2020 yılı Avrupa yılın müzesi ödülünün sahibi olan Troya Müzesi, Troas Bölgesi Arkeolojisi, Troya’nın Tunç Çağı, İlyada Destanı ve Troya Savaşı, Antik Dönemde Troas ve İlion, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemi, Arkeoloji Tarihçesi, Troya’nın İzleri başlığı altında 7 kültürün izlerini bir arada tutan müzedir.
Antik dönem tarihine damga vurmuş ünlü Truva Savaşı‘nın tarafı olan Troya, Çanakkale’de Çanakkale Boğazı’nın güneybatısında, Kazdağları’nın kuzeybatısında yer alan arkaik kenttir.
Homeros’un İlyada ve Odessa klasiğine de konu olan Troya Antik Kenti uzun yıllar unutulmuş gizemli bir yer olarak kalmıştır.
Troya’nın Bulunuşu ve Kazı Çalışmaları
1822 yılında İskoç gazeteci Charles Maclaren, Hisarlık bölgesine düzenlediği geziler sonrası bu bölgenin unutulmuş Troya kenti olacağını söyleyen ilk kişi olmuştur.
Hisarlık’da ikamet eden İngiliz vatandaşı Calvert bölgenin büyük bir bölümünü satın alarak kazmak istese de dönemin savaş yılları olması ve İngiliz yardımının da gelmemesi nedeniyle başarısız bir girişim olarak kalmıştır.
Troya Antik Kenti’ni arayan Alman iş adamı ve arkeolog Heinrich Schliemann bölgeyi ziyareti sırasında Calvert ile tanışmış ve burada kazılara başlamıştır. 1868’de Schliemann, höyüğün karşısında bugün “Schliemann’ın çukuru” olarak bilinen yeri kazmıştır. Ünlü “Priamos Hazinesi”ni bulmuştur. Schliemann, bilimsellikten uzak ticari ağırlığı taşıyan kazıları Troya’ya zarar vermekle beraber, o dönem çıkardığı birçok paha biçilmez kültürel varlıkları da yurtdışına kaçırarak verdiği zararın boyutunu artırmıştır.
Cincinnati Üniversitesi’nde profesör olan Carl Blegen, 1932–38 arasında bölgeyi profesyonel bir yaklaşımla kazarak en az dokuz kent olduğunu göstermiştir. Blegen, ayrıca Troya’nın dokuz kentin kırk altı alt seviyeye bölünebileceği sonucuna varmıştır.
Blegen’le birlijte başlayan profesyonel kazılar, 1988 yılında, Profesör Manfred Korfmann yönetiminde Tübingen Üniversitesi ve Cincinnati Üniversitesi’nden bir ekip tarafından kazılara devam edilmiştir.
2006 yazında, kazılara Korfmann’ın meslektaşı Ernst Pernicka başkanlığında kazı ekibi ve 2013 yılında, Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden arkeolog William Aylward liderliğindeki disiplinler arası uzmanlardan oluşan uluslararası bir ekip kazıları sürdürmüştür.
Alman Tübingen Üniversitesinin 2012 yılında Troya Kazılarını bırakmasının ardından, 2013 yılından itibaren Prof. Dr. Rüstem Aslan başkanlığında ilk kez bir Türk ekip tarafından Troya Kazılarına devam etmektedir.
Türkiye, 30 Eylül 1996’da bölgeyi yaklaşık 136 kilometrekarelik alanı milli park ilan etti. 1998 yılında park, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edildi.
7 Kültürlü Troya Müzesi
Troya Müzesi, Çanakkale ilinin Ezine ilçesi, Tevfikiye köyünde, Troya kenti arkeolojik sit alanının yaklaşık 800 metre doğusunda yer alan Türkiye’nin çok katmanlı tarihi varlıkları içinde barındıran müzesidir.
Troya Müze binası için 2011 yılında düzenlenen tasarım yarışmasını kazanan Yalın Mimarlık 2013’te başladığı inşaatı 2017’de tamamladı.
Yalın Mimarlık, müze binası tasarımını çağdaş sade bir mimari üslupta tasarladı. Kare planda dört katlı küp şeklindeki bina, hava koşullarına dayanıklı çelikle kaplanmıştır.
Müze, 10 Ekim 2018 tarihinde “Troya Yılı”nda ziyarete açılmıştır.
Troya Müzesi, üç kattan oluşmaktadır. Ziyaretçiler her teşhir katına rampaları kullanarak ulaşmaktadır. Teşhir alanlarına çıkılan rampanın toplam uzunluğu yaklaşık 480 metredir.
Ziyaretçiler müzeyi gezerken yedi başlığa bölünmüş bir hikâyeyi takip etmektedirler: Troas Bölgesi Arkeolojisi, Troya’nın Tunç Çağı, İlyada Destanı ve Troya Savaşı, Antik Dönemde Troas ve İlion, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemi, Arkeoloji Tarihçesi, Troya’nın İzleri.
Troya Müzesi’ne Nasıl Gidilir?
Çanakkale – İzmir yolunun 25. km’sinde Tevfikiye Köyü istikametinde 5. km’de yer alır. İl merkezinden, Tevfikiye Köyü minibüsleri ile ulaşım sağlanabilir.
Troya Müzesi Ziyaret Saatleri
Haftanın her günü 08.30- 17.30 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.