Hitit Kralı II. Muvattali, Kadeş Savaşı öncesinde aldığı radikal bir kararla başkenti Hattuşa’dan Tarhuntašša’ya taşımıştı. Tarhuntašša’nın yeri hâlâ kesin olarak belirlenemese de, son yıllarda yapılan yüzey araştırmaları ve arkeolojik kazılar ikinci başkentin Konya’daki Türkmen Karahöyük ile eşleştirilebileceğini ortaya koyuyor.
Ayrıca 2 bin 800 yıl önce yaşamış, Friglerle çağdaş Anadolulu kral Hartapu’nun başkentinin de Türkmen Karahöyük olduğu görüşü giderek güç kazanıyor.
2024 yılında başlayan Türkmen Karahöyük kazılarının ikinci sezonunda ise dikkat çekici buluntular gün yüzüne çıkarıldı. Başta hayvan kemiğinden yapılmış 2 bin yıllık bir kalem olmak üzere, 1.700 yıllık bir zar, 2 bin 200 yıllık bir küvet ve 3 bin yıllık buğday ile arpa taneleri bulundu.

Kazılar, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Michele Rüzgar Massa ile Chicago Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. James Osborne’un eş başkanlığında ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Erpehlivan’ın koordinatörlüğünde yürütülüyor.
Kazı Eş Başkanı Doç. Dr. Michele Rüzgar Massa, Türkmen Karahöyük’ün yalnızca bir yerleşim değil, aynı zamanda siyasi ve ticari bir merkez olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“İdarecilikle ilgili çok fazla alet bulduk. 2 bin yıllık hayvan kemiğinden yapılmış kalem, 4 bin yıllık mühürler ortaya çıkarıldı. Bunların hükümet yetkilileri tarafından kullanıldığı biliniyor. Ayrıca 3 bin 700 yıl önce Mısır hükümdarlarının hediye ettiği maymunların kalıntılarına ulaştık. Bu höyük, Konya’dan önceki en büyük tek şehir olarak biliniyor. Burada bir sarayın varlığına işaret eden bulgular var. Sarayı henüz bulamadık ama idarecilik aletleri, yangın izleri ve ok uçları şehrin saldırıya uğradığını ortaya koyuyor.”

Kazı Eş Başkanı Doç. Dr. James Osborne ise höyüğün büyüklüğüne ve tahribat izlerine vurgu yaptı:
“Türkmen Karahöyük, Türkiye’nin en büyük höyüklerinden biridir. Buradaki yapılar Geç Helenistik döneme tarihleniyor. Milattan önce 50 civarında büyük bir yıkım yaşandığını görüyoruz. Yanmış duvarlar, kerpiçler ve toprakların içinde bir ok ucu bulduk. Bu yangının rastlantı olmadığını biliyoruz.”

Ortaya çıkan veriler, Hititlerin ikinci başkenti Tarhuntašša’nın yerini belirlemeye bir adım daha yaklaştırıyor. Ayrıca buluntular, şehrin Mısır’dan Kıbrıs’a ve Karadeniz’e kadar uzanan geniş bir ticaret ağının merkezinde olduğunu gösteriyor.