26 August 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Hititlerde Baharın Gelişi Purilli Bayramı İle Kutlanıyordu

İnsan doğa ile  iç içe yaşayan bir varlıktır. Bahar, insan için bolluğun bereketin, yeni hayatların başladığı üzerine birçok anlam yüklediği bir mevsimdir. Dolaysıyla; baharın gelişi kutlamalarla, ziyafetlerle, kurban törenleri ile karşılanmıştır. Kutlamalar, insanların bulunduğu coğrafyaya göre farklılık göstermiştir. Her toplum kendi kültürel değerlerine göre baharın gelişini kutlamıştır. Hititlerde baharın gelişini kutlayan bir toplumdu. Hititler, Purilli adını verdikleri bayram ile baharı karşılamışlardır.  Purilli Bayramı, kralın yönettiği titizlikle davranılan ritüelleri içinde barındıran bir bayram olarak bilinir.

Tanrıları kızdırmamak Hititler için çok önemliydi

Bin tanrılı devletin sahipleri Hititler, tanrıların ve beraberinde gelen bayramlarının çokluğu ve çeşitliliği ile dikkat çekmektedir. Hitit devleti, kendi tanrılarının dışında fethettikleri devletlerin tanrılarına da (tanrıların gazabından çekindiklerinden) hürmet ve saygı gösterdikleri için Hitit panteonu bu kadar çok ve çeşitli olmuştur.

Başkent Hattuşa’da ortaya çıkarılan Büyük Tapınak’ın arşiv odasında yer alan tabletlerin büyük bir kısmı dini metinler oluşturmaktadır. Tanrılara hizmet eden başta rahip sınıfı olmak üzere diğer tapınak görevlileri, ekmekçi, sunulardan sorumlu hizmetkarlar, müzisyenler, soytarılar gibi birçok kişinin görevleri ve ritüellerde nasıl davranacağına kadar her şey noktası noktasına titizlikle bu tabletlere yazılmıştır. Çünkü, Hititler Tanrılara yapılan ibadetlerde ve dini kutlamalarda yapılacak en ufak hatanın Tanrıların gazabını çekeceğine inanmaktaydılar. Tanrıların gazabı da Hatti topraklarına salgın, kıtlık ve savaşlarda mağlubiyet getirirdi.

Hititler için bu kadar elzem olan Tanrılara ibadet ve dini bayramlar baş rahip olan kral ve kraliçenin bizzat katılımı ile gerçekleşmekteydi. Kral, dini bayramların en ufak aksaklık yaşanmadan kutlanması için yönetmelikler çıkarmakta ve takibini yapmaktaydı.

Baharın gelişinin kutlandığı Purilli Bayramı

Hititler için tüm tanrıların ve bayramların önemli olduğunu söylemiştik. Ama bir bayram var ki; bizce Hititler için daha bir ayrı önemi vardır. Bu bayramın adı Purilli Bahar Bayramı’dır.

Hitit ekonomisinin temelini tarım ve hayvancılık oluşturmaktadır. Doğanın canlanması, bereketli uyanması Hititler için çok önemliydi. Başta Fırtına Tanrısı Teşup ve oğlu Kır tanrısı Telipinu, baharın geliş zamanında memnun edilmeliydi. Özellikle Telipinu kızdırılmamalıydı. Telipinu’nun kızdırılması, doğanın küsmesini, koyunların kuzulamamasını, tarla bağ bahçelerin evlerin sisler içinde kalmasına yol açabilirdi. Öyle ki yaşanan bir olayı, Kaybolan Tanrı Telipinu hikayesi ile Hititler bize aktarmışladır.

Hitit Purulli Bayramı
Hititlerde baharın gelişi Purilli Bayramı ile kutlanmaktaydı. Tanrılara ziyafetler sunulur baharın bolluk ve bereket getirmesi için Tanrılara dua edilirdi.

Bahar, her kültür için ortak bir dönem noktasıdır. Baharın gelmesi ile güneş ışığını ve sıcaklığını artırır. Doğa uyanır. Tarlalar bağlar bahçeler canlanır. Hayvanlar gebe kalır.

Baharın iyi gelmesi insan evladı için açlık korkusunun yenmesi ve o yılın korkusuzca neşe ve bolluk içinde geçmesi demektir.

Anadolu topraklarında 21 Mart tarihinde kutladığımız Nevruz Bayramı da işte bu kadim geleneklerin bir ürünüdür. Adından da belli olduğu gibi Nevruz, yeni, güzellik, olumlu enerjilerin ortaya çıktığı dönüm noktası ekinoks dur.

