2 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Talas Dağları’nda 600’e Yakın Petroglif ve İki Yeni Soğdca Yazıt Ortaya Çıktı

Orta Asya’nın dağlık vadilerinde, Türk–Soğd kültürlerinin iç içe geçtiği karmaşık bir Orta Çağ toplumu yeniden şekilleniyor.

Kırgızistan’ın batı Talas Dağları’nın sessiz yamaçları, 2024 yılında gerçekleşen ayrıntılı bir yüzey araştırmasıyla beklenmedik bir keşfe sahne oldu. Bakaiyr köyünün yakınındaki yüksek bir vadide bulunan Durdana adlı yeni kaya resimleri alanı, neredeyse 600 petroglif, on adet tamga ve iki özgün Soğdca yazıt ile Orta Asya tarihine dair önemli bir eksik parçayı tamamlıyor.

Eco-AYAN çevre vakfı ve Manas Ordo anıt kompleksi araştırmacılarının işbirliğiyle başlayan incelemeler, Temmuz 2024’te Belçikalı araştırmacı Luc Hermann tarafından sistematik biçimde yürütüldü. İlk bakışta küçük görünen alan, kısa sürede bölgenin Orta Çağ güç dengelerini anlamaya yardımcı olacak çarpıcı bir veri havuzuna dönüştü.

Talas

Dağ vadisinde binlerce yılın izleri

Durdana, Talas kentinin yaklaşık 66 kilometre güneybatısında, 1.760–1.970 metre arasında değişen bir irtifada yer alıyor. Kaynak suları ve geniş otlakları sayesinde tarih boyunca hayvancılık ve kısa süreli yerleşim için kullanıldığı düşünülüyor. Araştırmalar sırasında 77 kaya yüzeyinde toplam 593 petroglif kaydedildi. Yaban keçisi figürleri 369 örnekle açık ara en yaygın olan motif. At, deve, köpek veya kurt ve geyik tasvirleri de farklı dönemlere ait izler bırakmış durumda.

Alan, Bronz Çağı’ndan 20. yüzyıla kadar uzanan geniş bir kronolojiyi kapsıyor. Bronz Çağı’na tarihlenen 91 gravür, ardından Demir Çağı’na ait 56 örnek bulunuyor. Ancak en yoğun üretim, 9.–11. yüzyıllar arasında bölgeyi şekillendiren Orta Çağ topluluklarına ait. Yaklaşık 283 petroglif bu dönemde işlenmiş ve büyük bölümü yalnızca birkaç santimetrelik ince çizgilerden oluşan grafiti tarzında.

Durdana bölgesinde bulunan Sogdian dilinde yazılmış yazıtlardan birinin detayı. Kaynak: Luc Hermann.

17.–19. yüzyıllara tarihlenen Kırgız dönemi de 35 gravürle temsil ediliyor. 20. yüzyılda ise bölgeye gelen çobanların bıraktığı isimler, araç çizimleri, çiçekler, yurtlar ve bir Sovyet yıldızı dahi kayalara işlenmiş durumda.

Orta Asya tarihinde ilk kez: sivil bağlamda bir “sarθang” unvanı

Durdana’nın en dikkat çekici buluntuları, iki farklı kaya yüzeyine kazınmış Soğdca dikey yazıtlar. İpek Yolu üzerinde etkili olan Soğd kültürünün dili, genellikle dini veya ticari metinlerde karşımıza çıkarken, burada askeri bir unvanla birlikte sivil bir bağlamda görülmesi büyük önem taşıyor.

Epigrafist Pavel Lurje tarafından çözümlenen üç satırlık ilk yazıt şu ifadeyi içeriyor:

“Mrty ‘yl yk-‘n srð’nk” — “Er El Yegän, komutan.”

Yazıtta geçen ve Eski Uygur alfabesinde bilinen bir harf biçimi, metnin 9. yüzyıl ile 11. yüzyıl başları arasına tarihlenmesini sağlıyor. Yaklaşık 60 metre ötede bulunan ikinci yazıtta ise yalnızca ad yer alıyor: El Yegän.

Buradaki en kritik unsur “sarθang” unvanı. Manici, Budist ve Hristiyan metinlerinden bilinen bu unvan, “komutan / general” anlamına geliyor ancak daha önce hiçbir zaman seküler bir epigrafik bağlamda tespit edilmemişti. Bu durum, El Yegän’in askeri hiyerarşide oldukça üst bir konumda olduğunu ve bölgedeki Türk–Soğd topluluklarının karmaşık sosyal düzenine ışık tuttuğunu gösteriyor.

Tamgalar aracılığıyla klan kimliği ve yerleşim izleri

Durdana alanında belgelenen on tamga, sekiz farklı tipolojiye karşılık geliyor. Bu tiplerin üçü Talas bölgesinde ilk kez kayda geçti. Altı tamganın eski yerleşim kalıntılarıyla doğrudan ilişkili olması, bu sembollerin klan kimliğiyle birlikte mülkiyet veya mekan işareti olarak kullanıldığını düşündürüyor.

Petroglif sayısı bakımından mütevazı olsa da, tamgaların yoğunluğu ile Soğdca yazıtların bir arada bulunması Durdana’yı Talas’ın en kritik nokta verilerinden biri haline getiriyor.

Yeni keşifler için kapı aralayan bir saha

Durdana’dan önce Bakaiyr civarında yalnızca bir Soğdca yazıt biliniyordu; kuzeydeki üç başka örnekle birlikte bölgedeki epigrafik veri son derece sınırlıydı. Yeni keşif, bilinen tüm veri setini genişletirken Talas vadisinin kültürel çeşitliliğini yeniden tanımlıyor. Avrupa Birliği’nin Horizon 2020 programı tarafından desteklenen çalışma, bölgede daha fazla kaya resmi grubu bulunabileceğine işaret ediyor.

