Antandros Antik Kenti Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk Mahallesi’ne 2 km uzaklıkta yer almaktadır. Mysia ile Troas şehirleri arasında önemli konumda yer alan Antandros antik kenti aynı zamanda Troas’ın önemli kentlerinden biridir.
Antik yazarlara göre Antandros şehrinin kuruluşu Troia savaşına kadar uzanmaktadır. Bu önemli kentte 2000 yılında yapılan yüzey araştırmaları sonrası başlayan akademik çalışmalar 2007 yılında alınan bakanlar kurulu kararıyla devam ettirilmektedir.
Yaz dönemlerinde 3 ay süreyle gerçekleşen kazı çalışmaları 2019 yılında, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili kazı başkanlıkları arasında imzalanan “Arkeolojik Kazıların Yıl Boyu Desteklenmesi Protokolü” ve “Arkeolojik Kazı Çalışmalarının Yıl boyunca Sürdürülerek Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi Projesi” çerçevesinde yılın 12 ayı yapılacağı açıklandı.
Anadolu Ajansından Hakan Firik’in haberine göre, Altınoluk Tarihi Antandros Şehrini Kurtarma, Koruma ve Yaşatma Derneğinden yapılan yazılı açıklamada, halen devam eden 157 arkeolojik kazı çalışmasının 125’inin Türk, 32’sinin yabancı kazı başkanlıklarınca yürütüldüğü belirtilerek, 2021 yılında proje kapsamında 125 kazının tamamının 12 aylık kazı kapsamına alınmasının planlandığı ifade edildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen kazı başkanı Prof. Dr. Gürcan Polat da yıl boyunca yapılacak çalışmalar kapsamında 6 ay kazı, 6 ay depo faaliyeti yapacaklarını belirtti.
Polat, “Kazı alanının düzenlenmesi, restorasyonu, ören yeri ilan edilerek korunması ve bakanlıkça ziyarete açılması konularının yanı sıra bölge turizmine de katkısı olacağına inandığımız projelerimizi, kamu kurum ve kuruluşları ve bölge halkının değerli katkılarıyla yaşama geçirmeyi planlıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Antandros Antik Kenti’nin Keşfi
Antandros Antik Kenti ile ilgili ilk araştırmalar,1842 yılında Heinrich Kiepert’in, Avcılar Köyü camisinin duvarında Antandros isminin (Αντάνδρiων) geçtiği yazıtı keşfetmesiyle başlamıştır.
Heinrich Kiepert bu yazıta dayanarak şehrin yerini haritada lokalize etmeyi başarmıştır.
Kiepert 1888’de bölgeye yeniden geldiğinde başka bir yazıt ve üzerinde ANT harflerinin bulunduğu Antandros sikkelerini görmesi daha önceki düşündüğü yerin doğru olduğunu anlamasını sağlamıştır. Antandros olarak saptadığı Dervent Tepe’ye tırmanmış ve buradaki yüzey araştırmalarında burada bir şehrin varlığına dair deliller toplamaya başlamıştır.
Ama ondan daha önce bölgeden geçen Heinrich Schliemann, burada 1000 metre boyu olduğunu düşündüğü antik bir kent olduğunu saptamıştır. Hatta dervent adının Antandros isminden geldiğini söylesede sözlerinin doğru olmadığı 1959 ve 1968 yıllarında iki kez ziyaret eden J. M. Cook bu ismin sadece geçitler için kullanıldığını keşfetmiştir. Bu ismin burada bir geçit olduğuna işaret ettiğini söylemiştir.
Kiepert’ten sekiz yıl sonra Judeich bu tepede araştırmalarda bulunmuş ve şehri aşağı ve yukarı şehir olarak ikiye ayırmıştır.
1989 yılında antandros yerleşmesinin bulunduğu Kaletaşı Tepesinin batısında bölgede sahil şeridi imara açıldığı için yapılan çalışmalarda burada bir nekropol olduğu keşfedilmiştir. Yapılan kurtarma çalışmaları sonucu bu alanın MÖ 7. yüzyıldan MÖ 2. yüzyıla kadar nekropolis alanı olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. 1995 yılında bu çalışmalara son verilmiştir.
2000 yılında Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Klasik Arkeoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Gürcan Polat başkanlığında yüzey araştırmaları yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalarda sur ile çevrilmiş bir yerleşim alanının olduğu tespit edilmiştir. MÖ. 5 yy. dan 4 yy. boyunca kullanılmış olduğu belirlenmiştir.
2001-2006 yılları arasında Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü ile Balıkesir Müzesi’nin ortaklaşa çalışmalarıyla süren kazılar, 2007 yılıyla birlikte Prof. Dr. Gürcan Polat başkanlığında devam eden çalışmalar akademik bir kazıya dönüşmüştür.