21 November 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

9.000 Yıllık Kadın Avcı Cenazesi Tarih Öncesi Kadın Erkek Rollerini Yeniden Sorgulatıyor

Antropolojideki geleneksel düşünce, tarih öncesi avcılığın erkeklerin yiyecek toplama işinin de kadınların görevi olduğunu söyler. Yeni yapılan bir araştırma bunun hiçte öyle olmadığını savunuyor.

Yaklaşık 9000 bin yıl önce Güney Amerika’nın And dağlık bölgelerine gömülen kadın sonsuz uykusuna yatırılırken mezar hediyeleri olarak yanında taş mermi uçları ve hayvan işleme aletlerinden oluşuyordu. 17-19 yaşlarında olan kadının öldükten sonrada bunları kullanması düşünüyordu elbet çünkü mezar hediyeleri bu düşünce ile mezara konmaktadır.

Mezarın içindekiler tam bir av araç takımıydı.

Science Advances’te bugün yayınlanan yeni araştırmaya göre, kadının avcı teçhizatının yanına gömülmüş olması, onun büyük bir avcı olduğunun güçlü bir göstergesi . Kaliforniya-Davis Üniversitesi’nden antropolog Randall Haas’ın önderliğindeki makalenin yazarları, bununla da yetinmiyor, benzer örneklerin var olup olmadığını görmek için arkeolojik literatürü tekrar gözden geçirdiler. Elbette, kadınların büyük av teçhizatının yanına gömüldüğü bir dizi vaka buldular.

Wilamaya Patjxa’daki kazılar. Resim : Randall Hass

Buna göre, yeni araştırma tarih öncesi cinsiyet rolleri hakkında önyargılı fikirleri şüpheye düşürüyor ve avlanmanın tipik olarak varsayılandan daha cinsiyetten bağımsız bir faaliyet olduğunu gösteriyor. Yazarların işaret ettiği gibi, bu bilimlerde ki klasik bir cinsiyet ayrımcılığı vakasıdır.

Haas, Science Advances basın bülteninde “Bulgularımız, eski avcı-toplayıcı grupların ve daha genel olarak insan gruplarının en temel organizasyon yapısını yeniden düşünmemi sağladı” dedi. “Tarihi ve çağdaş avcı-toplayıcılar arasında neredeyse her zaman erkeklerin avcı, dişilerin de toplayıcı olduğu durum söz konusudur. Bu nedenle – ve muhtemelen batı toplumundaki işbölümü hakkındaki cinsiyetçi varsayımlar nedeniyle – av araçlarına sahip kadınların arkeolojik bulguları, hakim dünya görüşlerine uymuyordu. Arkeolojik modelin gerçek dişi avlanma davranışını gösterdiğini anlamamıza yardımcı olması için güçlü bir vaka gerekiyordu. ”

Peru’daki Wilamaya Patjxa bölgesinde 26 kişiyle birlikte kadının mezarı bulundu. Yazarlar, mezar kalıntılarının korunmasını “zayıf” olarak tanımladılar, ancak kafatasının, dişlerinin ve bacak kemiklerinin bazı kısımlarını kurtarabildiler. Kadının iskelet kalıntılarının yanında toplam 24 taş eser ve altı mermi noktası bulundu. Yazarların belirttiği gibi, eserlerin 20’si bir uyluk kemiğinin hemen üzerinde “sıkı bir şekilde konsantre edilmiş ve kısmen bir yığın halinde istiflenmiş”olarak bulundu, bu da öğelerin kasıtlı olarak mezar armağanı olarak yerleştirildiğini düşündürüyor.

Wilamaya Patjxa’daki kazılar. Resim : Randall Hass

25-30 yaşları arasında bir erkek olan ikinci bir kişi de avcı teçhizatının yanına gömülü olarak bulundu. Bu ikisinin keşfi, şu anda Amerika’daki bilinen en eski avcı mezarlarını temsil ettikleri için dikkate değer.

Radyokarbon tarihlemesi, Wilamaya Patjxa’da gömülen insanların yaklaşık 9.000 yıl önce yaşadığını gösterdi. Diş analizi, kemik yapısının analizi ile birlikte, bireylerin ölüm yaşlarını ve cinsiyetini doğruladı. İzotopik bir analiz, ikisinin de et yiyici olduklarını göstererek, avcı olarak şüpheli rollerini güçlendirdi.