Hititler’de Nevruz bayramı Purilli ismi ile kutlamaktaydı. Purulli(ya) Hattice bir sözcük olan pur- sözcüğünden gelmektedir. Purilli, “yeryüzü, yer, ülke” gibi anlamları bulunmaktadır. Çivi yazılı tabletlerde bu kelime puruli-, purulli-, ṷuurulli-, puruliš-, ṷurulliya-, purulliya-, purulliyan, purulliyaš olarak yer almaktadır. Hurri dilinde de “ev, tapınak” gibi anlamları bulunmaktadır. Fakat, bu kelimenin Hurri toplumunda Hititlerdeki Purulli Bayramı ile alakası var mı bilinmemektedir

Purilli Bayramı, her bayram olduğu gibi Hitit kralının başrahipliğinde kutlanmaktaydı. Arşivlerde yer alan tabletlerde Purilli Bayramı için başkent Hattuşa’da görkemli törenler düzenlendiği bilinmektedir. V.Haas’a göre, bayram ritüellerinin en üst noktası diyebileceğimiz  kralın, tanrılar tarafından kabul edildiği bölüm Nerik kentinde gerçekleştiği için, “Nerik kentinin purulli(ya) ritüeli” olarak da bilinmektedir. Yine V. Haas’a göre; Hitit İmparatorluk döneminde bağlayıcı bir yenilik olmadığı için bayramın, çeşitli bölümleri AN.TAḪ.ŠUMSAR Bayramı’na dahil edilmişti. Bayram, 9 yıla bölünmüş durumdaydı. Nerik kentinin purulli(ya) Bayramı ile ilgili arşiv kataloğuna göre (KUB 30.42 öy. I 5-6)76, bayram, 32 tabletten oluşmaktaydı, ancak bu tabletlerin hiçbiri bugüne kadar ele geçmemiştir. Kaynaklar, zamansal olarak farklı olduğu için, bayram süresi rekonstrüksiyon yolu ile ortalama olarak hesaplanmaktadır. Buna göre, V.Haas’ın önerisi bayramın tümü yaklaşık olarak 1 ay sürmektedir. Olasılıkla mevcut metin malzemeleri göz önüne alındığında kral, bayram töreni yolculuğuna, değişmeyen ana noktası Ḫattuša’dan başlıyor, sonra Taṷiniya ve Ṷarkataṷi kentlerine uğruyor, oradan Zippalanda’ya, kesin geçiş yolu olmamakla beraber Arinna’ya, Kaštama’dan sonra Nerik kentine ulaşılabilmekteydi (Tercan 2016: 14).

Tabletlerde bayramların Hattuşa ve diğer dini kent olan Nerik’te gerçekleştirilen ritüellere yer verilmesinden dolayı akıllara şu sorular gelmektedir. Purilli Bayramı diğer Hatti ülkesi şehirlerinde kutlanıyor muydu? Kutlanıyorsa nasıl kutlanıyordu? Cevap şu an için elde edilen tabletlere göre yok.  Ancak, tahmin edebiliriz ki, baharın getirdiği sıcaklık ve sıcaklığın getirdiği neşe ve huzur diğer şehir insanları tarafından da hoş karşılanarak kutlanmalıydı.

Purilli Bayram kutlamaları dönemin kralına göre değişiklik gösterebilirdi.

II. Muvatalli döneminde, Telipinu’nun onuruna bayramın kısaltılmış şekli Utruna bölgesinde kutlanmaktadır. III. Ḫattušili dönemi kehanet metinlerinden, Nerik Kenti’nin Kaškaların egemenliği altında olduğu dönemlerde, bu kentin kült görevini Ḫakmiš(ša)/Ḫakpiš(ša) Kenti’nin üstlenmiş olduğu görülmektedir. Ancak daha sonra, III. Ḫattušili Nerik Kenti’nin tekrar ele geçirilmesi ile bu kent purulli(ya) Bayramı içerisindeki eski kült görevini yeniden üstlenmiş, yine bu dönemde kraliçe Puduḫepa’nın etkisi ile Güney Anadolu tanrıları olan Lavazantiya Šaušga’sı gibi tanrılar bayram ritüeline dahil edilmiştir.

Kral, purulli(ya) Bayram töreni yolculuğuna olasılıkla Ḫattuša’dan başlamakta, Taviniya ve Warkatawi kentlerine uğramakta, Zippalanda Kenti, Arinna Kenti, Kaštama Kenti ve son olarak Nerik Kenti’ne ulaşabilmektedir.

Bayrama, kral, kraliçe ve prens katılmakta, Kašḫa ve Ḫanḫana kentlerindeki 6 gün süren Tanrı Telipinu için gerçekleştirilen Purulli(ya) Bayram törenini prens, yönetmekte idi. İlluyanka ve Telipinu Mitosları, purulli(ya) Bayramı ile yakından ilgilidir.

Kaynak: 2016Tercan, Betül,  “HİTİTLERDE PURULLİ(YA) BAYRAMI” Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Banner
Benzer Yazılar

Küllüoba Höyük’te yapılan kazılarda 4500 yıllık kapların içinde ağrı kesici kalıntıları bulundu

20 Eylül 2022

20 Eylül 2022

Anadolu’da 5000 yıl öncesine ait ilk kentleşme yapısının ortaya çıkarıldığı Eskişehir’deki Erken Tunç Çağı Küllüoba Höyük kazılarında, ağrı kesici ilaç...

