24 March 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Prehistorik Megalitik Mezarda 5000 Yıllık Nadir Kristal Hançer Bulundu

İnsan evladı, ölüm sonrası hayatı sorgulamaya başladığı zamandan beri, gömme tekniklerine ayrı bir önem vermiştir. Yerleşik hayatla birlikte, ölülerin sonraki hayatında huzurlu olmaları için birtakım ritüeller oluşturulmuştur. Bu ritüeller sadece, ölünün huzuru için değil, geride kalan yakınlarının kendisine verdiği saygı ve değeri de göstermektedir.
Her toplulukta, farklı ölü gömme ritüeli vardı. İçinde bulunduğu coğrafi koşullar, ölünün maddi yönden durumu, topluluk içindeki yeri, görevi ve diğer toplulukların inanç etkileşimi bu farklılığı ortaya çıkarmaktadır.

Uzun yıllardır yapılan kazılardan elde edilen verilere bakıldığında ortak nokta olarak görebileceğimiz ritüel ise, ölünün yanına diğer hayatında ona yardımcı olacak ya da kullandığı sevdiği eşyaların konulması olmaktadır. Bu yanına konulan eşyalar, kültüre ve kişinin konum ve zenginliğine göre farklılık arzetmektedir.

Teknik açıdan en sofistike 5000 yıllık hançer

İspanya’da, Montelirio tholos’un megalitik mezarını 2007-2010 yılları arasında kazan bir ekip, uzmanların Tarih Öncesi İberya’da ortaya çıkarılan “teknik açıdan en sofistike ” dedikleri kaya kristalinden oluşan bir hançeri ortaya çıkardı. Bulunan hançeri değerli kılan bir özelliği de oymak için çok büyük bir beceri gerektirmesidir.

Yaklaşık 5.000 yıllık olan eser, takriben 8,5 inç uzunluğunda ve hepsi kaya kristali olan 10 ok ucu, dört bıçak ve silah yapmak için bir çekirdek ile birlikte bulundu.
Silahın yapımında kullanılan malzemenin elde edildiği yerin uzakta olması, silahın bir zamanlar malzemeleri tedarik etmek ve şekillendirmek için ağır bir bedel ödeyen seçkin bir bireye ait olduğunu göstermektedir.

Keşfi yapan araştırmacılar ayrıca, bu süre zarfında kaya kristalinin sembolik bir öneme sahip olabileceğini ve bu tür toplumların onu canlılık, sihirli güçler ve atalarla bağlantılar için kullanabileceğini not etmişlerdir.

İspanya’da, Montelirio tholos’un megalitik mezarını 2007-2010 yılları arasında kazan bir ekip, uzmanların Tarih Öncesi İberya’da ortaya çıkarılan “teknik açıdan en sofistike ” dedikleri kaya kristalinden oluşan bir hançeri ortaya çıkardı.

Quaternary International dergisinde yayınlanan çalışmada, “Muhtemelen, yalnızca bu dönemin seçkinleri tarafından erişilebilen cenaze gereçlerini temsil ediyorlar” bilgisi verildi.
Dergide yer alan makale de “Hançer bıçağının fildişinden yapılmış bir sapla ilişkilendirilmesi, aynı zamanda büyük bir değere sahip olması gereken yerel olmayan bir hammadde, bu tür nesneleri kullanan insanların yüksek rütbeli statüsünü güçlü bir şekilde göstermektedir” bilgisine yer verildi.

Keşfin yapıldığı mezar, Sevilla’nın metropol bölgesinde bulunan aşağı Guadalquivir vadisinde bulunuyor – yerleşim yeri “Valencina de la Concepcion Castilleja de Guzman” olarak adlandırılıyor. Valencina, Bakır Çağı Iberia’sından en önemli site olarak kabul edilmekte ve aynı zamanda en büyük sit alanıdır.

