller”

2 Mayıs 2021

2 Mayıs 2021

Kültür Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Göremediklerinizi Göreceksiniz” sergisinde bu ay Kilia idoller sergileniyor. “12 Ay...

Arkeologlar, Hz. Süleyman ve Hz. Davud Dönemine Ait Kraliyet Giysilerinin Kalıntılarını Buldu

29 Ocak 2021

29 Ocak 2021

Antik bakır madeninde, Kral Hz. Davud ve Hz. Süleyman zamanından kalma kraliyet moru kumaş bulundu. Hz. Davut ve Hz. Süleyman...

Stonehenge Tüneli Alanında Bronz Çağı Mezarlar ve İşlikler Ortaya Çıkarıldı

4 Şubat 2021

4 Şubat 2021

İngiltere’de yaklaşık 5 bin yıllık olduğu tahmin edilen Stonehenge Anıtı geçtiğimiz günlerde altından geçmesi planlanan tünel ile gündeme gelmişti. Tünelin...

İspanya’da Kadınlar 4000 Yıl Önce Dişlerini Alet Olarak Kullanmışlar

6 Kasım 2020

6 Kasım 2020

Castellón Alto arkeolojik sahasında (Granada, İspanya) gömülü 106 kişinin diş aşınması üzerine yapılan bir araştırmada, sadece kadınların ön dişlerini ip...

Norveç’te Buzların Erimesi, Geçmişe Açılan Bir Pencere Oldu

6 Aralık 2020

6 Aralık 2020

Norveç’te küresel ısınma sonucu eriyen buzul tabakası geçmişe aralanan bir pencere oldu. Küresel ısınmanın ekolojik dengeyi bozmasının kötü tarafları artarken...

Seramik kap üretme yeteneği Avrupa’ya Sibirya ve Hazar Denizi bölgesi üzerinden geldi.

7 Ocak 2023

7 Ocak 2023

Yeni bir çalışma, seramik kap yapma bilgisinin Orta Doğu ve Uzak Doğu’dan değil Sibirya ve Hazar Denizi bölgesi üzerinden Avrupa’ya...

İskenderiye’deki Taposiris Magna’da Yeni Eserler Bulundu

29 Ocak 2021

29 Ocak 2021

İskenderiye’deki Taposiris Magna’da, daha önce keşfedilen büyük nekropolün içinde, mumyaların altın içeren bir karton tabakayla kaplandığı ve geri kalanının da...

Safranbolu Tarihi Mezarlığı’nda Kaçak Kazı Yapılıyor İddiası

29 Eylül 2021

29 Eylül 2021

Safranbolu Tarihi Mezarlığı’nda kaçak kazı yapıldığına dair iddialar sonrasında Kastamonu Müzesi yetkilileri alanda incelemeler yapmaya başladı. Karabük’ün Safranbolu ilçesinde defin...

Amasra’da lojman inşaatı için yapılan sondaj çalışması sırasında Roma eserleri bulundu

10 Mart 2024

10 Mart 2024

Bartın’ın Amasra ilçesinde bir site inşaatı için yapılan sondaj çalışması sırasında Roma dönemine ait altın küpeler, yüzükler, gözyaşı şişeleri ve...

İnterpol Tarafından Aranan Mozaik Yasadışı Satış İçin Çevrimiçi Yayınlandı

24 Kasım 2020

24 Kasım 2020

Varşova Üniversitesi’nden araştırmacılar, günümüz Suriye’sinde Apamea’dan çalınan bir mozaiğin, bir Roma hidrolik su çarkının en eski temsili olduğunu belirlediler.  Apamea MÖ....

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]