17 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Balawat (Imgur Enlil) Kapı Kabartmaları

Balawat, Dicle ve Zap Irmağının keşiştiği yani Assur üçgeni adı verilen bölgede yer almaktadır. Birinci başkent Kalhu güneyde, Durşarrukin en kuzeyde ve Ninive’nin doğusunda yer almaktadır. Musul şehrinin 28 km. güneydoğusundadır.

Balawat bağımsız din komplekslerinden biridir. Kalhu’yu başkent ilan etmiş olan II. Assurnasirpal’in inşaa ettirmiş olduğu Mamu tapınağı çok önemlidir. Rüyalar tanrısı Mamu için yapılmış olan bu tapınak II. Asurnasirpal’in oğlu III. Salmanasar döneminde daha da gelişmiştir. (9yy.)

Burası III. Salmanasar ve babasının yaptırmış oldukları kabartmalı ve tunçtan bantlarla bezemeli kapı kanatları ile ünlüdür.

Tapınak kuzeybatı-güneydoğu yönünde yerleştirilmiştir. Cephesi güneydoğu’ya bakmaktadır. Ufak bir ön avlusu, ge.it holünden sonra ulaşılabilen iç avludan ünlü tunç bantlarla bezenmiş anticella’ya ve buradan da cella’ya girilmektedir. Üç basamaklı bir merdivenle aditon’un olduğu kutsal cella’ya varılır. Aditon’un merdivenleri Musul mermerinden yapılmıştır. Tanrı Mamu yontusununda bu mermer levhalar üzerinde olduğu düşünülmektedir. Diğer kalan yerler ise pişmiş toprak levhalarla süslenmiştir.

III. Salmanasar
III. Salmanasar’ın siyah obeliskte kendinden aman dileyen İsrail Kralı Yehu ile betimlenmesi.

Tapınak 1878 kazılarında Harmuntz Rassam tarafından bulunmuştur. Burada İngiltere adına kazı yapan Rassam bulduğu çoğu şeyi İngiltere’ye götürmüştür. Eserlerin çoğu British Museum’da bulunmaktadır. Küçük bir kısmı da Louvre ve Boston müzelerinde yer almakla birlikte Eski şark eserleri müzesinde de bir kısmı sergilenmektedir.

Tunç levhalar 1,83 m. uzunluğundaki bantlar, 6.8 m. ahşap kapı kanatlarına çivilerle çakılmış 0,27 cm. yüksekliğinde kabartmalı 8 ince tunç kuşakla kaplanmış ve güçlendirilmiştir. Resimler alttan kabartma ve üstten kazıma tekniği ile yani “repuze” tekniği ile işlenmiştir. Bu teknikte levhanın ön yüzünü petrol ya da zift benzeri bir karışıma oturtulduğu ve figürlerin ana hatları alttan çekiçlenerek kabartıldığı ön yüze çıkan kabartıların metal bir kalemle konturları ve ayrıntıları kazınarak çiziliyor. Figürler daima rozetli yatay bantlarla sınırlandırılmıştır. Ortalama 3 m. panolar halinde hikaye anlatır gibi yani naratif tarzda işlenmişlerdir.

 III. Salmanasar döneminde kabartmalarda yapılan seferler anlatılmıştır.
II. Asurnasirpal’in dönemindekiler kent yaşamı ile ilgiliyken III. Salmanasar döneminde ise yapılan seferler anlatılmıştır.

Balawat kapıları ve yapım tekniği açısından Önasya’da türünün tek örneğidir. II. Asurnasirpal’in dönemindekiler kent yaşamı ile ilgiliyken III. Salmanasar döneminde ise yapılan seferler anlatılmıştır. Bu kabartmalar ve işlemeler Assur resim sanatına bağlı kalınarak yapılmışlardır. Bu bantlarda figürler, teknik, perspektif, Assur’un almış olduğu bütün yerler coğrafi ve fiziki özellikleriyle anlatılmıştır. Örneğin; ormanlık bir alansa sık ağaçlarla, dağlık bir alansa dağlarla gösterilmiştir. Şehir ya da yerelşim alanı nehir kenarındaysa bu nehir mutlaka resme eklenmiştir. Bununla birlikte Assur ordusunu oluşturan birimler ordugah’tan başlayarak, süvariler, piyadeler, okçular, sapan atıcıları gibi birimler tek tek gösterilmiştir. (8-7 yy.) Kabartma sanatında uygulanmış eserlerin temeli diyebileceğimiz eserlerdir.

Nazire denizi kenarında libasyon yapan askerler
Bu sahnenin üst kısmına “Naire denizi kıyılarına bir süretimi koydum. Tanrılarıma kurban kestim” yazılmıştır.