Araştırmacılar, çapı 15 fitten fazla olan bir ana odaya giden 128 fit uzunluğunda bir koridora sahip, 143 fit uzunluğundaki devasa yapının sekiz farklı sektöründeki kaya kristallerini ortaya çıkardılar.

Site genelinde kaya kristalleri bulunmasına rağmen, en sofistike öğeler – ok uçları ve hançer bıçağı – güney kesiminde ortaya çıkarıldı. Çarpıcı hançer bıçağı, iç odanın güney bölgesinde keşfedildi. Bulunan hançer bıçağı, nadiren Geç Neolitik ve Bakır çağı mezarlarında bulunur.

Kaya kristali hançerinin üretimi, çakmaktaşı hançer bıçaklarının üretiminden alınan aktarılan ampirik bilgi ve becerinin yanı sıra kaya kristali daha küçük yapraklı iki yüzlü nesnelerin bilgi birikimine dayandırılmış olmalıdır. Silahın yüzü, şekli oluştururken kırılmaları veya kazaları önlemek için cilalanmıştır.

Silahın yüzü, şekli oluştururken kırılmaları veya kazaları önlemek için cilalanmıştır.
Silahın yüzü, şekli oluştururken kırılmaları veya kazaları önlemek için cilalanmıştır.

Araştırmacılar, hançerin boyutuna bağlı olarak, en az sekiz inç uzunluğunda ve iki inç kalınlığında bir monokristalden alındığını ve fildişi bir sapa uyacak şekilde tasarlandığını tahmin ediyorlar.

Toplamda 16 olan ok başları, dar pulların taşın kenarından çıkarılmasını içeren bir işlem olan basınçlı yontma ile yapılmıştır. Araştırmacılar, çakmaktaşı ok uçlarının görünümünü taklit ettiklerini söylüyorlar, ancak bu tür nesneleri kristalden yapmak için daha fazla beceri gerektiğine de dikkat çekmektedirler.

Kristalli ok uçları
Mezar içerisinde kaya kristali olan 10 ok ucu, dört bıçak ve silah yapmak için bir çekirdek ile birlikte bulundu.

Mezarda, zehirlenmeden öldüğüne inanılan çok sayıda kadın ve bir erkeğin bulunduğu 25 kişinin kalıntıları silahlarla birlikte tutuldu. Kalıntılar arasında, fil dişleri, mücevherler, saksılar ve bir devekuşu yumurtası gibi mezar eşyalarda bulunmuştur.

 

Yazının orjinal halini https://www.dailymail.co.uk/ den okuyabilirsiniz.

Banner
Benzer Yazılar

Mısır El-Ezher Üniversitesi Mumyaların Sergilenmesine Karşı Çıkıyor

27 Ocak 2021

27 Ocak 2021

Mısır’ın önde gelen dini kurumlarından biri olan El-Ezher Üniversitesi’nin, eski Mısır mezarlarının kazılması ve mezarlarından çıkartılan mumyaların sergilenmesini yasaklaması protestolara...

Aigai kazılarında bulunan 1800 yıllık mermer yazıt çözüldü

2 Ekim 2022

2 Ekim 2022

2005 yılında Aigai Antik Kenti’nde bulunan 3 parça mermerden oluşan 1800 yıllık yazıt çözüldü. Tercümesi yapılan mermer yazıt, Aigai halkının...

Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş Kazılarında Antik Limana Ulaşacağız”

11 Nisan 2021

11 Nisan 2021

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü başkanlığında bir yıl önce başlayan Kabataş kazılarında yeni bulgulara ulaşıldı. Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş kazılarında...

Güney Almanya’da Antik Kelt kemik kalemi keşfedildi

16 Aralık 2024

16 Aralık 2024

Stuttgart Bölge Konseyi’ne bağlı Devlet Anıtları Koruma Dairesi (LAD) bu yıl Ağustos-Ekim ayları arasında bir kez daha Altenburg (Jestetten Belediyesi)...