Taş mermi uçları büyük olasılıkla büyük hayvanları alt etmek için kullanılırken, taş bıçaklar ve pullar iç organları çıkarmak ve derileri kazımak ve tabaklamak için kullanılırdı.

Esasen, yazarlar bu kadının eşyalarıyla birlikte gömüldüğünü söylüyorlar ki bu tamamen kabul edilebilir bir varsayımdır. Mezar hediyeleri, bir kişinin toplumsal statüsü ve rolü ile güçlü bir şekilde ilişkilidir. Örneğin savaşçılar genellikle kılıçları ve kalkanlarıyla gömülürler . Ve aslında, bu kesin ilişki son zamanlarda bazı Viking savaşçılarının kadın olduğunu göstermek içinde kullanıldı.

Haas ve meslektaşları,Wilamaya Patjxa’da buldukları kanıtlara benzer örnekler bulup bulamayacaklarını görmek için diğer arkeolojik kayıtlarıda incelediler. Ekip, Kuzey ve Güney Amerika’daki 107 bölgeden Geç Pleistosen ve Erken Holosen dönemine ait 429 gömü kaydını inceledi. Toplamda, 16’sı erkek, 11’i kadın olmak üzere av teçhizatıyla gömülü 27 kesin örnek buldular.

“Örnek, erken dönemde kadınların büyük av oyununa katılımının muhtemelen önemsiz olmadığı sonucunu garanti etmek için yeterli – etnografik avcı-toplayıcılar ve çağdaş toplumlar arasında gözlemlenen iz düzey katılım seviyelerinden daha büyük,” diye yazdı yazarlar.
Açıkça, geçmişte arkeologlar bu mezarların farkındaydılar, ancak bu kadınların büyük oyun avcısı olma ihtimalini göz ardı ettiler. Çünkü cinsiyetçilik. Ya da yazarların belirttiği gibi, bilim adamlarının “geçmiş cinsiyet rolleri hakkında eleştirel olmayan varsayımlar” yaptığı “modern toplumsal cinsiyet yapıları genellikle geçmişi yansıtmaz”.

Dahası, yazarlar, büyük oyun avına bağımlı olan tarih öncesi toplumların “hem kadın hem de erkeklerin geniş katılımını” memnuniyetle karşılayacağını iddia ediyorlar.

https://gizmodo.com/9-000-year-old-burial-of-female-hunter-upends-beliefs-a-1845572169 sitesinden çeviri yapılmıştır.

 

Banner
Benzer Yazılar

Diyarbakır Amida Höyük’te El Cezeri’nin Geliştirdiği Sistemle Yapılmış 1800 yıllık Isıtma Sistemi Bulundu

22 Ekim 2020

22 Ekim 2020

Amida Höyükte yapılan kazı çalışmaları neticesinde 1800 yıllık ısıtma sistemi ve sulama kanalları ortaya çıkarıldı. Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Amida...

Tarih öncesi insanlar atalarının hatıralarını canlı tutmak için taş aletleri saklıyorlardı

14 Mart 2022

14 Mart 2022

Geçmişe dair yaşanmışlıkları barındıran, sevdiklerimize ait birçok anıyı bizlere tekrar yaşatan eşyaları saklarız. Bu saklama eylemi içgüdüsel bir hareket olarak...

İskandinav tanrısı Odin’e atıfta bulunan bilinen en eski yazıt

8 Mart 2023

8 Mart 2023

Bilim insanları, 2020 yılında iki amatör arkeolog tarafından bulunan Vindelev hazinesinde ortaya çıkarılan altın bir diskin parçası üzerinde İskandinav tanrısı...

Japonya’da Doğu Asya’nın en eski Dako kılıcı keşfedildi

28 Ocak 2023

28 Ocak 2023

Japonya’nın Nara bölgesinde bulunan Tomio Maruyama mezar höyüğünde Doğu Asya’nın en eski Dako kılıcı keşfedildi. Dako kılıcının bulunduğu mezar MÖ...

