12 October 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Orta Asya Nehir Medeniyetlerinin Yıkılmasının Sebebi Cengiz Han Değilmiş!

Orta Asyada nehir kenarına kurulmuş bir çok şehrin Moğol istilaları neticesinde yok olduğu görüşü hakimdir. Uzun süredir devam eden bu görüş, Orta Asya’nın ortaçağ nehir medeniyetlerinin yok edilmesinin, MS 13. yüzyılın başlarındaki Moğol istilasının doğrudan bir sonucu olduğu yönündeydi.

Yeni bir çalışma bu görüşe meydan okuyor.

Orta Asya’daki Aral Denizi havzası ve bölgeden akan büyük nehirler, bir zamanlar çiftçilik yapmak için sel suyu sulamasını kullanan gelişmiş nehir medeniyetlerine ev sahipliği yapıyordu. Daha sonra bu bölge geriledi veba gerileme  13. yüzyılın başlarındaki yıkıcı Moğol istilasına atfedildi, ancak uzun vadeli nehir dinamikleri ve eski sulama ağlarına ilişkin yeni araştırmalar, değişen iklim ve kurak koşulların gerçek neden olabileceğini gösteriyor.

İngiltere, Lincoln Üniversitesi liderliğindeki araştırmacılar, iklim değişikliğinin bölgedeki sel suyu çiftçiliği üzerindeki etkilerini yeniden yapılandırdılar ve nehir akışının azalmasının, daha önce gelişen bu şehir devletlerinin terk edilmesi için eşit derecede önemli olduğunu buldular.

Şehrin yerine ilk yerleşim yerleri VIII.Yüzyılda ortaya çıktı. Şehir, Büyük İpek Yolu’nun ana kollarından biri üzerinde bulunduğu için hızla gelişiyordu. XII.Yüzyılda saraylar, kervansaraylar ve şehir blokları ile büyük bir el sanatları ve sanat ticaret merkezi haline geldi. Otrar şehri.

River Systems and Global Change’in yazarı ve Lincoln Direktörü Prof. Dr.Mark Macklin, “Araştırmamız, Orta Asya’nın unutulmuş nehir medeniyetlerinin ölümünün nihai nedeninin Cengiz han değil, iklim değişikliği olduğunu gösteriyor ” dedi.

“Orta Asya’nın, elverişli iklim koşulları nedeniyle 7. ve 8. yüzyıllardaki Arap istilalarının ardından hızla toparlandığını gördük. Ancak Moğol yıkımı sırasında ve sonrasında uzun süren kuraklık, sulamaya dayalı tarım yapan yerel nüfusun direncini azalttı ve büyük ölçekli yeniden yerleşmeyi engelledi. ”

Araştırma, bir zamanlar İpek Yolu ticaret merkezi olan Otrar vahasının arkeolojik alanlarına ve güney Kazakistan’da Seyhun ve Arys nehirlerinin buluşma noktasında bulunan sulama kanallarına odaklandı. O eski vahanın merkezi Otrar (Farab) şehriydi ve yüzyıllar boyunca Çin’den Avrupa’ya giden Büyük İpek Yolu’nun kervanları oradan geçiyordu.

Araştırmacılar, sulama kanallarının ne zaman terk edildiğini belirlemek için bölgeyi araştırdı ve sulama kanallarını besleyen Arys nehrinin geçmiş dinamiklerini inceledi. Sulama sistemlerinin terk edilmesi, 13. ve 14. yüzyıllarda meydana gelen Moğol istilalarına karşılık gelmekten ziyade, nehir yatağı erozyonunun MS 10. ve 14. yüzyıllar arasında, nehir akışlarının düşük olduğu kurak bir döneme denk gelen ve tarihin en büyük iklim değişikliğini yaratan bir nehir yatağı erozyonu aşamasıyla eşleşiyor. Bu dönem de 1300 yılına kadar Avrasya’nın büyük bölümünü kaplayan Moğol İmparatorluğu dönemine denk gelmektedir.

Bazı kaynaklarda Cengiz Han’ın yaptığı büyük yıkımların 40 milyon insanın ölümüne sebep olduğu yazmaktadır. O günün koşullarında bu rakamın yaşayan nufüsun neredeyse yüzde 11 ‘ine denk gelmektedir.

Moğol yıkımı, tarihin en ölümcül olaylarından biri olarak kabul edilir.

Banner
Benzer Yazılar

Yozgat, Tiryns’deki Miken Kaldırımı’na Ait Dünyanın En Eski Mozaiği Olma Ünvanını Elinden Aldı!

8 Ekim 2020

8 Ekim 2020

Hitit Medeniyeti’nin Anadolu Tarihi üzerindeki etkileyici gücü her geçen gün yeni arkeolojik kazıların yapılmasıyla artmakta. Farklı ve etkileyici mimari özelliklerinin...

Neandertallerin güçlü parmakları varken, insanlar daha iyi kontrole sahipti…

28 Kasım 2020

28 Kasım 2020

Yeni bir araştırmaya göre, Neandertal parmaklarının saplı aletleri tutmaya daha iyi adapte olduğu bulundu. Neandertallere ait baş parmağın hareketinden sorumlu...

