5 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Arkeologlar, 7000 yıllık pamuk kalıntılarına ulaştılar

İnsan için giyinme, yeme, içme, barınma kadar önemli bir ihtiyaçtır. Yerleşik düzene geçen insan, giyim ihtiyacını karşılamak için hayvanların deri ve kıllarından, bitkilerin liflerinden yararlanmıştır.

Tekstil ürünlerinin organik maddeler içermesi arkeologların bu materyallere ulaşmasında en büyük engel teşkil ediyor.

Binlerce yıl toprak altında kalan tekstil ürünlerinin parçalanması bilgi edinmekte sıkıntı yaratıyordu. Ancak teknolojinin gelişmesi arkeologlara, liflerin dokunup dokunmadığını belirlemek için kalıntıları ayrıntılı olarak anlamak da dahil olmak üzere, organik kalıntıların mikroskobik miktarlarını incelemek için benzeri görülmemiş yollar sunuyor.

Mikro kalıntı analizi bu tarz yeni teknoloji alanlarından biridir ve geçtiğimiz günlerde İsrailli arkeologlar bu yöntem ile Yakın Doğu’da en eski pamuk kalıntılarını keşfettiler.

Yakın Doğu’da en eski pamuk kalıntılarına Ürdün Vadisi’ndeki 7.000 yıllık bir kasaba olan Tel Tsaf’taki kazılar sırasında ulaşıldı.

Tel Tsaf'ın doğuya doğru görünümü, arka planda Ürdün dağları. Fotoğraf Hayfa Üniversitesi
Tel Tsaf’ın doğuya doğru görünümü, arka planda Ürdün dağları. Fotoğraf Haifa Üniversitesi

Kibbutz Tirat Tzvi yakınlarında bulunan Tel Tsaf, en eski gıda depolama alanlarına ve sosyal bira içme ritüel izlerinin görüldüğü yer olarak biliniyor.

Çalışma ekibinde yer alan Haifa Üniversitesi’ndeki Zinman Arkeoloji Enstitüsü’nden Prof. Danny Rosenberg, Pazar günü The Times of Israel’e verdiği demeçte, “Tsaf, organik malzemelerin inanılmaz bir şekilde korunduğu bir sitedir” dedi.

Rosenberg, antik kentin içindeki çömleklerden, aletlerden ve diğer noktalardan kazınan tortuları toplamak için Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya’dan araştırmacılarla birlikte çalıştı ve lif kalıntılarını tanımlamak için bu tortuları yüksek güçlü mikroskoplar altında inceledi.

Keşif; Yakın Doğu’da pamuk kullanımının en eski kanıtını ortaya koydu

Daha önce, tarihçiler tarih öncesi zaman dilimlerinde bu bölgedeki kumaşların çoğunlukla keten ve keten gibi diğer bitki maddelerinden ve binlerce yıl sonra saç veya yün de dahil olmak üzere hayvanlardan elde edilen ürünlerden yapıldığına inanıyorlardı. Pamuk bu bölgeye özgü olmadığından, araştırmacılar için bir sürpriz oldu ve Tel Tsaf’ın küresel bir ticaret merkezi olarak önemine işaret ediyor.

Rosenberg, “Tekstil hayatımız için çok zorunlu… Tarih öncesi zamanlarda, [tekstil] sadece giyim değil, aynı zamanda avcılık ve balıkçılık gibi başka şeylerle de ilgiliydi …”

Haifa Üniversitesi Prof. Danny Rosenberg elinde Tel Tsaf'ta bulunan 7.200 yıllık kil tahıl çömleği (Hayfa Üniversitesi)
Prof. Danny Rosenberg elinde Tel Tsaf’ta bulunan 7.200 yıllık kil tahıl çömleği (Haifa Üniversitesi)

Pamuk, İndus Vadisi’nden gelmiş olabilir

Tel Tsaf’ta pamuk lifi kalıntılarının keşfi, Yakın Doğu’da pamuk kullanımının en eski kanıtıdır. Pamuğun, bu dönemde pamuğu evcilleştirmeye başlayan dünyanın tek bölgesi olan İndus bölgesinden, şimdi günümüz Pakistan’ından gelmiş olması muhtemeldir. Rosenberg, pamuğun İndus bölgesinden geldiğinden emin olamayacaklarını, ancak antik dünyada pamuk geliştirmek için diğer tek yerin Afrika’da olduğu ve binlerce yıl sonrasına kadar olmadığı göz önüne alındığında en iyi hipotezleri olduğunu söyledi.

