19 April 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Yedi Kültürün Bir Arada Olduğu Ödüllü Troya Müzesi

2020 yılı Avrupa yılın müzesi ödülünün sahibi olan Troya Müzesi, Troas Bölgesi Arkeolojisi, Troya’nın Tunç Çağı, İlyada Destanı ve Troya Savaşı, Antik Dönemde Troas ve İlion, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemi, Arkeoloji Tarihçesi, Troya’nın İzleri başlığı altında 7 kültürün izlerini bir arada tutan müzedir.

Antik dönem tarihine damga vurmuş ünlü Truva Savaşı‘nın tarafı olan Troya, Çanakkale’de Çanakkale Boğazı’nın güneybatısında, Kazdağları’nın kuzeybatısında yer alan arkaik kenttir.

Homeros’un İlyada ve Odessa klasiğine de konu olan Troya Antik Kenti uzun yıllar unutulmuş gizemli bir yer olarak kalmıştır.

Troya Antik Kenti
Troya Antik Kenti kazı çalışmaları 1822 yılında başlamış ve Tunç Çağı dönemine kadar inen kültür tabakalarına ulaşılmıştır.

Troya’nın Bulunuşu ve Kazı Çalışmaları

1822 yılında İskoç gazeteci Charles Maclaren, Hisarlık bölgesine düzenlediği geziler sonrası bu bölgenin unutulmuş Troya kenti olacağını söyleyen ilk kişi olmuştur.

Hisarlık’da ikamet eden İngiliz vatandaşı Calvert bölgenin büyük bir bölümünü satın alarak kazmak istese de dönemin savaş yılları olması ve İngiliz yardımının da gelmemesi nedeniyle başarısız bir girişim olarak kalmıştır.

Troya Antik Kenti’ni arayan Alman iş adamı ve arkeolog Heinrich Schliemann bölgeyi ziyareti sırasında Calvert ile tanışmış ve burada kazılara başlamıştır. 1868’de Schliemann, höyüğün karşısında bugün “Schliemann’ın çukuru” olarak bilinen yeri kazmıştır. Ünlü “Priamos Hazinesi”ni bulmuştur.  Schliemann, bilimsellikten uzak ticari ağırlığı taşıyan kazıları Troya’ya zarar vermekle beraber, o dönem çıkardığı birçok paha biçilmez kültürel varlıkları da yurtdışına kaçırarak verdiği zararın boyutunu artırmıştır.

Troya kazıları Heinrich Schliemann
Heinrich Schliemann, Troya’yı kazmış ancak profesyonellikten uzak bir çalışma olmasından dolayı kente zarar vermiştir. Ayrıca bulduğu Troya zenginliklerini yurtdışına kaçırmıştır.

Cincinnati Üniversitesi’nde profesör olan Carl Blegen, 1932–38 arasında bölgeyi  profesyonel bir yaklaşımla kazarak en az dokuz kent olduğunu göstermiştir. Blegen, ayrıca Troya’nın dokuz kentin kırk altı alt seviyeye bölünebileceği sonucuna varmıştır.

Blegen’le birlijte başlayan profesyonel kazılar, 1988 yılında, Profesör Manfred Korfmann yönetiminde Tübingen Üniversitesi ve Cincinnati Üniversitesi’nden bir ekip tarafından kazılara devam edilmiştir.

2006 yazında, kazılara Korfmann’ın meslektaşı Ernst Pernicka başkanlığında kazı ekibi ve 2013 yılında, Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden arkeolog William Aylward liderliğindeki disiplinler arası uzmanlardan oluşan uluslararası bir ekip kazıları sürdürmüştür.

Alman Tübingen Üniversitesinin 2012 yılında Troya Kazılarını bırakmasının ardından, 2013 yılından itibaren Prof. Dr. Rüstem Aslan başkanlığında ilk kez bir Türk ekip tarafından Troya Kazılarına devam etmektedir.

