13 November 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

19. Yüzyılda Sözde Frenoloji Bilimi Neden Cadıların Kafataslarını İnceledi? Bu ‘Şarlatanlık mı Yoksa Bilim mi?’

19. yüzyılda İskoçya’da, Fife merkezli bir antikacı, tartışmalı sözde frenoloji biliminin (insanın özyapısını ve zihinsel yetisini kafatasının dış yapısına, dış biçimine bakarak inceleme.) ön safındaydı.

Joseph Neil Paton, Dunfermline da doğan, tasarımları ölümünden sonra Londra’daki Victoria and Albert müzesi tarafından satın alınan ve çocuklarının kendileri de tanınmış sanatçılar olmaya devam eden derin dindar, heykeltraş ve şam (damask) tasarımcısıydı.

Bununla birlikte, 19. yüzyıl dokumacı ve antikacı Joseph Neil Paton hakkında daha az bilinen şey, büyücülükle ilişkili merakların tutkulu bir koleksiyoncusu olması ve frenoloji biliminin yeni doğan bu ‘bilimi’ teşvik etmede aktif bir rol oynamasıdır.

Joseph Neil Paton

Frenoloji bilimi kişinin kafasının şeklinden onun karakterini, kişiliğini ve suça yatkınlığını belirleme iddiasında olan bir teoridir. Alman doktor Franz Joseph Gall tarafından 1800’lerde geliştirilmiş ve 19.yüzyılda çok popüler bir teori olmuştur.

Paton, Dunfermline’daki evinde bir çok önemli insan tarafından ziyaret edilen ulusal öneme sahip özel bir müze yaptı. Sergiler arasında Robert the Bruce’a ait 1310 tarihli bir masa ve kraliyet hanelerinden diğer mobilyalar ve hatıralar vardı.

Bununla birlikte, frenolojiye olan aktif inancı, frenolojinin ‘bilimini’ sadece hayranlık nesnesi olarak değil, aynı zamanda uygulama ve kanıtlama konusu olarak da kullandığı ‘cadılar’ gibi tarihsel olarak önemli kafatasları edinme dürtüsünü açıklıyordu.

Paton, koleksiyon çıkarlarına hizmet etmek için Fife’nin her yerinde mezarların soyulması için para ödedi.

Elde ettiği en dikkate değer kafataslarından biri, talihsiz yerli bir kadın olan Lilias Adie’ye aitti. 1704’te sorgulama sırasında ölmüş ve batı Fife’deki Torryburn sahiline gömülen “Torryburn cadısıydı”.

Lilias Adie’nin nasıl göründüğüne dair, Dundee Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından oluşturulan bir görüntü.

1852’de, o dönemin paranoyak batıl inançlarına uygun olarak, ölülerin mezarın ötesinden geri dönmesini engellemek için tasarlanmış yarım tonluk bir levha ile mühürlenmiş olan – İskoçya’nın bilinen tek Reverant mezarının açılışını yaptırdı.

Fife Konseyi, “1704’te işkenceden ölen ve Torryburn sahiline gömülen, Fife’da cadı olmakla suçlanan Lilias Adie’nin üzücü hikayesi iyi biliniyor, ancak daha az bilinen şey 1852’deki mezarının çıkarılması hikayesi” diyor arkeolog Douglas Speirs.

Ülke çapındaki gazetelerde ‘Torryburn’deki bir partinin, ünlü bir yerel antikacıyı ona bir cadının kafatasını sunarak onu memnun etme arzusuyla harekete geçirdiği ve ünlü ” Lilly Eddie’nin” kalıntılarını kazdığı bildirildi.

Fife Belediyesi arkeoloğu Douglas Speirs, Torryburn’deki Lilias Adies mezarını işaretleyen levhada.

“Hikayenin aktarılması, 19. yüzyılın ortalarında Fife’de frenoloji konusundaki görüş farklılığını mükemmel bir şekilde karşılaştırıyor.