Kapak fotoğrafı: Durdana bölgesinin ana sırtı, Sogdian Yazıtları I ve II’nin yerlerini göstermektedir. Kaynak: Luc Hermann.

Banner
Benzer Yazılar

İstanbul Valiliği’nden Ayasofya Belgeseli

24 Temmuz 2022

24 Temmuz 2022

İstanbul Valiliği, Ayasofya’nın ibadete açılışının ikinci yıl dönümü dolayısıyla “Geçmişten Geleceğe Miras: Ayasofya” belgeseli hazırladı. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, “Geçmişten...

Aizanoi’de heyecanlandıran keşif; Roma dönemi yuvarlak planlı çeşme kalıntısı bulundu

8 Kasım 2022

8 Kasım 2022

Anadolu’daki en iyi korunmuş Zeus Tapınağı’na ev sahipliği yapan aynı zamanda UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan Aizanoi Antik...

Siloa Yazıtı’nın İsrail’e iadesi mümkün mü?

12 Mart 2022

12 Mart 2022

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un Türkiye ziyareti sırasında İbrani tarihinin en önemli yazıtlarından biri olan Siloa Yazıtı’nın İsrail’e iade edilmesini istediği...

Knidos Antik Kenti’nde Emevi dönemine ait kitabeler bulundu

4 Nisan 2022

4 Nisan 2022

2016 yılından bu yana devam eden Knidos Antik Kenti kazılarında MS 685-711 yılları arasında bölgede hakimiyet kuran Emevilere ait kitabeler...

Dünyanın En Eski Pantolonu Üç Dokuma Tekniğiyle Üretilmiş

27 Şubat 2022

27 Şubat 2022

2014 yılında, bir grup arkeolog Çin’de yaklaşık 3300 yıl öncesine ait şimdiye kadar bulunan en eski bir çift yün pantolon...

Gökçeada’da 8.800 Yıllık Çiftçi Evleri Ortaya Çıktı: Ege Adaları’nda Bir İlk

31 Ağustos 2025

31 Ağustos 2025

Türkiye’nin en batısında yer alan Gökçeada’da, Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü kazılarında Ege tarihini baştan yazacak bir keşif yapıldı. Arkeologlar, adada 8.800 yıl...

Bulgaristan’da 1500 Yıllık Roma Yerleşimi Gün Yüzüne Çıktı

21 Mart 2025

21 Mart 2025

Bulgaristan’ın Pazarcık bölgesindeki Borimeçkovo köyü yakınlarında, doğalgaz boru hattı projesi öncesi yapılan arkeolojik kazılarda, Geç Roma dönemine ait ve yangınla...

2500 Yıllık Afrodit Tapınağı Keşfedildi

2 Ocak 2021

2 Ocak 2021

Arkeologlar, İzmir iline bağlı Çeşme ve Urla ilçesi civarında Tanrıça Afrodit adına yapılmış 2500 yıllık bir tapınak keşfettiler. İzmir’e bağlı...

Bilim insanları “Gize Sfenksi’nin oluşumunda rüzgarın parmağı var mıydı?” sorusuna cevap aradı

1 Kasım 2023

1 Kasım 2023

Bilim insanları, Mısır’ın başkenti Kahire’de, Gize piramitleri bölgesinde yer alan Büyük Gize Sfenksi’nin oluşumunda rüzgar faktörünü araştırdılar. Büyük Gize Sfenksi,...

Norveç’te bir kadın, ailesinin evini temizlerken bodrum katında Vikinglere ait 1000 yıllık demir çubuklar buldu

20 Nisan 2023

20 Nisan 2023

Norveç’te bir kadın ailesinin evini temizlerken bodrum katında Viking dönemine tarihlenen demir çubuklar buldu. Innlandet County Belediyesi’nden yapılan bir basın...

Anadolu’da ilk kez Türk adının geçtiği yazıt bulundu

3 Eylül 2022

3 Eylül 2022

Konya’nın Karatay ilçesinde bulunan Savatra Antik Kenti kazı sahasında Anadolu’da ilk kez Türk adının geçtiği yazıt bulundu. Anadolu’da 1071 Malazgirt...

Norveç’te kullanılmış tarihsiz rün takvimi

3 Aralık 2022

3 Aralık 2022

Günleri, ayları, yılları gösteren zaman çizelgesi takvim, ilk örnekleri ile insanın tarıma başladığı Mezopotamya’da karşımıza çıkar. Tarım için olmazsa olmaz...

Paris Tren İstasyonu’nun yakınında kayıp antik nekropolde 2.000 yıllık mezarlar bulundu

24 Nisan 2023

24 Nisan 2023

Arkeologlar, Paris’in merkezindeki bir tren istasyonunun sadece birkaç metre uzaklıktaki antik nekropolde 50 mezar keşfettiler ve bu mezarlar, günümüz Paris’inin...

Viking Harald Bluetooth zamanından kalma büyük bir salon keşfedildi

30 Aralık 2022

30 Aralık 2022

Danimarka ve Norveç Kralı Viking Harald Bluetooth döneminden kalma büyük bir salon, Danimarka’nın Kuzey Jutland kentindeki Jammerbugt Belediyesi’nde bir köy...

Zile Kalesi’nde Kayalara Oyularak Yapılmış Antik Tiyatro Ortaya Çıkarılmayı Bekliyor

9 Ağustos 2022

9 Ağustos 2022

Tokat’ın Zile ilçesinde bulunan 4 bin yıllık höyük üzerine kurulu Zile Kalesi’nde kayalara oyularak yapılmış antik tiyatronun toprak altında kalan...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]