Türkiye,  30 Eylül 1996’da bölgeyi yaklaşık 136 kilometrekarelik alanı milli park ilan etti. 1998 yılında park, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edildi.

7 Kültürlü Troya Müzesi

Troya Müzesi, Çanakkale ilinin Ezine ilçesi, Tevfikiye köyünde, Troya kenti arkeolojik sit alanının yaklaşık 800 metre doğusunda yer alan Türkiye’nin çok katmanlı tarihi varlıkları içinde barındıran müzesidir.

Troya Müze binası için 2011 yılında düzenlenen tasarım yarışmasını kazanan Yalın Mimarlık 2013’te başladığı inşaatı 2017’de tamamladı.

Yalın Mimarlık, müze binası tasarımını çağdaş sade bir mimari üslupta tasarladı. Kare planda dört katlı küp şeklindeki bina, hava koşullarına dayanıklı çelikle kaplanmıştır.

Troya Müzesi_Çanakkale
Troya Müzesi, 7 Kültür varlığının sergilendiği 90 bin metrekarelik bir alana sahiptir.

Müze, 10 Ekim 2018 tarihinde “Troya Yılı”nda ziyarete açılmıştır.

Troya Müzesi, üç kattan oluşmaktadır. Ziyaretçiler her teşhir katına rampaları kullanarak ulaşmaktadır. Teşhir alanlarına çıkılan rampanın toplam uzunluğu yaklaşık 480 metredir.

Ziyaretçiler müzeyi gezerken yedi başlığa bölünmüş bir hikâyeyi takip etmektedirler: Troas Bölgesi Arkeolojisi, Troya’nın Tunç Çağı, İlyada Destanı ve Troya Savaşı, Antik Dönemde Troas ve İlion, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemi, Arkeoloji Tarihçesi, Troya’nın İzleri.

Troya Müzesi’ne Nasıl Gidilir?

Çanakkale – İzmir yolunun 25. km’sinde Tevfikiye Köyü istikametinde 5. km’de yer alır. İl merkezinden, Tevfikiye Köyü minibüsleri ile ulaşım sağlanabilir.

Troya Müzesi Ziyaret Saatleri

Haftanın her günü 08.30- 17.30 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.

Banner
Benzer Yazılar

Eski Ayak İzleri, İnsanların 148.000 Yıl Önce Ayakkabı Giydiklerine Dair Kanıtlar Sunuyor

13 Eylül 2023

13 Eylül 2023

Güney Afrika’daki eski ayak izlerinin yeni bir analizi, bu izleri yapan insanların sert tabanlı sandalet giymiş olabileceğini gösteriyor. Cape Coast’taki...

Fatsa’nın Gaga Gölün de Kilise Kalıntıları Bulundu

20 Ekim 2020

20 Ekim 2020

Ordu’nun Fatsa ilçesine bağlı Gaga Gölü’nün derinliklerinde batık bir kilisenin kalıntılarına rastlandı. Yüzeyin 15 metre altında (50 fit) altında kalan...

Almanya’da 500 yıllık kurşun lanet tableti bulundu

16 Aralık 2023

16 Aralık 2023

Arkeologlar, Almanya’nın kuzey kıyısındaki Rostock şehrinde, 15. yüzyıldan kalma bir tuvalette Şeytan ve diğer iki şeytanı çağıran bir kurşun lanet...

Kahire’den Mekke’ye giden Darb al-Hajj rotasında keşfedilen büyü ritüellerinde kullanılan eserler

11 Eylül 2023

11 Eylül 2023

1990’larda Kahire’den Mekke’ye giden eski Darb al-Hajj rotasında bulunan eserler, yeni yayınlanan bir araştırmaya göre büyü ritüellerinde kullanılmış olabilir. İsrail Eski Eserler...