“Yerel antikacı, Dunfermline’dan Joseph Neil Paton, bir sanatçı ve bir koleksiyoncuydu, ancak akademisyen değildi, frenolojiye tuhaf bir biçimde kendini adamıştı.
Kafatasını ele geçirerek, hiç şüphesiz içinde Lilias’ın bir cadı olarak karakterinin kanıtını görmeyi bekliyordu.

“Öte yandan, gazetenin editörü, bir cadı kafatasının uzun bir eğri burunun kanıtını ortaya çıkarması gerektiği şeklindeki tuhaf fikrini öne sürerek, alaycılığın içinde frenoloji dilini kullanarak Paton’u ustaca ve kurnazca kandırıyordu.”

Bay Speirs, Joseph Neil Paton’ın frenolojiye olan takıntısının, karakterinin tuhaflığının çoğunu yansıttığını söyledi.

Bir entelektüelden ziyade bir sanatçı ve bir antikacıdan daha çok bir koleksiyoncu, tasavvuftan ziyade saplantılı ama kötü tanımlanmış bir manevi inancı vardı.
1884 yılında, St. Andrews Üniversitesi’nde yeni kurulan Fifeshire Tıp Derneği’nin ilk başkanı olan Dunfermline’dan Dr. William Barrie Dow, Lilias Adie’nin kafatasını Paton’un oğlu Waller Hugh Paton’dan satın aldı.

Joseph Neil Paton’ın ilgisi, bir cadının kafatasının bilimsel çalışmasıydı. Frenoloji, bu tarihe kadar bir sahte bilim olarak tamamen çürütüldü.

To go with story by Michael Alexander. Fife Council archaeologist Douglas Speirs talking about history of phrenology Picture shows; Phrenology bust at Old Edinburgh University Anatomy museum . Old Edinburgh University Anatomy museum . Courtesy Edinburgh University Date; 2004

Lillias Adie’s, koleksiyonundaki tek Fife kafatası değildi.

Şarkıda ölümsüzleştirilen trajik Falkland güzelliği Jenny Nettles’ın da dahil olduğu en az iki kişi daha vardı.

Paton, kafatasının intihar eden birinin kafatası özelliklerini ortaya çıkarabileceğine inanıyordu.

“Lilias Adie’nin kafatası, bir cadının kafatası özelliklerini ortaya çıkarmak için frenolojiyi kullanma fırsatını sağladıysa, Jenny Nettles’ın kafatası, intihara verilen dikkate değer bir tarihsel figürün kafatası özelliklerini ortaya çıkarmak için frenolojiyi kullanma fırsatı verdi.”

Frenoloji tartışması, İskoçya’nın bilim camiasını 19. yüzyılın büyük bir bölümünde ikiye böldü ve antropoloji, arkeoloji ve tarihe büyük ölçüde yayılmış, akıldan büyücülüğe kadar her şeyi açıklamak ve ırkçılıktan emperyalizme kadar her şeyi meşrulaştırmak için kullanılan bir konudur.

Geçmişteki pek çok toplum elbette bir bireyin görünüşü ile karakteri arasında bağlantılar önermişti.

Zopyrus gibi antik Yunan şairleri konuya değindi. Aristo gibi Yunan filozofları buna inanıyordu.

Çinliler, 11. yüzyılda yüz okuma ‘bilimine (fizyonomi) güçlü bir şekilde inanırken, John de Rhetan 1500’de Venedik’te çok belirsiz bir tıbbi inceleme yayınladı ve bu daha sonra yapılacak olanların çoğunun kaynağı olduğu gösterilebilir. Frenolojinin modern kurucusu Franz Joseph Gall’in araştırması olarak geçti.

