26 August 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Fransa’daki Kelt Nekropolünde Muhteşem Demir Çağı Eserleri Ortaya Çıkarıldı

Fransa’nın pitoresk coğrafyasında, Vichy kasabasının hemen kuzeyinde yer alan Creuzier-le-Neuf, topraklarının altında binlerce yıllık bir geçmişi saklıyordu. 2022 yılında gerçekleştirilen dikkatli bir arkeolojik kazı, bu sessiz kasabayı bir anda Demir Çağı tarihinin önemli bir merkezi haline getirdi. Toprağın derinliklerinden gün yüzüne çıkarılan olağanüstü bir Kelt nekropolü, içinde barındırdığı birbirinden değerli metal eserlerle adeta zamanın perdesini araladı.

Orta La Tène dönemine, yani günümüzden yaklaşık 2400 ila 2200 yıl öncesine tarihlenen bu nekropol, dönemin cenaze törenleri ve toplumsal hiyerarşileri hakkında çarpıcı bilgiler sunuyor. Özellikle dönemin seçkin kesimine ait olduğu anlaşılan bu mezarlar, Demir Çağı dünyasına eşsiz bir pencere açıyor.

990 numaralı mezarda keşfedilen metal eşyalar: fibula, kemer halkaları ve kılıç. Kaynak: Flore Giraud, Inrap

Yaklaşık 650 metrekarelik bir alana yayılan nekropol, etrafı geniş bir hendekle çevrili dikdörtgen bir yapıya sahip. Arkeologlar, bu kutsal alan içerisinde çoğunluğu kuzey-güney doğrultusunda düzenlenmiş 100’den fazla mezar tespit etti. Bu özenli düzenleme, Arverni, Aedui ve Bituriges gibi Galya topluluklarının karmaşık sosyal yapılarını ve ritüel pratiklerini gözler önüne seriyor.

Kazının en şaşırtıcı yönlerinden biri, bölgenin yüksek asitli toprak yapısına rağmen metal eserlerin inanılmaz derecede iyi korunmuş olmasıydı. Mezar buluntularının neredeyse yarısında, tekli veya çiftli olarak bulunan bronz bilezikler dikkat çekiyordu. Bu bilezikler, basit sarmal formlardan başlayıp kıvrımlı ve dairesel motiflerle bezenmiş karmaşık tasarımlara kadar inanılmaz bir çeşitlilik sergiliyor. Birçoğunda ustaca gizlenmiş tokalar bulunan bu bilezikler, dönemin zanaatkarlarının yüksek düzeydeki işçiliğini ve teknik becerisini açıkça ortaya koyuyor.

Bileziklerin yanı sıra, demir veya bakır alaşımlarından yapılmış 18 adet fibula (giysileri tutturmak için kullanılan broş) da gün ışığına çıkarıldı. Bulunduklarında oldukça yıpranmış olmalarına rağmen, Vienne’deki CREAM uzmanlarının titiz restorasyon çalışmaları sayesinde bu fibulaların zarif detayları yeniden canlandırıldı. Özellikle bir fibula, bileziklerle benzer motifler taşıyordu ve bu da eserler arasında stilistik bir bağlantı olduğunu düşündürüyor.

Ocelli ve uzun kıvrımlarla süslenmiş iki bilezikten birinin detayı (mezar 791). Credit: Flore Giraud, Inrap

Ancak kazının en çarpıcı keşifleri, ayrı mezarlarda bulunan iki muhteşem kılıç oldu. 782 numaralı mezardan çıkarılan ilk kılıç, orijinal ve süslü kınıyla birlikte bulunmasıyla dikkat çekiyor. Kının üzerindeki kıvrımlı işlemeler, gamalı haç motifleri ve muhtemelen cam hamuru kakmaları, bu silahı adeta bir sanat eserine dönüştürüyor. Kılıcın röntgen analizi, bıçağında bir çizgiyle ayrılmış bir daire ve hilal gibi karmaşık kakmaları ortaya çıkardı. Bu detaylar, kılıcın MÖ 4. yüzyılın başlarına tarihlendiğini gösteriyor.

Bakır alaşımlı bilezik (mezar 784), çift kazıma çizgiyle vurgulanmış, iyi işaretlenmiş, eşit aralıklı üç boncuktan oluşmaktadır. Fotoğraf: Flore Giraud, Inrap

990 numaralı mezarda bulunan ikinci kılıca ise, bele takılmasına olanak sağlayan askı halkaları eşlik ediyor. İlkine göre daha sade bir görünüme sahip olsa da, kınının ucunda gizemli bir çift göz motifi bulunuyor. Oksitlenmeyle birlikte korunmuş kumaş parçaları ise, ölen kişinin kıyafetlerine veya belki de bir kefene ait olabileceğine işaret ediyor. Bu kılıcın tipolojisi ve boyutları da, tıpkı ilki gibi MÖ 4. yüzyıla ait olduğunu gösteriyor.

Ulusal Önleyici Arkeolojik Araştırma Enstitüsü (Inrap) bünyesindeki bilim insanları Benjamin Oury’nin bilimsel yönetimi ve Vincent Georges’un gözetimi altında yürütülen bu önemli kazı, Vichy Communauté’nin desteklediği ve Bölgesel Arkeoloji Servisi’nin denetlediği bir geliştirme projesinin parçasıydı. Creuzier-le-Neuf alanının, Roma öncesi Galya’sının toplumsal dinamiklerini ve ritüel uygulamalarını anlamamız açısından ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Ulusal Önleyici Arkeolojik Araştırmalar Enstitüsü (Inrap)

Kapak Görseli: 782 numaralı gömüde keşfedilen anten saplı, tamamen süslü kısa kılıç. Flore Giraud, Inrap

Banner
Benzer Yazılar

Mısır’daki Ptolemaios Dönemi’ne ait mumyalarda keşfedilen altın diller ve tırnaklar

19 Aralık 2024

19 Aralık 2024

Arkeologlar, Mısır’ın Minye vilayetindeki El-Bahnasa arkeolojik alanında, renkli yazıtlar ve ritüel sahneleriyle süslenmiş mezarların yanı sıra sıra dışı mumyalar ve...