Nüfus Dinamikleri ve İç Asya’da İmparatorlukların Yükselişi

11 Kasım 2020

11 Kasım 2020

Geç Bronz Çağı’ndan Orta Çağ’a kadar, doğu Avrasya Bozkırları bir dizi organize ve son derece etkili göçebe imparatorluklara ev sahipliği...

Buzul arkeologları eriyen buzda 1500 yıllık demir uçlu ok buldular

19 Ağustos 2022

19 Ağustos 2022

Buzul Arkeolojisi Programı’nda (Glacier Archaeology Program) çalışan buzul arkeologları Norveç Jotunheimen sıradağlarında, deniz seviyesinden 1750 metre yükseklikte eriyen buzul alanında...

Arkeologlar Punt Ülkesini (Tanrı’nın Ülkesi) Bulabilmek İçin 3300 Yıllık Mumyaları Araştırıyor

17 Aralık 2020

17 Aralık 2020

Eski Mısırlılar canlı babun ve tütsü gibi egzotik malları elde edebilmek için kilometrelerce yol katettiler. Punt diyarı yani Tanrı’nın ülkesini...

Kuzey Yunanistan’ın Philippi Antik Kenti’nde Ortaya Çıkarılan Etkileyici Genç Herkül Heykeli

24 Eylül 2022

24 Eylül 2022

Kuzey Yunanistan’daki Philippi Antik Kenti’nde M. S. 2. yüzyıla tarihlenen insan boyundan daha büyük bir genç Herkül heykeli bulundu. Selanik...

Almanya’da yol yapım işçileri asırlık tahta kaldırım keşfettiler

25 Aralık 2023

25 Aralık 2023

Kasım 2023’teki inşaat çalışmaları sırasında Fürth’teki yol yapım işçileri asırlık bir tahta kaldırım keşfettiler. Erken modern dönemin Franklarının bir zamanlar...

Suudi Arabistan’da İslam öncesine ait yazıt ve boğa başı keşfedildi

18 Şubat 2023

18 Şubat 2023

Suudi arkeologlar, Necran bölgesindeki Al Ukhdud kazı alanında İslam öncesine ait yazıt ve bronz boğa başı keşfettiler. Keşfi, Suudi Arabistan...

Hitler 1945’te İntihar Etmedi mi?

29 Kasım 2020

29 Kasım 2020

Arkeologlar Arjantin ormanındaki bir grup izole taş binayı incelemek için hızla ilerlerken, keşifleri İkinci Dünya Savaşı efsanesine yeni bir soluk...

Kopya olduğu düşünülen kılıcın 3000 yıllık Tunç Çağı kılıcı olduğu ortaya çıktı

23 Ocak 2023

23 Ocak 2023

Chicago Field Müzesi’nde daha önce bir kopya olduğu düşünülen bir kılıcın, MÖ 1080 ila 900 yılları arasında tarihlenen 3000 yıllık...

Çek arkeologlar, Avarlar’ın kullandığı eşsiz bronz kemer tokası keşfettiler

12 Aralık 2023

12 Aralık 2023

Çek arkeologlar, Orta Çağ’ın başlarından kalma bronz bir kemer tokası keşfettiler. Keşfi, Brno Masaryk Üniversitesi duyurdu. Kemer tokası, Hıristiyanlık öncesi...

Antik Yijin Şehri, Çin’deki En İyi 10 Arkeolojik Keşif Arasında

1 Şubat 2021

1 Şubat 2021

Hangzhou’nun Lin’an Bölgesi’nde bulunan Yijin Antik Kenti, 2020’nin Çin’deki en iyi 10 arkeolojik keşifleri arasına girdi. Yijin Antik Kenti, 2017...

“Hepimiz Genomlarında Bir Miktar Neandertal Soyu Taşıyoruz”

7 Nisan 2021

7 Nisan 2021

Max Planck Enstitüsü’nün arkeogenetik bölümünden Kay Prufer ” Hepimiz genomlarında bir miktar neandertal soyu taşıyoruz” dedi. Bulgaristan’da yer alan Bacho...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]