16 September 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Gümüş Yatakları Tunç ve Antik Çağ’da Gücün Kaynağıydı

Tarihte mal alım satımında ilk olarak takas yöntemi kullanıldı. İlerleyen zamanlarda ise değerli ve az bulunan maddeler alışverişte yer aldı. Ancak gelişen ticari hayatta bu yöntem yetersiz kalınca değerli metallerin kullanıldığı para sistemi ortaya çıktı.

Tarihsel süreçte para sisteminin en çok kullanılan değerli metali gümüş olmuştur. Gümüş, özellikle Anadolu ile Mezopotamya arasında en çok kullanılan madendir.

Asur Ticaret Kolonileri çağında, Asurlu tüccarların getirdikleri başta kalay olmak üzere diğer mallara karşılık Anadolu’da çokça çıkan gümüşün talep edildiğini ve fiyatların gümüş çubuk ve külçelerle (bu çubuk ve külçelere ingot adı veriliyor) oluşturulduğunu özellikle Kültepe’de çıkan çivi yazılı tabletlerde görülüyor.

Asur Ticaret Koloni zamanında ticari mektup
Metropolitan Museum of Art koleksiyonunda yer alan Tüccar Puzur-Ashur tarafından, Imdi-ilum (MÖ 1888 ve 1876) dahil olmak üzere üç erkek kardeşine yazılan kitap, esas olarak Puzur-Assur ile Imdi-ilum’un oğlu arasındaki bir iş anlaşmazlığını içeren ticari mektup. Fotoğraf Metmuseum.org

Zamanla, gümüş, Antik Çağ’da Lidya ile birlikte çubuk ve külçeden sikke adı verilen baskılı metaya döndü.

Gümüş yataklarının üzerinde egemen olunması Erken Tunç Çağı dönemi krallıklarının stratejik konumu ve önemini artırıyordu.

Gümüş yataklarına sahip olan Antik Çağ krallığı, ticareti elinde tutuyor ve diğer devletlere karşı gizli bir silah olarak kullanıyordu. Antik Çağ’da dönemin etkin, zengin ve gelişmiş krallığı Lydia, Sardes’in yakınından geçen Paktolos (Sart Çayı) Irmağı’nın alüvyonlarından zengin gümüş rezervlerine sahipti. Bölgenin gelişmesinde ayrıca, Yunanistan’da Attika bölgesindeki Laurion gümüş madenleri ile Ege Denizindeki Siphnos Adası’nın altın ve gümüş madenleri etkili oldu.

Gümüş yataklarının azalması dolaysıyla sikkenin kalitesinin düşmesi krallık için büyük sıkıntı doğuruyordu. Sikkelerin içinde barındırdığı gümüş oranı sikkeyi basan krallığın gücünü göstermekteydi. Azalan gümüş oranı bu güce zarar veriyordu.

Gümüş, ziynet başta olmak üzere diğer kullanım alanları dışında Roma’da sikke olarak MÖ 7’nci yüzyılda kullanılmaya başladı.

Lidya gümüş sikke
Lidya Krallığı gümüş sikke

Roma geliştikçe gümüş yatakları azalmış ve Roma’da daha zengin gümüş kaynaklarına ulaşmanın yolları aranmıştı.

Geology dergisinde yayınlanan makalenin baş yazarı Jean Milot, “Gümüş kaynaklarının kontrolü büyük bir jeopolitik sorundu ve Roma gümüş kaynaklarının belirlenmesi, arkeologların eski değerli metal akışlarını yeniden yapılandırmasına ve önemli tarihi soruları yanıtlamasına yardımcı olabilir” dedi.

Milot, jeopolitik bir sorun haline dönüşmek üzere olan gümüş yataklarının tükenmişliğini engellemek için Roma’nın İber Yarımadası’nda yer alan zengin gümüş yataklarını kullandığını belirtti.

Roma dönemi gümüş sikke

Araştırma ekibi, Roma gümüşünün kaynağını izlemek için İber Yarımadası’ndaki cevher yataklarından alınan galen örneklerinin gümüş ve kurşun bileşimlerini analiz etti ve sonuçları gümüş Roma sikkelerinin kimyasal imzalarıyla karşılaştırdı. Bu analiz sonucunda Roma’nın İber Yarımadası gümüşünü kullandığı görüldü.

Milot, hem gümüş açısından zengin hem de gümüş açısından fakir galen yatakları burada büyük olasılıkla sömürüldüğünü; bölgedeki antik madencilik sömürüsüne ilişkin arkeolojik kanıtlarla da tutarlı olduğunu ifade etti.

Milot, “Bu çalışmanın, madeni paranın aslında MÖ 6. yüzyılda icat edildiği gümüş zengini bölgeye, Yunanistan ve Küçük Asya’ya (modern Türkiye) genişletilmesi gerekiyor. Burada tarif ettiğimiz yöntem, Tunç Çağı’ndan Helenistik krallıkların çöküşüne kadar Doğu Akdeniz imparatorluklarına gümüş sağlayan kayıp cevher alanlarını tanımamıza izin verecek” dedi.

Bu araştırma sonucu da göstermektedir ki; Tunç ve Antik Çağ’da krallıkların, gümüş yatakları üzerinde egemenlikleri, elde ettiği gücü elinde tutması için toprak ve su egemenliği kadar önemli bir unsur olmuştur.