İsveç’te bulunan 1000 yıllık Viking gümüş hazinesi

1 Kasım 2022

1 Kasım 2022

Arkeologlar, Stockholm’un dışındaki Täby, Viggbyholm’da 1000 yıllık Viking gümüş hazinesi hazinesi keşfettiler. Hazine, Täby’deki bir Viking Çağı yerleşiminin arkeolojik kazısı...

Alexandria Troas kazılarında 2 bin 200 yıllık çarşı kapısı bulundu

18 Ekim 2021

18 Ekim 2021

Alexandria Troas kazılarında geçtiğimiz günlerde altar yapısı ortaya çıkarılmıştı. Şimdi de kentin çok önemli bir yapısına çarşı ile caddeyi bağlayan...

Ukrayna’nın merkezinde keşfedilen hiyeroglifler ve Varangian sembolleri içeren bir mağara kompleksi

20 Kasım 2022

20 Kasım 2022

Eski Kiev Rus Devleti Kyivan döneminden kalma olduğu düşünülen hiyeroglifler ve Varangian sembolleri içeren antik bir mağara kompleksi, Kiev’in merkezinde...

İsviçreli amatör arkeolog bir Roma savaş alanı keşfetti

1 Kasım 2021

1 Kasım 2021

Amatör bir arkeoloğun ısrarı sayesinde İsviçre’de bir Roma savaş alanı tespit edildi. İsa’nın doğumundan kısa bir süre önce, Tiefencastel ile...

Ukrayna’nın Poltava bölgesinde bulunan benzersiz İskit cam kolyeler

8 Ekim 2021

8 Ekim 2021

Arkeologlar, orta Ukrayna’nın Poltava bölgesindeki Kotelva kasabası yakınlarında amfora şeklinde benzersiz İskit cam kolyeler ortaya çıkardılar. Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi...

DNA Analizi, Roma Öncesi İtalya’nın en büyüleyici uygarlıkları olan Piceni’nin genetik yapısını belirledi

24 Kasım 2024

24 Kasım 2024

Roma Sapienza Üniversitesi ve İtalyan Ulusal Araştırma Konseyi (CNR) koordinasyonunda uluslararası bir ekip tarafından yürütülen bir çalışma, Piceni’lerin genetik kökenlerini...

Hristiyanlığın ilk yıllarında piskoposlar Antik Çağ’ın bilgilerinden yararlanıyorlardı

13 Temmuz 2022

13 Temmuz 2022

Hristiyanlığın ilk yıllarında piskoposlar, Hristiyanlığı yaymak, Kilise’nin toplum üzerindeki etkisini artırmak için Antik Çağ’ın bilgilerinden ve düzenledikleri ritüellerin oluşturduğu yoğun...

Sanatın Müzeye Dönüşmesi mi Yoksa Müze Mimarisinin Sanat Olması mı?

1 Kasım 2020

1 Kasım 2020

Teshima Japonya’nın İç Denizinde , Naoshima ve Shōdoshima adaları arasında bulunan ve Kagawa Eyaletinin bir parçası olan bir adadır ....

Buzların İçinde Bulunan Kadın Altay Prensesi Miydi Yoksa Bir Şaman Mı?

1 Haziran 2021

1 Haziran 2021

1993 yılında Rus arkeolog Natalya Polosmak ve ekibi, Rusya’nın Altay Dağları bölgesinde, Çin sınırına yakın Ukok Platosu’nda eski bir mezar...

Antik Şehir Pompei’nin Laneti

15 Ekim 2020

15 Ekim 2020

Kanadalı bir kadın, Pompeii’den çaldığı eserleri 15 yıl sonra ait oldukları yere geri gönderdi. Direktör Prof. Massimo Osanna Pompeii Arkeoloji...

Geç Hitit döneminden kalma Gerger Kalesi restore ediliyor

6 Haziran 2022

6 Haziran 2022

Geç Hitit beylikler döneminden kaldığı tespit edilen 2200 yıllık Gerger Kalesi, restorasyon ön fizibilite çalışması başlatıldı. Gerger Kalesi, bazı kaynaklara...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]