23 May 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

19. Yüzyılda Sözde Frenoloji Bilimi Neden Cadıların Kafataslarını İnceledi? Bu ‘Şarlatanlık mı Yoksa Bilim mi?’

19. yüzyılda İskoçya’da, Fife merkezli bir antikacı, tartışmalı sözde frenoloji biliminin (insanın özyapısını ve zihinsel yetisini kafatasının dış yapısına, dış biçimine bakarak inceleme.) ön safındaydı.

Joseph Neil Paton, Dunfermline da doğan, tasarımları ölümünden sonra Londra’daki Victoria and Albert müzesi tarafından satın alınan ve çocuklarının kendileri de tanınmış sanatçılar olmaya devam eden derin dindar, heykeltraş ve şam (damask) tasarımcısıydı.

Bununla birlikte, 19. yüzyıl dokumacı ve antikacı Joseph Neil Paton hakkında daha az bilinen şey, büyücülükle ilişkili merakların tutkulu bir koleksiyoncusu olması ve frenoloji biliminin yeni doğan bu ‘bilimi’ teşvik etmede aktif bir rol oynamasıdır.

Joseph Neil Paton

Frenoloji bilimi kişinin kafasının şeklinden onun karakterini, kişiliğini ve suça yatkınlığını belirleme iddiasında olan bir teoridir. Alman doktor Franz Joseph Gall tarafından 1800’lerde geliştirilmiş ve 19.yüzyılda çok popüler bir teori olmuştur.

Paton, Dunfermline’daki evinde bir çok önemli insan tarafından ziyaret edilen ulusal öneme sahip özel bir müze yaptı. Sergiler arasında Robert the Bruce’a ait 1310 tarihli bir masa ve kraliyet hanelerinden diğer mobilyalar ve hatıralar vardı.

Bununla birlikte, frenolojiye olan aktif inancı, frenolojinin ‘bilimini’ sadece hayranlık nesnesi olarak değil, aynı zamanda uygulama ve kanıtlama konusu olarak da kullandığı ‘cadılar’ gibi tarihsel olarak önemli kafatasları edinme dürtüsünü açıklıyordu.

Paton, koleksiyon çıkarlarına hizmet etmek için Fife’nin her yerinde mezarların soyulması için para ödedi.

Elde ettiği en dikkate değer kafataslarından biri, talihsiz yerli bir kadın olan Lilias Adie’ye aitti. 1704’te sorgulama sırasında ölmüş ve batı Fife’deki Torryburn sahiline gömülen “Torryburn cadısıydı”.

Lilias Adie’nin nasıl göründüğüne dair, Dundee Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından oluşturulan bir görüntü.

1852’de, o dönemin paranoyak batıl inançlarına uygun olarak, ölülerin mezarın ötesinden geri dönmesini engellemek için tasarlanmış yarım tonluk bir levha ile mühürlenmiş olan – İskoçya’nın bilinen tek Reverant mezarının açılışını yaptırdı.

Fife Konseyi, “1704’te işkenceden ölen ve Torryburn sahiline gömülen, Fife’da cadı olmakla suçlanan Lilias Adie’nin üzücü hikayesi iyi biliniyor, ancak daha az bilinen şey 1852’deki mezarının çıkarılması hikayesi” diyor arkeolog Douglas Speirs.

Ülke çapındaki gazetelerde ‘Torryburn’deki bir partinin, ünlü bir yerel antikacıyı ona bir cadının kafatasını sunarak onu memnun etme arzusuyla harekete geçirdiği ve ünlü ” Lilly Eddie’nin” kalıntılarını kazdığı bildirildi.

Fife Belediyesi arkeoloğu Douglas Speirs, Torryburn’deki Lilias Adies mezarını işaretleyen levhada.

“Hikayenin aktarılması, 19. yüzyılın ortalarında Fife’de frenoloji konusundaki görüş farklılığını mükemmel bir şekilde karşılaştırıyor.

