17 May 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Golan Tepeleri’nde 1.700 Yıllık Sınır İşareti ve Memlük Kamu Binası Ortaya Çıkarıldı

Golan Tepeleri’ndeki İsrail ordu üssünün yakınında bulunan antik kent sınırı işaretleyicisi ve Memlük Devletine ait bir kamu binası keşfedildi.

Golan Tepeleri’nde yapılan bir arkeolojik kazı, “Nafah” adının bölgeye 1.700 yıl kadar erken bir tarihte verildiğini ilk kez ortaya çıkardı.

Sınır taşı, Mekorot Su Şirketi Nafah’ta bir su boru hattı kurmak üzereyken İsrail Eski Eserler Kurumu tarafından yürütülen bir arkeolojik kazı sırasında keşfedildi.

Mekorot Su Şirketinin yaptığı bu çalışma ile Nafah-Kedmat Zvi su boru hattı, Golan Tepeleri ve Katzrin kasabasındaki IDF üslerine su temin sisteminde ana su hattı olarak hizmet verecek.

İsrail Eski Eserler Kurumu’ndan Dina Avshalom-Gorni ve Yardenna Alexandre tarafından yönetilen kazı alanında, Maayan Baruch ve Kela Alon’dan askeri öncesi akademi (mechinot) öğrencilerinin yanı sıra topluluktan gönüllülerin katılımıyla, Yunanca yazıtlı sınır taşı beklenmedik bir şekilde ortaya çıkarıldı.

Taş, bir mezarı örtmek için ikincil kullanımda ortaya çıkarıldı.

İsrail Eski Eserler Kurumu Dr. Danny Syon’un Kinneret Akademi Koleji’nden Prof. Haim Ben-David ile birlikte “yazıtın deşifre edilmesi büyük heyecan uyandırdı. (Nafah köyü) bir sınır taşına yazılmıştır. ” dedi.

“Roma İmparatoru Diocletian’ın (MS 300 civarı) hükümdarlığı döneminde, bu taşlar vergi toplamak amacıyla köylerin sınırları olarak yerleştirildi. Bu, Golan Tepeleri’nin ortasındaki ilk sınır taşıdır. Bu güne kadar korunan bir yerin adı; Nafah, 1967’deki Altı Gün Savaşı’na kadar burada var olan Suriye köyünün adıydı ve şimdi de bu bölgede bulunan askeri üssün adı da Nafah!” diye sözlerine ekledi.

Nefahatzilom’daki kazı yeri: Assaf Peretz, İsrail Eski Eserler Kurumu

Araştırmacılar, “Genellikle antik isimleri nesilden nesile koruyan yerleşim sürekliliğinin bir sonucu olarak korunduğunu ekliyorlar. Ancak Nafah’taki antik kalıntılar böyle bir yerleşim sürekliliğini göstermeyen bir yer ve Bizans döneminden beri – yaklaşık 1500 yıl önce – ve modern zamanlara kadar burada yerleşim yerleri kısaca Memluk dönemi (MS 13.-15. yy) dışında bilinmemektedir. Bu nedenle adın korunması ilgi çekici ve şaşırtıcıdır. adının bu güne kadar korunmuş olması, ender bir olaydır. ”

Yerleşim sürekliliğinin gerçekleşmediği yerlerde antik yerleşim adlarının birçok nesil boyunca korunma olasılığını güçleştiriyor.

İsrail Eski Eserler İdaresi’nden Yardenna Alexandre ve Dina Avshalom-Gorni’ye göre: “Nafah’taki büyüleyici kazı, Memluk döneminden bir karayolu istasyonu olarak hizmet veren bir kamu binasını ortaya çıkardı.”

Bu, Golan Tepeleri’nde kazılan Memluk döneminden ilk kamu idare binası. Yol istasyonu Celile’yi Şam’a bağlayan ana yol üzerine inşa edildi ve muhtemelen Safed’den seyahat eden tüccarlar ve hükümet yetkilileri için bir mola ve dinlenme yeri olarak hizmet etti. Burada yemek yiyip uyudular, yolculuk için ekipmanlarını yeniden düzenlediler ve atlara baktılar.
Binanın avlusunda bir fırın kalıntıları ve biraz demir cürufu bulundu, bu da bir demircinin burada çalışmış ve mola sırasında at nalı tamir etmiş olabileceğini gösteriyor. ”

http://www.israelnationalnews.com/News/News.aspx/289942 sitesinden çeviri yapılmıştır.

