4 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Solhan Kalesi, Urartu Krallığı’nın aşiret merkezi olabilir mi?

Urartu Krallığı, günümüz Doğu Anadolu Bölgesi, Kuzeybatı İran, Irak’ın küçük bir bölümü ile kuzeyde Aras Vadisi’ne kadar geniş bir coğrafyada egemenlik kurmuş Demir Çağ (MÖ 8.-7. yüzyıl) krallığıdır.

Van Gölü’nün doğu kıyısında yer alan Tuşpa kentini başkent yapan Urartu Krallığı tek bir kimlik altında değil, beylik, aşiret gibi küçük toplulukların bir araya gelerek kurduğuna dair varsayımlar bulunmaktadır.

Urartu yazıtlarında bahsedilen Aram, ilk Urartu kralı (M. Ö. 859 — M. Ö. 844) olarak kabul edilir.

Siyasi birliği tamamlayan Urartular, özellikle I. Sarduri, Menua ve I. Argişti dönemlerinde düzenlenen başarılı askeri seferlerle egemenlik alanını ağırlıkla Kuzey ve Doğu yönlerine kaydırmış, bölgenin siyasi, ekonomik, kültürel gücü olmuştur.

Van ve çevresinde oluşturulan siyasi, ekonomik ve kültürel etki krallık topraklarının her yerinde aynı ölçüde görüldüğünü söylemek oldukça zordur. Başkent Tuşpa ve diğer stratejik kentler dışında Urartu izleri ve kültür varlıkları kırsal bölgelerde daha sınırlıdır.

Merkezi yönetimin ağırlık kazandığı yerleşimler dışında kalan yerlerde Urartu kültürünü gösteren en belirgin kalıntılar, kaya işçiliğinin ürünü olan birden çok odalı kaya mezarı, kiklopik yarı işlenmiş taşlarla inşa edilmiş duvarlar ve bazılarındaki kaya işaretleridir.

Solhan Kalesi Urartu Krallığı’nın batıya ulaşmada kullanılan yolun parçası olabilir

Bingöl Solhan Ovası’nda yer alan ve günümüze kadar hakkında fazla bilgi sahibi olamadığımız Solhan Kalesi’nin Urartu Krallığı ile bağı olup olmadığı tartışılmaktadır.

Dr. Öğr. Üyesi Harun Danışmaz’ın baş yazar olduğu “İzole Bir Bölgede Demir Çağı ve Sonrası: Bingöl-Solhan Kalesi” adlı makalede, Solhan Ovası’nda ilk araştırmaların, 1985-1988 yıllarında Muş – Bingöl yol hattı üzerinde yapılan çalışmalarda Solhan Ovası’nın doğu kısmında yer alan Cankurtarantepe, Solhan – Bingöl arasında Zulümtepe ve Bingöl il merkezinde Kaleönü tespit edildiğini, birbirlerine 18 ile 25 km uzaklıkta bulunan bu yerleşmelerin Urartu Krallığı’nın batıya ulaşmak için oluşturduğu yol ağının bir parçası olarak değerlendirildiğinden bahsediyor.

Solhan Ovası ve çevresindeki yerleşmeler
Solhan Ovası ve çevresindeki yerleşmeler Çizim Danışmaz/Köroğlu

Solhan Ovası ve çevresinde 2018-2019 yıllarında Murat Nehri kıyısında yer alan Murat Tepe ve Murat Höyük’te kurtarma kazıları gerçekleştirilmiştir.

Solhan’da herhangi bir höyük ile karşılaşılmamış ancak bölge halkının temel kazılarında çanak çömlek kalıntıları ile karşılaşmaları, bölgede sık yaşanan sel ve diğer doğal aktiviteler sonrasında höyüklerin çökmüş olabileceğini göstermiştir.

Solhan Kalesi, Bingöl — Muş karayolu üzerinde Yenibaşak Köyü sapağının 800 metre kuzeydoğusunda, Solhan ilçe merkezinin yaklaşık 6 km batısında yer alıyor. 75 metre yükseklikte, oval planlı kayalık bir alan üzerine kurulmuş. Kayalığın üst kısmının en azından bazı noktalarda düz bir alan oluşturmak amacıyla düzeltildiği anlaşılıyor. Kale bu düzlük alanın tamamını içine alacak şekilde 120X90 metre ölçülerinde bir alanı kaplıyor.

Kaleye ulaşım günümüzde kayalığın kuzey kısmından sağlanıyor.