“Yerel antikacı, Dunfermline’dan Joseph Neil Paton, bir sanatçı ve bir koleksiyoncuydu, ancak akademisyen değildi, frenolojiye tuhaf bir biçimde kendini adamıştı.
Kafatasını ele geçirerek, hiç şüphesiz içinde Lilias’ın bir cadı olarak karakterinin kanıtını görmeyi bekliyordu.

“Öte yandan, gazetenin editörü, bir cadı kafatasının uzun bir eğri burunun kanıtını ortaya çıkarması gerektiği şeklindeki tuhaf fikrini öne sürerek, alaycılığın içinde frenoloji dilini kullanarak Paton’u ustaca ve kurnazca kandırıyordu.”

Bay Speirs, Joseph Neil Paton’ın frenolojiye olan takıntısının, karakterinin tuhaflığının çoğunu yansıttığını söyledi.

Bir entelektüelden ziyade bir sanatçı ve bir antikacıdan daha çok bir koleksiyoncu, tasavvuftan ziyade saplantılı ama kötü tanımlanmış bir manevi inancı vardı.
1884 yılında, St. Andrews Üniversitesi’nde yeni kurulan Fifeshire Tıp Derneği’nin ilk başkanı olan Dunfermline’dan Dr. William Barrie Dow, Lilias Adie’nin kafatasını Paton’un oğlu Waller Hugh Paton’dan satın aldı.

Joseph Neil Paton’ın ilgisi, bir cadının kafatasının bilimsel çalışmasıydı. Frenoloji, bu tarihe kadar bir sahte bilim olarak tamamen çürütüldü.

To go with story by Michael Alexander. Fife Council archaeologist Douglas Speirs talking about history of phrenology Picture shows; Phrenology bust at Old Edinburgh University Anatomy museum . Old Edinburgh University Anatomy museum . Courtesy Edinburgh University Date; 2004

Lillias Adie’s, koleksiyonundaki tek Fife kafatası değildi.

Şarkıda ölümsüzleştirilen trajik Falkland güzelliği Jenny Nettles’ın da dahil olduğu en az iki kişi daha vardı.

Paton, kafatasının intihar eden birinin kafatası özelliklerini ortaya çıkarabileceğine inanıyordu.

“Lilias Adie’nin kafatası, bir cadının kafatası özelliklerini ortaya çıkarmak için frenolojiyi kullanma fırsatını sağladıysa, Jenny Nettles’ın kafatası, intihara verilen dikkate değer bir tarihsel figürün kafatası özelliklerini ortaya çıkarmak için frenolojiyi kullanma fırsatı verdi.”

Frenoloji tartışması, İskoçya’nın bilim camiasını 19. yüzyılın büyük bir bölümünde ikiye böldü ve antropoloji, arkeoloji ve tarihe büyük ölçüde yayılmış, akıldan büyücülüğe kadar her şeyi açıklamak ve ırkçılıktan emperyalizme kadar her şeyi meşrulaştırmak için kullanılan bir konudur.

Geçmişteki pek çok toplum elbette bir bireyin görünüşü ile karakteri arasında bağlantılar önermişti.

Zopyrus gibi antik Yunan şairleri konuya değindi. Aristo gibi Yunan filozofları buna inanıyordu.

Çinliler, 11. yüzyılda yüz okuma ‘bilimine (fizyonomi) güçlü bir şekilde inanırken, John de Rhetan 1500’de Venedik’te çok belirsiz bir tıbbi inceleme yayınladı ve bu daha sonra yapılacak olanların çoğunun kaynağı olduğu gösterilebilir. Frenolojinin modern kurucusu Franz Joseph Gall’in araştırması olarak geçti.

