23 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Kazakistan’da Oğuzlara Ait 1.100 Yıllık Kültöbe Yazıtı Keşfedildi

Kazakistan’da bir köy okulunun müzesinde tesadüfen fark edilen tek satırlık bir yazıt, Oğuz Türklerinin tarihsel hafızasına dair yerleşik kabulleri sarsacak nitelikte bir keşfe dönüştü. 9–10. yüzyıla tarihlenen Kültöbe Yazıtı, Oğuzların Selçuklu öncesinde de yazı kullandığını ortaya koyarak Türk dili ve siyasi tarihi açısından yeni bir tartışma alanı açtı.

Yazıt, aynı zamanda Oğuzlar ile Hazar Kağanlığı arasındaki ilişkilere dair uzun süredir tartışılan görüşleri yeniden gündeme taşıyor.

Bir Köy Okulunun Müzesinde Saklı Kalan Yazı

Kültöbe Yazıtı, Kazakistan’ın Türkistan kenti yakınlarında bulunan Oranğay köyünde ortaya çıktı. Yazıtın bulunduğu yer ise alışılmış kazı alanlarından biri değil; köydeki bir ortaokulun küçük müzesi. Keşfi gerçekleştiren Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğretim üyesi Hayrettin İhsan Erkoç, yazıtla karşılaşma anını şu sözlerle aktardı:

“Oranğay’da Kültöbe adlı bir Oğuz yerleşimine ait kalıntıların bulunduğunu biliyorduk. Köy okulunda küçük bir müze olduğunu öğrenince ziyaret ettik. Gezerken yazıta tesadüfen denk geldik. Ardından kapsamlı bir literatür taraması yaptık ve bu yazıt hakkında bugüne kadar herhangi bir bilimsel çalışma yapılmadığını gördük. Bunun üzerine yazıtı inceleyerek bilim dünyasına kazandırmaya karar verdik.”

Kültöbe Yazıtı’nın yazarlar tarafından çekilen ilk belgeleme fotoğrafı. Yazıtın genel formu ve tek satırlık metnin konumu bu ilk karede net biçimde görülüyor (6 Ağustos 2025). Kaynak: Hayrettin İhsan Erkoç – Alparslan Kavaklı, Kültöbe Yazıtı: Erken Oğuzlarda Yazı Kullanımına İlişkin Yeni Bir Buluntu.

Tarihleme Oğuz Göçleriyle Örtüşüyor

Yazıtın kesin tarihi için bilimsel analizler devam ederken, mevcut veriler 9–10. yüzyıllara işaret ediyor. Bu dönem, Oğuzların Orta Asya’daki yerleşim ve göç süreciyle doğrudan örtüşüyor.

Erkoç’a göre, Kazak arkeologların bölgede yürüttüğü çalışmalar Oğuzların 9. yüzyılda bu coğrafyaya geldiklerini, 11. yüzyıl başlarında ise büyük ölçüde bölgeden göç ettiklerini gösteriyor. Bu nedenle Kültöbe Yazıtı, Oğuzların bölgede aktif oldukları sınırlı fakat kritik bir zaman aralığına yerleşiyor.

Tek Satırlık Metin, Büyük Anlam

Kültöbe Yazıtı yalnızca tek bir satırdan oluşuyor. Ancak bu kısa metnin okunması ve yorumlanması aylar süren titiz bir çalışmayı gerektirdi. Yazıtın çözümleme sürecini anlatan Erkoç, öne çıkan ifadeye dikkat çekti.

Erkoç: “Okuma önerilerimiz arasında ‘kazar kan kul’, yani ‘Hazar Hanı’nın kulu’ şeklinde yorumlanabilecek bir ifade öne çıkıyor.”

Yazıt, 6 Ağustos 2025’te belgelendikten sonra Türkiye’de uzmanlarla birlikte yeniden değerlendirildi. Rehber Alparslan Kavaklı ve eski Türk yazıtları uzmanı Erhan Aydın ile yapılan karşılaştırmalı okumalar sonucunda, yorumların örtüştüğü görüldü ve bulguların yayımlanmasına karar verildi.