Tel Tsaf'ta mikroskobik pamuk kalıntıları, mikro kalıntı analizi kullanılarak keşfedildi. (Hayfa Üniversitesi)
Tel Tsaf’ta mikroskobik pamuk kalıntıları, mikro kalıntı analizi kullanılarak keşfedildi. (Haifa Üniversitesi)

Rosenberg, “Elyaf aramamız gerektiğine dair ipuçlarımız vardı, ancak lifler ve tekstiller bölgemizde yaygın olarak çalışılan bir konu değil” dedi. Sitenin mikroskobik düzeyde önemli keşifler yapma fırsatları açısından zengin olduğunu söyledi, ancak bu, araştırmacıların 100 miligram kadar küçük (bir damla sudan daha küçük) kir örneklerini elemelerini gerektiriyor.

İlk olarak, arkeologlar kazıda, bir gıda kabının içi gibi organik kalıntılara sahip olması muhtemel bir nokta tespit ederler. Daha sonra, araştırmacılar kabın içindeki kalıntıları dikkatlice sıyırır, infoil içine sarar ve sadece steril laboratuvar ortamında açılacak plastik bir torbaya kapatır.

Toprak tortuları, Stanford Üniversitesi’nde Profesör Li Liu liderliğindeki bir ekip tarafından incelendi ve Little Rock’taki Arkansas Üniversitesi’nden ve Almanya’nın Hannover Eyalet Müzesi’nden araştırmacılar tarafından mikro kalıntı analizi adı verilen bir süreç kullanılarak desteklendi. Tortular bazen istenmeyen kiri çözmek ve diğer organik kalıntıların slaytlara yerleştirilmesine ve mikroskop altında incelenmesine izin vermek için kimyasal olarak manipüle edilir.

Bu kadar küçük ölçekte çalışırken kontaminasyon büyük bir korkudur, ancak Rosenberg, numunelerinin hiçbirinin modern kıyafetlerin çoğunu oluşturan ve kontaminasyonu gösteren sentetik lifler içermediğini söyledi.

Gelecekte, pamuğun gerçekten Pakistan’dan olup olmadığını doğrulamak için pamuk lifi kalıntılarından DNA çıkarmaya çalışacaklar. Rosenberg, bir sonraki kazı mevsimine bağlı olarak, hayvan kemiklerine ve bazı insan kalıntılarına ek olarak, sahada bulunan zeytin tohumlarından ve baklagillerden DNA çıkarmaya çalışmayı umduklarını söyledi.

Kapak fotoğrafı Haifa Üniversitesi

Banner
Benzer Yazılar

Polonyalı arkeologlar, Łysa Góra’da nadir bir Kelt trepanasyon aleti ve demir döküm izleri keşfetti

24 Ekim 2025

24 Ekim 2025

Polonya’nın Mazowsze bölgesindeki “Łysa Góra” arkeolojik alanında çalışan arkeologlar, kafatası trepanasyonunda kullanılan nadir bir cerrahi alet ile demir döküm faaliyetlerine...

Bilim insanları, kehribar içinde gizlenmiş 99 milyon yıllık tahtakurusu keşfetti

24 Nisan 2024

24 Nisan 2024

Kudüs İbrani Üniversitesi’ndeki (HU) bilim insanları, Myanmar’dan gelen kehribarda tahtakurusu buldular. Tahtakurusunun 99 milyon yaşında olduğu belirlendi. Tahtakuruları, insan kanıyla...

Prusias ad Hypium Antik Kenti’nde Apollon heykeli bulundu

19 Ağustos 2022

19 Ağustos 2022

Düzce’de bulunan Prusias ad Hypium Antik Kenti’nde devam eden kazılarda Apollon heykeli bulundu. Konularp Antik Tiyatro’nun önünde kazı çalışmalarına devam...

Cennet İbadethanesi 1500 Yıl Önceki Göçebe İnsanların İnancına Işık Tutuyor

30 Ekim 2020

30 Ekim 2020

İç Moğolistan Özerk Bölgesi’nde ortaya çıkarılan bir cennet ibadethanesi, 1500 yıl önce göçebe insanların inançlarına ışık tutuyor. 10.000 metrekarelik alan,...