Gall’in dersleri 1802’de Avusturya hükümeti tarafından din için tehlikeli olduğu gerekçesiyle yasaklandığında, kranyoloji teorisini Avrupa çapında tanıtarak daha da geliştirmesine yardımcı olan, sadık genç öğrenci asistanı Johann Gaspar Spurzheim’dı. (Çeşitli insan ırklarında kafa (kranyum)’nın büyüklük, biçim ve diğer özelliklerini karşılaştırmalı olarak inceleyen bilim dalı; kranyoloji)

2004 dolaylarında Old Edinburgh Üniversitesi Anatomi Müzesi’ndeki kafatasları.

Spurzheim’ın frenolojik teorilerinin 1814’te İngilizce olarak ilk yayımlanmasından itibaren, bu fikir alay edildi ve neredeyse eşit ölçüde övüldü, bilgili alay ediyor ve saf olan övgüler yapıyor.

Bugün Edinburgh Üniversitesi’nin yaklaşık 12.000 nesneden oluşan etkileyici Anatomik Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. Konu Edinburgh’daydı ve tüm Avrupa’nın gözü buradaydı. Konu dönemin en hararetli tartışmasıydı ve en yaygın haliyle İskoçya’nın her yerindeydi.

İronik bir şekilde, 19. yüzyılın başlarındaki Edinburgh bilim topluluğunun frenolojiyi gerçekte reddetmesinin enerjisi ve coşkusu aslında konuya ışık tutmaya hizmet etti.
Ancak, astroloji, burçlar ve falcılık gibi, hiçbir bilim onu ​​ortadan kaldıramadı ve 1840’larda Britanya’da popülaritesi azaldığından, 19. yüzyılın sonuna kadar kayda değer bir popülerliğe sahip olduğu Amerika’da yeniden su yüzüne çıktı.

Hatta 19. yüzyılın ikinci yarısında İngiltere’de bir geri dönüş yaptı ve İngiliz Emperyalist yayılmasını ve ırkçılığını haklı çıkarmak için bilim olarak gösterildi.

“Ama nihayetinde, bilgili bilim onu ​​terk etti ve bunun yerine antropometri, kriminoloji ve psikiyatriye yöneldi.”

https://www.thecourier.co.uk/fp/nostalgia/from-the-archives/1668244/halloween-fifes-links-to-19th-century-phrenology-explored-as-archaeologist-asks-was-it-quackery-or-science/ Sitesinden çeviri yapılmıştır.

Banner
Benzer Yazılar

İspanya’da 2 bin 500 yıl önce inşa edilen megalit yapı keşfedildi

21 Ağustos 2022

21 Ağustos 2022

İspanya’nın güneyinde günümüzden 2 bin 500 yıl önce inşa edilmiş megalit yapı keşfedildi. Keşif, dönem insanı ve kültürü hakkında yeni...

Mustatillerin ritüel geçmişini ortaya çıkarmak: Kuzeybatı Arabistan’ın Geç Neolitik Çağı’nda kült, çobanlık ve ‘hac’

22 Mart 2023

22 Mart 2023

Mustatiller – ritüel amaçlar için kullanıldığı düşünülen Geç Neolitik dönemden kalma taş anıtlar – Suudi Arabistan’daki bir arkeolojik alanın kapsamlı...

Kral Tutankhamun’un Mumyalanmış Ereksiyon Halindeki Penisi Eski Dini Mücadeleyi Gösterebilir

15 Şubat 2022

15 Şubat 2022

Mısır kralı Tutankhamun, babası tarafından serbest bırakılan bir dini devrime karşı savaşmak için penisinin 90 derecelik bir açıyla mumyalanması da...

Sibirya’da Denisova insanına ait en eski fosiller bulundu

29 Kasım 2021

29 Kasım 2021

Neanterdaller gibi soyları tükenen Denisovalı insanına dair yeni bulgulara ulaşılmaya devam ediyor., Sibirya’da Denisova mağarasında araştırmacılar, Denisovalı insanına ait 200.000...