Labraunda Antik Kenti’nde Karya’nın Dağ Mabedi Yeniden Ayağa Kalkıyor

16 Mayıs 2025

16 Mayıs 2025

Muğla’nın Milas ilçesi sınırlarında yer alan ve Antik Karya’nın kutsal merkezlerinden biri olan Labraunda Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın...

İnsan kanı ile atılan temeller “Immurement ve Vakıf Kurbanlarının” acı sonları

5 Eylül 2021

5 Eylül 2021

Tarihte acımasız cezalandırma ve insan kurban etmenin oldukça doğal kabul edildiği bir çok zaman vardır. İmmurement ve Vakıf kurbanı bu...

Murat Çavga,”Sümela’da diskovari eğlencenin kime ne faydası var”

5 Şubat 2022

5 Şubat 2022

Türkiye’nin önemli kültür varlıklarından Trabzon’un Maçka ilçesi Karadağ eteklerinde bulunan Sümela Manastırı’na özel izin alarak giren DJ Ahmet Şenterzi, Volkan...

Truva’nın 3.500 yıllık Kemerdere Su Kemeri Restore Ediliyor

8 Ocak 2021

8 Ocak 2021

Truva (Troya), tarih ve mitolojinin baskın antik kenti… Günümüz Çanakkale il sınırları içerisinde Kaz Dağları’nın eteklerinde konumlanan tarihin refah, zenginlik,...

Restorasyonları Biten 3 Müze Ziyaretçilerini Bekliyor

29 Aralık 2020

29 Aralık 2020

Restorasyon çalışmaları biten Tunceli Müzesi, Konya Akşehir Taş Eserler Müzesi, Bursa Türk-İslam Eserleri Müzesi (Yeşil Medrese) ziyaretçilerine kapılarını açtı. Tunceli...

Gordion kazılarında heyecan veren keşif. Gordion adının geçtiği yazıt bulundu

7 Ağustos 2022

7 Ağustos 2022

Frigler… Anadolu topraklarında iz bırakmış döneminin güçlü ve etkin kavimlerinden biri. Kral Midas ile tanınan Frigler hakkında bilgilerimizi çoğunlukla M....

Amerikalı arkeologlar La Prele Mamut Alanı’nda 13 bin yıllık boncuk keşfettiler

10 Mart 2024

10 Mart 2024

Arkeologlar, Amerika Birleşik Devletleri’nin Wyoming eyaletindeki Converse County’de bulunan La Prele Mammoth bölgesinde önemli bir keşfe imza attılar. Yaklaşık 13...

Vindolanda’da bulunan nadir bir Roma kornu ağızlığı

23 Eylül 2022

23 Eylül 2022

Hadrian Duvarı’nın hemen güneyinde, arkeologlar Vindolanda Roma kalesindeki antik subay evinin kalıntılarının altında son derece nadir bir Roma kornu ağızlığı...

Yeni araştırmanın sonucu Neolitik Avrupa’da kadınların geleneksel olarak kurban edildiği bir düzineden fazla cinayet kanıtı bulundu

11 Nisan 2024

11 Nisan 2024

Yeni bir araştırma, Neolitik Avrupa’da 2.000 yıllık bir dönem boyunca kadınların geleneksel olarak kurban edildiği bir düzineden fazla cinayet tespit...

Herakleia kazılarında ortaya çıkarılan bazı eserlerde 2000 yıllık pati izleri bulundu

8 Ocak 2025

8 Ocak 2025

M. Ö. 5. yüzyılda kurulan Karia bölgesinin önemli yerleşim yerlerinden Herakleia Antik Kenti’nde yapılan kazılarda, 2 bin yıllık pati izlerine...

Arkeologlar İsveç adasında Viking tersanesi buldu

16 Haziran 2022

16 Haziran 2022

Stockholm Üniversitesi’nden arkeologlar, Stockholm’ün batısındaki Mälaren Gölü’ndeki Björkö adasındaki Birka’da bir Viking Çağı tersanesi keşfettiler. İsveççe Vikingastaden (Viking Şehri) olarak...

Arkeolog Carl Blegen’in 90 yıllık Troya arşivi erişime açıldı

25 Kasım 2022

25 Kasım 2022

Ünlü tarihçi Homeros’un MÖ 730 yılında kaleme aldığı İliada (İlias) Destanı’nda adı geçen Troya Antik Kenti’nde yapılan kazılarda görev alan...

Mezopotamya’da keşfedilen silindirik mühürler yazının kökenine dair ipuçları sağlıyor

10 Kasım 2024

10 Kasım 2024

Bologna Üniversitesi’nden araştırmacılar, proto-çivi yazısı ile Uruk’ta MÖ 3000 civarından kalma antik silindir mühürlere oyulmuş eski taş resimler arasında bir...

Depremde Anadolu’nun ilk camilerinden biri olan Habib-i Neccar Camisi yıkıldı

11 Şubat 2023

11 Şubat 2023

Anadolu’da inşa edilen ilk camilerden biri olan Antakya Habib-i Neccar Camisi, Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki depremin ardından yıkıldı. 14 asırlık...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]