Oğuzların Yazı Kültürü Yeniden Değerlendiriliyor

Kültöbe Yazıtıi
Kültöbe Yazıtı’nın farklı açılardan ışıklandırılarak yapılan yakın çekimi. Tek satırlık metindeki harf formları ve yüzey aşınmaları bu görüntüler üzerinden analiz edildi (29 Eylül 2025). Kaynak: Hayrettin İhsan Erkoç – Alparslan Kavaklı, Kültöbe Yazıtı: Erken Oğuzlarda Yazı Kullanımına İlişkin Yeni Bir Buluntu.

Kültöbe Yazıtı’nı bilim dünyası açısından çarpıcı kılan asıl unsur, Oğuzların yazı kültürüne dair yerleşik görüşleri sorgulaması. Uzun yıllar boyunca Oğuzcanın ancak 13. yüzyıl ortalarından itibaren yazı dili olarak kullanıldığı kabul ediliyordu.

Bu yazıt ise Oğuzların Selçuklu öncesinde de Türk yazısını kullandıklarını gösteriyor. Eğer “Hazar Hanı’nın kulu” okuması ilerleyen çalışmalarla doğrulanırsa, bu durum Oğuz Yabguluğu’nun Hazar Kağanlığı ile siyasi veya idari bir bağ içinde olduğu tezini güçlendirebilir.

Yazıtın altında yer alan damga, yalnızca dil tarihi açısından değil, Türk kültür ve kimlik tarihi bakımından da ayrı bir önem taşıyor.

Yazıtın 1990’lı yıllarda kaçak bir kazı sırasında bulunmuş olmasına rağmen bugüne kadar bilimsel literatüre girmemiş olması, Orta Asya’da hâlâ keşfedilmeyi bekleyen pek çok eserin varlığına işaret ediyor.

Kültöbe Yazıtı, yalnızca Oğuzların değil, Türk tarihinin erken dönem yazılı hafızasının sanılandan çok daha köklü ve yaygın olabileceğini gösteren nadir bulgulardan biri olarak öne çıktı.

Hayrettin İhsan Erkoç ve Alparslan Kavaklı tarafından kaleme alınan “Kültöbe Yazıtı: Erken Oğuzlarda Yazı Kullanımına İlişkin Yeni Bir Buluntu” başlıklı bilimsel çalışmayı buradan ulaşabilirsiniz.

Banner
Benzer Yazılar

Dünya’nın En Eski Tekne Yapım Alanı Bouldnor Cliff

5 Ekim 2020

5 Ekim 2020

İngiltere’nin Wight Adası’ndaki Yarmouth’un 1 km doğusunda bulunan Bouldnor Cliff denizin 11 m. aşağısında bulunmuştur. Batıdan doğuya doğru uzanmakta olan...

Şaşırtıcı Keşif: Guatemala’da arkeologlar antik Maya kentindeki gizli mahalleyi ortaya çıkardı

28 Eylül 2021

28 Eylül 2021

Yakın tarihli bir lidar analizi, uzun süredir doğal bir tepe olduğu düşünülen Central Tikal’in Kayıp Dünya Kompleksi’ni çevreleyen bölgenin aslında...

Herakleia Latmos Antik Kenti Turizme Açılıyor

13 Nisan 2021

13 Nisan 2021

Muğla’nın Milas ilçesi Kapıkırı köyü sınırları içerisinde kalan içinde 10 bin yıllık kalıntılar barındıran Herakleia Latmos antik kenti turizme açılıyor....

Amerika’da kemikten yapılmış en eski mızrak ucu

3 Şubat 2023

3 Şubat 2023

Yeni bir çalışma ile Amerika kıtasında kemikten yapılmış en eski mızrak ucu belgelendi. 13900 yıllık kemik mızrak ucu Amerika’da bilinen...

