Khabar 15 haber ajansının bildirdiğine göre, 15. yüzyılda Altın Orda’ya kadar uzanan bir türbenin kalıntıları, Kazakistan’ın merkezi bir bölgesi olan Akmola Bölgesi’ndeki Korgalzhyn ilçesinin topraklarında keşfedildi.
Astana’nın arkeologları, Akmola bölgesindeki Orta Çağ kasabası bölgesinde birkaç türbe kazdılar. Bu, Korgalzhyn bölgesinde keşfedilen üçüncü tarihi anıttır.
Eşsiz buluntu sekizgen bir yapıdır. Her iki tarafın uzunluğu 1,5 metreyi biraz aşıyor ve çapı yaklaşık 4,5 metre. Türbe, kireç harcı ile tutturulmuş, yanmış ve yarı pişmiş tuğladan inşa edilmiştir. Bir zamanlar bu bölge hac yeriydi. Türbenin karşısında bir mezar vardı.
Tarım arazisi üzerindeki konumu nedeniyle türbenin yapılarının durumunun kötü olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca, bilim insanlarına göre, bazı mezar yapıları soygunlara maruz kalmıştır, bu yüzden içlerinde insan kalıntısı yoktur.
Arkeologlar, Altın Orda sakinlerinin kalıntıları olmadan çeşitli ev eşyaları keşfettiler. Araştırmacılar, keşiflerinin, Kazakistan tarihi üzerine çok ciltli bir kitaba dahil edilebilecek olan Altın Orda’nın mezar gelenekleri, dini ayinleri ve kültürü hakkında fikir vereceğini umuyorlar.
Türbenin varlığı, Kazakistan bozkırlarında yaşayan göçebe orduların daha önce bilinmeyen bir kültürel, politik ve kutsal merkezinin varlığını göstermektedir.
Türkçe’de Uluğ Ulus ‘Büyük Devleti’ olarak da bilinen Altın Orda, 13. yüzyılda Moğol İmparatorluğu’nun kuzeybatı kesimi olarak kurulan bir Moğol ve daha sonra Türkleşmiş bir hanlıktı. Moğol İmparatorluğu 1259’dan sonra dağıldığında, işlevsel olarak ayrı bir hanlık haline geldi. Aynı zamanda Kıpçak Hanlığı veya Jochi[a] Ulusu olarak da adlandırılır ve daha önce daha az örgütlü olan Cuman-Kıpçak konfederasyonunun yerini almıştır.
Altın Orda’nın toprakları Doğu Avrupa’daki Karpat Dağları’ndan Sibirya bozkırlarına kadar uzanıyordu. Güneyde, Horde’un toprakları Karadeniz, Kafkas Dağları ve İl-Hanlar olarak bilinen Moğol hanedanının İran toprakları ile sınırlıydı.