Solhan Kalesi’nden Solhan Ovası’na bakış
Solhan Kalesi’nden Solhan Ovası’na bakış

3 metre genişliğinde kuru duvar tekniği ile yapılmış surlarda belirlenen açıklık kalenin ana girişinin de burada olabileceğini gösteriyor. Kalede, bazı bölümlerde birkaç sıra halinde taş örgüye sahip sur duvarları ve dörtgen planlı yapılara ait olabilecek bazı temel izleri görülüyor. Ayrıca kale içerisinde ve yamaçlarda çok sayıda çanak çömlek, cüruf ve obsidyen parçası bulunuyor.

Solhan Kalesi’nin zirvesine yakın bölgede ana kaya görülmekte, ana kayanın görünmediği, kültür dolgusu bulunan güney kısımda dörtgen planlı 23X33 metre ölçülerinde bir bina temelleri bulunmaktadır.

Kalenin aşağı yerleşimine ait kanıtlara ulaşılmamıştır.

Solhan Kalesi güney surları
Solhan Kalesi güneydoğu surları

Kalenin iç kısmında çanak çömlek dışında öğütme taşları, demir cürufları, ağırşaklar ve pitoslara ait kalıntılar bulunmuştur. Ayrıca yamaçlarda yarı işlenmiş obsidyen parçaları da ele geçmiştir.

Makale yazarları Harun Danışmaz ve Kemalettin Köroğlu, “Urartu Krallığı’nın bölgedeki siyasi ve kültürel etkisinin çok az olduğuna işaret ediyor. Bölgenin fiziki şartları da kültürel etkileşimi oldukça sınırlıyor. Urartu ordularının krallığın kuruluş sürecinde Menua döneminden (M.Ö. 810-785/80), M.Ö. 7. yüzyıla kadar batıya yapılan seferlerde bölgeden geçmiş olması muhtemeldir. Fakat Urartu Krallığı’nın Pers ve Roma döneminde olduğu gibi gelişmiş bir yol ağı oluşturduğuna dair somut verilerimiz yoktur. Öyle ki Urartu yol sistemine dair kanıtlar krallığın en çok yatırım yaptığı Van Gölü havzasında bile tespit edilmemiştir” bilgisini paylaşıyorlar.

Dolayısıyla başkentten yaklaşık 370 km uzaklıkta olasılıkla yalnızca zorunlu hallerde geçilen zor bir coğrafyada Urartu’nun yol yatırımı yapmış olması pek olası görülmediğine dikkat çeken Danışmaz ve Köroğlu, “Bölgedeki Solhan Kalesi’nin ve Cankurtarantepe’nin Solhan Ovası’nı veya ovadan geçen muhtemel bir yolu denetlediği dolayısıyla karakol işlevi olduğunu söylemek oldukça zordur. Solhan Kalesi plan özellikleri bakımından kralî Urartu kentleri ve eyalet merkezlerine benzememekte” olduğunu belirtiyorlar.

Plan özellikleri bakımdan Urartu kent ve eyalet merkezlerine benzemeyen Solhan Kalesi’nin tarım alanı açısından yoksunluğu, kalenin plan özellikleri, sur yapısı, kazılarda ortaya çıkarılan küçük işçilik ürünleri, taş işçiliği, çanak çömlek ve diğer buluntular Urartu aşiret merkezi olabilir mi? Sorusuna da olumlu yanıt vermiyor.

Danışmaz ve Köroğlu, son olarak tüm bu veriler ışığında Solhan Kalesi’nin Urartu sonrası ile Ortaçağ öncesi arasındaki geniş zaman dilimine yerleştirmenin şimdilik en doğru seçenek olduğu söylüyorlar.

Banner
Benzer Yazılar

Hadrianaupolis’te Sağlık Tanrısı Asklepios’un adının geçtiği 1800 yıllık yazıt ortaya çıkarıldı

5 Eylül 2022

5 Eylül 2022

Hadrianaupolis Antik Kenti kazılarında Yunan mitolojisinde Apollon ve Koronis’in oğlu olan sağlık tanrısı Asklepios’un adının geçtiği 1800 yıllık yazıt ortaya...

Tatarlı Höyük’te 4 bin yıllık çöp çukuru bulundu

26 Ekim 2021

26 Ekim 2021

Neolitik dönemden Roma dönemine kadar birçok yerleşim izi görülen Tatarlı Höyük’te 4 bin yıllık çöp çukuru ortaya ortaya çıkarıldı. Tatarlı...

Efes Antik Kentine Su Götüren Kanal Bulundu

25 Mayıs 2021

25 Mayıs 2021

Efes Antik Kentine su götüren 2000 yıllık su kanalı bulundu. Aydın Arkeoloji Müzesi ekipleri tarafından ortaya çıkarılan 50 metrelik su...