Çukurbağ Nikomedia Kazıları Yeniden Başlıyor

14 Temmuz 2021

14 Temmuz 2021

Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti sıfatını taşıyan antik dönemin en büyük kentlerinden Nikomedia antik kenti Çukurbağ kazıları yeniden başlıyor. Kocaeli İzmit...

Safranbolu Tarihi Mezarlığı’nda Kaçak Kazı Yapılıyor İddiası

29 Eylül 2021

29 Eylül 2021

Safranbolu Tarihi Mezarlığı’nda kaçak kazı yapıldığına dair iddialar sonrasında Kastamonu Müzesi yetkilileri alanda incelemeler yapmaya başladı. Karabük’ün Safranbolu ilçesinde defin...

Dünyanın En Eski “Emojileri” Bulunmuş Olabilir

3 Şubat 2021

3 Şubat 2021

Günümüzden binlerce yıl önce henüz yazı dili gelişmeden insanlar birbiri ile iletişime geçmek için tarih öncesi emojileri kullanmış olabilirler mi?...

Arkeologlar Antik Trakya Kenti Perperikon’da yeni bir tapınak ortaya çıkardılar

17 Ağustos 2022

17 Ağustos 2022

Arkeologlar, Antik Trakya Kenti Perperikon saray tapınak alanının sadece on metre uzaklığında başka bir tapınak keşfettiler. Tapınak keşfini ekip başkanı...

Bilecik Arkeoloji Çalıştayı düzenleniyor

12 Aralık 2022

12 Aralık 2022

Bilecik Belediyesi, Şeyh Edebali Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde Bilecik arkeoloji çalıştayı düzenleniyor. Geçen yıl Bilecik Belediyesi katkılarıyla...

Şanlıurfa’da 10.000 yıllık yerleşim yeri keşfedildi

21 Haziran 2021

21 Haziran 2021

Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesine bağlı Sayburç Mahallesi’nde bir evin bahçesinde neolitik döneme ait yerleşim yeri keşfedildi. Göbeklitepe gibi önemli bir arkeolojik...

Beckwith “İskit Felsefesi Peki Sonuçta Klasik Bir Avrasya Çağı Var mıydı?”

6 Şubat 2021

6 Şubat 2021

Amerikalı sinolog ve dilbilimci olan Prof. Christopher I. Beckwith, Indiana Üniversitesi’nde “İskit Felsefesi Peki Sonuçta Klasik Bir Avrasya Çağı Var...

Tarihi Eser Kaçakçılarına Pandora V Operasyonu

11 Mayıs 2021

11 Mayıs 2021

Tarihi eser kaçakçılarına yönelik Dünya genelinde İnterpol, Europol ve Dünya Gümrük Örgütü ortaklaşa Pandora V adı altında bir operasyon düzenledi....

İsveç’in 7000 yaşındaki “kadın şamanı” nasıl canlandırıldı

8 Şubat 2022

8 Şubat 2022

1980’lerin başında Trelleborg yakınlarındaki Skateholm arkeolojik alanında Mezar XXII’nin kazımı sırasında bulunan “kadın şamanı” canlandırıldı. Mezar XXII alanın kazımında MÖ...

Galler’de nadir, erken bir Orta Çağ mezarlığı ortaya çıkarıldı

3 Ocak 2024

3 Ocak 2024

Arkeologlar, 6. veya 7. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen erken Orta Çağ mezarlığı buldular. Mezarlarda iyi korunmuş halde çıkarılan iskeletlerin...

Batı Baltık Denizi bölgesi için olağanüstü keşif: Alman Nehri’nin dibinde 400 yıllık bir batık bulundu

3 Ağustos 2022

3 Ağustos 2022

Almanya’nın kuzey kesiminde, Lübeck yakınlarındaki Trave’de rutin bir ölçüm sırasında, Kiel-Holtenau Su Yolları ve Denizcilik Kurumu (Wasserstraßen- und Schifffahrtsamt/WSA), on...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]