Akdeniz Tunç Çağı batığında 3600 yıllık kurşun ağırlıklar çıkarıldı

27 Kasım 2022

27 Kasım 2022

Dünyanın en eski batıklarından biri olan Antalya Kumluca açıklarındaki Tunç Çağı batığında su altı arkeolojik çalışmalar devam ediyor. MÖ 16....

Kastabala Antik Kenti’nde tanrıça Kubaba’ya ait tapınak kalıntısı bulundu

7 Aralık 2023

7 Aralık 2023

2700 yıllık geçmişe sahip Kastabala Antik Kenti’nde tanrıça Kubaba’ya ait tapınak kalıntısı bulundu. Kastabala Antik kenti, Osmaniye ilinin 12 kilometre...

Sillyon Antik Kenti’nin stadyumu gün yüzüne çıkarılıyor

26 Nisan 2024

26 Nisan 2024

Antalya’nın Serik ilçesindeki Sillyon Antik Kenti’nin 10 bin kişilik stadyumu gün yüzüne çıkarılıyor. Kazı ekibi şu ana kadar stadyumun yüzde...

Dr. Dercksen, “Asurca yazılı çivi yazılı kil tablette kurutulmuş et, karides ve balık gibi yiyeceklerin adına rastlandı.”

11 Ağustos 2022

11 Ağustos 2022

Anadolu’da yazılı tarihin başlangıç noktası Kültepe/Kaniş (Kanesh) Karum Höyüğü arkeolojik kazılarında ortaya çıkarılan Asurca yazılı çivi yazılı kil tabletler, M....

Sardes Antik Kenti ve Lidya Tümülüsleri Artık UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde!

12 Temmuz 2025

12 Temmuz 2025

Manisa’nın Tarihi Hazinesi Dünya Çapında Tescillendi Manisa’nın Salihli ilçesinde yer alan Sardes Antik Kenti ve Bin Tepeler Lidya Tümülüsleri, UNESCO...

Girnavaz Höyüğün Cinleri

30 Kasım 2020

30 Kasım 2020

Girnavaz höyük Mardin iline bağlı Nusaybin ilçesinin kuzeyinde ve 4 km uzaklığındadır. Suriye sınırına çok yakın bir konumdadır. Kuzey Mezopotamya’dan...

Taştepeler’in erkek heykelleri, doğurganlığın ve nüfusun önemini simgeleyen bir kültürün göstergesi olabilir.

15 Haziran 2022

15 Haziran 2022

Taştepeler bölgesinde ortaya çıkarılan çok sayıda erkek heykel ve figürin buluntuları, doğurganlığın ve nüfusun önemini simgeleyen bir kültürün göstergesi olabilir....

Eskişehir’in tarihsel özetini sunan Şarhöyük-Dorylaion kazıları yeniden başlıyor

29 Temmuz 2022

29 Temmuz 2022

Eskişehir’de ilk yerleşim izlerinin görüldüğü Şarhöyük-Dorylaion kazıları Anadolu Üniversitesi öncülüğünde yeniden başlıyor. M. Ö. 4. Bin yılının ikinci yarısına ait...

Hattuşa’da heyecanlandıran keşif; 3 Bin 500 yıllık hiyeroglif işaretler bulundu

11 Eylül 2022

11 Eylül 2022

Anadolu’da ilk merkezi devleti kuran Hititler’in başkenti Hattuşa, her kazı sezonunda olduğu gibi bu yılda şaşırtan keşfe sahne oldu. Günümüz...

İlk Çağ kenti Daskyleion kazılarında 2 bin 500 yıllık içme su şebekesi bulundu

10 Ağustos 2022

10 Ağustos 2022

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde bulunan İlk Çağ kenti Daskyleion arkeolojik kazılarında 10 metre uzunluğunda 2 bin 500 yıllık içme su şebekesi...

Çorum’da Köktürk dönemi kurganlarına benzeyen yapılarla karşılaşıldı

17 Kasım 2022

17 Kasım 2022

Çorum’da Köktürk dönemi kurganlarına benzeyen birçok salur damgalı mezar yapıları ile karşılaşıldı. 1071 öncesi toplu mezar ve kurgan yapılarına Çorum’un...

Tunç Çağı’nda savaş gemilerinin yapıldığı Dana Adası

31 Ekim 2023

31 Ekim 2023

Dana adası, Tunç Çağı’nda deniz kabilelerinin göçünden bu yana, Yunanlılar ve Persler arasındaki deniz savaşları da dahil olmak üzere birçok...

Alexandria Troas kazılarında 2 bin 200 yıllık çarşı kapısı bulundu

18 Ekim 2021

18 Ekim 2021

Alexandria Troas kazılarında geçtiğimiz günlerde altar yapısı ortaya çıkarılmıştı. Şimdi de kentin çok önemli bir yapısına çarşı ile caddeyi bağlayan...

Troya kazıları ile Schliemann’ın verdiği zararlar giderilmeye çalışılacak

7 Ağustos 2021

7 Ağustos 2021

Anadolu’nun en ünlü antik kenti Troya… Dönemin zenginliği ile göz kamaştıran en güçlü kenti… Homeros’un yazdığı İlyada eserinde geçen ünlü...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]