Süryanice yazılmış en eski İncil el yazması çeviri keşfedildi

7 Nisan 2023

7 Nisan 2023

Avusturya Bilimler Akademisi’nden bir araştırmacı, MS 3. yüzyılda Süryanice yazılmış ve MS 6. yüzyılda kopyalanmış İncil’e ait küçük bir el...

Sobibor Ölüm Kampında Öldürülen Çocukların Kimlik Etiketleri Ortaya Çıkarıldı

9 Şubat 2021

9 Şubat 2021

Sobibor ölüm kampının trajik tarihi ortaya çıkarıldı. Arkeologlar, Naziler tarafından doğu Polonya’daki Sobibor ölüm kampında öldürülen dört çocuğun kimlik etiketlerini...

Vampir olduğunu düşündükleri kadının tekrar dirilmemesi için orakla sabitlemişler

2 Eylül 2022

2 Eylül 2022

Korku filmi denilince akla çoğunlukla Vampir Drakula gelir. Romanya’da yaşadığı düşünülen Vampir Drakula’nın birçok sinema filmi çekilmiştir. Vampir, yaşadığı şatoda...

Blaundos’ta 2 bin yıllık Roma dönemine ait ‘anıtsal mezar’ ortaya çıkarıldı

19 Kasım 2024

19 Kasım 2024

Garnizon kenti olarak bilinen Blaundos Antik Kenti’nde yapılan kazılarda, Erken Roma dönemine ait 2 bin yıllık ‘anıtsal mezar’ ortaya çıkarıldı....

İki amatör arkeolog, Danimarka’nın Zealand Adası’nda Büyük İskender’in eşsiz antik bronz minyatür portresini buldular

13 Nisan 2024

13 Nisan 2024

İki amatör arkeolog, Danimarka’nın Zealand adasındaki Ringsted yakınlarında eşsiz bir keşif yaptı. Tarihin en büyük imparatorlarından Büyük İskender’in eşsiz minyatür...

İstanbul’un en eski antik limanına sahip Bathonea Antik Kenti’nde 1600 yıllık bir yazı takımı ortaya çıkarıldı.

22 Ağustos 2022

22 Ağustos 2022

İstanbul Bathonea Antik Kenti’nde bir tüccara ait olduğu düşünülen minyatür kap, kemik yazı kalemi ve hokkadan oluşan 1600 yıllık bir...

Yeni araştırmalar, bugün yaşayan birçok hayvan türünün atalarının Çin’de bir deltada yaşamış olabileceğini öne sürüyor.

20 Nisan 2022

20 Nisan 2022

Yeni araştırmalar, bugün yaşayan birçok hayvan türünün atalarının Çin’de bir deltada yaşamış olabileceğini öne sürüyor. Araştırmacılar, Çin’in dağlık Yunnan eyaletindeki...

Denizci bir halk olmayan Hititler Doğu Akdeniz ticaretini nasıl elinde tuttu

11 Aralık 2022

11 Aralık 2022

Anadolu, Tunç Çağı’nda önemli kara ticaret yollarına sahipti. Asurlu tüccarların kurduğu karumlar MÖ 2 binli yıllarda ticaretin ana damarlarını oluşturdu....

Afrika’da karşılaşılan en eski dinozor “Mbiresaurus raathi”

3 Eylül 2022

3 Eylül 2022

Afrika’da şimdiye kadar bilinen en eski dinozor iskeleti bulundu. Dinozora “Mbiresaurus raathi” adı verildi. Kafatasının bir kısmının eksik olduğu görülen...

Hristiyanlığın ilk yıllarında piskoposlar Antik Çağ’ın bilgilerinden yararlanıyorlardı

13 Temmuz 2022

13 Temmuz 2022

Hristiyanlığın ilk yıllarında piskoposlar, Hristiyanlığı yaymak, Kilise’nin toplum üzerindeki etkisini artırmak için Antik Çağ’ın bilgilerinden ve düzenledikleri ritüellerin oluşturduğu yoğun...

Tunceli’de Urartulara ait olduğu düşünülen iki açık hava tapınağı keşfedildi

28 Mart 2024

28 Mart 2024

Arkeologlar, biri Tunceli’nin en doğusunda, diğeri ise en batısında olmak üzere iki kale içinde açık hava tapınağı keşfettiler. Açık hava...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]