Gall’in dersleri 1802’de Avusturya hükümeti tarafından din için tehlikeli olduğu gerekçesiyle yasaklandığında, kranyoloji teorisini Avrupa çapında tanıtarak daha da geliştirmesine yardımcı olan, sadık genç öğrenci asistanı Johann Gaspar Spurzheim’dı. (Çeşitli insan ırklarında kafa (kranyum)’nın büyüklük, biçim ve diğer özelliklerini karşılaştırmalı olarak inceleyen bilim dalı; kranyoloji)

2004 dolaylarında Old Edinburgh Üniversitesi Anatomi Müzesi’ndeki kafatasları.

Spurzheim’ın frenolojik teorilerinin 1814’te İngilizce olarak ilk yayımlanmasından itibaren, bu fikir alay edildi ve neredeyse eşit ölçüde övüldü, bilgili alay ediyor ve saf olan övgüler yapıyor.

Bugün Edinburgh Üniversitesi’nin yaklaşık 12.000 nesneden oluşan etkileyici Anatomik Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. Konu Edinburgh’daydı ve tüm Avrupa’nın gözü buradaydı. Konu dönemin en hararetli tartışmasıydı ve en yaygın haliyle İskoçya’nın her yerindeydi.

İronik bir şekilde, 19. yüzyılın başlarındaki Edinburgh bilim topluluğunun frenolojiyi gerçekte reddetmesinin enerjisi ve coşkusu aslında konuya ışık tutmaya hizmet etti.
Ancak, astroloji, burçlar ve falcılık gibi, hiçbir bilim onu ​​ortadan kaldıramadı ve 1840’larda Britanya’da popülaritesi azaldığından, 19. yüzyılın sonuna kadar kayda değer bir popülerliğe sahip olduğu Amerika’da yeniden su yüzüne çıktı.

Hatta 19. yüzyılın ikinci yarısında İngiltere’de bir geri dönüş yaptı ve İngiliz Emperyalist yayılmasını ve ırkçılığını haklı çıkarmak için bilim olarak gösterildi.

“Ama nihayetinde, bilgili bilim onu ​​terk etti ve bunun yerine antropometri, kriminoloji ve psikiyatriye yöneldi.”

https://www.thecourier.co.uk/fp/nostalgia/from-the-archives/1668244/halloween-fifes-links-to-19th-century-phrenology-explored-as-archaeologist-asks-was-it-quackery-or-science/ Sitesinden çeviri yapılmıştır.

Banner
Benzer Yazılar

Dünyanın En Büyük İmparatorluğu Hangisiydi?

7 Kasım 2020

7 Kasım 2020

Dünya üzerinde kurulan en büyük imparatorluk hangisiydi? Sorusuna verilecek cevap aşağı yukarı bellidir. Kimisi Büyük Roma İmparatorluğu diyecek, kimi Cengiz...

Amos Antik Kentinde Bir Mezar İçin Kurtarma Kazısı Yapılacak

15 Ekim 2020

15 Ekim 2020

Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Amos antik kentinde kaçak kazı aramaları sonucu bulunmuş bir mezarda kurtarma kazısı yapılacak. Antik Amos harabelerine...

Kıbrıs’ta muhteşem bir antik mozaik bulundu

21 Temmuz 2021

21 Temmuz 2021

Kıbrıs’ta, Kato Paphos’taki Fabrika Tepesi’nde yürütülen kazılarda, Helenistik döneme ait antik bir mozaik zemin ortaya çıkarıldı. Arkeologlar tarafından “Baf kropolü”...

İskenderiye’de 1.305 metrelik Greko-Romen antik kaya tünelini keşfedildi

4 Kasım 2022

4 Kasım 2022

Santo Domingo Üniversitesi’nden bir Mısır-Dominik arkeolojik misyonu tarafından Eski Mısır kenti Tapuziris Magna’nın altında 1.305 metre uzunluğunda bir Greko-Romen tüneli...