Perre Antik Kenti’ndeki 1500 Yıllık Dev Mozaikte Koruma Çalışmaları Sürüyor

30 Mayıs 2025

30 Mayıs 2025

Adıyaman’da bulunan Perre Antik Kenti’nde, 1500 yıl öncesine tarihlenen 125 metrekarelik dev mozaikte temizlik ve konservasyon çalışmaları başlatıldı. Adıyaman’ın tarihi...

İstanbul’un Fethi İlk Defa Fatih Sultan Mehmed Han-ı Gazi İhtifâli Olarak Kutlandı

29 Mayıs 2021

29 Mayıs 2021

Dünya tarihine bir çağ kapatıp bir çağ açan olarak geçen İstanbul’un fethi her yıl 29 Mayıs tarihinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor....

Arkeologlar, 5300 yıllık bir kafatasında bilinen ilk kulak ameliyatının kanıtlarını buldular.

20 Şubat 2022

20 Şubat 2022

İspanyol arkeologlar, insanların 5000 yıldan daha uzun bir süre önce kulak ameliyatı yapmaya başlamış olabileceğini söylüyor. İspanyol araştırmacılar, bir İspanyol...

Evesham yakınlarında ortaya çıkarılan Arnavut kaldırımlı yol, İngiltere’deki türünün en iyi Roma örneği olabilir.

19 Ekim 2022

19 Ekim 2022

İngiltere’nin Worcestershire kentindeki Evesham yakınlarında Roma yapımına ait olduğuna inanılan Arnavut kaldırımlı yol keşfedildi. Yolun Romalı olduğu doğrulanırsa, İngiltere’de türünün...

Tek Tanrılı Dinlerin Başlangıç Noktası Oluz Höyük’te Havangah Namazı Kılınmış Olabilir

25 Mart 2022

25 Mart 2022

Amasya ilinin 25 kilometre batısında yer alan Oluz Höyük, dinsel yapılanma yönünden zengin bulgular veren antik kenttir. 15 yıldır devam...

İspanya’da 2 bin 500 yıl önce inşa edilen megalit yapı keşfedildi

21 Ağustos 2022

21 Ağustos 2022

İspanya’nın güneyinde günümüzden 2 bin 500 yıl önce inşa edilmiş megalit yapı keşfedildi. Keşif, dönem insanı ve kültürü hakkında yeni...

Ukrayna, Rus kuvvetlerinin Melitopol Müzesi’nden İskit hazinelerini çaldığını iddia ediyor

12 Mayıs 2022

12 Mayıs 2022

Ukrayna Başsavcılığı, Rus birliklerinin Melitopol Yerel Tarih Müzesi’nde saklanan eski İskit altını ve diğer tarihi ve kültürel değerli eşyaları çaldığını...

Anadolu Arkeolojisinde Heyecanlandıran Keşif “Kybele Mağarası”

29 Mart 2021

29 Mart 2021

Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde Roma dönemine ait olduğu belirlenen mağaranın Anadolu kültüründe özel bir yeri bulunan Ana Tanrıça Kybele’ye adanmış bir...

Fas’ta 1 milyon 300 bin yıllık balta üretim tesisi bulundu

30 Temmuz 2021

30 Temmuz 2021

Çok uluslu bir arkeolog ekibi, Fas’ta 1.3 milyon yıl öncesine dayanan en eski Taş Devri el baltası üretim tesisinin keşfini...

Polonya’da 4.000 yıldan daha eski bir bakır hançer bulundu

24 Şubat 2024

24 Şubat 2024

Polonya’da bir metal dedektör kullanıcısı 4.000 yıldan daha eski bir bakır hançer buldu. Podkarpackie Voyvodalığı’nda bir ormanlık alanda keşfedilen bakırdan...

Nadir bulunan gümüş sikkeler ortaya çıkarılıyor

19 Ekim 2021

19 Ekim 2021

Helenistik dönem Seleukos İmparatorluğu’nu yöneten Dindar Antiochus olarak da bilinen kral Antiochus VII’yi tasvir eden ya da kardeşi II. Demetrius’u...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]