Kültür Bakanlığı’ndan Pergamon Müzesi’ne çağrı: “Zeus Tapınağı memleketine dönmeli”

18 Ekim 2023

18 Ekim 2023

Türkiye’den götürülen ve en çok ziyaret edilen eserlerden biri olan Zeus Tapınağı’na ev sahipliği yapan Almanya’daki Pergamon (Bergama) Müzesi, dört...

Murat Tepe Kazılarında Urartu Dönemi Ünik Eserler Bulundu

11 Aralık 2021

11 Aralık 2021

Bingöl il sınırları içerisinde yer alan Kalehan 2 Baraj sularının altında kalan Murat Höyük ve Murat Tepe’de gerçekleştirilen kurtarma kazılarında...

Hz. İsa’nın çocukluğunun geçtiği evin kalıntılarına ulaşıldı

24 Kasım 2020

24 Kasım 2020

Nasıralı İsa olarak da bilinen Hristiyan toplumunun peygamberi Hz. İsa’nın çocukluğunun geçtiği evin kalıntılarına ulaşıldığı iddiası Reading Üniversitesi’nden Profesör Ken...

Arnavutluk’un Dıraç kentinde 1900 yıllık nadir bir mozaik keşfedildi

6 Kasım 2023

6 Kasım 2023

Arnavutluk’un batısındaki Adriyatik Denizi’ndeki liman kenti Dıraç’ta 1900 yıl öncesine ait eşsiz bir mozaik bulundu. Balkanlar’ın en eski ve en...

Ojo Guareña, Burgos Mağaralarını Kullananların 4600 Yıllık Ayak İzleri

13 Mart 2021

13 Mart 2021

Dünya’nın bir çok yerinde insanlara ait olduğu düşünülen bir çok ayak izi bulundu. Şüphesiz bunlardan bir çoğu insanın evrim teorisini...

Ulucak Höyüğü’nde 7 bin 700 yıllık kostüm giymiş insan figürleri bulundu

5 Ekim 2023

5 Ekim 2023

İzmir’in Kemalpaşa ilçesindeki Ulucak Höyüğü’nde yapılan kazı çalışmalarında, 7 bin 700 yıllık ikisi aynı kostümü giymiş üç insan figürü bulundu....

Norveç’te radar tarafından keşfedilen yeni büyük Viking çağı tekne mezarı

12 Nisan 2022

12 Nisan 2022

Arkeologlar, yere nüfuz eden bir radar (GPR) araştırması sırasında Norveç’teki Øyesletta yakınlarında Viking Çağından kalma bir tekne mezarı buldular. Bu...

Ata Tohumları Üzerinde Tasarruf Türkiye’nindir!

17 Ağustos 2021

17 Ağustos 2021

Gıda ve su savaşlarının dünyanın geleceğinde görülme ihtimalinin her geçen gün yükseldiğine şahit olmaktayız. İnsanlık açlık ve susuzluk yoksunluğu tehdidi...

8.500 yıllık Yenikapı batıkları müze bekliyor

19 Haziran 2023

19 Haziran 2023

Marmaray projesi sırasında keşfedilen ve dünyanın en büyük antik gemi koleksiyonu olarak kabul edilen Yenikapı batıklarının koruma süreci, müze ve...

5 bin 600 yıllık elit evlerin çıkarıldığı Arslantepe Höyük kazıları başlıyor

9 Ağustos 2022

9 Ağustos 2022

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Arslantepe Höyük, 2022 kazı sezonuna başlıyor. Geçtiğimiz kazılarda M. Ö. 3600 yıllarına ait elit...

Prusias ve Hypium Antik Kentinde Heyecanlı Gelişmeler

4 Aralık 2020

4 Aralık 2020

Prusias ve Hypium Antik Kentinde beklenmeyen buluntulara ulaşılması heyecanlı gelişmelerin kazı boyunca devam edeceğinin sinyallerini veriyor. Düzce’nin Konuralp mahallesinde yer...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]