London Bridge yakınlarında nadir bir Roma mozaiği keşfedildi

22 Şubat 2022

22 Şubat 2022

Londra Arkeoloji Müzesi’nden bir arkeolog ekibi, Southwark’taki London Bridge yakınlarında ki bir alanda bir odayı süslemiş olabilecek iyi korunmuş nadir...

Güney Afrika’da dünyanın bilinen en eski mezar alanı keşfedildi; Homo naledi mezarlığı

6 Haziran 2023

6 Haziran 2023

Güney Afrikalı paleontologlar, Johannesburg yakınlarındaki Rising Star Cave’de soyu tükenmiş hominin türü Homo naledi’ye ait mezar alanı keşfettiler. Paleoantropolog Lee...

7000 Yıllık Özbaki Höyüğü Sıkıntılı Günler Yaşıyor

25 Kasım 2020

25 Kasım 2020

Tahran’ın 80 km batısında Albroz ilinde bulunan Tepe Özbaki (Özbaki Tappeh) höyüğü yeterli finansman sağlanamadığı için korunma ve restore konusunda...

İstanbul’un en eski antik limanına sahip Bathonea Antik Kenti’nde 1600 yıllık bir yazı takımı ortaya çıkarıldı.

22 Ağustos 2022

22 Ağustos 2022

İstanbul Bathonea Antik Kenti’nde bir tüccara ait olduğu düşünülen minyatür kap, kemik yazı kalemi ve hokkadan oluşan 1600 yıllık bir...

Fransa’da uydu görüntüleme teknolojisi kullanılarak dairesel şekilli Demir Çağı Galya köyü bulundu

2 Nisan 2024

2 Nisan 2024

Fransa’nın Côtes d’Armor bölgesindeki Cap d’Erquy’de uydu görüntüleme teknolojisi kullanılarak Demir Çağı’ndan kalma dairesel şekilli bir köyün kalıntıları ortaya çıkarıldı....

Dünyanın En Eski Pitonu 47 Milyon Yaşında!

17 Aralık 2020

17 Aralık 2020

Bilim insanları 47 milyon yıllık fosil kalıntılarından dünyanın en eski pitonunu tespit ettiler. Bilim insanı Krister Smith, São Paulo Üniversitesi’nden...

Haydarpaşa Gar Alanı, Arkeopark ve Gar Kompleksi, tasarım konseptiyle dünyada bir ilk olacak

8 Şubat 2021

8 Şubat 2021

Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu Haydarpaşa Gar alanı için beklenen müjdeyi verdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu...

3 Bin 300 Yıllık Hitit Yazıtı Kapı Yapımında Kullanılmış

10 Mayıs 2021

10 Mayıs 2021

Kültürel varlıklarımız, birer birer bilgisizliğin ve cahilliğin kurbanı oluyor. Tarihin karanlıklarını aydınlatacak eserler, amacı dışında kullanılmaya devam ediyor. 3 Bin...

İtalyan Versay eski ihtişamına geri dönüyor

19 Mayıs 2023

19 Mayıs 2023

Napoli yakınlarında uzun süredir ihmal edilmiş olan İtalyan Kraliyet Sarayı Caserta, kısmen Avrupa Birliği’nin kurtarma fonu tarafından finanse edilen geniş...

Herakles’in 12 görevinin tek bir panoda sergilendiği taban mozaiği ortaya çıkarıldı

25 Temmuz 2022

25 Temmuz 2022

Mitolojide Miken Kralı Eurystheus’un yarı tanrı Herakles’e verdiği ünlü 12 görevin tek bir panoda sergilendiği eşsiz bir taban mozaiği ortaya...

Arkeologlar, Endonezya’da 7.000 yıllık kaplan köpekbalığı dişi bıçakları keşfetti

30 Ekim 2023

30 Ekim 2023

Endonezya’nın Sulawesi adasında yapılan kazılar inanılmaz bir bulgu ortaya çıkardı; bıçak şeklinde şekillendirilmiş ve yaklaşık 7.000 yaşında olduğu düşünülen iki...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]