Memlük Devleti

Memlûk Devleti, Eyyûbîlerin çöküşü ile Osmanlıların Mısır’ı ele geçirmesi arasında geçen üç yüzyıla yakın zaman diliminde Mısır ve Suriye’de hüküm sürmüş olan devlet.

Memlûk Devleti’ni 1250 ve 1382 yılları arasında kurucu aile Bahrî Memlûkler idare etmiş, 1517’ye dek ise Burcî Memlûkler yönetimi ele almıştır. Tarih yazınında devlet bu iki hâne başlıkları altında incelenmiş olup Bahrî Memlûklerin Türk kökenli olması dolayısıyla bu devirde yöneticiler daha çok Türklerden oluşurken daha sonraki dönemde Çerkezler asıl unsur olmuşlardır.

Tarihçiler arasında; Memlûk devletinin Türk sultanlar döneminde askeri ve siyasi olarak doruğa ulaştığı, ardından ise Çerkezler döneminde uzun süreli bir gerileme dönemine girdiğine dair evrensel bir fikir birliği vardır.

Memlûk Devleti en parlak devrini I. Muhammed’in sultan olduğu yıllarda yaşamış. Haritada sultanlığın genişleyen sınırları gösterilmekte.

Yönetici sınıfın Türk, halkın ise çoğunlukla Araplardan müteşekkil olduğu bir yapısı bulunan Memlûk Devleti en parlak devrini I. Muhammed’in sultan olduğu yıllarda yaşamış, Çerkez kökenli Burcî Memlûkler idaresindeyse çöküş dönemine girmiştir.

İdareci unsur olan memlûklerin kökeni Kuman-Kıpçak, Çerkez, Abhaz, Oğuz ve Gürcü soylu asker kölelerdi. Bu köleler askerî amaçlarla satın alındıklarından sıradan kölelerden daha yüksek statüdeydiler ve silah taşıma izinleri vardı. Zamanla güçlenerek Memlûk Devleti’ni kuran bir sosyal sınıf hâline gelen bu köleler Mısır vatandaşlarının da üzerinde bir sosyal statüye erişmişlerdir.

Sultanlık, zamanla güçten düşmesine karşın Orta Çağ Mısır ve Suriyesi’nde gerek siyasi gerek ekonomik ve gerekse de kültürel olarak İslam’ın Altın Çağını temsil eden bir güç olarak görülmektedir.

Kaynak: Kızıltoprak, Süleyman (2004). “Memlük”. İslâm Ansiklopedisi. 29. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. ss. 87-90.

Banner
Benzer Yazılar

İran’da Sasani döneminden kalma olduğu tahmin edilen bir ateş tapınağı ortaya çıkarıldı

11 Ekim 2023

11 Ekim 2023

Kuzey İran’daki bir arkeolog ekibi, Sasani döneminden (MS 224-651) kalma olduğu tahmin edilen bir ateş tapınağının kalıntılarını ortaya çıkardı. Arkeolog...

Ukrayna’nın Poltava bölgesinde bulunan benzersiz İskit cam kolyeler

8 Ekim 2021

8 Ekim 2021

Arkeologlar, orta Ukrayna’nın Poltava bölgesindeki Kotelva kasabası yakınlarında amfora şeklinde benzersiz İskit cam kolyeler ortaya çıkardılar. Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi...

Troya Müzesi’nde “Troyalı Kadınlar” sergisi açılıyor

7 Mart 2023

7 Mart 2023

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Troya Müzesi’nde “Troyalı Kadınlar” sergisi açılıyor. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim...

Eşyalara Duygusal Bağ Kurma 2.000 Yıl Öncede Görülüyor Olabilir!