Banner
Benzer Yazılar

İskoçya’da altından yapılmış nadir pommel keşfedildi

24 Ekim 2022

24 Ekim 2022

İskoçya’nın Stirling kentinde bir metal dedektörcüsü tarafından altından yapılmış nadir pommel keşfedildi. Kılıç, hançer, bıçak kabzasının olduğu kısma pommel deniyor....

Polonya’daki kazılar sırasında nadir görülen enkolpion keşfedildi

20 Ekim 2023

20 Ekim 2023

Arkeologlar, Polonya’nın Silezya Voyvodalığı’nın Lubliniec bölgesinde bulunan Woźniki’de, Doğu Ortodoks ve Doğu Katolik piskoposlar tarafından boyuna takılan, ortasında bir simge...

Katalonya’da bir mağarada 7 bin yıllık gravürler bulundu

23 Mart 2023

23 Mart 2023

MÖ 5000 yıllarında avcı toplayıcı bir grup barındıkları mağaranın duvarına parmaklarını kullanarak gravürler yaptılar. 7 bin yıllık bu gravürler bazı...

Lavların altında kalan Pompeii kentindeki kazılarda Truvalı Helen’i tasvir eden çarpıcı bir fresk bulundu

11 Nisan 2024

11 Nisan 2024

Arkeologlar, Vezüv Yanardağı’nın lavları altında kalan Pompeii’nin en uzun caddelerinden biri olan Via di Nola’daki büyük bir evin ziyafet salonundaki...

İngiltere’de boyalı köpek penisi kemiği bulundu

9 Ocak 2025

9 Ocak 2025

İngiltere’nin Surrey kentindeki bir Roma taş ocağında arkeologlar, Roma-Britanya döneminden bugüne kadar bulunmuş en sıra dışı insan ve hayvan kalıntılarından...

Prag’da 7.000 Yıllık Gizemli Dairesel Yapı Ortaya Çıkarılıyor

15 Eylül 2022

15 Eylül 2022

Arkeologlar, Çek Cumhuriyeti’nin Prag kentinin eteklerindeki Vinoř bölgesinde bulunan 7.000 yıllık roundel olarak adlandırılan (Çek dilinde ‘rondely’, yuvarlak anlamına geliyor)...

Fransa’da uydu görüntüleme teknolojisi kullanılarak dairesel şekilli Demir Çağı Galya köyü bulundu

2 Nisan 2024

2 Nisan 2024

Fransa’nın Côtes d’Armor bölgesindeki Cap d’Erquy’de uydu görüntüleme teknolojisi kullanılarak Demir Çağı’ndan kalma dairesel şekilli bir köyün kalıntıları ortaya çıkarıldı....

Bir Orta Çağ Tersanesinin Kazısı Sırasında Roma Merkür Başı Keşfedildi

24 Şubat 2024

24 Şubat 2024

İngiltere’nin güneydoğusunda yer alan Kent’teki Smallhythe Place bölgesindeki bir Orta Çağ tersanesinin kazısı sırasında Roma Merkür başı keşfedildi. Bir Roma...

Pompei’de olağanüstü natürmort fresklerine sahip sütunlu bir salon bulundu

29 Aralık 2024

29 Aralık 2024

Dünyanın en önemli arkeolojik alanlarından biri olan ünlü antik Roma kenti Pompei’deki arkeologlar, görkemli sütunlu bir salondaki gösterişli natürmort freskler...

“Görmediklerinizi Göreceksiniz” Projesinde Bu Ay Gladyatör Strigil’i Sergileniyor

22 Temmuz 2021

22 Temmuz 2021

 İzmir Arkeoloji Müzesi bu ay farklı bir sergiye ev sahipliği yapıyor.  Her ay yeni ve özel bir eserin ziyaretçilerle buluştuğu “Görmediklerinizi göreceksiniz”...

Kuzey İtalya’da keşfedilen 3300 yıllık Tunç Çağı boyunduruğu

30 Ekim 2023

30 Ekim 2023

Kuzey İtalya’nın Veneto bölgesindeki Este’de Geç Tunç Çağı’na ait bir yerleşimde 3.300 yıllık nadir bir ahşap boyunduruk keşfedildi. Ahşap boyunduruk...

Arkeologlar el değmemiş bir Etrüsk mezarını açtı

1 Kasım 2023

1 Kasım 2023

Orta İtalya’daki Vulci Arkeoloji Parkı’nda, Nisan ayında keşfedilen ve el değmeden kalan 2.600 yıllık, çift odalı, sağlam bir Etrüsk mezarı...

Hatay’da elektrik kablosu yenileme çalışmaları sırasında lahit bulundu

29 Mart 2024

29 Mart 2024

Geçen yıl Şubat ayında meydana gelen iki büyük depremle yıkılan Hatay’da, enerji şirketinin başlattığı elektrik kablolarının yenileme çalışmaları sırasında bir...

2000 yıllık hançer, Roma ile kabile savaşçıları arasında uzun zamandır unutulmuş bir savaşın yerini ortaya koyuyor

18 Aralık 2023

18 Aralık 2023

İsviçre’de gönüllü bir arkeolog ve diş hekimliği öğrencisi Lucas Schmid, 2019’da 2000 yıllık gümüş ve pirinç bir hançer keşfetti. Roma...

Dünyanın çatısında en eski insan izleri bulundu

21 Ekim 2021

21 Ekim 2021

Dünyanın çatısı olarak kabul edilen Tibet’te Çinli bilim insanları tarih öncesi çağlara ait bilinen en eski insan izlerini keşfettiler. 2018...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]