14 Şubat’ta Tam Olarak Neyi Kutluyoruz?

14 Şubat 2021

14 Şubat 2021

14 Şubat sevgilisi olanlar için kutlanacak bir gün olabilir. Olmayanlar için diğer günler kadar sıkıcı bir günden daha fazlası değildir....

Tek Tanrılı Dinlerin Başlangıç Noktası Oluz Höyük’te Havangah Namazı Kılınmış Olabilir

25 Mart 2022

25 Mart 2022

Amasya ilinin 25 kilometre batısında yer alan Oluz Höyük, dinsel yapılanma yönünden zengin bulgular veren antik kenttir. 15 yıldır devam...

Danimarka Kralı Hans’ın baharat dolabı Gribshunden gemisinde bulundu. Baharatlar döneme ışık tutuyor.

13 Şubat 2023

13 Şubat 2023

Danimarka Kralı Hans’ın savaş gemisi Gribshunden’ın, Orta Çağ İskandinavyası’ndaki safran, zencefil ve karanfilin ilk arkeolojik kanıtları da dahil olmak üzere...

Çatalhöyük’te bulunan iskeletler üzerinde yapılan yeni bir çalışma ilginç bulgular ortaya çıkardı

18 Mart 2022

18 Mart 2022

Anadolu’da Erken Neolitik Çağ’ın ilk yerleşik düzen kültürüne ev sahipliği yapan Çatalhöyük’te yapılan kazılarda ele geçen iskeletler üzerinde gerçekleştirilen yeni...

Mikenliler, güneşin ve sosyal statünün sembolü olarak kehribar kullanırlardı

5 Ekim 2024

5 Ekim 2024

Yeni bir araştırma, Mikenlerin Güneş ile olan bağlantılarını sembolize etmek ve seçkin sosyal statülerini belirtmek için kehribar taşıdıklarını ortaya koydu....

Çin’de ilk kez Petalodus köpekbalığı dişleri bulundu

29 Ağustos 2021

29 Ağustos 2021

Çin’de 290 milyon yıllık, taç yaprağı şeklinde dişleri olan bir köpekbalığı fosili keşfedildi. Kuzey Çin, Shanxi Eyaleti, Yangquan Şehrindeki Qianshi...

Antik Pompeii Kentinde Bulunan Zengin Adam ve Kölesi

21 Kasım 2020

21 Kasım 2020

İtalyan Kültür Bakanlığı, antik Pompeii kentinde Vezüv patlaması sırasında yanarak ölen iki kişinin kalıntılarına ulaşıldığı bilgisini verdi. Pompeii Antik kentinde...

İran’ın Batısında Asur Kralı II. Sargon’a Atfedilen Bir Yazıt Bulundu

25 Nisan 2021

25 Nisan 2021

İranlı arkeologlar, Batı İran’da bir Yeni Asur kralı II. Sargon‘a atfedilen bir kraliyet anıt yazıtının bir bölümünü keşfettiler. ISNA’nın aktardığına...

Çin’de 170 milyon yıllık bir çiçek fosili keşfedildi

28 Mart 2023

28 Mart 2023

Çinli araştırmacılar, 170 milyon yıl öncesine dayanan bir çiçek fosili keşfettiler. Nanjing Jeoloji ve Paleontoloji Enstitüsü ve Çin Bilimler Akademisi...

İzmir’de 14 bin yıllık insan izleri bulunan mağarada çalışmalar devam ediyor

18 Şubat 2022

18 Şubat 2022

İzmir’in Dikili ilçesinde 14 bin yıl öncesine uzanan insan izlerinin bulunduğu mağarada inceleme ve araştırma çalışmalarına aralıksız devam ediliyor. Dikili...

Arkeologlar, Maya sıvasını dayanıklı kılan gizli bileşeni keşfettiler

23 Nisan 2023

23 Nisan 2023

Maya duvar ustaları, birçoğu bugün hala ayakta duran görkemli yapıları inşa etmek için kullandıkları sıvaları bilinmeyen bir formülle yapıyorlardı. Granada...

İtalya’da 7000 yıllık nadir kil heykelcik bulundu

28 Temmuz 2023

28 Temmuz 2023

Roma Sapienza Üniversitesi’nden arkeologlar, Lazio’nun Sabina bölgesindeki Poggio Nativo yakınlarındaki Battifratta mağarasında kadın özelliklerine sahip bir heykelcik keşfettiler. Bu, yaklaşık...

Shakespeare’in Evinde Günlük Yaşamdan Kalıntılar Sanal Sergide Görülebilecek

15 Aralık 2020

15 Aralık 2020

Shakespeare Birthplace Trust vakfı ile işbirliği içinde Staffordshire Üniversitesi Arkeoloji Merkezi tarafından küratörlüğünü yapılan eserler Shakespeare Searching Bard’ın aile evi New...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]