Balawat kabartmalarında resmedilen bir Anadolu sahnesinde Assurlu askerlerin su içerisinde görülen bir yaratığa libasyon yaptıkları görülmektedir. Naire denizi diye bahsedilen bu yerin Van gölü olması muhtemel gözükmektedir. Bu sahnenin seferden sonra kılıcı suyla yıkama ritüeliyle bağlantısı olduğu düşünülmektedir. Bu sahnede kralın yanında bir rahip ve onların arkalarından diğerleri gelmektedir. Bu sahnenin üst kısmına “Naire denizi kıyılarına bir süretimi koydum. Tanrılarıma kurban kestim” yazılmıştır.

Urartu kentlerine saldırı düzenleyen Assurlular
Urartu kentleri genellikle kale şehirlerden oluşmaktaydı.

Her bir bantta sinematik bir anlatım görmek mümkündür. Dağları aşan savaş arabalarını görüyoruz bantlarda çünkü Doğu Anadolu’dalar ve Van gölü çevresine geliyorlar. Alttaki bantta merkezde Suguniya kenti var. Kent kayalık bir alanda betimlenmiş. Kent henüz teslim olmamış savaşıyor. Urartu kentleri genellikle kale şehirlerden oluşmaktaydı. Güçlü surlar ve kemerli kapılar Urartu kentlerinin genel özelliklerindedir. Suguniya’da boyunduruk takılmış esirler işlenmiş. Bedelsiz iş gücü anlamına gelen halk öldürülmüyordu. Başka bir sahnede yine Urartu’dan depolama küpleri görülmektedir. Bu insan boyundan yüksek depolama kapları neredeyse bütün Urartu şehirlerinde bulunmuştur savaş arabalarının altında ezilen düşman sahneleri Assur sanatında sevilen işlemelerden birini temsil etmektedir.

Yine başka bir sahnede Tir ya da Tiros ismiyle anılan bir Fenike şehrini görüyoruz. Bugün ki Sur kenti. Kentin kalesinin o dönemlerde denizde olduğunu ve o zamanlar ada olduğunu görmekteyiz. Şu an da şehir ana karaya bağlıdır. Büyük İskender döneminde kıyıdan adaya bir yol yapılmış ve ada karaya bağlanmıştır. Kentin savaşmadan teslim olduğunu ve kentin boğa başlı sandallarla nasıl boşaltıldığı resmedilmiştir. Burası bir ticaret bölgesi olarak zengin bir şehirdi ve tabii bu zenginlik Assur’un gözünden kaçmamıştı.

TİR şehrinden alınan ganimetler
Tir Kentinin savaşmadan teslim olduğunu ve kentin boğa başlı sandallarla nasıl boşaltıldığı resmedilmiştir.

Bu sahneler ardı ardına devam etmektedir. Tiros ve Sidon şehrinden alınmış vergiler, Dobigu şehrine yapılmış bir saldırı, Suriyeli bir prensin getirdiği hediyeler, Unkianlıların getirdikleri kazanlar, Assur ordusunun yaptığı katliamlar, kadın esirler, develer ve benzeri hayvanlar gibi bütün fauna ve flora zenginliğini bu kabartmalarda görmek mümkün.

Bütün bu ayrıntılarla birlikte her kentin kendi fiziksel ve mimari özelliklerini de çizmişlerdir. Örneğin; Dubigu kentinin düzlük bir arazide bulunması ve iki katlı yüksek surlara sahip olması gibi detayları bu kabartmalarda görüyoruz.

Kaynak: SEVİN, V. “Yeni Assur Sanatı II. Resim, 2019”, Türk Tarih Kurumu, Ankara

Banner
Benzer Yazılar

Orta Çağ’da milyonlarca insanın ölümüne neden olan kara veba Orta Asya’dan yayılmış olabilir

16 Haziran 2022

16 Haziran 2022

Covid-19 pandemisi yaklaşık 2 yıl boyunca Dünya’yı kapattı. Az da olsa etkisini hala devam ettiren Covid-19 salgını tarih boyunca Dünya’da...

Peru Nazca’da Yeni Bir Kedi Geoglifi Keşfedildi

18 Ekim 2020

18 Ekim 2020

Peru Kültür bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Nazca’da yeni bir geoglif bulunduğu bildirildi. Bilindiği üzere Geoglif; zeminde üretilen ve tipik olarak kırıntılı...

Arkeologlar, Atina’daki en eski Demir Çağı evini keşfettiler

26 Mayıs 2023

26 Mayıs 2023

Göttingen Üniversitesi’nden arkeologlar, Atina’nın güneyindeki Thorikos’ta Atina’daki en eski Demir Çağı evini keşfettiler. Keşif, erken Yunan tarihi için beklenmedik ve...