Aşıklı Höyük’ten sonra bir başka sıradışı trepanasyon (beyin ameliyatı) buluntusu Van’da keşfedildi

12 Kasım 2022

12 Kasım 2022

Anadolu’da ilk defa trepanasyon (beyin ameliyatı) buluntusuna Aşıklı Höyük kazılarında ulaşılması arkeoloji dünyasında büyük ses getirmişti. Aşıklı Höyük’ten sonra Anadolu’da...

Yunt Dağı’nın Antik Kenti Aigai

19 Mart 2021

19 Mart 2021

Aigai Antik Kenti, günümüzde Manisa ili sınırlarında yer almaktadır. Aigai Antik Kenti, antik dönemde Aspordene olarak bilinen ve günümüzde Yunt...

Yoksulların Tanrılara sundukları 2 bin 300 yıllık mini adak kabı

26 Ağustos 2022

26 Ağustos 2022

Yoksulluk ve varsıllık tarihin her döneminde görülür. Sosyal, ekonomik, kültürel her alanda belirleyici çizgi olmuştur yoksulluk ve varsıllık. Varsıllar, toplumun...

Kadın ve Erkek Arasındaki Maaş Adaletsizliğinin Kökü Hitit Krallığına kadar gidiyor!

2 Ekim 2020

2 Ekim 2020

Kadınlar uzun zamandır iş hayatının içindeler. Hemen hemen bütün iş kollarında yer alan kadınların en çok gündeme geldiği konulardan biri...

Göbeklitepe Monoliti Birleşmiş Milletler’de Sergilenecek

15 Mayıs 2021

15 Mayıs 2021

Yerleşik tarihi baştan aşağı değiştiren devrim niteliğinde ki Dünyanın en eski inanç merkezi Göbeklitepe Birleşmiş Milletler’e gidiyor.  Göbeklitepe’de bulunan bir...

Yeminler Altında Yaşamaya Zorlanan Kral Madduwatta

19 Nisan 2021

19 Nisan 2021

M.Ö. 1700 yılları Anadolu’da Hatti Ülkesi dış güçlerin saldırıları ve iç çekişmeler neticesinde yıkılmak üzere… Bu zaman diliminde irili ufaklı...

Efsanelerin Şehri Troya’da 4.500 Yıllık Altın Broş ve Yeşim Taşı Keşfedildi

27 Eylül 2025

27 Eylül 2025

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Troya Antik Kenti, 160 yılı aşkın süredir devam eden kazılarda dünya çapında yankı uyandıracak yeni bir...

Roma Dönemi Mermer Üretiminde Günümüze Göre Daha Az İsraf Vardı!

17 Mayıs 2021

17 Mayıs 2021

Roma İmparatorluğu mimarisi denildiği zaman hepimizin aklına ilk önce beyaz mermer heykeller, sütunlar gelir. Nitekim o dönem çoğu bina tıpkı...

Karahantepe’de tarihte bir ilk: İnsan yüzlü T biçimli dikilitaş bulundu

6 Ekim 2025

6 Ekim 2025

Şanlıurfa’daki Neolitik yerleşim alanı Karahantepe’de, arkeoloji dünyasında yankı uyandıran bir keşif yapıldı. İlk kez insan yüzü betimli bir T biçimli...

Smyrna Antik Tiyatrosu’nda 2000 yıllık vomitoryum bulundu

28 Ocak 2022

28 Ocak 2022

Smyrna Antik Tiyatrosu’nda 2021 yılı kazı çalışmalarında “sanatçı tuvaleti” olarak nitelendirilen latrina bulunmuştu. Arkeologlar şimdi de 2000 yıllık antik geçit,...

Perre Antik Kenti’nde 1000 Yıllık Mezar Bulundu!

1 Temmuz 2021

1 Temmuz 2021

Kommagene Kralığı’nın en önemli kentlerinden birisi olan Perre Antik Kenti’nde kazı çalışmaları devam ediyor. Kazı çalışmalarını inceleyen Adıyaman Müze Müdürü...

Amasya’da Kayıp Tapınak Ortaya Çıktı: Antik Kaynaklarda Bile Geçmiyor

22 Eylül 2025

22 Eylül 2025

Amasya’daki Oluz Höyük kazılarında, antik tarihçilerin kayıtlarında dahi adı geçmeyen 2 bin 600 yıllık kayıp bir tapınak gün yüzüne çıkarıldı....

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]