Dünya’nın en eski yerleşim yerlerinden Harran Ören Yeri’nde, Demir Çağı’na ait 4 köpek mezarı ortaya çıkarıldı.
Ritüel olarak gömülen köpekler, şifa tanrıçası Gula’ya olan inancın bir işareti olarak yorumlanıyor.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Harran arkeolojik alanı, Şanlıurfa’nın 44 kilometre güneydoğusunda yer almaktadır. Tevrat’ta adı geçen Harran, Hz. İbrahim’in doğum yeri olarak kabul edildiğinden hem Yahudilik hem de İslamiyet açısından önemlidir.
Harran, M. Öç 3. binyıldan M. S. 13. yüzyıla kadar sürekli yerleşim yeri olmuştur. Sümerler, Akadlar, Babilliler, Asurlular, Persler, Yunanlılar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar ve Selçuklular da dahil olmak üzere birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
Harran arkeolojik alanındaki kazı çalışmaları, Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal başkanlığında, Türk Tarih Kurumu, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Harran Üniversitesi ve Harran Kaymakamlığı’nın katkılarıyla yürütülüyor.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal, ritüelistik olarak gömülen köpeklerin, şifa tanrıçası Gula’yı hatırlattığını söyledi.
Köpekler genellikle sadece Mezopotamya’da şifa tanrıçası olan Gula kültüyle ilişkilendirilirdi. “Toprağın şifacısı” ve “kırılmış olanı bir araya getiren kadın” olarak bilinirdi. Düşmanlarına karşı harekete geçtiğinde ona bir köpeğin eşlik ettiği söylenir. Tapınaklarında Gula’ya adanmış ve dualarla yazılmış birçok köpek figürü bulunmuştur.
Mezarların M.Ö. 700’lü yıllara ait Demir Çağı’na ait olduğu düşünülüyor. “Sin Tapınağı’nın bulunduğu 2-3 metrelik alanda dört köpek mezarı bulundu. İki yer hazırlandı ve gömü yerleri hilal şeklinde düzenlendi. Köpeğin hastalıkları iyileştirebileceğine inanılıyordu. O dönemden kalma bu mezarlara bakıldığında, tapınmanın tanrıça Gula’ya yönelik olduğu söylenebilir” dedi.
Harran Kalesi’nde daha önce de köpek kabartmalarının bulunması, o dönemde bölgede bir köpek kültünün var olduğunu düşündürüyor.