22 Haziran 2021

22 Haziran 2021

Hepimizin mutlaka kullandığımız ve sonrasında herhangi bir nedenle atmaya kıyamadığımız duygusal bağ kurduğumuz eşyalarımız olmuştur. Eşyalarla kurduğumuz duygusal bağın sadece...

Meksika’da nadir Maya Işık Tanrısı K’awiil heykeli bulundu

1 Mayıs 2023

1 Mayıs 2023

INAH arkeologları, çalışmaları devam eden Maya tren projesinin 7. Arkeolojik kurtarma kazılarında nadir bulunan Maya Işık Tanrısı K’awiil heykelini çıkardılar....

Portekiz’in Balsa antik Roma kentinde antik balık işleme atölyeleri keşfedildi

19 Temmuz 2022

19 Temmuz 2022

Güney Portekiz’deki en önemli ve sembolik arkeolojik alanlardan biri olan Roma kenti Balsa’da, arkeologlar M. S. 1. ve 2. yüzyıllarda...

Laos’ta bir mağarada 130 bin yıllık Denisova insanı dişi keşfedildi

18 Mayıs 2022

18 Mayıs 2022

İnsan tarihi ile ilgili karanlık noktalar yeni buluntularla aydınlanmaya devam ediyor. Güneydoğu Asya ülkesi Laos’ta bir mağarada 130 bin yıllık...

Orkney Çömleği Üzerinde 5.000 Yıllık Parmak İzi

23 Nisan 2021

23 Nisan 2021

Avrupa kıtasının en eski tarihi yerleşimlerine sahip İskoçya’nın kuzey bölgesinde yer alan Orkney takımadalarında  5.000 yıl öncesine dayanan bir çömlek...

Bursa’nın 2.200 Yıllık Zindanı Müze Oldu

17 Ekim 2021

17 Ekim 2021

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan M. Ö. 200 yıllarında inşa edilen zindan artık dijital müze ve sanat galerisi olarak...

Arkeologlar Punt Ülkesini (Tanrı’nın Ülkesi) Bulabilmek İçin 3300 Yıllık Mumyaları Araştırıyor

17 Aralık 2020

17 Aralık 2020

Eski Mısırlılar canlı babun ve tütsü gibi egzotik malları elde edebilmek için kilometrelerce yol katettiler. Punt diyarı yani Tanrı’nın ülkesini...

Sobibor Ölüm Kampında Öldürülen Çocukların Kimlik Etiketleri Ortaya Çıkarıldı

9 Şubat 2021

9 Şubat 2021

Sobibor ölüm kampının trajik tarihi ortaya çıkarıldı. Arkeologlar, Naziler tarafından doğu Polonya’daki Sobibor ölüm kampında öldürülen dört çocuğun kimlik etiketlerini...

Bilim insanları Truva’da şarabın seçkin insanlara ait bir içecek olduğu düşüncesini yıktılar

28 Mart 2025

28 Mart 2025

Binlerce yıllık tarihiyle efsaneler ve gerçeklerin iç içe geçtiği Truva Antik Kenti’nde, şarabın sadece seçkin zümreye ait lüks bir içecek...

Çin’de 170 milyon yıllık bir çiçek fosili keşfedildi

28 Mart 2023

28 Mart 2023

Çinli araştırmacılar, 170 milyon yıl öncesine dayanan bir çiçek fosili keşfettiler. Nanjing Jeoloji ve Paleontoloji Enstitüsü ve Çin Bilimler Akademisi...

En Eski Primat Türü Dinozorlardan Sonraki Yaşamı Anlamanın Anahtarı Olabilir 

25 Şubat 2021

25 Şubat 2021

66 milyon yıldan daha eski olan primat fosiller, eski atalarımızın en eski örnekleri ve dinozorlardan sonraki yaşamı anlamanın anahtarı olabilir....

Anadolu’da ilk kez Türk adının geçtiği yazıt bulundu

3 Eylül 2022

3 Eylül 2022

Konya’nın Karatay ilçesinde bulunan Savatra Antik Kenti kazı sahasında Anadolu’da ilk kez Türk adının geçtiği yazıt bulundu. Anadolu’da 1071 Malazgirt...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]