Türk inanç sisteminde kut, kişinin ruhsal olarak doğru bir yaşam çizgisinde ilerlemesi sonucu göğün kendisine verdiği ışık olarak bilinir.
Kutlanmış kişi, göklerde ki güzelliği içine alan yeryüzüne göklerin bu güzelliğini yansıtan kişidir.
Kut enerjisini içinde hisseden erkek, kadın daha güçlü ve sevgi dolu olur.
Kut’a sahip olan her kişi, bu enerjiyi saf olarak yaşayacağına ve tüm bencilliklerden ırak olacağına dair söz verir.
Eğer verdiği bu sözü unutur, kontrolü yitirir ise göklerden verilen bu muazzam enerji kendisini terk eder.
İşte, bu kadar hassas bir iple bağlı olan kut enerjisini alabilmek sonrasında iç ve dış tehditlerden korumak için Türkler, 10 adımlık kurallar dizesi oluşturmuşlar.
10 kurallık düzene Tuva Türkçesinde Ölçey deniyor. Türkiye Türkçesinde ise Olcay olarak biliniyor.
Ölçey, doğru, yalansız, hırsa düşmeden, içinde bulunduğu doğanın ve toplumun kurallarına riayet ederek yaşamanın sonucu ulaşılan saadettir.
Bu saadet sonucunda göklerin takdiri kazanılmakta ve KUTsanılmaktadır.
Kut olduğunda saadet, saadet olduğunda Kut vardır.
Ölçey’in barındırdığı 10 kural
1- Ulu Yaratan’ın, gökteki Atalar’ın ve iyelerin desteğinden bol bol Buyan’da (şükür) bulun.
2- Göğün verdiği Kut’un kıymetini bil.
3- Hazır olandan uzak dur.
4- Ürününü, eylemlerini ve düşüncelerini zehirleme
5- Diline kara çalma
6- içinde yaşadığın topluma saygı duy
7- Soyunu ve aileni onurlandır.
8- Ana-Oğulu ayırma
10- Çevreye zarar verme
Ölçey’in kullanım yerleri ve enerji alanları
Ölçey çizilip yuvanın görülebilecek bir köşesine konulursa yuvaya dinginlik geleceği ve Kut enerjisinin içe akacağına inanılır.
Kilim desenleri içinde en çok kullanılan Ölçey altıgen geometrik şeklidir. Kilim üzerinde bulunan Ölçey’in yuva sakinleri tarafından sürekli görünmesi yuvada bereketi ve huzuru artırmakta olduğu kabul edilir. Bu inancın hala farkında olunmasa da günümüzde hala yaşatıldığını görmekteyiz.
Türkler, yaptıkları ekmeğin üzerine altıgen çizerler ve bu ekmeği yerken mutluluk enerjisinin yuvaya ve iç dünyasına aktığını kabul ederlerdi. Baklavada da bu geometrik şeklin var olduğunu görürüz. Misafirlere baklava ikram edilerek kendilerine saadet gelmesi temennisinde bulunulur. Bundan dolayı baklava ikram etmek Kutlu bir davranış olarak kabul edilir.
Azebaycan’da 21 Mart Bahar gelişi gün KUTlamasında Semeni adında bir bolluk tılsımı hazırlanarak Ölçey’i temsil edilen baklavalar ikram edilir.
Ölçey’in dış köşeleri birleştirilince oluşan altıgen elde edilir. Bu geometrik şekilde kendi başına kutsiyet arz eder. Öyle ki, arılar peteklerini altıgen biçimde yapar ve yavrularını burada büyütür. Eski Türkler yuvalarını altıgen olarak kurar ve bebeklerini yine altıgen beşiklerde büyütürler.
Hakasya Türk ev mimarisi altıgen üzerine kuruludur. Ağaç kütükleri ile altıgen şeklinde yapılması yuvaları daha korunaklı ve tılsımlı yapar.
Değerli bir eşyanın muhafazası için altıgen bir kutu yapılır ve bu geometrik şeklin tılsım gücünden yararlanılır.
Yiyecekler de altıgen kaplarda saklanır. Bozulmaları ve dışarıdan gelecek kötü enerjilerden korunması sağlanır.
Asu Mansur, Şaman Aynası kitabından yararlanılmıştır.