Güney Afrika’da yaklaşık 250.000 yıl önce ölen bir hominid çocuğun fosili bulundu

8 Kasım 2021

8 Kasım 2021

Uluslararası ve Güney Afrikalı araştırmacılardan oluşan bir ekip, yaklaşık 250.000 yıl önce Güney Afrika‘daki bir mağarada ölen erken dönem insansı...

Yerebatan Sarnıcı Ziyarete Açılıyor

21 Temmuz 2022

21 Temmuz 2022

Bizans İmparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılan İstanbul’un en önemli kültürel varlıklarından biri olan Yerebatan Sarnıcı yeniden ziyarete açılıyor. Ayasofya’nın...

İkinci Dünya Savaşında “Ölüm Vadisi” Olarak Adlandırılan yerde Kemikler ve Mermiler Bulundu

26 Ekim 2020

26 Ekim 2020

Polonya’da İkinci Dünya Savaşı sırasında toplu bir infaz yerini araştırmakta olan  araştırmacılar, Alman ölüm birliklerinin cesetleri ateşe vermeden önce binlerce...

700 Yıllık Lord Vishnu’nun Heykeli Pedda Rushikonda Plajında Kıyıya Vurdu

23 Mart 2025

23 Mart 2025

Pedda Rushikonda sahilinde, sakin bir Cuma akşamı, dalgaların sürüklediği sıra dışı bir keşif yaşandı: Yüzyıllar öncesine ait, granitten oyulmuş bir...

Kırk Yıldır Devam Eden Zominthos Minos Sarayı Kazısı Tamamlanmak Üzere

1 Ocak 2022

1 Ocak 2022

Girit adasının Kaz Dağı eteklerinde yer alan bölgenin ilk ve tek Minos sarayının yaklaşık 40 yıl süren kazıları tamamlanma aşamasına...

Aççana Höyük’te 3800 yıllık Akadca kil tablet bulundu

11 Ağustos 2023

11 Ağustos 2023

Şubat ayında yaşanan iki büyük yıkıcı depremden etkilenen Hatay’daki Aççana Höyük’te devam eden çalışmalarda 3800 yıllık Akadca çivi yazılı kil...

Aztekler’in İspanyol Kolonistleri Yedikleri Yer Tecoaque Kasabasın da Yeni Bulgular Ortaya Çıkarıldı

19 Ocak 2021

19 Ocak 2021

Meksika Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü, Azteklerin Nahuatl dilinde “onları yedikleri yer” anlamına gelen Tecoaque kasabasında yıllarca süren kazı çalışmalarının...

I.Bulgar İmparatorluğu’nun Başkenti Pliska’nın Üçüncü Uydu Kenti, Türk Akımı Doğal Gaz Boru Hattı Kazıları Sırasında Bulundu

15 Ekim 2020

15 Ekim 2020

Türk Akımı doğalgaz boru hattının yapımı için başlatılan kurtarma kazıları şaşırtıcı bir keşifle sonuçlandı. MS. 680 ve 893 yılları arasında...

Galler’de “Tuvalet Kaşığı” olarak da kullanılan gümüş “ligula” bulundu

31 Ocak 2024

31 Ocak 2024

Galler’deki bir metal dedektör kullanıcısı, yaygın olarak “tuvalet kaşığı” olarak da kullanılan bir Roma gümüş “ligula” ortaya çıkardı. Haziran 2020’de...

Sümer kenti Lagash’ta 5000 yıllık kamusal yemek alanı keşfedildi

2 Şubat 2023

2 Şubat 2023

Sümer kenti Lagash’ta devam eden kazılarda arkeologlar 5000 yıllık kamusal alan keşfettiler. Güney Mezopotamya’nın en büyük ve güçlü kentlerinden olan...

Uşaklı Höyük’te ortaya çıkarılan dairesel yapı kutsal Hitit kenti Zippalanda’yı işaret ediyor olabilir

27 Aralık 2022

27 Aralık 2022

Uşaklı Höyük kazılarında ortaya çıkarılan dairesel yapı kayıp Hitit kutsal kenti Zippalanda’yı işaret ediyor olabilir. Bu savı geçtiğimiz kazı sezonlarında...

İki Kültür Varlığımız Daha UNESCO Dünya Miras Geçici Listesinde

30 Nisan 2021

30 Nisan 2021

Kültür Bakanlığı’nın ülkemizin önemli tarihi yerlerini UNESCO’nun miras listesine aldırma gayretleri meyvelerini vermeye devam ediyor. Kültür Bakanlığı’nın UNESCO nezdinde yaptığı...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]